Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/130 E. 2023/785 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/130 Esas
KARAR NO : 2023/785

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/02/2023
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı aracın 18.04.2018 tarihinde borçlu … A.Ş. nezdinde ZMS sigortalı olan, borçlu …’in işleteni, borçlu …’in sürücüsü olduğu … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiği, tutulan kaza tutanağında …’in KTK 56/1-a maddesine göre asli kusurlu bulunduğu ve KTK 85. maddesi gereğince sürücü, sigorta şirketi ve araç işleteninin maddi zarardan müvekkili şirkete karşı müşterek-müteselsil sorumlu oldukları, aracın onarım bedelinin 21.033,61 TL olduğu ve 5.316,17 TL’lik kısmının davalı borçlularca karşılanmadığı, zararın giderilmesi amacıyla davalılara 5.316,17 TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 2.008,78 TL faiz olmak üzere toplam 7.316,95 TL üzerinden … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiği, arabuluculuk başvurusunda anlaşma sağlanamadığı, takibi geciktirme amaçlı ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesi istemi ile dava açma zarureti doğduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve 9620’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın tescil kayıtlarında malikinin müvekkili firma görülmekle birlikte işleten sıfatının müvekkilinde olmadığı, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddini talep ettikleri, aracın uzun dönem oto kiralama sözleşmesi ek protokolü uyarınca 18.01.2018 tarihi itibarıyla 36 aylık kira süresi müddetince kiracı …A.Ş.’ye işletenlik sıfatının geçtiği, aracın 18.01.2018 tarihinde teslim edildiği ve 04.06.2021 tarihinde iade alındığı, kazanın 18.04.2018 tarihinde meydana geldiği, işleten sıfatının devredildiği, tehlikelerin kiracı … üzerinde olduğu, müvekkili şirketin araç sahibi olmakla birlikte işleten sıfatıbulunmadığı, kira sözleşmesi içerisinde gerçekleşecek tüm zararlardan kiracının sorumlu olduğu, KTK 3. madde ile kiralama sözleşmesinin 10.1. maddesine atıf yapıldığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KABİS birimine müzekkere yazılarak aracın uzun dönem kiralık olduğunun görüleceği, müvekkili firmanın uzun süreli operasyonel araç kiralama faaliyeti yürüttüğü, ticari defter ve kayıtları incelendiğinde kira bedellerinin kayıt altına alındığının, işeleten sıfatının Müvekkilinin üzerinde olmadığının görüleceği, Yargıtay ilamlarına atıf yapılarak davanın pasif husumet sebebiyle reddine, davanın … A.Ş.’ye ihbarını talep ettikleri, müvekkili firma adına tescilli araç sürücüsüne atfedilecek kusur bulunmadığı, kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettikleri, karşı tarafın iddia ettiği onarım bedeli alacağını ispatlamaya elverişli herhangi bir delil sunmadığı, aracın İMM sigortasının davalı … A.Ş.’nin düzenlediği, tahsilat için başvuru yapılıp yapılmadığının, ödeme alınıp alınmadığının tespiti gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, davanın işleten durumundaki … A.Ş.’ye ihbarına, … birimine müzekkere yazılarak … plakalı aracın uzun dönem kiralık olup olmadığına dair kayıtların celbine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve mesnedsiz davanın reddi gerektiği, hasar dosyasında maddi hasarın değerlendirmeye alındığı, eksper raporuna istinaden 18.06.2018 tarihinde 15.717,44 TL araç hasarı ödemesi yapılarak poliçeden kaynaklı tüm sorumluluklarını ifa ederek borcundan kurtulduğu, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığı, kazanın 18.04.2018 tarihinde meydana geldiği, 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, davanın usulden reddi gerektiği, davacının bakiye maddi zararının kalmadığı, eksper raporunda belirtilen 15.717,44 TL miktarın araç hasar ödemesi olarak yapıldığı, bakiye hasara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, onarım kontrollerinin yapıldığı, özel serviste eksper tarafından kontrol edildiği ve onarımın eksiksiz bir şekilde tamamlandığı, eksik yapılan işlere ilişkin bir delil olmaksızın araç görülmeden kağıt üzerinden düzenlenen eksper raporuna istinaden başvuru yapıldığı, hasar ödemesinin yeterli olduğu, onarımda eksik işler olmadığı, ZMSS poliçesi genel şartlar B.2.2.1 ve B.2.2.2 maddelerine atıf yapıldığı, torba yasa ile Danıştay iptalinin tekrar uygulanmaya başlandığı, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olmadığı, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiği, … plakalı aracın hızını yolun ve aracın durumuna göre ayarlamadığı, kendi kusuruyla sebebiyet verdiği inkâr tazminatı talebinin haksız olduğu ve reddi gerektiği, davacının en az %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiği, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, icra inkâr tazminatının reddine, haksız ve mesnetsiz davayı ikame eden davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve bu suretle iddiaların inkarı cihetine gidildiği anlaşılmıştır.
Toplanan Deliller:
… 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası UYAP kayıtları,
… ve … plaka sayılı araçların trafik tescil kayıtları,
Dava konusu kaza ile ilgili davalı … Şirketi’ne yapılan başvuru evrakları, hasar dosyası, ödemeye ilişkin dekontlar ve poliçe evrakları,
… ve … tarafından hazırlanan 07/08/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasından kaynaklı bakiye onarım bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla sürücü, işleten ve sigorta şirketi aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra Takibi ve Hak Düşürücü Süre Yönünden;
İtirazın iptali davası; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, bu davanın açılabilmesi için:
1-İlamsız takip yapılmış olması,
2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra mahkemesine başvurmaması,
4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran, itirazla duran takibin devamınını amaçlayan bir dava olup yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır.
Somut olayda, … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; alacaklı davacı … Şirketi tarafından borçlusu davalılar …, … Şirketi ve … Şirketi aleyhine, 5.316,17-TL asıl alacak ve 2.000,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.316,95-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 18/04/2018 tarihli trafik kazasına ilişkin onarım faturası olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine yasal süresinde olan itiraz ile takibin durduğu, davalılar tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, eldeki itirazın iptali davasının tebliğ yapılmadığından hak düşürücü süre içinde olan 21/02/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Haksız Eylem Unsurları ve Somut Olay Yönünden;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır.
Görüleceği üzere haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; fiil, hukuka aykırılık, illiyet bağı ve zarar unsurlarının tümünün birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Hukuka aykırı fiil ile bir kimsenin özel hukuktan doğan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklarına karşı yönelmiş saldırılar haksız fiil niteliğindedir. Bu haksız fiil ile oluşan zarar, tazminat talebinin temelinde uğranılan zarardır. Kişinin zararı maddi zarar ve manevi zarar şeklinde ortaya çıkabilir. Kusur ise, kişinin haksız fiil ile başkasına zarar vermesi halinde doğacak zarardan sorumlu olması için kusurlu olması şartı aranır. (Kusursuz sorumluluk halleri istisnadır) Zararın doğması kusur karinesine dayanıyorsa zarar görenin zararını ispatı yeterlidir. Ayrıca karşı tarafın kusurunu ispatına ihtiyaç yoktur. Neticeden zarar ile eylem arasında nedensellik bağı bulunması da şartır. Bir fiilin haksız fiil sayılması için aranan son şart kusurlu davranışla zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi olmasıdır. İlliyet bağından söz edebilmek için hukuka aykırılık bağının da olması gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Somut uyuşmazlığa gelindiğinde, 18/04/2018 tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, … Birliği’nin 10/03/2023 tarihli cevabi yazısına göre davalı … A.Ş. adına tescilli, 07/12/2017 tarihinde akdedilen “…”ne ek olarak 18/01/2018 tarihinde imzalanan “Ek Protokol 3″‘e istinaden …A.Ş.’ye 08/02/2018-07/02/2021 tarihleri arasında 36 ay süre ile kiralanan 41 adet sıfır kilometre taşıt arasında bulunan, davalı … A.Ş. Tarafından hem 21/12/2017-21/12/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 33.000,00-TL iken 01/01/2018 tarihinden itibaren 36.000,00-TL’ye yükseltilmiş limitli … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi, hem de 24/02/2018-24/02/2019 vadeli 300.000,00-TL azami limitli İMM klozlu … numaralı genişletilmiş … sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, sağında ve solunda … logosu bulunan, … plaka numaralı hususi otomobil ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, kendi adına tescilli, … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı ZMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı,…plaka numaralı hususi otomobile çarptığı, çarpmanın şiddetiyle seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, davacı …A.Ş. adına tescilli, … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı ZMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı, …’in yolcu olarak bulunduğu, … plaka numaralı hususi otomobile çaptığı, devamında çarpışmanın şiddeti ile savrulan … ve … otomobilin bariyerlere çarpmaları sonucu toplam 3 taşıtın karıştığı trafik kazasının meydana geldiği, dosya kapsamındaki delillere göre haksız eylemin koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Kusur Yönünden;
Dosya kapsamında toplanan deliller uyarınca tanzim edilen bilirkişi raporuna göre, … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü davalı …’in, olayların başlangıcına zemin hazırlaması, emniyet mesafesini korumaması, diğer otomobilin geçmesini, doğrultu değiştirmek için uygun ve tehlikesiz şartların oluşmasını beklememesi, olası kaza tehlikesini savuşturmak adına zamanında fren ve manevra tedbiri uygulayamaması, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davranması sebebiyle %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, ZMS (Trafik) sigortacısı davalı … A.Ş.’nin aynı oranda ve azami 36.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, …plakalı hususi otomobilin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, … plakalı hususi otomobilin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, trafik kazasının meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında başkaca etkili faktör, kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı kanaatinin bildirildiği, düzenlenen raporun denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınabileceği tespit edilmiştir.
Yapılan Masraflar ve Hasar Bedeli Yönünden;
Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören oluşan zararın üstünde bir yarar sağlayamaz. Buna göre toplanan delillere, tanzim edilen bilirkişi raporuna ve yapılan değerlendirmelere göre, dava konusu kaza tarihinde davacı … A.Ş.’ye ait … plakalı otomobilin olay tarihi döneminde yetkili servis ortamında ve tamamı orijinal vasıfta parçalar kullanılarak gerçekleştirilmesi mümkün onarım bedelinin, uygun onarım faturasında da belirtildiği üzere KDV dahil 21.033,61-TL olduğu, sürücülerin kusur durumuna göre hasar onarım bedeli ile ilgili olarak davalı … A.Ş. tarafından davacı …A.Ş.’ye 22/06/2018 tarihinde …aracılığı ile yapılan 15.717,44-TL tutarındaki ödemenin düşülmesi ile net bakiye zararın 5.316,17-TL olduğu değerlendirilmiştir.
Davalıların Sorumlulukları Yönünden;
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; ayrıca, birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda, zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olayı incelediğimizde; davalı …’in sevk ve idaresindeki otomobilin kaza tarihi itibariyle malikinin davalı … A.Ş. olduğu, ve fakat düzenlenen araç kiralama sözleşmenin uzun süreli (36 ay) olduğu, yazılı araç kiralama sözleşmesinin ve faturaların sunulduğu, aracın fiili hakimiyetinin …A.Ş.’ye verildiği, nitekim araç üzerinde bu şirketin logosunun yer aldığı, bu itibarla davalı … A.Ş.’nin işleten sıfatının bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin poliçe gereği sorumluluk halinin bulunduğu, davacının, dava dilekçesinde teselsül hükümlerine dayanıp zararın müteselsilen tahsilini istediği anlaşılmakla, kusur oranı da gözetilerek zararın davalı gerçek kişi ve sigorta şirketinden müteselsilen tahsil edilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve kendi içerisinde teselsül ilkesinin geçerliği olduğu üzere yukarıda belirtilen müteselsil sorumluluk ilkelerine göre ve davalı sigorta şirketinden sigortalanan araca ilişkin poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere sorumluluklarına karar verilmiştir.
Muacceliyet Tarihi ve Faiz Yönünden;
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/I.maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Zarar gören, davaya veya talep artırımına konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2013/3311 Esas 2014/9781 Karar, 2015/2687 Esas 2017/9536 Karar, 2015/11370 Esas 2018/5446 Karar, 2015/6958 Esas 2018/107 Karar, 2015/6613 Esas 2018/556 Karar).
Tüm Dosya Kapsamı Yönünden;
Yukarıda izah olunan gerekçelerle, taraf iddia ve savunmaları, bilirkişi heyet raporu taraflarca ibraz edilen ve mahkememizce celp edilen deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alınmak suretiyle davanın kısmen abulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
1-Davacı tarafından davalı … A.Ş. alehine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar … A.Ş. ve … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … Şirketi tarafından davalılar … Şirketi ve … aleyhine yürütülen … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin davalı … bakımından 5.316,17-TL asıl alacak, 2.000,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.316,95-TL üzerinden DEVAMINA, davalı … A.Ş. bakımından ise 5.316,17-TL asıl alacak, 1.836,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.152,32-TL üzerinden DEVAMINA, davalıların sorumluluklarının müştereken ve müteselsilen olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alacağın likit ve hesabı gerektirir şekilde belirlenebilir olmaması nedeniyle davacı-alacaklı tarafın %20 oranındaki icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (7.316,95 TL) üzerinden alınması gereken 499,82-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 319,92-TL harcın 312,72-TL’sinin davalılar … ve … Şirketi’nden müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 7,20-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 179,90-TL harcın, 175,85-TL’sinin davalılar … ve … Şirketi’nden müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4,05-TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4.319,00-TL yargılama giderinin 4.221,82-TL’sinin davalılar … ve … Şirketi’nden müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 97,18-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 7.316,95-TL vekalet ücretinin 7.152,31-TL’sinin davalılar … ve … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, 164,64-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … Şirketi dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 7.316,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
10-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, 1.564,00-TL’sinin davalılar … ve … Şirketi’nden müşterek müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 36,00-TL’sinin …’den alınarak hazineye irat kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, ihbar olunan vekilinin ve davalı asil …’in yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi ve … A.Ş vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2.maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/10/2023

Katip

Hakim