Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/18 E. 2023/4 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/18 Esas
KARAR NO : 2023/4

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 19.02.2019 tarihinde sabah 07.15 saatlerinde … İlçesi … bölgesinde ışıklarda vuku bulduğunu, sürücü … yönetiminde … Plakalı aracın … istikametinde gitmekte iken önünde bulunan ışıkların sarıdan kırmızıya dönmesi anında aniden hızlanarak köprü girişinde bulunan yaya geçidinde müvekkile sağ aynası ile ışık kırmızıya döndüğünde çarpmış ve müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sürücü …trafik ışığı sarıdan kırmızıya döndüğü anda hızını arttırmış ve kırmızı ışık yandığı anda müvekkiline çarptığını, Karayolları trafik kanunu gereği sarı ışık ihlali bir kusur olmakla birlikte, vuku bulan ve davaya konu olan somut olay çerçevesinden bakıldığında sürücünün aracını aniden hızlandırarak yaya geçidine doğru gitmeye çalıştığı bu nedenle kazaya sebebiyet verdiğinin açık olarak anlaşıldığını, ayrıca davalı sürücü …’ın kırmızı ışık yandığında müvekkiline vurduğunun dava dilekçesi ekinde sunulan rapor ile de sabit olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 84.maddesinin a bendi gereğince araç sürücüsü …’ın kırmızı ışık yandığında davacıya vurduğundan dava konusu trafik kazasında sürücü Metin Aydın’ın asli kusurlu olmasına rağmen kazanın hemen sonrasında olay yerine gelen trafik polisleri tarafından tutulan tutanağın yanlı ve tek taraflı olarak düzenlendiğini ve kazadaki tüm kusurun müvekkiline yükletildiğini, trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda … A.Ş ye ait kamera kayıtlarının incelendiği belirtilmişse de sürücünün kırmızı ışıkta geçtiği ve sürücünün hız sınırının üstünde ışıkları geçtiği hususlar belirtilmemiş, bu nedenle davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı gerçeği yansıtmadığından, kaza tespit tutanağında müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin yaralanması ve şu an yaralanma nedeniyle eğitim hayatına ve normal yaşantısına devam edememesi nedeniyle meydana gelen zararlardan sürücülerin yanı sıra diğer davalılar işleten …Tic. A.Ş. şirketi ve araçların ZMMS yapan sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. de sorumlu olduğundan huzurdaki dava sürücünün dışında işleten ve sigorta şirketine yönlendirildiğini, davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapıldığını, ne yazık ki olumlu cevap alınmaması nedeniyle huzurdaki davanın açılabilmesi için arabuluculuk başvurusu yapılması zorunlu olduğundan … tarihinde … Arabuluculuk Bürosuna …Büro Numarası …Arabuluculuk Numarası ile başvuru yaptıklarını, arabuluculuk başvurusunun 17.07.2020 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilinin 10.01.2004 doğumlu olup, halen öğrenci olduğunu, kaza tarihinden beri okuluna devam edememiş ve halen okuluna devam edemediğinden yıl kaybı yaşadığını, dava konusu kaza nedeniyle bitkisel hayata girdiğini, halen tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin babası oğlunun tedavi masrafları nedeniyle oldukça sıkıntılı zamanlar yaşadığını, ekonomik olarak çöküntüye girdiğini, davaya konu kazadan dolayı felç olan müvekkilinin ailesinin bakımına muhtaç halde gelen davacının kaza tarihinden bu yana halen tedavi görmekte olup, bu kaza nedeniyle ileride tekrar ameliyat geçirmesi söz konusu olduğunu, ayrıca bu kaza nedeniyle müvekkilinde kalıcı maluliyet meydana gelmesi ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu belirterek davaya konu trafik kazası sonucu tedavi giderleri, tedavi yol masrafları ve bakıcı giderleri ve kazanç kaybından doğan ekonomik kayıp nedeniyle 6100 sayılı HMK madde 107 uyarınca toplanacak delillere göre, uzman bilirkişilerce tazminat hesabı yaptırılarak, tedavi giderleri açısından şimdilik 48.000,00-TLnin işleten ve sürücü açısından 19.02.2020 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından ise olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile ; tedaviye dayalı yol masrafları açısından şimdilik 500,00-TLnin işleten ve sürücü açısından 19.02.2020 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından ise olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile ; bakıcı giderleri açısından şimdilik 1000,00-TLnin işleten ve sürücü açısından 19.02.2020 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından ise olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile; kazanç yoksulluğu nedeniyle uğranılan zarar açısından şimdilik 500,00-TLnin işleten ve sürücü açısından 19.02.2020 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından ise olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile; olmak üzere şimdilik toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline;kaza nedeniyle müvekkilin halen felçli olması ve hayatını sürdüremiyor olması nedeniyle yaşamış olduğu üzüntü,keder nedeniyle 5.000.-TL manevi tazminatın, 19.02.2019 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu 26.07.2018-26.07.2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatın 360.000-TL olduğunu, davacının bakıcı tazminatı talebi, tedavi giderlerleri, tedavi masrafı, yol masrafı, kazanç yoksunluğu nedeniyle uğranılan zararın poliçe teminatı kapsamında olmadığını ve davacının talebini açıklaması gerektiğini, bakıcı tazminatı talebi, tedavi giderlerleri, tedavi masrafı, yol masrafı, kazanç yoksunluğu nedeniyle uğranılan zararları trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, bakıcı tazminatı talebinin, tedavi giderlerlerinin, tedavi masrafı, yol masrafı SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davacının meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak bu taleplerinin , tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılanacağını,…plaka sayılı aracın 26.07.2018 tarihinde Mecburi Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dolayısıyla iş bu davada, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları teminat kapsamı konusunda belirleyici olacağını, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre tedavi süresince çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler yani geçici iş göremezlik zararı , geçici bakıcı giderleri ile sağlık harcamaları sağlık gideri teminatı kapsamında olup, sağlık giderlerinin ise KTK mad 98 hükmüne göre SGK tarafından karşılanacağını, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlıdır ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirleneceğinden, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi ( 6098 sayılı TBK m. 54 ) gereğince sürekli maluliyet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin taleplerde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Yeni Genel Şartlar uyarınca ; sakatlanan kişinin maluliyet zararı artık meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre değil , 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e uygun maluliyet oranına göre tespit edilirken 20.02.2019 tarihinde yürülüğe girmiş olan 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik’nin beşinci bölüm 18. Maddesinde açıkça belirtilmiş olduğu üzere, 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığını, bu sebeple poliçe tanzim tarihi 01.06.2015 tarihinden sonra olan poliçe kapsamındaki kazalarda malul kalan kişilerin dayanak olarak sunmuş oldukları raporların, 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre düzenlenmesi gerektiğini, buna göre; Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’nce davacının Maluliyet Oranının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik’e belirlenmesi gerektiğini, dolayısıyla davacının Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’ne sevkinin sağlanarak, kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin, teşhis ve tedavi dosyalarının da ikmal edilmek suretiyle; muayenesinin yapılması ve dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile malul kalıp kalmadığının ve 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik ‘e göre maluliyet oranının tespiti için heyet raporu alınmasını talep ettiklerini belirterek davanın esastan reddine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 46. Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı ceza dava dosyası, ZMMS poliçesi, davacının ekonomik ve sosyal durumu gösteren araştırma tutanağı, davacının trafik kazası sebebiyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik Medeniyet Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve … Şehir Hastanesine ait tedavi kayıtları, MR ve sonuçları, CD, Adli Tıp Kurumu tarihli raporu celp edilmiş incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 29 Kasım 2021 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak;” … oğlu, 2004 doğumlu …’ın 19/02/2019 tarihinde tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, A-) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Zihinsel Ruhsal Davranışsal, Geçici fonksiyon kaybı, Beyin Hasarı: 3-Tedavi ile işlevselliği düzelmeyen %70, Sinir Sistemi: Dizatri ve Disfaji:%55, Kas İskelet Sistemi: Tablo 4.1:Periferik sinir sistemi, nöromüsküler bileşke ve kas hastalıkları., mekanik destek olmadan ayağa kalkamıyor., Ağır %80 Tablo 4.2.b: Periferik sinir sistemi, nöromüsküler bileşke ve kas hastalıkları., kişi her iki üst ekstremiteyi kullanamıyor., Ağır %90 Tablo 4.3: Anorektal nörojenik bozukluklar., %50, Tablo 4.3: Üriner sistem/mesane fonksiyon bozukluğu., %40 olup Baltazard Formülü:%99.9 olduğuna göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %100 (yüzdeyüz) olduğu, Kişinin sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı vekili 10/10/2022 tarihli dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta A.Ş. ile ihtiyari arabuluculuk yapılarak sigorta şirketinin yalnızca poliçe sorumluluğundaki teminat limiti kadar 21.09.2022 tarihinde sulh sağladıklarını, 21.09.2022 tarihli anlaşma belgesi gereği; Davalı … Sigorta A.Ş ile 360.000,00 TL asıl alacak, 35.000,00 TL faiz, 1.000,00 TL yargılama gideri, brüt 33.650,00 TL ilam vekalet ücreti ve brüt 25.000,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 454.650,00 TL tutarında anlaşma sağlandığını, davalı sigorta şirketi … tarafından davacı vekiline av. ücreti ve yargılama giderinin ödemesi yapıldığından ve davalı Mapfre’nin ise feragat nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmayacağı hususunda anlaşma sağlandığından davacı ve davalı sigorta şirketinin birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, iş bu arabuluculuk anlaşması gereği müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların fazlaya ilişkin olan kısımlar açısından diğer iki davalı yönünden davaya devam edeceklerini yalnızca davalı … Sigorta A.Ş. şirketi yönünden sulh olduklarını ve davalı … Sigorta A.Ş. şirketinden talep etmiş oldukları alacaklar yönünden davadan feragat ettiklerini davalı … açısından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2020/466 Esas sayılı dava dosyasında yargılamaya devam edilirken 07/12/2022 tarihli 5. celsenin (3) nolu ara kararı gereği; “Davacı vekilinin 10/10/2022 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş için yalnızca bu davalı yönünden davasından feragat etmiş olmakla, feragat beyanı nazara alınarak davalı … Sigorta A.Ş yönünden dosyanın tefrik olunmasına, tefrik işleminin anlaşma doğrultusunda yapılan ödemeye ilişkin dekontun/ödeme belgesinin dosyaya ibraz edilmesinden sonra gerçekleştirilmesine ve eldeki davaya davalılar… ve … Şirketi yönünden kaldığı yerden devam olunmasına” karar verilmiştir.
Davacı vekili 20/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş ile yapmış oldukları ihtiyari arabuluculuk anlaşması gereği yapılan ödemelere ilişkin dekontların dosyaya sunuğu görülmekle 07/12/2022 tarihli 5. celsenin (3) nolu ara kararı gereği tefrik işlemi yapılarak tefrik edilen dosya mahkememizin işbu 2023/18 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 10/10/2022 tarihli dilekçesinde, dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacı ile dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararlar konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıklarını, sulh uyarınca müvekkili şirket tarafından mutabık kalınan tazminat miktarının davacı vekili …’ün ibranamede belirtilen banka hesap numarasına havale edilmek suretiyle ödeme yapıldığını ve müvekkil şirket işbu ödemeyi yapmakla poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirdiklerini, müvekkili şirket ile müvekkili şirkete sigortalı araç maliki ve sürücüsü olay ve poliçe sebebiyle tamamen ibra edilmiş ve müvekkili şirket hakkındaki maddi tazminat davasından feragat edildiğini, kendilerinin de davacı taraftan dava vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın müvekkili şirket bakımından feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davacı adına arabuluculuk anlaşma tutanağında adı geçen vekilin (… ) vekaletnamesinde “karşı tarafa ibra, sulh olma” ve “davadan feragat”e yönelik özel yetkilerinin bulunduğu görülmüş, bu noktada usuli bir eksiklik olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacının talep sonucundan davalı sigorta şirketi yönünden ve maddi zararlara ilişkin kayıtsız, şartsız olarak tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetkisinin de bulunduğu anlaşılmakla, eldeki tefrik edilen dava yönünden vaki feragat uyarınca davanın reddine, davacının ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından her bir tarafın yaptığı masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 119,93 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerilerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 09/01/2023

Katip
E- İmza

Hakim
E-İmza