Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/847 E. 2023/238 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/847 Esas
KARAR NO : 2023/238

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı … dava dilekçesinde özetle; davalı yan tarafına haksız ve mesnetsiz olarak kötü niyetli olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ilamsız icra takibi başlatmış olduğunu, davalı yana herhangi bir senedi ve borcum bulunmadığını, senedin 30/06/2018 tarihinde … Şirketi adına düzenlenmiş olduğunu, 30/06/2018 tarihinde bahse konu şirkette imza yetkisi bulunmadığını, şirket vergi numarası yerine Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası yazılarak tarafını borçlu olarak eklediklerini, bahse konu senette imzası ve el yazısı bulunmadığını, tüm bunların Mahkememizce tespit edilerek, talebinin kabulü ile davalı ile tarafı arasında mevcut ve geçerli bir (hukuki ilişkinin) bulunmadığının tespitini, Mahkememizce teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, neticeten … 27. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında başlatılan haksız icra takibinin durdurulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış olduğu zararların yasa gereği alacağın %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarının arabuluculuğa tabi olduğunu, davacı tarafından açılan iş bu davanın haksız olduğunu, davacı kendi vermiş olduğu bonolara itiraz etmekte ve borçlu olmadığını iddia etmekte olduğunu, davacı iyi niyetli olan müvekkili şirket yetkililerini yanıltarak onların iyi niyetli hareketlerini suistimal ettiğini, davacının beyanları doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tanıklarının dinlenmesi ve ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile gerçek durumun ortaya çıkacağını, usulüne uygun şekilde açılmayan arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan iş bu davanın dava şartı noksanlığından usulden reddini, işbu talepleri uygun görülmezse ekte sunmuş oldukları deliller ve ispat vasıtaları neticesinde esasa girilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olduğunu ifade ettiği davacının İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı yan aleyhine … 27. İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasında girişilen takibe konu edilen herhangi bir senedi ve borcu bulunmadığını, ekte sunduğu kambiyo evrakı 30/06/2018 Tarihinde …Limited şirketi adına düzenlenmiş olup 30/06/2018 Tarihinde bahse konu şirkette imza yetkisi bulunmadığını, şirket vergi numarası yerine Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası yazılarak tarafını borçlu olarak eklediğini, bahse konu senette ne imzası ne el yazısı bulunmadığını, belirterek davalı ile Tarafı arasında mevcut ve geçerli bir (hukuki ilişkinin) bulunmadığının tespitine, karar verilmesini dava etmiştir.
… 27. İcra Dairesinin … E.sayılı takip dosyasında 22.000,00-TL bedelli iki adet bononun takip konusu edildiği ve takip çıkışının 47.738,88-TL olduğu anlaşılmakla, davacının dava dilekçesinde harca esas değer göstermediği, 22.000,00-TL üzerinden harç ikame ettiği sabittir.
Bu durumda öncelikle mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” ilkesi çerçevesinde işin esasına girilmeden önce davacının talebinin takibe dayanak bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi yoksa takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2018/2718 Esas, 2021/1140 Karar sayılı ilamı)
Zira, her iki talep öncelikle yatırılması gereken harç bakımından farklılık arzedecektir. Davacı davasını “aleyhine girişilen takep nedeni ile borçlu olmadığının tespiti” olarak nitelendirmesi halinde, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
Öte yandan davacı yan davasını takip dayanağı senetlerden bir tanesinden ötürü borçlu olmadığı yönünde nitelendirmesi halinde ise bu durumda dava değerinin doğru gösterilmiş olduğundan Harçlar Kanuni gereğince ikmali gereken bir harç sözkonusu olmayacaktır.
Bu kapsamda benzer bir belirsizlik içeren dava dilekçesi hakkında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2018/2718 Esas, 2021/1140 Karar sayılı ilamında; 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi çerçevesinde davacıya davadaki talebi açıklattırılarak belirtilen usul kuralları çerçevesinde işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği açıkça zikredildiğinden mahkememizce 01/12/2022 tarihli ara karar ile,
“2-Dava dilekçesinde netcei- talep kısmının aynen “Talebimizin kabulü ile davalı ile Tarafım arasında mevcut ve geçerli bir (hukuki ilişkinin) bulunmadığının TESPİTİNE,” şeklinde belirtildiği, bu haliyle bu talebin hüküm vermeye elverişli olmadığı görülmekle, davacıya dava konu ettiği hususu net olarak açıklaması, takip dosyasının tamamından ya da takibe konu bonolardan hangilerine yönelik menfi tespit davası ikame ettiğini açıklaması için dava dilekçesinin netice-i talebi ile yatırılması gereken harca esas değeri uyumlu hale getirmesi için HMK m.31 ve m.119/1-ğ HÜKÜMLERİ UYARINCA DAVACIYA 1 HAFTA KESİN SÜRE VERİLMESİNE, aksi halde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILACAĞININ İHTARINA, ihtarın tensip zaptının tebliği ile yapılmış sayılmasına
… 27. İcra Dairesinin …E.sayılı takip dosyasında 22.000,00-TL bedelli iki adet bononun takip konusu edildiği ve takip çıkışının 47.738,88-TL olduğu anlaşılmakla Nihayeten; davacının davasında ve dava dilekçesinde; dava konusu olarak üzerinden harç yatırılan miktarının denetiminin yapılabilmesi için 2 no lu ara karar gereğince sunacağı beyan ve netice-i talebine göre dava değeri üzerinden yatırılması gereken harcın yatırılması gerektiğinin İHTARINA, ” şeklinde ara karar tanzim edildiği, ara kararın davacıya e-tebligat yoluyla gönderildiği 07/12/2022 tarihinde okunmuş sayıldığı, davacı tarafından herhangi bir beyan dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İşin esasına girilmeden önce davacının talebinin takibe dayanak bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi yoksa takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi olduğunun belirlenmesi gerektiğinden, davacıya dava konu ettiği hususu net olarak açıklaması, takip dosyasının tamamından ya da takibe konu bonolardan hangilerine yönelik menfi tespit davası ikame ettiğini açıklaması için dava dilekçesinin netice-i talebi ile yatırılması gereken harca esas değeri uyumlu hale getirmesi için HMK m.31 ve m.119/1-ğ hükümleri gereğince yasal ihtarat içeren ara karar tebliğ edilmesine karşın gereği yerine getirilmemiştir.
6100 sayılı HMK’ya hakim olan ilkelerden taraflarca getirilme ilkesi ve taleple bağlılık ilkesi; aynı hakimin davayı aydınlatma ödevi gibi yargılama hakim olan esnetilemeyecek kurallarıdır. HMK m. 25’deki Taraflarca getirilme ilkesine göre “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.” ve yine m.26’daki Taleple bağlılık ilkesine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” hükümleri de işletilmek suretiyle verilen kesin sürede davacının talebinin takibe dayanak bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi yoksa takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti mi olduğunu açıklamaması karşısında, mahkemece bu taleplerden birine öncelik tanıyarak yargılamaya devam edilmesi HMK m.25 ve 26 hükümlerine açıkça aykırı olacağı da gözetilerek; yasal ihtarata uygun olarak huzurdaki davacının HMK m.119/1-ğ bendi uyarınca açık bir talep sonucu barındırmayan davasının verilen kesin sürede eksikliği giderir niteliği bürünmemesi de gözetilerek HMK m.119/2 uyarınca davacının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 119/1-ğ ve 119/2 hükümleri gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Esastan görülen ve karara bağlanmış bir dava bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3- Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harçtan başlangıçta peşin alınan 375,71 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 195,81 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca tarifede yazılı ücretin yarısı olan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/03/2023

Katip

Hakim