Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/104 E. 2023/184 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/104
KARAR NO : 2023/184

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülen 2021/189E.sayılı dosya ile birleştirilmiş bulunan İstanbul 8.ATM’nin 2022/820E.sayılı dosyası ayırma kararı sonrası Mahkememizin 2023/104E.sayılı numarasını almakla yapılan inceleme sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından … Limited Şirketi lehine açılan ve kullandırılan kredi hesaplarının 26.11.2018 tarihi itibariyle kapatıldığını, kredi hesaplarının kapatıldığı ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içeren … 48. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekinde hesap özetinin borçlulara tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, kredinin teminatında ve müvekkili bankaya rehinli bulunan … ve … plakalı araçların satılarak paraya çevrilmesi için borçlu hakkında … 37. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile menkul rehinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı tarafından rehin hakkına, asıl alacağa, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiğinden takibin durduğunu, temerrüt faizi oranının yasal olduğunu, sözleşme ile kabul edilen temerrüt faizinin MK 2. maddesine uygun olduğunu, borçlu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının … 37. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının sorumlu olduğu tutar üzerinden aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı bankanın davalı şirkete kullandırdığı kredilerin ödenmediğinden bahisle, davacı tarafça … 37. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
… 8.ATM’de davanın açılmasından sonra mahkeme 21/12/2022 tarihli gerekçeli kararında:
“… 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davanın, davacı banka tarafından asıl borçlu mahkememiz dosyası davalısı şirkete kullandırılan krediye ilişkin sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefilleri aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali davası, davacısının dosyamız davacısı olduğu ve davalılarının ise, mahkememiz dosyası davalısı şirkete kullandırılan kredi sözleşmesi kefilleri olduğu, dava konusunun dosyamız davasıyla aynı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun birleştirmeye yönelik 166. maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyası ile … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının konusunun aynı krediye dayalı olarak başlatılan icra takiplerine itirazların iptali olması, usul ekonomisi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinin önemli olması ve biri için verilecek hükmün diğeri içinde önem taşıması nedeniyle aralarında bağlantı bulunduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle HMK nun 166/1 maddesi gereğince tarafları ile dava konusu itibarıyla ve aralarındaki hukuki-fiili irtibat nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.”
gerekçesiyle dava dosyasını Mahkememiz dosyasıyla birleştirmiştir.
Adı geçen dosyanın 21/12/2022 itibariyle Mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesinden sonra ise Mahkememizin 2021/189E.sayılı dosyasında icra olunan 09/02/2023 tarihli duruşmada “Mahkememizde görülen asıl davanın 10/03/2021 tarihli olup, farklı usuli nedenlerle yargılamanın iki yıla yakın sürmüş olması, bu arada finans mahkemesi olarak davanın açıldığı … 8.ATM nin … E.sayılı ve henüz dava dilekçesi dahi tebliğ olunmayan bu dosyayı mahkememiz dosyası ile birleştirmiş bulunması, 6100 sayılı HMK m.166 hükmü uyarınca birleşme kararının ancak aynı düzey ve sıfata haiz ve bir başka deyişle birleşen dosya ile birleştirme kararı veren mahkemenin sıfat olarak aynı mahkemeler konumunda bulunmasının dahi gerekmesi, esasen birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle finans mahkemesinin HSK kararı uyarınca tevziden gelen dosyaya bakmak zorunda bulunması, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2022/1783 E.-2022/2047 K.sayılı, İstanbul BAM 43.HD 2022/487 E.-2022/550K.sayılı ilam içerikleri karşısında, ayrıca asıl dosyadaki yargılamada tahkikatın bitmesine karar verileceğinin ve hüküm takdir edileceğinin 01/09/2022 tarihli duruşmada dahi açıklanmış olması nedeniyle HMK m.167 hükmü uyarınca “ihtiyarı birleştirme” niteliğinde olmak üzere mahkememiz dosyası ile birleştirilen .. 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasının asıl davadan usul ekonomisi gereği ve hedef süre uygulaması da gözetilerek ayrılmasına” karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK nın 166/2 maddesi uyarınca “Davalar, aynı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebi ile birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.” Adı geçen hükümden anlaşılacağı üzere birleştirme kararı ile bağlılık esas ise de aynı düzey ve sıfatı taşıyan hukuk mahkemesi tarafından ancak birleştirme kararı verilebilir. Ancak bu şekilde birinci davanın açıldığı mahkeme bu karar ile bağlıdır.
6100 sayılı HMK m.166/f.2 hükmünde anlaşılacağı üzere aynı düzey ve sıfatı taşımayan mahkemenin birleştirme kararı verilebilmesi mümkün olmadığı gibi bu karar ile bağlı kalınması da kanun hükmü gereği mümkün olmayacaktır. Örneğin; asliye mahkemesi düzeyinde olan aile mahkemesinin, asliye ticaret mahkemesinde görülen dosya üzerinden ile birleştirme kararı verebilmesi mümkün değildir. Elbette bu durumda yine aynı düzeyde olan ve finans davalarına bakmakla görevli bulunan … 8.ATM’nin bu sıfat nedeniyle almış olduğu dosyayı, bu sıfatı taşımayan mahkemede görülen dosyayı esas alarak birleştirme kararı verip veremeyeceği, bu noktada Mahkememizin bu davayı görüp göremeyeceği ele alınmalıdır.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan “ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır” ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan “İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi” başlıklı hedefler kapsamında HSK’nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
“Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) Kayseri’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 2 numaralı,
b) Konya’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 4 numaralı,
c) İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı,
d) İstanbul Anadolu’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 ve7 numaralı,
e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8 numaralı,
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine,
25.11.2021 tarihinde karar verildi” dair karar verilmiştir.
Adı geçen HSK kararı uyarınca 15/12/2021 tarihinden itibaren, adı geçen kararda belirtilen kanuni düzenlemelerden kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere sadece yukarıda anılan mahkemelerce bakılacaktır. Bu haliyle uyuşmazlığın banka kredi sözleşmesinden doğan alacak ile ilgili itirazın iptali davası olup davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HSK kararı dahi dikkate alındığında bu davaya ancak finans davalarını görmekle görevlendirilen Mahkemece bakılması mümkün olacaktır.
Mahkememizce birleşen dava dosyasının açıldığı tarih itibariyle ve halihazırda finans ve dava işlerini görmekle görevli Mahkeme konumunda bulunmadığı açıktır. Bu itibarla her ne kadar birleştirme kararı veren Mahkeme ile Mahkememiz asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görev yapmakta ise de yukarıda anılan HSK kararı içeriği dikkate alındığında Mahkemeler arasındaki yatay ilişki açısından farklılık bulunmaktadır. Zaten bu nedenle finans dava ve işlerine bakan mahkemede açılması gereken davaların Mahkememize tevzi olunması durumunda Mahkememizce “iade” kararı verilmektedir. (Mustafa AKIN, Finans Davalarına ve İşlerine Bakan ve Bakamayan Ticaret Mahkemeleri Arasındaki Yatay İlişki, İstanbul Barosu Dergisi, 2023 Ocak-Şubat, Sayfa 80-90 arası) Bu yatay ilişki dahi göstermektedir ki adı geçen dosyada birleştirme kararı birleştirme kararı veren Mahkeme ile Mahkememiz arasında bu davanın görülmesi açısından “sıfat farklılığı” söz konusudur. Zira Mahkememizin “finans dava ve işlerine ticaret mahkemesi sıfatıyla” bakma hali mevcut düzenlemeler gereği mümkün değildir.
O halde adı geçen HMK m.166 hükmü uyarınca birleştirme kararının, Mahkememiz açısından bağlayıcılığı kanunun açık hükmü nedeniyle yoktur. Aksi düşünce kanunun emredici hükümlerine aykırı olacağı gibi HSK kararının idari bir karar olmakla birlikte bağlayıcılığı karşısında sorumluluğa dahi yol açabilecektir. Bir başka deyişle aynı düzeyde yani asliye mahkemesi düzeyinde olan aile mahkemesinin verdiği birleştirme kararı ile bağlı olunamayacağı gibi sıfat olarak başka bir ticaret mahkemesinin bakması gereken dosya ile ilgili mahkemenin verdiği birleştirme kararı ile dahi bağlı kalınamayacaktır. Kanun koyucunun açık düzenlemesi göz ardı edilemez.
Kaldı ki İstanbul BAM 16.HD 2022/1783E. 2022/2047K.sayılı kararında:
“Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, faktoring sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca; davaya bakma görevinin Finans Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla iş bu dava hakkında karar verilmek üzere dosyanın İstanbul 6,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin 5. fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin …tarihli ve … numaralı kararı ile finans mahkemelerinin kurulmasına karar verilmiş, karar 30.11.2021 tarihli 31675 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 15.12.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar’da finans mahkemelerinin bakacağı dava ve işler arasında işbu davaya konu 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nu ilgilendiren uyuşmazlıklar da sayıldığından, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetli olduğundan, davalının diğer savunmaları görevli mahkemede tartışılmak üzere, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.”
gerekçesiyle finans davalarına bakan asliye ticaret mahkemeleri ile finans davalarına bakmayan asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkiyi hatta bir görev ilişkisi olarak benimsemiştir.
Yine İstanbul BAM 43.HD 2022/487E. 2022/550K.sayılı kararında:
“Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 tarihli işbölümüne ilişkin kararı doğrultusunda, eldeki dava dosyasının İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzii edilmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 karar tarihli ve 1232 karar nolu kararıyla; Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek; asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirildiği, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği, bu itibarla; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden (Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finans kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden,.. Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına), bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, işbu davaya konu uyuşmazlığın bankacılık ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve TTK m.4/f kapsamında olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu ihtilafsızdır. 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Bu kanun hükmüne dayalı olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 25.11.2021 tarihli ve 1232 karar nolu kararıyla; finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmiş ve finans ile ilgili açılacak davalara bakacak ticaret mahkemeleri nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenerek bu kapsamda ilk derece mahkemesinin bulunduğu İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına karar verilmiş olup, dolayısıyla bu mahkemeler ile diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.”
gerekçesiyle finans davalarına bakan asliye ticaret mahkemeleri ile finans davalarına bakmayan asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkiyi yine bir görev ilişkisi olarak benimsemiştir.
Hal böyle olunca ve dava dosyasının tevzi müdürlüğünden değil birleştirme kararı verilerek … 8.ATM tarafından Mahkememize gönderilmiş olması karşısında, oluşan usuli zorunluluk nedeniyle Mahkememe intikal eden dosyada Mahkememizin görevsizliğine, dava dosyasının görevsizlik kararıyla … 8.ATM’ye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, Mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi karşısında taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurmaması nedeniyle karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak, dava dosyasının görevli İstanbul 8. Asliye Ticaret gönderilmesinin talep edilmesine, bu suretle dosyanın akabinde İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen sürede talep olmadığı takdirde mahkememizce HMK.m.20 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar verileceğinin taraf vekillerine bildirilmesine, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine,
2-Mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi karşısında taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurmaması nedeniyle karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak, dava dosyasının görevli İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesine,
Bu suretle dosyanın akabinde … 8.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Belirtilen sürede talep olmadığı takdirde mahkememizce HMK.m.20 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar verileceğinin taraf vekillerine bildirilmesine,
4-Karardan sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerinin o mahkemece hükmedilmesine; karardan sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise davanın açıldığı mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacının yargılamaya giderlerine mahkum olunmasına,
5-Yargılama, harç ve giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 03/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip