Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/498 E. 2023/758 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/498
KARAR NO : 2023/758

DAVA : Genel Kurul Toplantısı
DAVA TARİHİ : 24/07/2023
KARAR TARİHİ : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul toplantısına izin verilmesi talebi ile ilgili yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Tic. A.Ş.’nin 2022 yılı olağan genel kurul toplantısının belirtilen gündem ile yapılmasına yönelik TTK m.412 hükmü uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılmasına, gündemi düzenlemek, kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak ve genel kurul toplantısına ilişkin süreci yürütmek üzere davalı … Tic. A.Ş.’ye kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süresinde açılmayan davanın öncelikle usul yönünden reddine, davacıların gayrı ciddi ve iyiniyetli olmayan, iddialarını destekleyecek hiçbir delil sunmadıklarından davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, anonim şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK m.617 hükmü limited şirketlerde genel kurulun toplanmasını düzenlemekte olup,adı geçen hükmün üçüncü fıkrası gereği anonim şirketlerin toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler,çağrısız genel kurul,hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konusunda anonim şirketlere ilişkin hükümler kıyas yolu ile uygulanabilecektir. Bu çerçevede kanunen öngörülen kıyas düzenlemesi mevcut olduğundan ilgili hükümlerin dikkate alınması gerekir.
6102 sayılı TTK m.411 hükmüne göre ise “Sermayenin en az onda birini,halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan,yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek,genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler…Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.”
Yine TTK m.412 hükmüne göre;”…Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir….”
Yukarıda yazılı yasal düzenlemede belirtildiği üzere pay sahibinin talebinin açıkça reddedildiği veya yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde azınlık, çağrı istemiyle şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesine başvurulabilir. Mahkeme talepteki toplantı gerekçesini yerinde görürse gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmakla görevli bir kayyım atar; kararında kayyımın bu konudaki görevini tanımlar ve yetkilerini belirler.
Çağrı ya da gündeme madde eklenmesi talebinin kural olarak duruşma yapılmaksızın hükme bağlanması mümkündür. Mahkememizce gerek dayanak hükmün içeriği gerek muhatap tarafından noter yolu ile verilen cevabi yazı içeriği karşısında takdiren,ayrıca TTK m.412 hükmü ve HMK m.320 hükmü dahi dikkate alınarak dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davacıların dava dilekçesini sunduğu 24/07/2023 tarihli talebine konu edilen hususlarla ilgili olağan genel kurul toplantısı yapılması yönünde talepte bulunduğu, buna göre davacı vekilinin tek tek gündeme alınmasını talep ettiği hususları belirttiği, bu çerçevede ise mahkemeden genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep ettiği, davalı şirketin ise yargılamanın devam ettiği aşamada ve 13/09/2023 tarihi itibariyle genel kurul toplantısını gerçekleştirdiği, söz konusu 13/09/2023 tarihli toplantı tutanağı içeriğine göre dosyamızdaki davacılar vekilinin bu davaya dahi esas olan 10/07/2023 tarihli ihtarname kapsamında yer alan hususlar ile ilgili taleplerini ortaya koyduğu tartışmasızdır.
Nitekim davalı vekili 14/09/2023 tarihli beyan dilekçesinde, olağan genel kurul toplantısı 13/09/2023 tarihi itibariyle icra edilmiş olmakla “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair talepte bulunmuştur. Buna mukabil davacılar vekili ise 15/09/2023 tarihli dilekçede “her ne kadar adı geçen genel kurul toplantısı icra edilmiş olsa da bu davanın açılmasına davalı şirketin yol açması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini” talep etmiştir.
Açıklanan fiili durum, özellikle bu davaya esas olan ve genel kurul toplantısında görüşülmesi istenen hususlara dair 10/07/2023 tarihli ihtarnamede yer alan hususlar yargılama aşamasında icra olunan olağan genel kurul toplantısında dile getirilmiş, genel kurul toplantısı icra edilmiş, bu suretle dava açıldığı tarih itibariyle davanın konusu olan genel kurul toplantısının icra olunması talebi artık konusuz kalmıştır. Zaten taraf vekilleri dahi davanın esası hakkında karar verilmesinin bu aşamadan sonra talep etmemişlerdir.
Mevcut dosya kapsamına göre yeterli çoğunluğa sahip durumundaki azınlık davacılar, çağrı ve gündeme madde konulmasına ilişkin istemini, noter marifetiyle muhataba bildirmiş olduğu halde şirket bu talebe açıkladığı nedenlerle olumsuz cevap vermiştir. O halde talebin ret edilmiş olduğu kabul edilmiştir.
Öte yandan davacılar, genel kurul toplantısını hangi sebeple istendiğini ve hangi gündem maddesinin görüşülmesinin talep olunduğunu gerekçeli, açık ve denetimine elverişli şekilde noter kanalı ile yazılı olarak ilettiği halde bu talep şirket tarafından yerine getirilmemiştir. Bu suretle davalı şirketin, genel kurulu toplantıya çağırmadığı gibi başvuruyu dahi olumsuz cevapladığı, mevcut fiili durum ve dosya kapsamına göre sabittir. Bu nedenle genel kurulun toplantıya çağrılmadığının açık hale geldiği, özellikle davacıların üzerine düşen kanuni yükümlülüğü bu noktada dahi yerine getirdiği sonucuna varılmıştır.
6100 sayılı HMK m.319 hükmü içeriği karşısında basit yargılama usulüne tabi davada,dava dilekçesi içeriğiyle bağlı kalınması esas olup dava dilekçesinde belirtilen hususlar dışında başkaca bir hüküm verilebilmesi ise usulen mümkün bulunmadığından sadece dava dilekçesinde belirtilen gündem konuları ile sınırlı olmak üzere genel kurulun çağrılması mümkün olabilecektir. Gündem konuları, dosya kapsamı ve davacının talebi karşısında ise bir kayyım atanması gerekli ve yeterlidir.
Davacıların bu davaya esas kıldığı ihtarnamedeki hususların dava sırasında icra edilen toplantıda ileri sürülmüş olması ve taraf vekillerinin mevcut beyanları karşısında artık dava konusuz kalmıştır. Burada ihtarnameye konu olan hususların dile getirmiş olması da davanın konusuz kalmasındaki en önemli etkenlerden olmuştur.
Ne var ki dava konusuz kalmış olmakla birlikte açıklanan gerekçeler karşısında davacılar HMK m.331 hükmü uyarınca dava tarihi itibariyle dava açmakta haklıdır. Bu nedenle davacılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekmiştir.
Dava, TTK 412. maddesine genel kurulu toplantıya çağırma iznine ilişkin olup, bu konuda verilen kararların kesin olduğu ilgili maddede belirtilmiştir. Bu nedenle bu karara karşı kanun yolları Yargıtay uygulamasında da açıklandığı üzere kesindir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacıların açtığı dava konusuz kaldığından ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların açtığı dava konusuz kaldığından ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından harcanan 268,85 TL peşin harç, 268,85 TL başvuru harcı, 440,5 TL posta ve tebligat gideri toplamı olan 978,20 TL’nin davalıdan alınarak tek olarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince tek olarak takdir edilen 17.900,00TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
TTK m.412 hükmü ve kararın niteliği gereği, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …