Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/259 E. 2023/331 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2023/259
KARAR NO : 2023/331

DAVA : MENFİ TESPİT (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.10.2022 tarihinde imzalanan sözleşme ile “…” adresinde bulunan taşınmazın “…” isimli projenin çekimlerinin gerçekleştirilmesi için on gün süre ile kiralanmasına dair anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin üçüncü ve dördüncü maddesinde de görüleceği üzere taraflar 08 Aralık ile 12 Aralık tarihleri arasında müvekkili şirkete ait taşınmazda çekim gerçekleştirilmesine, günlük kiralama bedelinin ise 18.000,00-TL +KDV olarak belirlenmesine karar verdiklerini, sözleşmenin dördüncü maddesinde de belirtildiği üzere gerçekleştirilecek ödemenin eşit iki parça halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda ön ödeme olarak kabul edilen 90.000,00-TL +KDV’lik bir fatura 01.12.2022 tarihinde müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş ve davalı tarafça bu faturaya binaen 23.11.2022 tarihinde 106.200,00-TL’lik bir ödeme gerçekleştirildiğini, ayrıntısı dava dilekçesinde açıklandığı üzere gelişen olaylar nedicesinde 07.12.2022 tarihinde davalı tarafça gönderilen elektronik posta ile 26.10.2022 tarihli sözleşme ile kiralanan taşınmazda çekim gerçekleştirilmeyeceği ve davalı tarafça gerçekleştirilen ödemelerin iadesinin talep edildiğine dair talepte bulunduklarını, bu talebin gerek ticari teamülen gerek ise hukuken kabul edilebilir nitelik taşımadığını, zira bu sözleşme nedeniyle başka kira tekliflerini geri çevirdiklerini, davalı tarafa herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemesi üzerine davalı tarafça … 7. İcra Dairesi Sayın Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirildiğini, ödeme emrinin iptali için tebligat usulsüzlüğüne dayanılarak … 38. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. dosyasında dava açtıklarını, ayrıca müvekkili şirkete ait taşınmazda gerçekleştirilmesi konusunda mutabık kalının çekimlerin de İstanbul’da başka bir mekanda gerçekleştirildiğini belirterek, İİK.nun 72/3. maddesi hükmü uyarınca icra takibinden sonra ikame olunan işbu menfi tespit davasında, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15‟i tutarındaki teminat İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi veznesine depo edilmek kayıt ve şartı ile icra veznesine yatan/yatacak paranın işbu dava kesinleşinceye kadar alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile usul ve yasaya aykırı ikame edilerek kesinleştirilen, … 7. İcra Dairesi Sayın Müdürlüğü’nün … E. numaralı icra dosyasında 106.200,00-TL tutarındaki borca ilişkin olarak, davacı müvekkilimiz şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, menfi tespit davası olarak ikame edilen işbu davaya, davalı tarafa icra yolu ile herhangi bir ödeme yapılması durumunda, istirdat davası olarak devam edilmesine, tam bir kötüniyet tahtında usul ve yasaya aykırı mesnetsiz icra takibi ile davacı müvekili ağır zarara uğratacak şekilde haksız menfaat temin etmeye çalışan davalı aleyhine, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan 26.10.2022 tarihli “Mekan Sözleşmesi”nden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır.
Huzurdaki dava; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde yer alan mutlak ticari dava değildir.
Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 05/07/2017 Tarih ve 2014/22319 E. 2017/7227 K.sayılı kararında, yine Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 18.04.2017 tarih ve 2016/982 E. 2017/2214 K.sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere 6100 Sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. Maddesinde; “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığa konu sözleşmesinin ismi her ne kadar “Mekan Sözleşmesi” olarak adlandırılmış ise de içeri itibariyle kısa dönem taşınmaz kiralama sözleşmesidir. Dava dilekçesinde de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere mülkiyeti davacıya ait taşınmaz, dizi çekimlerinde mekan olarak kullanılmak üzere ücret karşılığı davalı şirkete kiralanmıştır. Kira bedelinin bir kısmı ödenmiş, daha sonra sözleşmeden dönülerek ödenen bedelin iade edilmemesi üzerine davacı aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Davacı taraf da ödenen bi kira bedelini geri vermek zırunda olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemektedir. Taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira sözleşmesine dayanan uyuşmazlıklarda mahkememizin görevsiz, sulh hukuk mahkemesinin görevlidir. Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunup bulunmadığının tespitinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerde dava bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu sonucuna varıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Davacının ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK.nun 345.maddesi gereğince, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2023

KATİP

HAKİM