Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/904 E. 2023/824 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/904 Esas
KARAR NO : 2023/824

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/12/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis … Ltd. Şti.’nin …bank A.Ş.’ye olan borcuna karşılık maliki olduğu …, … 3115 Ada, 170 Pafta, 29 Parsel, 9 nolu Bağımsız Bölümü 1.400.000 TL ve …, … ilçesi,126 ada, N18-C-13-B-4-A pafta, 1 Parsel 3 nolu Bağımsız Bölüm 2.900.000 TL bedel üzerinden bankaya devir ettiğini, ayrıca bakiye kalan kısım için taksitli ödeme planı yaptığını, müvekkilinin asıl borçlu müflis …Tic. Ltd. Şti.’nin borcuna karşılık yapılan bu protokolün Konkordato Komiserliğinin de onayı alınarak … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve 22.07.2020 tarihli kararı ile onaylandığını, mahkeme kararını ekte sunduklarını, müvekkilinin mahkemece kabul edilen protokol gereği Kasım 2022 tarihine kadar toplam 480.000,00 TL ödeme yaptığını, müflisten oluşan alacakları için iflas masasına 108 kayıt nosu ile alacak kaydı başvurusunda bulunduklarını, ancak alacak kaydı taleplerinin iflas idaresince … alacağı olarak masaya kaydedildiği ve iflas idaresi tarafından ret edildiği ve adı geçen bankanın kayıt kabul davası açtığı ve halen derdest olduğundan mükerrerlik olacağı iddiası ile ret edildiğini, ret kararını ekte sunduklarını; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu; protokol gereği ödenmiş olan bakiye borç taksitlerini ödemeye devam etmekte ve alacak yazdırdığı tarihte de bu miktarın 480.000 TL. olduğunu, asıl borçlu müflis …Ltd.Şirketi ‘nin borcuna karşılık ödeme yapıldığını; kefalet akdi gereği kefiller ödedikleri tüm borç için asıl borçludan talep etme hakkına sahip olduklarını, ret edilen alacaklarının masaya kaydı için işbu davayı açtıklarını; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak kaydı hakkında müflis şirket yetkilisinin beyanının alındığını; yetkilinin alacağı kabul etmediğini; iflas idaresince alınan kararın yerinde olduğunu, kayıt kabul davalarında ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, alacağını ispat etmesi gerektiğini; hakkaniyete aykırı ikame edilen davanın esastan reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 3. İflas Dairesi’nin … İflas dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası, 20/01/2020 tarihli protokol sureti ve banka ödeme dekontları, 108 alacak kayıt başvurusu ve iflas masası kararı celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Emekli İcra / İflas Müdürü Bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 24/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… 1-…bank Aş ile borçlu …Tic.Ltd.Şirketi – kefiller …, …, … arasında düzenlenen 20.01.2020 tarihli borç protokolünün 10/2 maddesinde, ‘borçlu şirketin iflası halinde tapu malikleri bu protokolün tarafı olarak protokol hükümlerine aynen uymaları ve ödemeleri yapmaya devam etmeleri halinde bu protokol hükümlerinin taraflar arasında hüküm ifade etmeye devam edeceğinin’ kararlaştırıldığı; asıl borçlunun 08.03.2021 tarihinde iflas ettiği; davacının alacaklı …bank Aş.’ye iflastan sonra 01.10.2021-01.11.2022 tarihleri arasında protokole dayalı taksitler için kısmen toplam 480.000-TL. ödediği; 2-Davacının yapmış olduğu 480.000-TL. kısmî ödemeyi iflas masasına (…) nolu kayıtla alacak olarak talep ettiği; iflas idaresince talebin “ Alacak kayıt talebinde bulunanın alacak kayıt dilekçesi ve ekleri ve müflisin beyanı dikkate alınarak söz konusu kayıtlı alacağın …bank’ın alacağı olarak masaya kaydedildiği; iflas idaresi tarafından ret edildiği, kayıt kabul davası açıldığı ve halihazırda derdest olduğu, aynı alacağın bir kısmının bu defa ödendiğinden bahisle kefil tarafından masaya alacak kayıt edildiği anlaşılmakla ve bu hali ile mükerrerlik söz konusu olacağından bu açıdan işin hallinin yargılamayı gerektireceğinden alacağın reddine” gerekçesi ile ret edildiği; alacaklı / davacının İİK.223/3.maddesi uyarınca masraf avansı yatırmadığı; Ek Sıra Cetvelinin … tarihli … Gazetesinde ilan edildiği tespit edilmiştir. 3-Yukarıdaki açıklamalar ışığında ve İİK.204.maddesi kapsamında, davacının iflastan sonra protokole dayalı olarak kısmen yaptığı 480.000-TL. rücu alacağının kaydını iflas masasından talep edemeyeceği, dolayısı ile sıra cetvelinde yer alamayacağı; iflas masasından yapılacak dağıtımda ilk önce alacaklının alacağının ödeneceği, geriye kalan paradan ,borcu kısmen ödemiş olan davacıya rücu hakkı olduğu miktara düşen hissenin verileceği; aksinin kabulünün mükerrer kayıt oluşturacağı ve mükerrer tahsilata sebebiyet vereceği kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dava, masa borcu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davanın esasına geçilmeden evvel, öncelikle görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesi, başka bir anlatımla somut olay bakımından Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi zorunludur. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi Hakim tarafından da yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması zorunludur.
Davacı taraf dava dilekçesinde, dava konusunu “kayıt kabul” olarak göstermiş, ayrıca netice-i talep kısmında 480.00,00 TL alacağın sıra cetveline kaydını talep etmiştir. Nitekim, davacı tarafından eldeki dava maktu harç yatırılarak kayıt kabul istemiyle açılmıştır.
Bilindiği üzere, maddi vakıayı ileri sürmek taraflara, uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek ve hukuksal nitelendirrme yapmak Hakime aittir. (HMK 33)
İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müraacat Yolları, Öztek Selçuk, yayımlanmamış doçentlik tezi, s. 37). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda masa borçları için, İİK’nın 235/2 maddesinin ilk cümlesindeki Kayıt Kabul ve İİK’nın 154/3. maddesindeki İflas Davaları için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 s. HMK 2. maddesi hükmü uyarınca Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gerekir.
İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur”(İİK m.184,I,c.1).Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar, yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilir. (masaya yazdırılabilir)
Müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açılktıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlarlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır.
Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206’nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206’nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013)
İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. (Y. 23 HD. 12.07.2012 tarih ve 2576 E, 4886 K). Zira, kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İFLAS TARİHİ ESAS ALINARAK iflas tarihinden önce doğan alacaklar ile ilgili olarak davacının İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca iflas masasına kayıt ve kabul talep edebileceği, İFLAS TARİHİNDEN SONRA DOĞAN ALACAKLARLA ilgili olarak ise iflas masası aleyhine genel mahkemelerde açılacak davada genel hükümlere göre tahsil hükmü alınabileceği, buna göre her iki davanın yargılama usulü farklı olduğundan (gerekirse) ayırma ve (mutlak suretle) görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Yargı uygulamasına bakıldığında;
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/863 E. 2015/2699 K. sayılı ilamında:
“…Somut olayda, davalı müflis şirketin 28.05.2009 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça … 7. İş Mahkemesi’nin kararına dayalı olarak 08.05.2012 tarihinde, yani iflastan sonra ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 168. maddesine dayalı rücu hakkına dayalı alacağı, iflas tarihinden sonra doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İİK’nda iflastan sonra doğan alacaklar için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, somut olayda bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca, dava konusunun değer miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir…. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığından .., inceleme, genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Dava konusu alacak, sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gerekirken… ” (Aynı yönde başka bir karar için bakınız. YARGITAY 6. HD. 2022/3556 E. 2023/2406 K.)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi 2022/1358 E. 2022/1352 K. sayılı ilamı
“…Somut olayda, dava dışı işçi … tarafından davacı ve müflis şirket aleyhinde açılan işçilik alacağına ilişkin davada … 18. İş Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile hükmedilen alacağın … 9. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasından takibe konulması üzerine davacı tarafından ödendiği, ödemenin müflis şirketin iflas tarihinden sonra olduğu, davacının, dava dışı işçiye yaptığı ödeme sebebiyle hizmet alım sözleşmesi ve ekleri ile kanuna göre müflis şirketin sorumlu olduğundan bahisle rücu hakkına dayalı olarak işbu davanın açıldığı, rücu hakkının müflis şirketin iflas tarihinden sonra doğduğu, alacak, iflastan önce doğmadığından sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmadığı, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. İİK’nda iflastan sonra doğan alacaklar için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığı ve ayrıca davacının da tacir olmaması sebebiyle davanın nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı dikkate alındığında…” (Aynı yönde başka bir karar için bakınız. İSTANBUL BAM 17. HD. 2022/43 E. 2022/429 K.). şeklinde karar verildiği görülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı dava dosyasında; başkaca şahısların yanı sıra müflis …Tic. Ltd. Şti’nin konkordato başvurusunda bulunduğu, ancak yapılan yargılama sonucunda konkordato talebinin reddine ve müflis şirketin borca batık olması sebebiyle 08/03/2021 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, konkordato yargılaması sürerken davacı … ile dava dışı …A.Ş. arasında banka kredi borçlarının ödenmesine yönelik olarak 20/01/2020 tarihli protokolün düzenlendiği, kefil olan davacının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından protokole izin verilmesinden sonra protokolde kararlaştırılan ödeme planı doğrultusunda taksitler için ödeme yaptığı, dosyaya sunulan banka dekontlarından sabit olduğu üzere davacının 01/10/2021 tarihinde 30.000 TL, 01/11/2021 tarihinde 30.000 TL, 01/12/2021 tarihinde 30.000 TL, 04/01/2022 tarihinde 30.000 TL, 02/02/2022 tarihinde 30.000 TL, 01/03/2022 tarihinde 30.000 TL, 01/04/2022 tarihinde 30.000 TL, 05/05/2022 tarihinde 30.000 TL, 02/06/2022 tarihinde 30.000 TL, 01/07/2022 tarihinde 30.000 TL, 01/08/2022 tarihinde 30.000 TL, 01/09/2022 tarihinde 50.000 TL, 03/10/2022 tarihinde 50.000 TL, 01/11/2022 tarihinde 50.000 TL olmak üzere dava dışı bankaya toplam 480.00,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Kefilin (davacının), alacaklıya (dava dışı bankaya) ödeme yaptıktan sonra, asıl borçluya / müflise karşı ödediği tutar yönünden rücu hakkı bulunmaktadır. Dava konusu olayda, kefilin rücu hakkı, dava dışı alacaklı bankaya yaptığı ödeme ile doğacağından ve yapılan ödemelerin tamamı asıl borçlu olan müflis şirketin iflasından sonra gerçekleştiğinden, eldeki davanın kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir ve iflas alacağı olmadığından (aksine masa borcu olduğundan) kayıt kabul davası şeklinde bu alacağın masaya da kaydedilmesi de söz konusu olamaz. Konuya ilişkin, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3499 E. 2013/7227 K. sayılı ilamında: “…Diğer yandan, davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile ilgili istem bölümü yönünden, bu ödemeler ile bağımsız yeni bir alacak doğduğundan, BU YENİ ALACAĞIN ÖDEME TARİHİ, İFLAS TARİHİNDEN ÖNCE İSE İFLAS ALACAĞI, SONRA İSE MASA ALACAĞI NİTELİĞİNDE OLDUĞU da dikkate alınmalıdır…” denilmiştir.
Görüleceği üzere, yapılan her bir ödeme tutarı ve netice itibariyle masaya kaydı talep edilen toplam 480,000,00 TL’lik alacak, davacı tarafından müflis şirket hakkında verilen iflas kararından sonra ödenmiştir. Başka bir anlatımla, davacının kefil olarak yaptığı tüm ödemeler, müflis şirket hakkındaki iflas kararından sonra gerçekleşmiştir. Davacı (kefil olarak) rücu hakkını, müflis şirket için dava dışı alacaklı bankaya yaptığı bu ödemelere dayandırmıştır. Nitekim, iflas masasına yapılan başvuru ve dava dilekçesinde bu durum çekişmesiz / tartışmasızdır. Bu halde, müflisin iflas tarihinden önce doğan bir iflas alacağı bulunmadığından, davacının ödediği tutarın masaya kaydını talep etmesi de söz konusu değildir. Davacının, asıl borçlu olan müflis şirketin iflas masasından masa borcu olarak bu alacağın tahsilini talep etmesi gerekmekte olup, İİK 235/2. maddesinde masa borçları için açıkça Asliye Ticaret Mahkemelerini görevli kılan yasal bir düzenleme bulunmadığından genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığın hallinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle eldeki davanın kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, masa borcu için genel mahkemelerde / Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın görülmesi gerektiğinden, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı sonucuna varılmış, 6100 sayılı HMK 114/1-c ve HMK 115/2. madde hükümleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-6100 sayılı HMK 114/1-c ve HMK 115/2. madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL (NÖBETÇİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır