Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/28 E. 2023/25 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/28 Esas
KARAR NO : 2023/25

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile … Şirketi arasında 19.06.2017 tarihli 350.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, borçlu …’ın da iş bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden borç ödenmeyince, 11.03.2021 tarihi itibariyle hesap kat edilerek, borçluya, … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesap kat ihtarı gönderildiği, Genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı ve ihtara rağmen ödenmeyen borca ilişkin, davalı borçlu … Şirketi ve müteselsil kefil … aleyhine, … 1. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, … 1. İcra Müdürlüğü …E. sayılı icra dosyasından ödeme emrinin borçlu … Şirketi ve müteselsil kefil …’a tebliğ edildiğini, borçlular tarafından borca, faize , yetkiye ve takibin tüm ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı borçluların genel kredi sözleşmesine ilişkin ödenmeyen 156.390,59 TL tutarındaki borca istinaden başlatılan takibe, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi müvekkilin alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu, bu durum da davalı yanın kötü niyetinin sergilediğini, borçluların İstanbul İcra dairesinin yetkisine itiraz etmişlerse de taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşmenin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemelerinin ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduklarını kabul ettiklerini kaldı ki İİK m.50 gereğince ilamsız takiplere yönelik özel yetki kuralı bulunduğunu, buna göre sözleşmeye dayalı olarak yapılan icra takiplerinde sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde yapılabileceği öngörüldüğünü, ayrıca Türk Borçlar Kanunu bakımından para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklının kendi ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde de söz konusu takibi başlatabileceğinin düzenlendiğini, borçluların dava konusu borca itiraz ettiklerini, Genel kredi sözleşmesinin temerrüt hallerini düzenleyen 7. maddesinde “Bankaca düzenlenen geri ödeme planlarında belirtilen veya ödenmesi gereken anapara, faiz , fon ve gider vergisinden oluşan taksitlerden herhangi birini vadesinde ödememesi halinde müşteri kredi borcunun tamamının kendiliğinden muaccel olacağını, yasal hükümler çerçevesinde, temerrüde düşmüş sayılacağını ve bu nedenle bakiye borcunun tamamını derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğunu kabul eder.” şeklinde düzenlemenin yer aldığını, bu nedenle borçluların borca itirazlarının yersiz olduğunu belirterek açıklanan tüm bu nedenlerle borçluların … 1. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlar ile devamına, haksız ve kötüniyetle yapılan itiraz nedeniyle davalılar (borçlular) aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi mahkemece de res’en dikkate alınmak zorundadır.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan “ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır” ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan “İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi” başlıklı hedefler kapsamında HSK’nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
“Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildi” dair karar verilmiştir.
Eldeki dava 10/01/20223 tarihinde açılmış olup, yukarıda değinilen ihtisas mahkemesi kararından sonra ikame edilmiştir.
Bu haliyle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-(f) maddesi hükmü uyarınca, davacı banka tarafından davalılar asıl borçlu ve müteselsil kefil hakkında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin hukuki ihtilafın ve uyuşmazlığın çözümünün Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-HSK Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.11/01/2023

Katip
E- İmza

Hakim
E-İmza