Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/299 E. 2023/389 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/299
KARAR NO : 2023/389

DAVA : Şirket Genel Kurulunun Toplantıya Çağrılması
DAVA TARİHİ : 28/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirket genel kurulunun toplantıya çağrılması davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … ticaret sicil no ile kayıtlı olduğunu, müvekkili davalı şirketin %51 hissedarı olduğunu, davalı şirket 2015 yılında kurulduğunu ve kuruluşundan bu yana genel kurul yapmadığını, kuruluş gazetesinden de görüleceği üzere, yönetim kurulu bir yıllığına seçilmiş olup, sonrasında yeni bir yönetim kurulu da belirlenmediğinden şirket halihazırda organsız kaldığını, müvekkilinin ne eski yönetim kurulu üyelerine, ne de diğer ortaklara ulaşamamakta olup, şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması ihtimali de bulunmadığını, TTK 410/2 madde; “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenın izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.” hükmünün geçerli olduğu, şirket işlemlerinin usulüne uygun yürütülebilmesi ve yönetim kurulunun oluşturulabilmesi amacıyla, genel kurul toplantısı yapılması zaruri olmakla, şirketin %51 hissesine sahip olan, şirketin genel kurul toplantısının gerçekleştirilebilmesi amacıyla müvekkilinin, genel kurulu toplantıya çağırmasına izni verilmesini talep etmiştir.
Dava, anonim şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesine ilişkindir.
HMK m.320 ve m.410 hükmü, işin niteliği ve telafisi imkansız zararların ortaya çıkmaması açısından ve takdiren dosya derhal ele alınmıştır.
Bilindiği üzere anonim şirket TTK m.409 gereği olağan genel kurul toplantıları kural olarak her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapar. Bu çerçevede olağan genel kurul toplantısı her yıl yapılması gerekecek bir toplantıdır. Bir başka deyişle olağan genel kurul toplantısının yapılabilmesi için şirket sözleşmesinde bir düzenleme yapılması gerekmediği gibi bazı özel hallerin gerçekleşmiş olması da gerekmemektedir.
Bu nedenle TTK m.410 gereği genel kurulu toplantıya çağırmak hakkı kanuni düzenlemeden anlaşılacağı üzere ve kural olarak yönetim kurulana ait devredilemez ve vazgeçilmez bir görev olsa dahi çağrının yönetim kurulu dışındaki kimseler tarafından gerçekleştirilmesi noktasında dayanak hükümlerin içeriği irdelenmelidir.
6102 sayılı TTK gereği anonim şirketlerde toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konusunda hükümler mevcuttur. Bu çerçevede kanunen öngörülen düzenlemeler mevcut olduğundan ilgili hükümlerin dikkate alınması gerekir.
6102 sayılı TTK m.411 hükmüne göre ise “Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri,yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler… Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.”
Ancak daha önemlisi somut olay açısından önem arz eden 6102 sayılı TTK m.410/f.2 hükmü önem taşımaktadır. Bu hükme göre “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.”
6102 sayılı TTK ile getirilen söz konusu düzenleme kanun koyucunun gerekçesinde belirtmiş olduğu üzere “genel kurulun bazı olağan üstü durumlarda toplantıya çağırılabilmesini sağlamak amacıyla öngörülmüştür. Bu hükmün birçok varsayımda 530’uncu madde anlamında organ yokluğuna engel olabileceği de düşünülmektedir. Uygulamada, çeşitli sebeplerle, özellikle gruplar arasındaki uyuşmazlık ve çekişme sonucunda yönetim kurulunun toplanamaması, üye eksikliğinden veya bazı azlık haklarının kötüye kullanılması amacıyla toplantı nisabının gerçekleşememesi, toptan istifa yahut kaza gibi nedenlerle yönetim kurulunun mevcut olmaması hallerine, özellikle ilk iki hale sıkça rastlanmaktadır. Bu durumda kilitlenmeye giren şirketin çıkar yol bulabilmesi için genel kurulun toplanabilmesinin sağlanması gerekmektedir… İkinci fıkra tüm bu sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla kaleme alınmıştır… Bu kararın dosya üzerinden mi yoksa duruşmalı mı verilmesi gerektiği hususunda bir düzenleme yapılmamış olup, bu somut olayın özelliklerinin dikkate alınabilmesi için Mahkemenin takdirine bırakılmıştır.”
Davacının talebinin somut dayanağı olan ilgili hüküm, şirketin yönetim kurulu ile ilgili kanunda belirtilen özel haller oluştuğu takdirde, pay sahibinin mahkemeden izin almak koşuluyla genel kurulu toplantıya çağırmasına imkanı tanımaktadır.
Mahkememiz görevli ve yetkili, olup davacı aktif sıfat sahibidir.
Pay sahibine tanınan bu imkânın, davacı yönünden kabul edilebilmesi için soyut talebin yeterli olması, kanun hükmü dahi gözetildiğinde mümkün değildir. Zira kanun koyucunun öngördüğü somut koşul vakıaların varlığının pay sahibi tarafından ispat olunması gerekir.
Bu ispatın somut olayın özellikleri dikkate alınmak suretiyle takdiri gerekmekte olup genel kurulun toplantıya çağrılmasında gereklilik olup olmadığı mutlaka değerlendirilmelidir.
Kaldı ki kanun koyucu somut olayda olduğu üzere, üye eksikliğinden veya bazı azlık haklarının kötüye kullanılmasıyla toplantı nisabının gerçekleşmemesi nedeniyle,kilitlenmeye giren şirketin çıkar yol bulabilmesi için bu hükmü düzenlemiştir. Somut olayda genel kurulun toplantıya çağırılmasına izin verilmesi kanun koyucunun amacının gerçekleştirilmesi açısından da gerekir. Aksi halde halihazırda aktif olduğu anlaşılan, ekonomik varlığını sürdüren, ekonomiye olumlu yönde katkı sağlayabilecek ve ticari faaliyette bulunmak istediği anlaşılan şirketin gerek yönetimsel gerek işletmesel gerek muhasebesel ve hatta yargısal yönden telafisi imkansız veya çok zor olumsuz koşullarla karşılaşması yüksek ihtimal dairesindedir.
Esasen “her kanun normu,kanun koyucunun çarpışan menfaatler için biçtiği bir kıymetin ifadesidir.”(E.Hirş). Kanun koyucunun,yönetim kurulunun açıklanan nedenlerle toplanamaması durumunda, pay sahibince genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi yönünde mahkemeden talepte bulunabilmesinin koşulları somut olayda gerçekleşmiştir.
Delil olarak celbedilen … Ticaret Sicil Odası kayıtları ve davacı vekili beyanları bir bütün olarak dikkate alındığında, davacının, aleyhine dava açılan şirketin halihazırda pay sahibi konumunda bulunduğu, yönetim kurulunun ise kayıtlardan anlaşılacağı üzere bir yıl için seçildiği, 15/06/2015 tarihli sicil gazetesindeki ilan metninin 7.maddesiyle bu durumun açıkça belirtildiği, adı geçen tarihten itibaren herhangi bir şirket genel kurul toplantısının yapıldığı anlaşılamadığı gibi ilan edildiğinin dahi anlaşılamadığı, bu durumda yönetim kurulunun aradan geçen uzun süreye rağmen herhangi bir toplantının yapamamasının devamlı olarak toplanamama haline açıkça işaret ettiği, nitekim gerek davacı vekilinin beyanları ve gerekse mevcut sicil kayıtlarından bu durumun açıkça anlaşıldığı görülmektedir.
6100 sayılı HMK m.319 hükmü içeriği karşısında basit yargılama usulüne tabi davada, dava dilekçesi içeriğiyle bağlı kalınması esas olup dava dilekçesinde belirtilen hususlar dışında bir hüküm verilebilmesi ise usulen mümkün bulunmadığından sadece dava dilekçesinde belirtilen konu ile ilgili sınırlı olmak üzere genel kurulun çağrılması mümkün olacaktır. Gündem konuları,dosya kapsamı, davacının talebi, sürecin etkin ve verimli olarak yönetilmesi açısından ve şirketin temsili noktasında uyuşmazlık bulunması dikkate alınarak şirketin olağanüstü toplantısı için çağrıların yapılması açısından şirkete bir kayyım atanması gerekli ve yeterlidir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulü ile “… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı bulunan “…ANONİM ŞİRKETİ”nin yönetim kurulunun seçimi amacına yönelik olarak şirketin genel kurulunun olağan üstü toplantıya çağırılmasına izin verilmesine,gündemi düzenlemek ile çağrıyı yapmak üzere kayyım atanmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
TTK.nun 412.maddesi gereğince, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı bulunan “…ŞİRKETİ”nin “Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Gündemi
1)Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması,
2)Başkanlık heyetine toplantı tutanaklarını hissedarlar adına imzalama yetkisinin verilmesi.
3)Yönetim kurulunun seçilmesi, görev sürelerinin tespiti.
4) Kapanış”
şeklinde belirlenen gündemle toplanabilmesi amacına yönelik olarak şirketin genel kurulunun olağan üstü toplantıya çağrılmasına izin verilmesine, gündemi düzenlemek ile çağrıyı yapmak üzere kayyım atanmasına,
2-Davacı talebi ile bağlı kalınarak “gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere” listede kayıtlı aynı zamanda konkordato komiserliği ve kayyımlığı yapan …’ın kayyım olarak seçilmesine, kayyıma 15.000,00TL ücret takdirine, bu ücretin daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafından karşılanmasına,
3-15.000,00 TL ücret depo olunduktan sonra Kayyımın, şirket ana sözleşmesi ve mevzuat hükümleri çerçevesinde toplantı için tüm belgeleri temin etmek, resmi dairelerden şirket adına belge istemek, başvurularda bulunmak ve genel kurulunun toplanması için diğer tüm iş ve işlemleri yapmak üzere yetkilendirilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken harçlar peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından harcanan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı gideri toplamı olan 359,80‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda TTK m.410/f.2 hükmü gereği kesin olmak üzere ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.09/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip