Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/864 E. 2022/884 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/864
KARAR NO : 2022/884

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/08/2003 tarihi itibariyle 9.980.000.-USD’nin TL karşılığı 13.936.191,76 TL tutarındaki anaparaya GKS’nde belirtilen ilk ay için %30 takip eden aylar için yıllık %30 oranında sözleşme faizi uygulanmak suretiyle feri haklar ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili kuruma ödenmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davacı 5411 sayılı Bankacılık Kanununun m.142 hükmü çerçevesinde davalıların neden olduğu zararın giderilmesi amacına dönük olarak bir miktar paranın ödenmesine yönelik alacak davası açmıştır. Adı geçen Kanunun m.142 hükmü uyarınca mahkememiz görevli olup adı geçen özel düzenleme çerçevesinde uyuşmazlığa konu dava ise ticari dava niteliği taşımaktadır. Esasen bu konuda 5411 sayılı Kanunun m.142 hükmü dahi açık bulunmaktadır.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü mevcuttur. Bu noktada … lehine getirilmiş istisnai hüküm dahi yoktur.
Nitekim somut dava dilekçesindeki talebin konusunun bir miktar para ödenmesine dönük ve alacağa ilişkin olduğu, … tarafından bu davaya konu edilen alacağın fon faaliyetinden kaynaklandığı, ticari dava olduğu, bu nedenle de asliye ticaret mahkemesinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
6325 sayılı Kanunun m.18/A.2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan hüküm karşısında davacının, arabuluculuğa tabi olan bu davayı açtığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurduğuna dair dilekçe ve eklerinde herhangi bir açıklama olmadığı anlaşılmakla bu konuya ilişkin 09/12/2022 tarihli tutanak davacının her iki vekiline ayrı ayrı tebliğ edilmiş, verilen yasal ve kesin süreye rağmen hüküm tarihi itibariyle herhangi bir açıklama ve belge sunulmamıştır. Bu nedenle arabuluculuk son tutanağının aslının veya onaylanmış örneğinin sunulması için davacı vekiline verilen süreye rağmen eksiklik giderilemediği gibi yazı işleri müdürü tarafından düzenlenen tutanak içeriğinden dahi anlaşılacağı üzere hüküm tarihi itibariyle ne UYAP ortamında ne de fiziki ortamda sunulmuş herhangi bir açıklama veya belgenin bulunmadığı tespit olunmuştur.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde de belirtilmiş olduğu üzere belirtilen eksiklik,dava şartı yokluğu nedeniyle davanın herhangi bir işlem yapılmaksızın usulden reddini gerektirmektedir.
6100 sayılı HMK m.114/f.2 hükmü ve 6325 sayılı HUAK m.18/A.2 hükmü dikkate alındığında HMK m.115/f.1 hükmü gereği ise bu eksikliğin taraf teşkili olmasa dahi “her aşamada” ele alınması yasal olarak gerekli ve mümkündür.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansının iadesine,
Dair,kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 26/12/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …