Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/248 Esas
KARAR NO : 2023/674
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu olduğu … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına olan borcunu ödemek isterken sehven dosyanın esas numarasının son rakamını 2 yerine 3 girerek … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 16.06.2022 tarihinde ”… 12.İcra … Esas dosya borcu” açıklaması ile 3.000,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkiline iadesi gerektiğini, söz konusu … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borçlunun müvekkili olmadığını, dosyanın asıl borçlusunun … adında bir kişi olduğunu, bu kişinin de müvekkili ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, dosya da alacaklının davalı … Şirketi olduğundan ödemenin davalıya yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında bir alacak borç ilişkisi bulunmadığını, Müvekkili tarafından asıl ödeme yapılmak istenen dosyanın … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğunu, müvekkili tarafından yanlış ödeme yapıldığı tespit edilince doğru dosyaya yeniden 3.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, davalıya sehven yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiğini, TBK’nun 77. maddesinde bu hususun belirtildiğini, müvekkili tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalıya ödenen 3.000 TL’nin arabuluculuk anlaşamama tutanağı tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davaya konu ödeme işleminin iadesi için … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 07.07.2022 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunduğunu ve davacının talebinin 07.07.2023 tarihli tensip ile reddedildiğini, ret kararına karşı şikayet yolu açık olmasına rağmen davacı tarafça şikayete konu edilmediğini, bu konuda husumet yöneltilmesi gerekenin müvekkili banka değil İcra Müdürlüğü olduğunu, davacı tarafın memur muamelesini şikayet yolu ile İcra Müdürlüğü tensibini kaldırma ve iddialar doğru ise, sehven yatırdığı parayı iade alma durumu olduğunu, husumetin müvekkiline yöneltilmemesi gerektiğini davacının davayı açması haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan ve davaya konu edilen … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan ödemenin açıklamasında davacının iddialarını ispata yarar hiçbir bilgi yer almadığını, icra dosyalarına borçlu dışı 3.kişiler tarafından da borçlu yararına ödeme yapılabileceğinden ödenen bu paranın borca karşılık ödeme olduğunun kabulünde bir hata olmadığını, müvekkilinin davaya konu paranın iadesini gerçekleştirmemesinde bir kusuru olmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu dekont incelendiğinde görülecektir ki açıklama kısmında alacaklısı oldukları icra dosyasının numarası bulunduğunu, dekontta başkaca da hiçbir açıklama bulunmadığını, müvekkilinin alacaklısı olduğu dosyanın borçlusu adına geldiği düşünülen ve açıklamasında hiçbir detay yer almayan ödemenin, İcra Müdürlüğü iade yazısı olmaksızın ödeyene iadesi durumunın söz konusu olmayacağını, bu nedenlerle davanın, yerleşmiş içtihatlar ve HMK gereği gereği pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise açılan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 12.İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … 12.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyaları, banka kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
… 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısının davalı … Bankası A.Ş., takip borçlusunun … isimli biri olduğu, … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında ise takip borçlusunun davacı … Ltd. Şti. olduğu, davacının takip borçlusu olduğu … Esas sayılı icra dosyasına ödeme yapmak isterken; banka dekontunda icra dosya numarasını sehven yanlış yazarak … Esas sayılı icra dosyasına ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Yanlış icra dosyasına yapılan bu ödeme, takip alacaklısı … Bankası A.Ş. vekili … tarafından 17/06//2022 tarihinde reddiyat makbuzu ile dosyadan çekilmiştir. Davacı şirket yanlış ödeme yapıldığını, sehven yapılan hatanın giderilmesini ve paranın iadesini icra dosyasında talep etmiş ise de; bu talebi kabul edilmemiş, ayrıca davalı ile bu hususta anlaşma sağlanamamış, para iadesi yapılmadığından eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, icra dosyasına yatırılan paranın davalı vekili tarafından dosyadan çekilerek tahsil edildiğine göre, sebepsiz zenginleşme iddiasının davalıya karşı ileri sürülmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Nitekim, davacının mal varlığından sebepsiz zenginleşen davalı olup, husumetin davalıya yöneltilmesi isabetlidir. Bu nedenle, davalının pasif husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Öte yandan; sehven yatırılan paranın iadesine yönelik olarak 6098 s. TBK 77. maddesi uyarınca genel mahkemelerde dava açmak imkanına sahip olan davacının, öncelikle icra mahkemesine şikayet yoluyla başvuru yapması zorunlu değildir.
… 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davacı şirket takip borçlusu değildir. Bu nedenle, herhangi bir borcunun bulunmadığı davalı bankaya ve icra dosyasına davacının ifa amacıyla ödeme yaptığı kabul edilemez. Mevcut ödemenin sehven yapıldığı sabittir. Nitekim, bahsi geçen icra dosyasında takip borçlusu olan Alparslan Memiş ile davacı şirket arasında herhangi bir hukuksal ilişki de yoktur. Bu halde, birbiriyle ilişkisi dahi olmayan kişiler yönünden borcun üçüncü şahıslar tarafından ödenmek istediği arzusu / bu yöndeki davalı savunması, sehven yapıldığı sabit ödemenin iade edilmemesi amacıyla dürüstlük kuralına aykırı şekilde ileri sürülen savunma ve davranış niteliğindedir. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Diğer taraftan; davalının takip alacaklısı olduğu icra dosyasında, davalı tarafından 3.şahıslara haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Ne var ki, bu 3. şahıslar içerisinde davacı şirket adına gönderilmiş herhangi bir haciz ihbarnamesi bulunmamaktadır. Bu bağlamda, davacı şirket ile takip borçlusu arasında herhangi bir hukuksal ilişkinin bulunmadığı davalının da bilgisi ve tasarrufu dahilindedir. Takip borçlusuyla ilişkisi dahi bulunmayan, davalı bankanın dahi haciz ihbarnamesi göndermediği davacı şirketin yaptığı ödemenin geçerli olduğunu savunmak, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.
Ayrıca, davacı tarafından yanlış icra dosyasına yapılan ödeme, bu dosyadaki takip borçlusunun borcunu ödemek amacıyla yapılmamıştır. O halde, yapılan ödemenin geçerli bir ifa olduğu da kabul edilemez. Geçerli bir ifadan bahsedilmek için, öncelikle borcu sona erdirme iradesi ile yapılmış bir ödemenin bulunması gerekir. Davacının, yanlış icra dosyasında ve tanımadığı takip borçlusunun borcunu ödemek gibi bir iradesi bulunmadığından, yapılan ödemenin hukuksal tarifle ifa olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir. Bu bağlamda, sehven yapılan ödemeye bir açıklamak yazmak da mantıksızdır.
6098 s. TBK 77/1.maddesi “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. ” denilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacı tarafından yanlış icra dosyasına yatırıldığı sabit olan paranın iadesi zorunlu olup, davalının 6098 s. TBK 77/1. maddesi uyarınca haksız zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olması karşısında davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın KABULÜ ile;
1-3.000,00 TL’ nin arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih olan 16/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri ( 3.000,00 TL ) üzerinden alınması gereken 269,85 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 179,90 TL peşin harç ve 57,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 236,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/09/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır