Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2023/470
KARAR NO : 2023/610
DAVA : TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/07/2023
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, kullandığı krediye karşılık bir çok ticari aracına davalı banka lehine rehin tesis ettiğini, bu araçların zorunlu mali mesuliyet sigortası … A.Ş. acentesi … T.A.Ş. tarafından yapıldığını ve her yıl yenilenerek devam ettiğini, müvekkili firma adına kayıtlı ve davalı banka lehine rehinli … plakalı ticari aracın 30.03.2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkili firma yetkililerinin kendileri aleyhine başlatılan … İcra Dairesi …. Esas sayılı İcra dosyası ile bahse konu aracın zorunlu trafik sigortasının yenilenmediğini ve kaza anında sigortasız olduğunu öğrendiklerini, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle alacaklı … Sigorta A.Ş.’ye 30.03.2023 tarihinde 56.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin rehinli araçların zorunlu trafik sigortalarının yenilenmesi hususunda davalı bankaya talepte bulunduğunu, yenileme yapılacağını düşünen müvekkilinin yenileme tarihi itibariyle gerekli meblağı hesapta tuttuğunu, ancak poliçenin yenilenmediğini, banka lehine rehinli diğer tüm araçların zorunlu trafik sigortaları talebe istinaden yenilenmiş olmasına rağmen … plakalı aracın sigortasının yenilenmediğini belirterek, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan faizi ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı olarak bankanın sorumluluğunu yerine getirmemesi (ihmali) nedenine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan “ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır” ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan “İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi” başlıklı hedefler kapsamında HSK’nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
“Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) Kayseri’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 2 numaralı,
b) Konya’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 4 numaralı,
c) İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı,
d) İstanbul Anadolu’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 ve 7 numaralı,
e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı,
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildi” dair karar verilmiştir.
Adı geçen HSK kararı uyarınca 15/12/2021 tarihinden itibaren, adı geçen kararda belirtilen kanuni düzenlemelerden kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere sadece yukarıda anılan mahkemelerce bakılacaktır.
Somut olaya bakıldığında; davacının kullandığı kredi nedeniyle davalı banka lehine rehin tesis edildiğini, bu araçların zorunlu mali mesuliyet sigortasının da … A.Ş. acentesi … T.A.Ş. tarafından yapıldığını ve her yıl yenilenerek devam ettiğini, rehinli … plakalı ticari aracın 30.03.2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, ancak davalı bankanın kredi sözleşmeleri nedeniyle ZMSS sigortası yapması gerekirken yapmadığı, bu şekilde görevini ihmal etmesinden dolayı sorumlu olduğunu iddia ederek kazanın karşı tarafına yaptığı hasar ödemesini davalı bankadan rücuen istemektedir. Bu yaparken de aralarında imzaladıkları kredi ve rehin sözleşmesine dayanmaktadır. Buna göre rehinli aracın ZMSS poliçesini düzenlemek görevinin sözleşme nedeniyle bankaya ait ait olduğunu belirterek sorumluluğuna gitmektedir. Davalı bankanın söz konusu kredi, rehin sözleşmeleri dolayısıyla, kısaca bankacılık faaliyetleri nedeniyle sorumluluğun bulunup bulunmadığının takdirinin Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerektiği düşünülmektedir.
Yine 1957 yılında yürürlüğe giren 6762 sayılı TTK ile asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasında iş bölümü ayrımının getirildiği, iş bölümüne dayalı olarak hukukumuzda sadece adı geçen mahkemeler arasında gönderme kararı verilmesinin mümkün hale geldiği açık ise de 01/07/2012 tarihinde 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesiyle beraber bu mahkemeler arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüşmüş, usul hukuku tekniği anlamında artık “gönderme kararı” verilebilmesi de mümkün olmaktan çıkmıştır. Gönderme kararı hukukumuzda, 6762 sayılı TTK döneminde iş bölümü itirazı üzerine ve yasal koşulların oluşması durumunda, asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemeleri arasında ancak verilebilen ve bağlayıcılığı olan bir karardır. Bu nedenle ihtisas mahkemesi olmayan asliye ticaret mahkemesinin, ihtisas mahkemesi sıfatı olan asliye ticaret mahkemesine yönelik olarak bir “gönderme kararı” verebilmesi artık usul hukuku tekniği açısından mümkün değildir.
Yapılan açıklamalar karşısında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için görevsizlik kararı verilerek dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HSK Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna İADESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın niteliği gereği kesin olmak üzere karar verildi.14/07/2023
KATİP
HAKİM