Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/155 E. 2023/713 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/155
KARAR NO : 2023/713

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2023
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş’nin işletmeciliğinde olan Köprü ve otoyollardan davalı olduğu …Şti,’ye ait … plakalı araçla ücret ödemeksizin geçişler yapıldığını, aracın ihlalli geçişinden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, davalıya icra takibi yapıldığını, davalının borca faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, alacaklarının tahsili için dava açtıklarını, dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, anlaşamama ile sonuçlandığını, isteklerinde yasa değişikliklerine dikkat edildiğini, bu gerekçe ile davalı-borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkil şirketin talep ettiği asıl alacağın içinde yer alan gecikme cezaları 7144 Sayılı Kanun’un 18 İnci Maddesi İle 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30.Maddesinin 5. Fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle 10 katından 4 katına indirilmiş olduğunu, bu nedenle harca esas 670,00 TL bedelli itirazın iptali davasını açtıklarını belirterek Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek iera inkâr tazmınatının davalıdan tahsil edilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsil cdilerek müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi tarafından davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı ve bu itibarla iddiaların inkarı cihetine gidildiği görülmüştür.
Toplanan Deliller:
… 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası,
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 02/07/2023 tarihli bilirkişi raporu,
… plakalı aracın trafik tescil kayıtları,
Bilirkişi …tarafından hazırlanan 10/08/2023 tarihli bilirkişi ek raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisine dayalı borcun (otoyol geçiş ücretleri) ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, bu davanın açılabilmesi için:
1-İlamsız takip yapılmış olması,
2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra mahkemesine başvurmaması,
4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran, itirazla duran takibin devamınını amaçlayan bir dava olup yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır.
Somut olayda, … 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; alacaklı davacı… Şirketi tarafından borçlusu davalı … Şirketi aleyhine, toplam 670,00-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının … Şirket Hukuk Birimi Dosya Numarası olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine yasal süresinde olan 07.01.2022 tarihli itiraz ile takibin durduğu, davalı tarafından borca, fer’ilerine ve yetkiye itiraz edildiği, eldeki itirazın iptali davasının tebliğ tarihinden sonraki yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde olan 02.05.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50.maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Bilindiği üzere tüm davalar için uygulanan yetki kuralı genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı HMK’nın m. 6/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. 6100 sayılı HMK’nın 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş ve sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. 2004 sayılı İİK’nın 50.maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 10.maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25/04/2018 tarih 2017-19-902 Esas 2018/973 Karar) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi gerekir. Somut davada davacının yerleşim yeri İstanbul olduğundan, davacının alacağın tahsili için İstanbul İcra Dairesinde takip yapmasında usule aykırılık bulunmamaktadır.
25/6/2010 tarih ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinde;
“(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.
(2) Erişme kontrolü uygulanan karayollarında kısıtlanan ve yasaklanan işler veya hareketleri yapanlar ve yaptıranlar ile koruma alanı içine giren hayvan sahiplerine Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu Kanunun 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır. Şu kadar ki; 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (s) bendinde belirtilen fiillerin şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar tarafından karayolları sınır çizgileri dahilinde işlenmesi halinde uygulanacak idari para cezası beş yüz Türk Lirasından aşağı olamaz. Karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiillerin denetimi ile 2872 sayılı Kanunda öngörülen yaptırımların uygulanmasında, Genel Müdürlük 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan sayılır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.
(4) Birinci fıkra uyarınca ödenmesi gereken idari para cezaları ile geçiş ücretleri ödenmeden, kabahatin işlendiği araçların fenni muayeneleri ile satış ve devirleri yapılmaz.
(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, ( 16/5/2018 tarih ve 7144 s.K/18. maddesi ile dört kat ceza şeklinde değiştirilmiştir) genel hükümlere göre tahsil edilir.
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz…” hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğu, ihlalli geçişe ilişkin muhataba ayrıca bir tebliğ yapılması gerektiğine dair kanunda bir hüküm de bulunmadığı (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/463 Esas 2022/578 Karar), borcun ödeme zamanının kanunda düzenlendiği anlaşılmakla, davacının alacak talep hakkı bulunduğu, davalının temerrüdünün doğrudan yasada belirlenen süre nedeniyle, ihlalli geçişlerden 15 gün sonrasında oluştuğu, bu nedenle davacının işlemiş faiz de talep edebileceği, KDV Kanunu uyarınca işlemiş faiz davacı şirket açısından bir gelir kalemi olduğundan KDV Kanunu gereği faizin KDV’sinin de (davalıdan tahsil edilip vergi idaresine beyan edilerek yatırılacak tutar olmakla) talep edilebileceği, ayrıca ihlalli geçiş ücretlerine ve dört kat cezalarına, temerrüt tarihinden itibaren (davalının ticari işletmesine ilişkin ticari araçların ihlalli geçişleri olduğundan) (kamu alacağı değil ticari akdi ilişki olduğundan) değişen oranda avans faizi isteyebileceği, davalının işlettiği araçlara ilişkin HGS/OGS hesaplarını oluşturma, plakaları hesaba tanımlama, bakiyelerinin mevcudiyetini ve yeterliliğini kontrol ve ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça borcun ödendiğine dair bir delilin-iddianın dosyaya sunulmamış olduğu, incelenen fotoğraflarda davalıya ait aracın plakasının yer aldığı anlaşılmakla, HGS/OGS hesabından geçiş anında veya 15 günlük süresi içinde ödenmeyen geçiş ücretinin 4 katı cezasından ve diğer takip fer’ilerinden ayrıca sorumlu olduğu, nitekim davacı vekilince de dava açılırken takipteki 10 kat ceza istemi 4 kata düşürülmek suretiyle talepte bulunulmakla, davalının ödediğini ispatlayamadığı bu tutardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve hesaplamanın esas itibariyle 6001 sayılı Kanuna, dosya kapsamına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının ihlalli geçişleri ve tahsil edemediği tutarı ispatlamış olduğu anlaşılmakla, raporda hesaplanan tutarlar üzerinden davanın aşağıdaki şekilde kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline ve takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2021/3214 Esas 2021/7424 Karar). Somut ihtilafta da ayrıca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/463 Esas 2022/578 Karar) ve aşağıdaki şekilde takdire bağlı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı …A.Ş. tarafından davalı … Ltd. Şti. aleyhine yürütülen … 19.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 670,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (670,00-TL) üzerinden % 20 oranında hesaplanan 134,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 179,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.399,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 670,00-TL vekalet ücretini davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2.maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/09/2023

Katip

Hakim