Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/362 E. 2023/462 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2023/362
KARAR NO : 2023/462

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Usulsüz Elektirik Kullanımından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2023
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının “…” adresinde kaçak elektrik kullandığının tespit edilerek kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, usulüne uygun olarak fatura tahakkuk ettirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, borçlular aleyhine ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için (Kapatılan) … 6.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yetkiye, takibe ve borca itiraz edildiğini, zorunlu arabuluculuk sürecine anlşma sağlanamadığını, şirket yetkilileri her ne kadar sorumlu olmadıklarını ifade etmişseler de, Yargıtay kararları kapsamında haksız fiilden dolayı sorumlu olduklarını (Emsal; Yargıtay 3. HD.nin 2013/5476 E. 2013/8924 K.), bu nedenle, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının tutulduğu tarihte şirketin yetkilisi olan kişilere de icra takibi yönetildiğini, ekte sundukları Ticaret Sicil Gazetesinde … ve …’in şirketin yetkilisi olduğunun ilan edildiğini, takibe konu olan ve ilgili yasa, yönetmelik ve EPDK kararlarına göre hesap edilen ve icraya konulan kaçak elektrik faturasını ödemeyerek itiraz eden davalı/borçlu aynı zamanda haksız ve kötü niyetli olduğundan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; abonelik sözleşmesi imzalanmadan sayaçtan geçirilmek suretiyle usulsüz elektirik kullanıldığı iddiasıyla düzenlenen tutanağa dayanarak, tarh ve tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 6.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 16/06/2021 tarihinde, davalılar aleyhine, sözleşmeye ve kaçak elektirik kullanımına dayanarak, 7.525,76.-TL asıl alacak (Kaçak Elektrik Bedeli), 461,58.-TL işlemiş faiz, 83,08.-TL feizin KDV’si olmak üzere toplam 8.070,42.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalılara 27/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 29/07/2021 tarihinde borca kısmi itiraz ettiklerini belirterek takibi durdurdukları, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 25/05/2023 tarihinde toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Borca İtiraz dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinden davanın 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davalı borçlular icra müdürlüğüne verdikleri “KISMEN borca ve bütün ferilerine itirazlarımızdır.” konulu borca itiraz dilekçesinde;
“…Alacaklı tarafından hakkımızda elektrik borcu olduğu gerekçesi ile icra takibi başlatmıştır. Takip usulsüzdür şöyle ki:
Öncelikle alacaklı kurum borç dönemini baz alırken bizim dönemimizden önceki 3 aylık dönemi de baz almıştır. Oysaki biz 2021 OCAK ayında tutmuş ve faaliyete başlamışızdır. Ancak borç bu dönemden önceki dönemleri kapsamaktadır.
Borcun bir kısmı ise bizim abonelik yapmadığımız 1 aylık dönemdir. Ancak, borç çıkarırken bize ait olmayan dönemi de baz alması nedeni ile takip usulsüz bir takip başlatmıştır. Bize ait olmayan borcu da bizden tahsil etmeye çalışmaktadır.
Biz ise söz konusu taşınmazı kiraladıktan bir ay sonra abonelik işlemlerini yapmış ve düzenli olarak fatura ödemelerimizi yapmaktayız. Dolayısı ile bize ait olmayan bir borcu ödememiz mümkün olmayıp alacaklı tahsil edemediği bize ait olmayan borcu bizden tahsil etmeye çalışarak haksız kazanç elde etmeye çalışmaktadır.
Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz.
SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz….” şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır.
2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı)
Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir. Yasal olarak itiraz süresi geçtiğinden bunu artık netleştirmesi de mümkün değildir. Bu nedenle davalı borçlular icra takibine itiraz etmemiş sayıldıklarından icra takibi tüm borçlular yönünden kesinleşmiş durumdadır. O halde davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar bir dava şartı olup 6100 sayılı HMK.nun 114/1-h.maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle dosya üzerinden davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, açılan davanın HKM.nun 114/1-h. Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
1-Harç peşin ve yeterli alındığından, yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
3-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi.29/05/2023

KATİP

HAKİM