Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/447 E. 2023/679 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/447 Esas
KARAR NO :2023/679

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/07/2023
KARAR TARİHİ:14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin düzenleyen sıfatını, … (TCKN:…)’ün kefil sıfatını haiz olarak gözüktüğü, 14.03.2023 düzenleme tarihli, davalı lehine düzenlenmiş, 30.06.2023 ödeme tarihli ve 300.000,00 TL (Üç Yüz Bin Türk Lirası) bedelli bononun üzerinde belirtilen ödeme tarihinde ödenmemesi üzerine müvekkile … Bankası A.Ş. Aracılığıyla ödememe protestosu çekilmiştir. Ödememe protestosu çekilmesi üzerine ilgili senetlerden haberdar olunması üzerine mahkemeniz nezdinde işbu davanın açılması gereği hasıl olduğunu, bahse konu bono müvekkil tarafından düzenlenmemiş olup bono üzerindeki müvekkile ait imzalar kötü niyetli bir biçimde taklit edilmek suretiyle atılmıştır. Müvekkil şirketin davalıya işbu senede konu herhangi bir borcu yoktur. Müvekkil şirketin münferiden yetkilisi … (TCKN: …)’ın huzurda imza attırılmak suretiyle imza örneklerinin alınması ve resmi kurum ve kuruluşlardaki imza örneklerinin bahse konu bonolar ile karşılaştırılması sonucu bahse konu bonoların müvekkil şirketçe düzenlenmediğini, İcra Ve İflas Kanunu 72. Madde “…Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir…” hükmünü havidir. Mezkur hüküm gereği, müvekkil şirketin imza yetkilisinin imzasının taklit edilmesi suretiyle düzenlenmiş olan davaya konu bonoların, kötü niyetli bir biçimde icra takibine konu kılınması ile (Henüz icra takibine konulmamıştır.) el değiştirmesinin önlenmesi adına dava sonuna kadar protestosunun Merkez Bankasına bildirilmemesi ve senedin el değiştirmesinin önlenmesini teminen ilgili bankalardan celbolunarak mahkeme kasasında saklanması ile mahkemeniz nezdinde açılmış olan menfi tespit davasından sonra açılacak icra takiplerinin durdurulmasını teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile bahse konu bonolardaki imzaların sahteliği ve müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve bu suretle iddiaların inkarı cihetine gidildiği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe:
Dava 14.03.2023 düzenleme tarihli, davalı lehine düzenlenmiş, 30.06.2023 ödeme tarihli ve 300.000,00 TL (Üç Yüz Bin Türk Lirası) bedelli bono üzerindeki imzaların sahteliği ile borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307.maddesinde düzenlenen feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın (HMK md.309/2), hüküm kesinleşinceye kadar her zaman (HMK md.310) davacının tek taraflı irade beyanıyla dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilen (HMK md.307), kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran (HMK md.311) ve rücu edilemeyen usul işlemidir. Bu işlemin vekil tarafından yapılacaksa vekilin vekâletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir (HMK md.74). Feragat ve kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır (Harçlar Kanunu 22/1).
Davadan feragat, davayı kabul ve sulh, içerikleri itibariyle birer maddi hukuk işlemi olmakla birlikte, yapılış şekli itibariyle birer usulü işlemdir. Bu nedenle söz konusu işlemler bir taraftan maddi hukuk anlamında uygulama imkânı bulan iradeyi bozan hâllere dayanılarak iptal edilebilirken, diğer taraftan kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır.
Dosya kapsamında davacı vekilinin 14/09/2023 tarihli feragat dilekçesi özetle; “Mahkemeniz nezdinde yukarıda sayılı esas numaralı dosyadan görülmekte olan davadan görülen lüzum üzerine feragat ettiğimizi bildirir ve teminat ve avans olarak yatırılan tutarların tarafımıza iadesini talep ettiğimiz dilekçemiz sunulmuştur. Tarafımıza gönderilen tebligat ile, davadan feragat, davanın geri alınması ve sulh kurumlarından hangisinin somut olayda işletildiğine ilişkin açıklama yapılması için süre verilmiştir. Talebimiz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 307. Maddede “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilen feragat kurumuna yönelik olup davadan feragat ile dosyaya yatırılan teminat ve avansın iadesi niteliğini haizdir. Yukarıda açıkladığımız hususlar çerçevesinde talep gibi karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri “Menfi Tespit” davası olması, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat etmeye özel yetkisi bulunması, feragatin karşı tarafın yahut mahkemenin muvafakatine bağlı olmaması hususları nazara alınarak davacı vekilinin kayıtsız ve şartsız feragati sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Anılan gerekçelerle davacının kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran ve ön inceleme duruşması yapılmadan önce sunulan feragat beyanı sebebi ile davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 312. maddesi uyarınca davacı üzerinde bırakılmasına dair karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde kurulmuştur.
H Ü K Ü M : İzah olunan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı olan 89,95-TL’nin, başlangıçta peşin alınan 5.123,90-TL’den mahsubu ile, fazla alınan 5.033,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (İKİ) HAFTA içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle karar verildi.14/09/2023

Katip …

Hakim …