Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/845 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2023/812

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kazaya sebebiyet veren aracın karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı bulunan davalı … şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi olan 13/03/2016 tarihi itibariyle kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın davalı … tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını sakatlanma nedeniyle kişi başı teminatın 290.000,00TL olduğunu, Yargıtay 7 ve 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınacak rapor dışındaki raporlara itibar edilemeyeceğini davacının maluliyetine ilişkin rapor alınması gerektiğini açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2017 tarih … Esas …Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 2018/1292 Esas 2020/509 Karar sayılı kararı ile kaldırılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan Deliller:
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Ceza sayılı dosyası UYAP kayıtları,
Davacının … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin sağlık kurulu raporları,
18/08/2022 tarihli, … sayılı ATK raporu,
… ve … tarafından hazırlanan 03/03/2023 tarihli bilirkişi raporu, ayrı ayrı celb edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.
Davanın Niteliğine Yönelik;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107.maddesi ile 1086 sayılı HUMK’da bulunmayan ”belirsiz alacak davası” türü kabul edilmiş olup alacaklının belirsiz alacak davası açabilmesi için, dava açacağı miktarı ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı veya bu durum objektif olarak imkansız olmalıdır. Açılacak davanın miktarı biliniyor yahut tesbit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamaz. Çünkü, her davada arandığı gibi, burada da hukuki yarar aranacak olup böyle bir durumda hukuki yararın bulunduğundan söz edilemez (Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul hukuku Ders Kitabı 2011 Baskı sf.277).
Dosya kapsamına göre davanın niteliğinin, maluliyet ve tazminat miktarının ya da değerinin tam ve kesin olarak belirlemesinin davacıdan beklenilmesinin mümkün olmamasına göre (Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi 2021/360 Esas 2021/703 Karar), davanın belirsiz alacak olarak açılmasında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı görülmekle dava bu yönde görülmüştür.
Olayın Oluş Şekli ve Mevcut Delil Durumuna Yönelik;
Kural olarak trafik kazası sonucu çalışma gücünün kaybedildiği iddiasına yönelik maddi tazminat istendiğinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının, kazadaki kusur oranının ve tarafların ekonomik durumunun belirlenmesi gerekir.,
Dosya kapsamında yapılan incelemede, 13/03/2016 tarihinde sürücü belgesiz davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, … plaka numaralı motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalli olan dönel kavşak kesimine geldiğinde önünde aynı istikamette ilerleyen otomobili geçmek için sol şeride yönelip düz ilerleyerek geçmek üzere olduğu esnada arka çamurluk kesimine ani ve kontrolsüz şekilde sol şeride yönelen 2,17 promil alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, davalı …Ş. tarafından 30/07/2015-30/07/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile ölüm ve sakatlık hallerinde kişi başına azami 290.000,00-TL iken 01/01/2016 tarihinden itibaren 310.000,00-TL’ye yükseltimiş poliçe limiti ile teminat altına alınmış, 16 LAF 66 plakalı hususi otomobilin ön sol köşe kesimleri ile çarpması, akabinde çarpmanın şiddeti ile devrilmesi sonucu toplam iki taşıtın karıştığı trafik kazasının meydana geldiği, olayda davacı sürücü …’in yaralandığı anlaşılmıştır.
Toplanan tüm delillere göre uyuşmazlık konusu trafik kazasında kusur durumunun tespiti için tanzim edilen bilirkişi raporu ile, seyir halinde olan motosikleti, konumunu, hız ve mesafesini dikkate almayarak üzerine doğru tehlike bölgesine kontrolsüz yönelip ön sol kesimleri ile arka sağ kesimlerine çarparak akabinde gelişen devrilmesine neden olan, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu olduğu, davacı sürücü …’e hadisenin meydana gelmesinde atfı kabil kusur bulunmadığı, davacının sol dirsek bölümünden yaralanarak maluliyeti ile sonuçlanan olayda kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği koruma başlığı kullanması durumunda da benzer şekilde yaralanacağı değerlendirilen, koruma başlığı-gözlük hususunun dirsek bölgesinden yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağı bulunmayan, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olmadığı ve müterafik kusur oluşmayacağı kanaatinin bildirildiği, izafe edilen kusurların gerekçelendirildiği ve tanzim edilen raporun hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/16240 Esas 2019/7273 Karar, 2016/15369 Esas 2019/6853 Karar). Buna göre, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 15/08/2022 tarihli raporu ile, davacının kas-iskelet sistemi, üst ekstremiteye ait sorunlar, dirsek eklemi hareket kısıtlılığı, üst ekstremite özürlülük oranı %2 olup, buna göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzde bir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği hususlarının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda alınan maluliyet raporunun yargı kararları dikkate alınarak düzenlenmiş olduğundan herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiş ve usul ve yasaya uygun rapor hükme esas alınmıştır.
Dosya son olarak davacının sürekli iş göremezlik zararına ilişkin tazminat alacağının hesaplanması için aktüerya bilirkişisine gönderilmiştir. Tanzim edilen rapor ile, … plakalı araç kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi ile davalı … tarafından sigortalandığı, kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitlerinin sakatlık yönünden 310.000,00-TL ve tedavi gideri yönünden 310.000,00-TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 47.001,75-TL olup, 310.000,00-TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kaldığı, temerrüt başlangıcının 13/04/2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu kanaatinin bildirildiği, anılan raporun bilimsel verilere ve içtihatlara uygun olarak tanzim edildiği, dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve bu itibarla hükme esas alınabileceği anlaşılmıştır.
Haksız Fiile ve Maddi Tazminat İstemine Yönelik;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre tazminat davası için, genel olarak, hukuka aykırı bir fiilin varlığı, failin kusuru (meğer ki kusursuz sorumluluk hali somut olayda bulunmasın), bir zararın meydana gelmesi ve meydana gelen zarar ile hukuka aykırı fiil arasında illiyet bağının olması gerekir. Görüleceği üzere haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; fiil, hukuka aykırılık, illiyet bağı ve zarar unsurlarının tümünün birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Uyuşmazlığa konu somut olayda, 13/03/2016 günü meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, söz konusu kaza ile davacının yaralanması arasında illiyet bağının bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve toplanan deliller ile davalının sigorta şirketi olması sebebiyle sorumlu olduğunun tespit edildiği, yine davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyeti bulunduğu hususlarının anlaşıldığı, haksız fiilin özel bir türü olan trafik kazası nedeniyle tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla kusur, zarar ve illiyet bağına ilişkin yapılan araştırmalar ile maddi tazminata ilişkin tüm koşulların oluştuğu kabul edilmiştir.
Muacceliyet Tarihine ve Temerrüte Yönelik;
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/I.maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Zarar gören, davaya veya talep artırımına konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2013/3311 Esas 2014/9781 Karar, 2015/2687 Esas 2017/9536 Karar, 2015/11370 Esas 2018/5446 Karar, 2015/6958 Esas 2018/107 Karar, 2015/6613 Esas 2018/556 Karar). Somut uyuşmazlıkta, taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamına Göre;
Yukarıda izah olunan gerekçelerle, taraf iddia ve savunmaları, kusur raporu, maluliyet raporu, aktüerya raporu, taraflarca ibraz edilen ve mahkememizce celp edilen deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alınmak suretiyle değer artırım dilekçesi de göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ ile,
1-Sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 47.001,75-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 13/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2–Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.210,69-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL peşin harç ve 160,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 189,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.021,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20-TL peşin harç ve 160,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 189,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.756,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2023

Katip …

Hakim …