Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/34 E. 2023/35 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/34 Esas
KARAR NO : 2023/35

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/01/2023
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … , … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunulduğunu, konkordato davasının görüldüğü mahkeme tarafından borçlular için verilen kesin mühlet kararından sonra Komiser Heyeti tarafından, alacak kaydı yapılması ilanen duyurulduğunu, müvekkili banka … Bankası A.Ş. adına Sayın Mahkemeye 11/10/2021 tarihinde geçici mühlet tarihi itibarıyle tahsil harcı hariç olmak üzere 833.520,00 TL alacaklı olunduğuna ilişkin bildirim yapıldığını, müvekkili bankanın bildirdiği alacak İİK.300. madde uyarınca Borçlu tarafından teyit edilmemiş ve alacağın 429.013,10 TL’si kabul edilmiş bakiye 404.506,9 TL’lik kısım ise reddedildiğini, konkordato yargılamasının yapıldığı mahkemeye yapılan itiraz neticesinde alınan bilirkişi raporu ve konkordato komiser heyetinin raporu doğrultusunda taleplerimiz kısmen red edilmek suretiyle müvekkil bankanın konkordato nisabına esas alınacak alacak miktarı 616.609,94.-TL olarak karara bağlandığını, bakiye 216.910,06 TL’lik alacağımız usule ve yasaya aykırı şekilde projeye dahil edilmediğini, borçlunun müvekkil bankanın alacaklarının bir kısmını red etmek suretiyle konkordato projesinin dışında tutmasının yasal olarak hiçbir dayanağı bulunmadığını, borçlu şirket ve konkordato komiser heyeti tarafından çekişmeli alacağın konkordato projesine hangi kapsamda dahil edildiğini gösterir bir bilgi ya da belge bulunmadığını, müvekkilin bakiye alacak hakkının varlığının tespiti ile konkordato projesi kapsamına dahil edilmesini sağlamak amacıyla huzurdaki dava açıldığını, …TİC. A.Ş. ile müvekkil Banka arasında 03.11.2014 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine teminat teşkil etmek üzere aynı tarihte davalı … ile müşterek borçlu müteselsil sıfatı ile Müteselsil Kefalet ve Hesap Rehni Sözleşmesi imzalandığını, kullandırılan kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine … 18. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarname borçlunun hesapları kat edildiğini, borçlunun bu yasal işlemlere karşı herhangi bir itirazı olmadığını, konkordato gecici mühlet kararının verildiği tarih itibariyle müvekkil Banka kayıtları incelendiğinde alacak tutarının görülebileceğini açıklanan nedenlerle borçlu firma tarafından reddedilen ve mahkemece tasdik edilen projeye dahil edilmeyen 216.910,06-TL müvekkil banka alacağının varlığının İİK.308/b.maddesi hükümleri doğrultusunda tespiti ile tasdik edilen konkordato hükümleri kapsamında ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı konkordato dosyasında alacağı çekişmeli hale gelen davacı bankanın konkordato sürecinde kabul edilmeyen çekişmeli alacağının İcra ve İflâs Kanunu’nun 308/b maddesi hükmüne göre maddî hukuk hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla açılmış “konkordatoya ilişkin” alacak davasıdır.
Hakimler ve Savcılar Kurulunun 03/04/2018 tarih, 538 nolu kararı ile “Adi konkordatodan kaynaklanan taleplerin ( İcra ve İflas Kanununun 285-308/h m.) üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine ” karar verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulunun alınan kararında sayılan işler bakımından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin 1-2-3 numaralı mahkemeleri açısından iş dağılımı yapılmış ve bu mahkemeler ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiştir. Bu kararda ihtisas mahkemelerinin hangi davalara bakacağı saptanmış olup bu kapsamda İflas ve Konkordato davaları ihtisas mahkemelerinin görev alanına dahil edilmiştir.
Esasen 28.02.2018 tarihinde kabul edilip 15.03.2018 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesinde, 2004 sayılı Kanuna geçici 14.maddenin eklendiği belirtilmiş, geçici 14. maddede ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi, konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında, iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Yasanın 66/b bendinden ise söz konusu hükümlerin yayımı tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Anılan yasal düzenleme kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin … tarihli … nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir. Bu kararda:
1) İflas yoluyla adi takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.madde), b)İtirazın kaldırılması ve iflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),
2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve iflas davası (İcra ve İflas Kanunu 174.Madde),
3) Doğrudan doğruya; a)Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 177.madde), b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 178. madde), c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 179. madde),
4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları ( İcra ve İflas Kanunu 235. madde),
5) Takasa itiraz davaları (İcra ve İflas Kanunu 201. madde),
6) İflasın kaldırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 182.madde),
7) İflasın kapanması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 254.madde),
8) İtibarın yerine gelmesi talebi (İcra ve İflas Kanunu 313 ve 314. maddeleri),
9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 285 ila 308/h maddeleri),
10) İflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309.madde),
11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309/a ila 309/1 maddeleri),
12) Sermaye şirketleri ve kooperatifin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 309/m ila 309/ü maddeleri) hususlarından kaynaklanan davalara;
1-Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin,
2-Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine,
7101 sayılı Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 14.maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemeye göndermeyeceğine, iş bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine karar verildi” şeklinde karar alınmıştır.
Söz konusu HSK kararından da anlaşılacağı üzere, konkordato yargılamasının devam ettiği aşamada konkordato süreci içinde alacağı çekişmeli hale gelen alacaklının alacağını tahsile yönelik açacağı eda davasını, konkordato talebini inceleyen ticaret mahkemesinde açacağı veya bu davanın burada görüleceği hususunda iş dağılımına dair alınmış bir karar mevcut değildir.
İİK m.308/b hükmüne göre madde başlığı “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” şeklinde olup, hükmün içeriğine göre; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır.
Kanun koyucu İİK m.235 hükmünde iflas davalarında iflas masası tarafından kabul edilmeyen alacaklar yönünden ve açıkça iflas kararı verilen yerdeki ticaret mahkemesinin görevli olduğunu düzenlemiş olduğu halde konkordato tasdikine ilişkin davalar açısından böyle bir özel ve istisnai düzenleme getirmemiştir.
İlgili davanın mahiyeti ve İİK m.308/b hükmü hakkında ayrıntılı açıklamalar içeren Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2022/4765 Esas, 2022/5915 Karar sayılı ilamında “…İcra ve İflas Kanunu’nun 301. maddesine göre, konkordato projesinin hazırlanıp alacakların bildirilmesi ve tahkikinden sonra komiser tarafından yapılacak ilanda yer alan alacaklının bir başka değişle, konkordato projesine alacağı kaydedilen alacaklının alacağına borçlunun itiraz etmesi halinde bu alacak “çekişmeli alacak” vasfını kazanır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 302/IV. bendi gereği mahkeme, çekişmeli alacağın hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına yaklaşık ispat ölçüsünde ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırarak karar verecektir. Bu şekilde inceleme yapan mahkemenin vereceği karar, maddi hukuk bakımından sonuç doğurmaz.
Çekişmeli alacağın oylamaya katılmasına ve katılacağı orana karar veren mahkeme, İİK’nın 308/b-II. bendi gereği tasdik kararında konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği gibi çekişmeli alacağın oylamaya hiç katılmamasına da karar verebilir. Ancak ne yönde karar verilirse verilsin bu karar bağlayıcı olmayıp tasdik kararının ilanından itibaren İİK’nın 308/b-I. bendi gereği alacağı itiraza uğrayan alacaklı tasdik kararından itibaren bir ay içinde dava açmak zorundadır.
Çekişmeli alacaklar hakkındaki açılacak dava, görevli ve yetkili mahkeme ile yargılama usulleri ve ispat hukuku kuralları bakımından genel hükümlere tabi olacaktır. Örneğin çekişmeli alacak olacak kira sözleşmesi ise kaynaklı uyuşmazlık Sulh Hukuk Mahkemesinde işçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlık İş Mahkemesinde, ticari olmayan bir alacağa dayalı uyuşmazlık ise Asliye Hukuk Mahkemesinde, ticari nitelikte bir alacak ise Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecektir. Kanun koyucu burada her uyuşmazlığın uzman mahkemelerde görülmesine ilişkin genel ilkeden ayrılmamıştır…” şeklinde tespit ve değerlendirmeleri zikretmek gereklidir.
Hal böyle olunca konkordato davalarının görüldüğü aşamada alacağı çekişmeli hale gelen alacaklının alacağının tahsiline yönelik olarak açmış olduğu eda davasını konkordato davasının görüldüğü mahkemede değil, genel hükümlere göre davaya bakacak olan görevli mahkemede açması gerekli ve yeterlidir.
Nitekim doktrinde de kabul olunduğu üzere “İlgili maddede davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir. İİK m.308/b gereğince açılacak olan dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan yargılama usulünün davanın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulü halinde alacaklı, konkordato şartları dairesinde alacağına kavuşacaktır. Bu durumun kararda belirtilmesi yerinde olacaktır. Şayet dava devam ederken konkordato feshedilmişse, artık alacaklı konkordatoya tabi olmadan alacağını borçludan talep edebilecektir. (Müjgan Tunç Yücel/Selçuk Öztek, Yeni Konkordato Hukuku, Ankara, 2018, Sayfa 414; Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato Hukuku, İstanbul, 2018, s.153).
Somut olayda, eldeki dava iflas ya da konkordato davası olmayıp, istemin konkordato davasında itiraza uğraması nedeniyle nizalı hale gelen alacağın genel hükümler çerçevesinde hükme bağlanması gerekir. Bu nedenle, davanın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Konuya ilişkin flas ve Konkordato davaları hakkında Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümü kapsamında görevlendirilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi 2021/1081 Esas 2021/867 Karar sayılı ilamında “…İİK. 308/b Maddesinde;” (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,” hükmü düzenlenmiştir.
İlgili maddede davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir. İİK m.308/b gereğince açılacak olan dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan yargılama usulünün davanın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulü halinde alacaklı, konkordato şartları dairesinde alacağına kavuşacaktır. Bu durumun kararda belirtilmesi yerinde olacaktır. Şayet dava devam ederken konkordato feshedilmişse, artık alacaklı konkordatoya tabi olmadan alacağını borçludan talep edebilecektir. ” (Yeni Konkordato Hukuku Adalet Yayınları Ankara 2018, Tunç Yücel, Öztek – Konkordato Şerhi, shf 414)
Dairemiz sadece genel mahkemelerden verilmiş (adi ve malvarlığının terki suretiyle) konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları incelemekle görevlidir. Eldeki dava ise, konkordato sürecinde alacağı itiraza uğramış alacaklının alacağının tahsiline ilişkin olup, görevli mahkeme genel hükümlere göre belirleneceği gibi, istinaf incelemesinde görevli dairenin de bu şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanan alacak davalarını inceleme görevi 12, 13, 14 ve 43. HD’ne ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir. Nitekim İst. Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’nin 2020/1616 Esas, 2020/1268 Karar ve 2021/307 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararlarında da benzer uyuşmazlıklar incelenmiştir….” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.Hukuk Dairesi 2021/1116 Esas 2021/862 Karar sayılı ilamında “..Dairemiz “genel mahkemelerden verilmiş (adi ve malvarlığının terki suretiyle) konkordatoya ilişkin hüküm ve kararlara” bakmakla görevli ise de, dava konusu konkordato istemine ilişkin olmayıp, konkordato sürecinde çekişmeli hale gelen alacağın tespiti istemidir….İİK’nun 308/b maddesinde; “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlığı altında; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu düzenleme uyarınca açılacak davada, mahkemece genel hükümlere göre değerlendirme yapılarak, alacağa ilişkin karar verilecektir…” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
Yine emsal mahiyette olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 12/11/2020 tarihli 2020/1616 E. 2020/1268 K. sayılı kararında; “…İlgili maddede davanın açılacağı mahkemenin görevi ve yetkisi konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir…” şeklinde konuya yaklaşıldığı görülmektedir. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2022/813 E. 2022/674 K. Sayılı,
Yine yargı yerinin belirlenmesine yönelik ihtilaflarla ilgili çeşitli Bölge Adliye Mahkemelerinden;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 30/12/2021 tarihli 2021/969 E. 2021/2211 K. sayılı kararında; “…eldeki davanın iflas yada konkordato davası olmadığı, istemin konkordatoda itiraza uğraması nedeniyle nizalı hale gelen alacağın genel hükümler çerçevesinde hükme bağlanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, dosyanın genel hükümlere göre ilk olarak tevzi edildiği İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. …” şeklinde (ayrıca aynı dairenin 2021/1840 Esas, 2022/705 Karar sayılı ilamı)
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/132 Esas 2021/87 Karar sayılı ilamında “…Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 12.06.2020 Tarih ve 2020/231-2020/607 E-K sayılı emsal kararında da belirtildiği gibi, işbu davada konkordato hükümlerini uygulanmayıp genel hükümler uyarınca alacağın varlığının tespit edileceği, alacağın varlığı tespit edildikten sonra 7101 sayılı yasa ile değişiklikten önceki İİK. 302. ve değişiklikten sonraki İİK. 308/b. maddesi uyarınca davacıya sadece alacağını yatırılan teminattan tahsil etme imkanının tanındığı kabul edildiği ve konkordato hükümleri uygulanmaksızın genel hükümler doğrultusunda sadece maddi hukuk anlamında alacağın tespitine yönelik olarak açılan işbu davanın konkordato konusunda uzmanlık gerektirmediği, HSK’nın 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı kararı kapsamında kaldığının kabul edilemeyeceğinden davanın ilk tevzi edildiği Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir…” şeklinde;
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/656 Esas 2021/558 Karar sayılı ilamında “…Somut olayda; Dava, İİK’nun 308 (b) maddesinden kaynaklanan çekişmeli alacağın tespiti ve tahsili istemine ilişkin olduğu , HSK’nun 5.4.2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 3.4.2018 tarihli ve 538 sayılı ilke kararında ise adi konkordatodan kaynaklanan davalarda 308/h maddesinden kaynaklanan davalar sayıldığı, İİK’nun 308/b maddesine göre açılacak davalarda ise görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davaya bakma görevinin davanın ilk açıldığı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/231 E, 2020/107 K- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1334 Karar)…” şeklinde;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/271 Esas 2021/274 Karar sayılı ilamında “…Somut olayda; davacı banka vekili, açmış olduğu işbu dava ile konkordato dosyasında kabul edilmeyen çekişmeli alacağın kabulü ile ödenmesini talep ve dava etmiş; talep etmiştir. İşbu davada konkordato hükümlerini uygulanmayıp genel hükümler uyarınca alacağın varlığının tespit edileceği, alacağın varlığı tespit edildikten sonra 7101 sayılı yasa ile değişiklikten önceki İİK. 302. ve değişiklikten sonraki İİK. 308/b. maddesi uyarınca davacıya sadece alacağını yatırılan teminattan tahsil etme imkanının tanındığı kabul edildiği ve konkordato hükümleri uygulanmaksızın genel hükümler doğrultusunda sadece maddi hukuk anlamında alacağın tespitine yönelik olarak açılan işbu davanın konkordato konusunda uzmanlık gerektirmediği, HSK’nın 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı kararı kapsamında kaldığının kabul edilemeyeceğinden davanın ilk tevzi edildiği … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir…” şeklinde;
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/504 Esas 2021/546 Karar sayılı ilamında “…Somut olayda, eldeki dava iflas ya da konkordato davası olmayıp, istemin konkordato davasında itiraza uğraması nedeniyle nizalı hale gelen alacağın genel hükümler çerçevesinde hükme bağlanması gerekir. Bu nedenle, davanın genel hükümlere göre ilk olarak tevzi edildiği … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Yine doktrin görüşlerini de içeren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1064 Esas 2021/1127 Karar sayılı ilamında “Uyuşmazlık, konkordatoda çekişmeli hale gelen alacağın tahsili davasına hangi mahkemede bakılacağı noktasında toplanmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 1. Maddesine göre mahkemelerin görevi Kanunla düzenlenir. İcra ve İflas Kanunu’nun somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 308/b maddesi itirazlı alacağa ilişkin davanın hangi mahkemede görüleceğine dair bir düzenleme getirmemiştir. Buna göre, alacağın niteliğine ve tarafların sıfatına göre görevli mahkeme hangisi ise bu davanın da o mahkemede görüleceği anlaşılmaktadır. Bir diğer ifade ile alacağın konkordatoda itiraza uğramış olması görevin belirlenmesinde başlı başına bir ölçüt olarak kabul edilmemiştir. Bu haliyle ortada konkordato olmasaydı dava hangi mahkemede açılacak idi ise itirazlı alacak için açılacak dava da o mahkemede açılmalıdır (Kuru, B.: İflas ve Konkordato Hukuku, 3. Tıpkı basım, İstanbul 1992, s.476, dn.220. Aynı yönde Kale, Öztek-Konkordato Şerhi, m.309/b, no. 5; Pekcanıtez, H./Erdönmez, G.: 7101 sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato Hukuku, İstanbul 2018, s.153).
Somut olayda, taraflar tacir olup, uyuşmazlık bankacılık işlemi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından, dava asliye ticaret mahkemesinin görev alanında bulunmaktadır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 03.04.2018 gün ve 538 sayılı Kararı çerçevesinde davanın İzmir 1, 2 veya 3 numaralı asliye ticaret mahkemesinde mi yoksa numarasına bakılmaksızın İzmir ilindeki herhangi bir asliye ticaret mahkemesinde mi görülmesi gerektiği sorunu çözümlenmelidir.
Hakimler ve Savcılar Kurulunun anılan kararında sayılan işler bakımından … Asliye Ticaret Mahkemelerinden 1, 2 ve 3 numaralı mahkemeler açısından iş dağılımı yapılmış ve bu mahkemeler ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiştir. Söz konusu karar da ihtisas mahkemelerinin hangi davalara bakacağı saptanmış olup, bu kapsamda iflas ve konkordato davaları ihtisas mahkemelerinin görev alanına dahil edilmiştir.
Eldeki davanın iflas yada konkordato davası olmadığı, istemin konkordatoda itiraza uğraması nedeniyle çekişmeli hale gelen alacağın genel hükümler çerçevesinde tespiti ve tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, dosyanın ilk olarak tevzi edildiği … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindeki tespit ve değerlendirmeler ile konkordatoda çekişmeli hale gelen alacağın tahsili davalarına asliye ticaret mahkemeleri arasında görev ilişkisi bulunmadığına yönelik tespitler bulunmaktadır.
Bu kapsamda tüm yüksek mahkeme içtihatlarının tahlili neticesinde, mahkememizin özel olarak iflas ve konkordato davalarına bakan mahkeme sıfatıyla görevli olmadığı anlaşılmakla, bu kez Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2022/4765 Esas, 2022/5915 Karar sayılı ilamı uyarınca görevli mahkemenin tespiti yapılmalıdır.
Somut davada, davacı banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla konkordato süresinde davalıya yönelik çekişmeli alacağın tahsili amacıyla dava ikame etmiştir.
Her ne kadar dava ilk olarak genel tevzi yoluyla mahkememize tevzi edilmiş ise de Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile; Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu haliyle Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca,
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari
nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; Finans Mahkemesi olarak belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılmasına yönelik karar verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile; Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Mahkememizce re’sen taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı doğrultusunda finans mahkemeleri olarak görevlendirilen Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girip girmediği hususunun tespiti için yapılan incelemede, uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanan çekişmeli alacağın İİK m.308/b uayrınca tahsiline yönelik olduğu görülmekle; HSK’nın yukarıda anılan 25/11/2021 tarihli, 1232 karar sayılı kararı gereğince işbu değişik iş dosyasının 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine, dair hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HSK Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.16/01/2023

Katip

Hakim