Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/267 E. 2023/918 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/267
KARAR NO : 2023/918

DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 174))
DAVA TARİHİ : 12/04/2023
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan iflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 174)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; müvekkili …’nın alacağını tahsil etmek amacı ile davalı … A.Ş. aleyhine … 24. İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takip başlatılmış olduğunu, iflas ödeme emrine karşı borçlu tarafça haksız ve mesnetsiz nedenlerle itiraz edilerek iflas takibinin durdurulmuş olduğunu, davalı tarafça itirazlarını ispatlayacak herhangi bir delil sunulmadığını, itiraz sebeplerinin borcu ortadan kaldıran sebeplerden olmadığını, öncelikle itirazın kaldırılmasını, verilecek depo emrinin süresinde yerine getirilmemesi halinde davalı/borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin davacıya takibe konu edilen senet nedeniyle borcunun bulunmaması nedeniyle davacı aleyhine menfi tespit davası açılmış olduğunu, bahsi geçen davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin ödeme güçlüğü bulunmamakta olduğunu, müvekkil şirketin el değiştirmiş olduğunu, davacının iddialarının aksine müvekkil şirketin ödeme kabiliyeti bulunmakta olduğunu, senedin tanzim edildiği tarihte müvekkil şirket faktoring şirketi vasfını haiz olup faktoring şirketlerinin kefalet veremeyeceği sabit olduğundan takibe konu senedin hiçbir suretle geçerli kabul edilemeyeceği açık olduğunu, dosya borcu açıkça borçludan tahsil edilebilir iken müvekkil şirket’in iflasına karar verilmesi talebi kötü niyetli olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu olan bono nedeni ile açılan menfi tespit davasının beklenmesinin gerekip gerekmediği, bononun tanzim olunduğu tarih itibariyle davalı şirketin faktoring şirketi olup olmadığı, buna göre faktoring şirketinin isminin gözüktüğü bonodan dolayı sorumluluğunun olup olmadığı, iflas kararının verilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı tarafından davalı aleyhine … 24. İcra dairesinin …E.sayılı dosyasına istinaden takip yapıldığı, takip süreci içinde söz konusu takibin alacaklı tarafça iflas yolu ile adi takibe çevrildiğine dair dosyada belgelerin mevcut olduğu, alacak miktarının aynı olduğu, itiraz üzerine takibin durduğu, süresi içinde ve görevli yetkili mahkemede iflas davasının açılmış olduğu, ayrıca mahkememizin iflas davası açılmadan önce adı geçen icra dosyası ile ilgili dosyamız davalısı şirket tarafından dosyamız davacısı aleyhine menfi tespit davasının açılmış olduğu tartışmasızdır.
Dava; itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir.
Davacı vekiline 14/04/2023 tarihli tutanağın e-tebliğ yolu ile ve 22/04/2023 tarihinde tebliğ olunduğu, 50.000-TL avansının 2023 yılı itibariyle İstanbul 1,2,3 iflas müdürlüklerince açıklanan avans olarak mahkememize bildirildiği, bu çerçevede söz konusu avansın takdir edildiği, söz konusu avansın depo edilmediği, bunun üzerine davacı vekiline 19/10/2023 tarihli duruşmada iflâs, avansını depo etmesi için kesin süre verildiği, kesin sürenin içeriğinin ve sonuçlarının açıkça duruşmada bildirildiği, esasen verilen sürenin de ikinci süre olmakla kanun gereği kesin olduğu açıktır.
Yargıtay 23.HD’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere İİK.m.160 hükmüne göre iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflarla birlikte iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını peşin vermesi zorunludur.Dava dosyası içindeki mevcut cevabi yazılardan anlaşılacağı üzere İstanbul İflas Dairelerinin 2023 yılı itibariyle 50.000,00TL’den aşağı olmamak üzere davalı yönünden iflas avansına ihtiyaç duyduğu gelen cevabi yazı ile sabittir. Esasen Yargıtay uygulaması gereği bu husus dava şartı olarak kabul edildiğinden öncelikle bu konu üzerinde durulmalıdır.
Davacı vekiline, davalı şirket yönünden Yargıtay uygulamasına uygun şekilde iflas müdürlüğünden araştırılan ve depo edilmesi gereken iflas avansı yönünden normal süre ve kesin süre verilmiş, verilen süreye rağmen davalı şirket yönünden iflas avansı depo etmemiş, hatta davacı vekili bu konuda herhangi bir mazeret dahi sunmamıştır.
Bilindiği üzere iflas avansının depo olunması İİK m.160 hükmü gereği zorunludur. “Bu avansın depo edilmesinin amacı, birinci alacaklılar toplantısına kadar iflas müdürlüğü tarafından yapılacak ilan, defter tutma, muhafaza tedbirleri ve tasfiyenin yürütülmesine ilişkin ilk aşamadaki işlemlerin gerektirdiği masrafları karşılamaya yöneliktir. Bu giderleri, iflastan sonra masa alacağı olarak geri alacak olan ve iflası talep eden davacının ödemesi gayet tabidir. (Sümer Altay, Türk İflas Hukuku, İstanbul, 2004, Sayfa 140) Bir başka deyişle davacının açıklanan ihtiyaçlar için ve Yargıtay’ın da benimsediği üzere iflas müdürlüğünün bildirdiği rakam çerçevesinde, kanun gereği ödenmesi zorunlu iflas avansını davalı şirket yönünden depo etmediği ve etmeyeceği sabittir.
Oysa bilindiği üzere Yargıtay 23.HD, somut iflas davası açısından iflas avansının depo edilmesini dava şartı olarak benimsemekte, bu şart yerine getirilmediği takdirde davanın usulden reddi gerektiğini istikrarlı şekilde açıklamaktadır. (Yargıtay 23.HD 2014/7945E. 2015/2915K., 2016/6863E.2019/2749K.sayılı vb.ilamları) Ne var ki davacı vekili dava şartına ilişkin eksikliği, verilen normal süreye ve kesin süreye rağmen gidermemiştir.
6100 sayılı HMK.m.115/f.2 hükmü uyarınca dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise de verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bu eksiklik tamamlanmadığından davanın adı geçen yasal düzenleme uyarınca usulden reddi yasal zorunluluk arz etmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacı tarafından açılan davanın, iflas avansının depo olunmaması karşısında dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın, iflas avansının depo olunmaması karşısında dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90TL harcın mahsup edilerek 89,95‬TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi.30/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip