Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/212 E. 2023/751 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/212 Esas
KARAR NO : 2023/751

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.02.2023 günü … merkezli olarak ard arda meydana gelen depremler nedeniyle müvekkili bankanın … adresinde bulunan … Şubesinin ağır şekilde hasar gördüğü ve yıkıldığını, ilgili şubede bulunan teminat evrakları, bankacılık işlemleri sözleşmeleri, genel kredi sözleşmeleri, çek sözleşmeleri, sigorta poliçeleri, imza formları, muvafakatnameler ile sair evrakların zayi olması nedeniyle huzurdaki davanın açılması zorunluluğu oluştuğunu, müvekkili bankanın şubesinde bulunan ticari belgelerin ziyanı sebebiyle TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin olduğunu, TTK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu ve Ticaret Hukukundan doğan çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, her ne kadar somut uyuşmazlıkta müvekkilinin … Şubesindeki belgelerin zayi olduğundan bahisle huzurdaki dava açılmış ise de, HMK’nın 14. Maddesi gereği ticari işletmenin bulunduğu yer mahkemesinin yanında davanın şirket merkezinin bulunduğu yerde de açılabileceğinden, müvekkili bankanın genel merkezi İstanbul’da bulunduğundan somut uyuşmazlıkta İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, buna ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.02.2008 tarih, 2007/948 Esas – 2008/2158 Karar sayılı ilamı bulunduğunu, depremlerin arka arkaya yaşanması ve deprem sonrası binaların güvenlik açısından tehlikesinin devam etmesi nedeni ile şubeleri hemen tahliye etmenin mümkün olmadığını, 15.03.2023 tarihinde yapılan incelemede, dava dilekçesine ekli tutanak ile listelenen belgelerin şubede zayi olduğu tespit edilebildiğini, bahsi geçen söz konusu belgelerin tamamının, müvekkili bankanın saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğunu, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 42. Maddesinin açık olduğunu, müvekkili bankanın, bünyesinde mevcut evrakların on yıl süre ile saklamakla yükümlü olduğunu, yaşanan olay sebebi ile müvekkili bankanın saklamakla yükümlü olduğu evrakların zayi olduğunu, 15.03.2023 tarihli tutanak ile şubede zayi olan belgelerin listesinin mahkemeye sunulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 10.6.2021 tarih ve 2021/141 Esas – 2021/754 Karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 9.12.2021 tarih ve 2021/2099 Esas – 2021/1850 Karar sayılı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.10.2001 tarih ve 2001/5021 Esas – 2001/7896 Karar sayılı ilamlarının açık olduğunu, açıklanan hususlar ve 06/02/2023 tarihinde meydana gelen ve sonrasında da artçı olarak devam eden depremlerin TTK madde 87/2 hükmü uyarınca mücbir sebep olduğunun kabulü ile davanın kabulüne ve eklerde dökümü liste halinde verilen belgelerin zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Deprem nedeniyle oluşan hasara ilişkin düzenlenen tutanak, zayi olan evrak listesi, banka defter kayıtları, yıkılan banka şubesine ait resimler, Çevre Şehircilik Bakanlığının yıkılan şubeye ait hasar tespit raporu ve resimler ile bilirkişi raporu celp edilmiştir.
Dosya, Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 19/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1)
…bank A.Ş.’nin “…” adresinde bulunan Antakya Yolu Şubesinin bulunduğu binanın bankanın kendi tespitleri ve beyanına göre tamamen yıkılmış olduğu, ancak bu tespitin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Belediye Başkanlığı veya Kaymakamlık gibi resmi kuruluşlardan teyide muhtaç olduğu, 2) … Şubesinin bulunduğu binanın tamamen yıkılmış olduğunun ispatlanamadığı, yani sunulan beyan ve fotoğrafların doğrulanamaması halinde zayi belgesi verilme koşullarının oluşmadığı, 3) Davacı tarafından binanın deprem nedeniyle yıkılmış olduğu, kamu idarelerinden alınan belgelerle ispat edilmesi halinde veya mahkemece bu sonuca ulaşılması halinde “Ek:1 Zayi Olan Belgeler Listesi”nde yer alan belgeler için zayi belgesi verilmesinin gerektiği, kanaat ve sonucuna varılmıştır …” şeklinde rapor sunulmuştur. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi heyeti raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/02/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle müvekkili …bank Anonim Şirketi’nin … adresinde bulunan … Şubesindeki bankaya ait evrakların zayi olduğunu belirterek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 Sayılı Kanunun 82/7. maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir ” hükmünü düzenlemiştir.
Davacının anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. İleri sürülen mücbir sebebin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Bu itibarla somut olaya dönüldüğünde; davacının sunduğu bilgi ve belgeler ile mahkememizce yapılan yazışmalara verilen cevaplardan, davacı bankanın … adresinde bulunan … Şubesinin / binasının 06/02/2023 tarihinde meydana gelen depremler sebebiyle ağır hasar alarak yıkıldığı, bu suretle banka şubesinde bulunan defter ve belgelerin zayi olduğu kanaatine varılmış olmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KABULÜ ile;
…bank Anonim Şirketi’nin … adresinde bulunan … Şubesi’nin depremde hasar görmesi sebebiyle şube nezdinde bulunan tüm belgelerin ayrı ayrı ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Davacı tarafından 26/04/2023 tarihli beyan dilekçesi ekinde ibraz edilen ve yukarıda zayi olduğuna karar verilen tüm belge ve kayıtların ayrı ayrı listeler halinde ve CD içerisinde dosyaya sunulduğu görülmekle, CD içerisinde yer alan ve isim isim gösterilen tüm şahıslar yönünden zayi olduğuna karar verilen tüm belge ve kayıtların işbu kararın EKİ SAYILMASINA,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 89,95 TL harcın davanın niteliği ve hasımsız olması nazara alınarak davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davanın niteliği ve hasımsız olması gözetilerek kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davanın niteliği ve hasımsız olması sebebiyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır