Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/17 E. 2023/888 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2023/17
KARAR NO : 2023/888

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 27/11/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında, … tarihli Araç Takip ve …, 04.08.2014 tarihli Satın Alma Fiyat Teklifi, 18.07.2013 tarihli Fiyat Teklifi, 16.09.2013 tarihli Fiyat Teklifi, 18.11.2013 tarihli Fiyat Teklifi, 20.07.2015 tarihli …, 20.07.2015 Satın Alma Fiyat Teklifi, 18.07.2018 tarihli … Sözleşmesine istinaden; ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen (ayrıntısı dava dilekçesinde belirtilen 19 adet) faturalara ilişkin cari hesaba konu borcun davalı tarafça ödenmediği, bunun üzerine 9.075,18-TL asıl alacağın tahsili amacıyla … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasıyla başlattıkları icra takibine 06.08.2021 tarihinde itiraz edildiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek, borca ve icra takibine yapılan itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ından az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinde borcun hangi tarihte doğduğuna ilişkin bilgi yer almadığı gibi ödeme emrinin ekinde de dayanak belge de olmadığını, müvekkil şirketin davacı yana böyle bir borcu bulunmadığını, hizmet verilmediğini, fatura içeriklerini kabul etmediklerini, HMK’nun 190. maddesine göre işbu borç ilişkisi iddasını ve temerrüt hususnu ispat edecek herhangi bir delil dosyaya sunulmadığını, davacının, müvekkilinin borcu olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak işbu davaya konu icra takibini başlattığını, % 40 icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddi ile davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 1. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 18/06/2021 tarihinde, davalı aleyhine, faturalar ve cari hesap ekstresine dayanarak, 9.075,18.-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 10/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 06/08/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 00/00/2022 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 9.075,18.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının dava ve icra takibine konu ettiği fatura içeriğindeki hizmeti davalıya teslim edip etmediği, teslim etmiş ise alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2017 – 2018 yılı ticari e-defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu, e-beratların alındığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davalı vekili defterlerin kapanış tasdiklerinin bulunup bulunmadığının bilirkişi tarafından incelenmediğini belirterek rapora itiraz etmiştir. Defterler e-defter şeklinde tutulduğundan noter kapanış tasdiki yapılmamaktadır. Bunun yerine kapanış e-beratları alınmaktadır. Rapor ekinde her iki yıla ait e-beratların alındığı görülmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, dava ve usul ekonomisi gözetilerek ek-rapor almaya gerek duyulmamıştır.
Yine bilirkişi raporun 3.sayfasındaki “Davacı Şirket 2017-2018 ticare defter açılış bilgileri” başlığı altındaki tabloda ve altındaki paragrafta 1917-1918 yıllarına atıf yapılmış ise de bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı, 2017 ve 2018 yıllarının kastedildiği kabul edilmiştir.
Taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacının icra takibine konu ettiği fatura davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan toplamda 9.075,18.-TL faturadan kaynaklı bakiye alacağı bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir .
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 1. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (9.075,18-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 1.815,03-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 619,92-TL olup, peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 440,02-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 335,00-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00-TL’den oluşan 2.335,00-TL yargılama gideri ile 179,90-TL başvuru harcı, 179,90-TL peşin harç toplamı 2.694,8‬0-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.075,18-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK m.341/2 hükmü gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/11/2023

KATİP …

HAKİM …