Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/421 E. 2023/565 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/421
KARAR NO : 2023/565
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/06/2023
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ise İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü sicilinde kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, ayrıca tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava, sicilden TTK Geçici Madde 7 gereği terkin edilen şirketin ek tasfiyesine ilişkindir.
5411 sayılı Kanun’un m.142/f.2 hükmü gereği davacı Fon’un; açtığı davalar açısından mahkememizin Kanun gereği yetkili ve görevli olduğu kabul edilebilir ise de mahkememizin …’nin açtığı davalara zorunlu olarak bakabilmesi için Yargıtay HGK 13/10/2004 tarih ve 15-481/525E.K., Yargıtay 21.HD 29/11/2004T.ve 10857/12340E.K.,Yargıtay 15. HD 2004/7634-2015/1705E.K.sayılı vb. ilamları gereği “Bankacılık Kanun’undan kaynaklanan davalar olması ve Fon, Fon Bankaları, faaliyet izinleri kaldırılan bankaların tasfiye ve iflas idarelerinin davacı olması” gerekmektedir.
Oysa somut olayda 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan kaynaklanan dayanak vakıanın açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu yöne ilişkin davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde ihyası talep olunan şirket ile davacı arasında 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan kaynaklanan bir dava bulunmadığı, ihyanın gerçekleşmesi durumunda da 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun uygulanmasını gerektiren davanın da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İhya ile ilgili davanın görülebilmesi açısından, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun m.142/f.2 hükmüne atıf yapan bir görev düzenlemesi mevcut değildir. Düzenleme, fona verilen yetkiler ile ilgili kanun kıyasına dairdir. Kaldı ki ihyanın yapılmasındaki amaç bir davanın görülmesi değil, bir icra takibinin devamına ilişkindir. Bir başka deyişle ihya davası, yukarıda anılan ve Bankacılık Kanunundan kaynaklanan bir dava niteliğini kesin olarak taşımamaktadır. O halde mahkememiz Bankacılık Kanunu m.142/f.2 hükmü gereği, icra takibinin devamı açısından ihyada özel görevli değildir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK m.1 hükmüne göre “Mahkemelerin görevi,ancak kanunla düzenlenir.” Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Anayasa’nın m.142 hükmü de dikkate alındığında hangi mahkemenin görevli olacağı noktasında açık bir düzenleme olmadığı sürece genel hükümler dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK.Geçici Madde 7/f.15 hükmü gereği ve TTK m.547 hükmünden hareketle ihya davasında yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir. (Yargıtay 11.HD 2016/13132E. 2016/9049K.sayılı, Yargıtay 11.HD 2016/9585E. 2016/7538K.sayılı ilâmları) Nitekim doktrinde de şirket merkezinin, tüzel kişiliğin şeklen kaybedilmesinden önceki duruma göre belirleneceği ifade edilmiştir. (Barış DEMİRSATAN, Hukuka Aykırı Tasfiyenin Tüzel Kişiliğe Etkisi, İÜHFM, İstanbul, 2016, C.LXXIV, Sayfa 698)
Somut olayda 6102 sayılı TTK Geçici Madde 7. Hükmü uyarınca terkin olunan, … Taşımacılığı Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi sicil adresinin ise Tuzla/İSTANBUL olduğu, terkinin ilân tarihinin 31/07/2013 olduğu kayden açıktır.
Ne var ki gelen sicil kaydına göre ihyası talep olunan şirketin en son sicil adresi …zla/İstanbul olup, bu yer 31/07/2013 tarihli HSK kararları uyarınca ve halen İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinde kalmaktadır. Bu noktada yetkiyi belirleyen husus ihyası talep olunan şirketin merkez adresidir. Aksine bir hal anlaşılmadığı sürece bu yer ise sicildeki adrestir. Diğer davalılar olarak gösterilen kişilerin konumları ise bu noktada arz etmemektedir.
Terkin şekli karşısında ve 6100 sayılı HMK m.114 hükmü çerçevesinde ve öncelikle dava şartlarının re’sen dikkate alınması gerekmekte olup adı geçen maddenin (ç) bendine göre ise kesin yetki ayrıca dava şartıdır.
6102 sayılı TTK m.547/f.1 hükmü ve Yargıtay 11.H.D. 2016/13132E. 2016/9049K.sayılı ilamı uyarınca ihya davasında yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir ve bu yetki kesin yetki niteliğindedir.
Gelen sicil kaydına göre ihyası talep olunan şirketin en son sicil adresi …/İSTANBUL olup, bu yer İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinde kalmaktadır. O halde mahkememiz yetkili değildir.
Nitekim, aynı davacı tarafından yine ihya amaçlı açılan Mahkememizin 2020/… E. 2020/… K.sayılı dosyasında, aynı gerekçe ile usulden red kararı verilmiş, karar bu hali ile kesinleşmiştir.
Mahkememizin kesin yetkisi bulunmadığından HMK m.390/f.1 hükmü gereği tedbir talebinin dahi usulden reddi gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında davanın kesin yetki nedeniyle usulden ve dava şartı yokluğundan reddine; Mahkememizin yetkili olmadığından tedbir talebinin usulden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kesin yetki nedeniyle usulden ve dava şartı yokluğundan reddine,
Mahkememizin yetkili olmadığından tedbir talebinin usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Karara karşı kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştirilmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesine,
4-Başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek talep halinde davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraflara ihtarına,
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunması ihtimali karşısında yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
Dair, tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu taraflara hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 22/06/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …