Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/193 E. 2023/770 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/193 Esas
KARAR NO : 2023/770

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 16/03/2023
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ve cari ilişkiler gereğince davalı şirkete, mal mukabili … Bankası A.Ş. …Şubesine ait 14/05/2022 keşide tarihli, … seri numaralı 490.000,00-TL tutarındaki çek verildiğini, davalı şirket tarafından mal teslimi yapılmadığını, çekin ibraz süresinin de geçtiğini, buna rağmen 14/05/2022 olan keşide tarihinin, davacıya ait olmayan yazı ve paraf ile üstünün çizilip, 28/02/2023 tarihi atılarak çekin takasa sokulduğunu ve tahsiline çalışıldığının öğrenildiğini, keşidecisi olduğu çekinin akıbeti davacı şirketçe bilinmediğini, çekin kullanılmış olması halinde ileride telafisi imkansız zararların meydana gelmesi ve mağduriyetlerin artması muhakkak olduğunu, bedelsiz hale gelmiş çekin, HMK m.207 ve m.209 amir hükümleri gereğince keşide tarihinde değişiklik yapılarak paraflanması ile hükümsüz hale de gelmiş olması karşısında, kötü niyetli olarak haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tekrardan keşide tarihi değiştirilerek takasa sokulacağı, akabinde de icraya konulup takibe başlanması söz konusu olabileceğinden dava neticeleninceye kadar, herhangi bir işleme esas alınmaması gereken çekin ödenmemesi ve icraya konu edilememesi için tedbiren teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, açıklanan nedenlerle öncelikle bedelsiz ve hükümsüz hale gelmiş olup herhangi bir işleme esas alınmaması gereken … Bankası A.Ş. … Şubesine ait 14/05/2022 keşide tarihli … seri numaralı 490.000,00-TL tutarındaki çekin, ödenmemesi ve icraya konu edilememesi için HMK m.207 ve 209 amir hükümleri gereğince tedbiren teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine, yargılama neticesinde çekin iptaline ve borçlu olunmadığının tespitine, yargılama sürerken çekin takibe konu edilmesi halinde %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul ettiklerini, dosyanın karara çıkartılarak çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Bankası A.Ş. …Şubesine ait 14/05/2022 keşide tarihli, … seri numaralı 490.000 TL tutarındaki çek sureti, taraf şirketlerin yetkili temsilcilerini gösterir sicil kayıtları, muhatap banka ile takas odası kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, icra takibinden önce açılan tahrifat / sahtecilik ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, mal karşılığında davalı tarafa avans çeki verildiğini, çekin ibraz süresinin geçirildiğini, ancak keşide tarihinde tahrifat yapılarak tahsile çalışıldığını ve ayrıca malın da teslim edilmediğini iddia etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi, davaya konu talep sonucunun kabul edildiğini mahkememize beyan etmiş, HMK 309/2. ve 311. maddeleri uyarınca çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, … İl Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen ticaret sicil kayıtlarından ve davalı şirket yetkilisi tarafından sunulan imza sirkülerinden davalı şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kişinin Abdulhalık Çoban olduğu, davayı kabul beyanında bulunduğu 14/09/2023 tarihi itibariyle…’ın davalı şirketin münferiden yetkilisi olduğu, bu kapsamda usuli bir noksanlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Bu itibarla, eldeki sahtelik ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasının, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği nitelikteki davalardan olduğu, davalı şirket yetkilisi tarafından ilk duruşmadan evvel henüz cevap dilekçesinde ifade edilen “davayı kabul” beyanın kayıtsız ve şartsız olduğu, davalının davayı kabul beyanın davacının veya mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, davalı şirket yetkilisinin kabul beyanında bulunulduğu tarih itibariyle münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, bu noktada usuli bir eksikliğin de bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının, davalının “davayı kabul” beyanı gözetilerek kabulüne karar verilmiştir.
Diğer taraftan; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi gereğince menfi tespit davasının kabulü halinde borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötüniyet tazminatı olup, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının da kötüniyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötüniyetli değilse, aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilemez. Ne var ki, dosya içerisindeki belgelerden ve tarafların anlatımlarından davalının davacı taraf hakkında başlattığı bir icra takibinin bulunmadığı, eldeki davanın icra takibinden önce açıldığı sabit olmakla davacının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “Feragat ve Kabul Hâlinde Yargılama Giderleri” başlıklı 312. maddesi “(1) .. Kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Esasen davacı vekili hem 09/10/2023 tarihli beyan dilekçesinde hem de18/10/2023 tarihli celsede açıkça davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuştur. Bu itibarla, özellikle anılan Yasa hükmü uyarınca ve ayrıca davacının dava konusu çekte keşideci, davalının ise lehtar olması karşısında taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan sahtecilik ve bedelsizlik durumunun davalı tarafından bilinmesi gerektiğinden (HMK 312/2) davanın açılmasına davalının kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermesine göre HMK 312/1. maddesi uyarınca davalı aleyhinde yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın KABULÜ ile;
1-… Bankası A.Ş. , …şubesine ait, … seri numaralı, 14/05/2022 keşide tarihli ve 490.000,00 TL bedelli çek sebebiyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulların oluşmaması sebebiyle reddine,
3-Kabul edilen dava değeri (490.000,00 TL) üzerinden alınması gereken ‭33.471,90 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 8.367,98 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 25.103,92 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 8.367,98 TL peşin harç ile 637,34 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam ‭9.005,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (490.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 74.600,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır