Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/836 E. 2023/327 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/836 Esas
KARAR NO : 2023/327

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/01/2015
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2014 günü 12.00 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla … nolu trafik ışıklarında yaya olarak karşıdan karşıya geçen …’e çarptığını, olayla ilgili soruşturmanın … 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, kazadan sürücü … ve …’nün sorumlu olduklarını, olayda davacının bir kusurunun olmadığını, aracın ZMMS sigortacısının …Sigorta A.Ş. tarafından sağlandığını, kazada davacının ağır yaralandığını, sol tarafının felç olduğunu, 09/06/2014 tarihli ATK raporunun ekte sunulduğunu, ayrıca psikolojisinin bozulduğunu, ayrıca ağır üzüntü yaşadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere … için 30.000 TL; davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2014 günü 12.00 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla … nolu trafik ışıklarında yaya olarak karşıdan karşıya geçen …’e çarptığını, olayla ilgili soruşturmanın .. 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, kazadan sürücü … ve …’nün sorumlu olduklarını, olayda davacının bir kusurunun olmadığını, aracın ZMMS sigortacısının … sağlandığını, kazada davacının ağır yaralandığını, sol tarafının felç olduğunu, 09/06/2014 tarihli ATK raporunun ekte sunulduğunu, ayrıca psikolojisinin bozulduğunu, ayrıca ağır üzüntü yaşadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere … için 30.000 TL; davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsilini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yargı yolu ve görev itirazlarının olduğunu, kazanın meydana geldiği …yolunun sorumluluk alanlarında olmadığını, kaza yerinin il ve ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacılara aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından yeterli incelemenin yapılmadığını, ilgili müdürlüklerince yapılan incelemede sinyalizasyon sisteminde herhangi bir arızanın mevcut olmadığını, 25/08/2016 tarihinde mahkeme dosyasına sunulan bilgi ve belgelerle kanıtlandığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, reddi gerektiğini, haksız açılan davanın öncelikle görev yönünden reddine, aksi halde haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacılara aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle dava dosyanın geçirdiği safahatın belirtilmesi zorunludur. Zira, dava konusunun tam olarak ortaya konulabilmesi ve anlaşılabilmesi bakımından bu açıklamaya ihtiyaç bulunmaktadır.
1-… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında; davacıların … ile …, davalıların …, …, …Sigorta A.Ş. ile … olduğu, işbu davada davacı …’in (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 1.000,00 TL bakıcı gideri, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik ve 8.000,00 TL süreki iş göremezlik olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat ile ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminat; davacı … ise 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
2-… 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E…. K. sayılı dava dosyasında; davacıların … ile …, davalının …olduğu, işbu davada davacı …’in 30.000,00 TL manevi tazminat; davacı … ise 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İşbu manevi tazminat davası birleştirme talepli açılmış, … 5.Asliye Ticaret Mahkemesi 27/12/2016 tarihli kararı ile hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan … 2. Asliye Tİcaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir.
3-Asıl ve birleşen dava dosyası için … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur. Ancak; Mahkemenin 23/03/2016 tarihli (1).celsesinde asıl dosya davacılar vekili … “maddi tazminat yönünden sigorta şirketi ile uzlaştık ve ödeme alındı, davamıza manevi tazminat talebimiz yönünden devam ediyoruz, maddi tazminata yönelik herhangi bir talebimiz yoktur” demiş, yine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleştirme kararından sonra icra edilen Mahkemenin 24/05/2017 tarihli (4).celsesinde asıl ve birleşen dosya davacılar vekili … “maddi tazminatla ile ilgili davalılardan sigorta şirketi ile uzlaşmış olduğu için artık davamıza yalnız manevi tazminat yönünden ve sigorta şirketi haricindeki davalılar ve birleşen dosya davalısından manevi tazminat talebimiz vardır” demiş, bu beyanını duruşma tutanağına ıslak imzalı şekilde imzalayarak tasdik etmiştir. Görüleceği üzere asıl ve birleşen dosya davacılar vekilinin işbu ıslak imzalı beyanı uyarınca artık davanın konusunun yalnızca manevi tazminat istemine ilişkin olduğu tartışmasızdır. İşbu beyan karşısında, Mahkeme aynı celse (1) nolu ara karar ile asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı … yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar vermiş, tefrik sonucunda dosya mahkemenin 2017/483 Esas sırasına kayıt olunmuştur (Eldeki dava, aşağıda anlatıldığı üzere hali hazırda bu dosyanın devamıdır).
4-Bu aşamada önemle vurgulanmalıdır ki; … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasında tefrik edilen davalılar dışında, diğer davalılar (…, …, …Sigorta A.Ş.) yönünden yargılamaya devam olunmuş; kusur ve maluliyet raporları alındıktan sonra … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ..E. …K. sayılı kararı ile davacıların maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin tam kabulü ile davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bahsi geçen davalılar …, …, …Sigorta A.Ş. yönünden yargılama tamamlanmış ve hüküm verilmiştir.
5- … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasında davalılar … ve … yönünden dosyanın tefrik edilerek Mahkemenin 2017/483 Esas sırasına kayıt olunması sebebiyle bu davalılar yönünden manevi tazminat talebi için herhangi bir karar verilmemiştir. Az önce yapılan açıklamalar karşısında bu davalılar yönünden talebin, yalnızca manevi tazminat istemine ilişkin olduğu davacılar vekilinin duruşmalardaki ıslak imzalı beyanları ile sabittir. Tefrik neticesinde … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin 2017/483 E. 2018/284 K.sayılı kararı ile “trafik ışıklarının bakım ve onarımının gereği gibi yerine getirilmemiş olması sebebiyle davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasında uyuşmazlığın hizmet kusurundan kaynaklandığı gerekçesi ile yargı yolu caiz olmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiş, bu karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.
6-İşbu dava ile ilgili verilen karar sonucunda, uyuşmazlık ve dava dosyası idari yargıya taşınmış, … 7. İdare Mahkemesi …E. …K.sayılı ilamı ile davacıların davasının kısmen kabulüne karar vermiş, ancak işbu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İDD. 2021/428E. 2021/702K. sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına, bozma çerçevesinde yeniden inceleme yapılmak üzere dosyaya mahkemesine iade etmiştir. … 7. İdare Mahkemesi …E. …K.sayılı dosyada bozma üzerine ve bozma ilamına uygun olarak bu sefer uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
7-Uyuşmazlık Mahkemesi 28/02/2022 tarih ve 2022/42E. 2022/78K.sayılı ilamında; olumsuz görev uyuşmazlığında idare mahkemesinin başvurusu üzerine yaptığı değerlendirmede, 2918 s. KTK 110. maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözüm ve görülmesinde adli yargının görevli olduğuna oy çokluğu ile karar vermiş, nihayetinde hüküm fıkrasında “… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2018 tarih ve …E. … K.sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına” karar vererek mahkememizin görevli olduğuna hükmedilmiştir.
8-Uyuşmazlık Mahkemesinin 2022/42E. 2022/78K.sayılı ilamı; olumsuz görev uyuşmazlığında “… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2018 tarih ve …E. … K. sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına” şeklinde mahkememizin görevli olduğuna karar vermesi neticesinde, dosya mahkememizin 2022/836 Esas sırasına yeniden kaydolunmuştur.
Mahkememizin 2015/17 Esas sayılı dava dosyası, bu dosya ile ilgili görülen yargılamada asıl ve birleşen dosya davacılar vekilinin dava konusunun yalnızca manevi talebine ilişkin olduğuna yönelik duruşmadaki ıslak imzalı beyanları, Mahkememizin 2017/483 Esas sayılı dava dosyası, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2022/42 E. 2022/78 K. sayılı ilamı, bahsi geçen dosya içerikleri ve ilamlar karşısında; eldeki dava yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğundan, bu nedenle davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin dilekçe içeriklerine itibar edilmemiştir. Kaldı ki, davacılar vekili 2022/836 Esas sayılı işbu dava dosyasında 12/04/2023 tarihli celsede “eldeki dava yalnızca manevi tazminat taleplerine ilişkin olup, davamızın manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmesini talep ederiz” şeklinde bu durumu açıklamış ve talebini somutlaştırmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında; eldeki dava dosyasında davacıların … ile …; davalıların … ve … olduğu, davanın yalnızca manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davacı …’in davalılardan 30.000,00 TL manevi tazminat, davacı …’in ise davalılardan 15.0000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu istem ve dosyanın geçirdiği safahat ayrıntılı izah edildikten sonra, dosyanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
… ili … ilçesinde 02/06/2014 tarihinde saat 12:00 sıralarında, …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracıyla … Caddesi üzerinde … istikametine doğru seyir halinde iken kaza mahalli olan noktaya geldiğinde, gayrifaal olan … nolu trafik ışıklarında yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan …’e çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiği, işbu trafik kazası nedeniyle davacı …’in yaralandığı anlaşılmıştır. Davacılardan …, trafik kazasında yaralanan …’ in annesidir.
Davaya konu trafik kazasının yaralanmayla sonuçlanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüştür. … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan şüpheli sürücü … hakkında iddianame düzenlenerek kamu davasının açıldığı anlaşılmıştır. … 36. Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas …Karar sayılı ceza dava dosyasında, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı ve kusur raporu alındığı, sanığın trafik ışıklarında yayalara ilk geçiş hakkını vermediğinden asli kusurlu olması sebebiyle TCK 89/1, 89/2-b,e, 62. maddesi uyarınca neticeten 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak yasal şartları bulunmakla hapis cezasının CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesince tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, özellikle ceza mahkemesince “suça konu trafik kazasında..şüphelinin gayrifaal olan … nolu trafik ışıklarına geldiğinde yaya yolunda karşıya balık halin istikametine geçmeye çalışan yaya …’ aracının sol ön ve cam kısımları ile çarpmasının” maddi vakıa olarak kabul edilmesi karşısında; davacıya trafik ışıklarında karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada ilk geçiş hakkını vermediğinden araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, ayrıca trafik ışıklarının çalışmaması ve kaza anında gayri faal olması sebebiyle davalı …’nın tali düzeyde kusurlu olduğu, davacı yaya …’in ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 2015/17 Esas sayılı dava dosyasında, tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman Yüksek Makine Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi …’a tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen bilirkişinin 10/09/2016 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, sürücünün ve davalı idarenin ihlal ettiği trafik kuralları, hizmet kusuru, bu kapsamda sorumluluğa dair yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir.
Bahse konu raporda belirtildiği üzere, sigortalı araç sürücüsü …’ ın ilerisinde trafik ışıklarının bulunduğu kesime yavaşlamadan ve hızını kesmeden yaklaştığı, trafik ışıklarından yolun karşısına geçmesi muhtemel yayaları öngörmeden tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde çevresini kontrol etmeden seyrini sürdürdüğü, ışıklı kavşaktan yolun karşısına geçmeye çalışan yayalara ilk geçiş hakkını tanımayarak davacıya çarpmasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a,b, 74. maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %75 oranında kusurlu olduğu; kaza mahalli olan trafik ışıklarında sinyalizasyonun çalışmaması ve gayrifaal olması nedeniyle bakım ve onarımda eksikliği bulunan ve sorumluluk sahası içerisinde yer alan davalı … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 10/1-4. maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %25 oranında kusurlu olduğu; davacı …’in ise trafik ışıklarından yolun karşısına geçmeye çalıştığı sırada ihlal ettiği bir trafik kuralı ve kusurlu eylemi söz konusu olmadığından, davacının kusurunun bulunmadığı takdir ve tayin edilmiştir.
Davalı …trafik kazasında tamamen sürücünün kusurlu olduğunu, hizmet kusuru anlamında herhangi bir kusurunun olmadığını, sinyalizasyon sisteminde herhangi bir arıza bulunmadığından kusuru kabul etmediklerini söyleyerek itirazda bulunmuş ise de; davalı … 25/08/2016 tarihli müzekkere cevabı ile kaza mahalli olan sinyalize kavşağın…sorumluluk alanı içerisinde olduğunun kabul edildiği, kaza tarihinde hem kaza tespit tutanağında hem de ceza mahkemesi kararı ile sinyalizasyonun gayri faal olup çalışmadığının sabit olduğundan bu nedenle davalının kusura yönelik itirazları kabul edilmemiştir. Öte yandan, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, özellikle ceza mahkemesince “suça konu trafik kazasında..şüphelinin gayrifaal olan … nolu trafik ışıklarına geldiğinde yaya yolunda karşıya balık halin istikametine geçmeye çalışan yaya …’ aracının sol ön ve cam kısımları ile çarpmasının” maddi vakıa olarak kabul edilmesi karşısında; mahkememiz bu maddi vakıa ile bağlı olup esasen kusura yönelik itirazlar (ışıkların sorunsuz çalıştığı, sinyalizasyon hatası olmadığı itirazı) yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin 2015/17 Esas sayılı dava dosyasında, davacı …’in yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, akabinde maluliyet durumunun tespit edilmesi amacıyla dosya … Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına gönderilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 28/11/2017 tarihli raporunda davacı …’in trafik kazasında yaralanması nedeniyle %28 oranında maluliyetinin oluştuğunu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dokuz ay (9) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Raporun denetime elverişli ve gerekçeli olduğu, yapılan itirazların ise somut ve herhangi bir tıbbi belge yahut delile dayanmadığından maluliyet raporu esas alınmıştır.
Kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesinden sonra manevi tazminatın takdir ve değerlendirmesine geçilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat yönünden davacı …’in ve annesi …’in, davacı …’in trafik kazası sonucunda yaralanması ve henüz çok genç yaşta malul kalmasından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacağı, bu zararın geleceği üzerinde manevi olarak olumsuz izler bırakacağı / zarar uğrayacağı muhakkaktır.
Mahkememizce yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında, davacı …’in kaza tarihinde henüz 18 yaşında olması, kazanın oluş şekli (trafik ışıklı kavşakta yoluna karşısına geçerken), özellikle yaya davacı …’in hiçbir kusurunun bulunmaması, davacının yaralanma düzeyi ve yaşına nazaran yüksek düzeyde maluliyet oranı (%28 maluliyet), diğer taraftan kazanın ve mevcut maluliyetin davacının geleceğindeki üzerindeki ağır ve olumsuz etkileri, olay tarihinde paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı … ve …’in manevi tazminat taleplerinin davalı … yönünden tümden kabulüne karar verilmiş, bu suretle Mahkememizdeki vicdani kanıya göre hükmedilen tutarın adalet duygusunu pekiştirecek, davaya konu trafik kazası sebebiyle duyulan elem ve üzüntüyü dindirecek ve tatmin edecek düzeyde olduğu, ayrıca tarafların zenginleşmesine – fakirleşmesine mahal vermeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu aşamada hemen belirtilmelidir ki; davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 25/08/2016 tarihli müzekkere cevabı ile kaza mahalli olan sinyalize kavşağın …sorumluluk sahası içerisinde olduğunun ifade ve kabul edildiği, bu nedenle, mevcut sinyalizasyon ile ilgili bakım ve onarım sorumluluğu bulunmayan, kazanın oluş şekli bakımından da davalı … başkaca bir hizmet kusurunun söz konusu olmadığı eldeki dava dosyası yönünden işbu davalının trafik kazasında / kazanın oluş şeklinde atfı kabil herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle bu davalı yönünden davacıların manevi tazminat taleplerinin ise ayrı ayrı ve tümden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı …’in manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
2-Davacı …’in manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
3-Davacılar … ve …’in davalı …’ne yönelik manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı ve tümden REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri (45.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 3.073,95 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 153,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.920,25 TL harcın davalı …’ndan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yargılama nedeniyle yapılan 153,70 TL peşin harç, 173,35 TL posta ve tebligat masrafı ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 827,05 TL yargılama giderinin davalı …’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
7-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (15.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
8-Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (45.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1. ve 10/3. maddesi uyarınca belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ne VERİLMESİNE,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır