Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/816 E. 2023/311 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/816
KARAR NO : 2023/311

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının … tarihinde gerçekleştirilmiş olduğunu, ilan merasimi ve toplantı nisabı konusunda herhangi bir usule aykırılık ya da itirazlarının söz konusu olmadığını, bu toplantıda çoğunluğun … ailesi/grubu hakimiyetini kötüye kullanmak suretiyle ve müvekkillerinin muhalefetine rağmen oy çokluğuyla aldırmış olduğunu kararların kanuna, esas sözleşmeye ve özellikle de dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 2 no.lu 2021 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun (“2021 Faaliyet Raporu”) okunması ve müzakeresine ilişkin kararın faaliyet raporu, şirketlerin yıllık faaliyet raporunun asgari içeriğinin belirlenmesi hakkında yönetmelik (“Faaliyet Raporu Yönetmeliği”) hükümlerine aykırı olarak hazırlanmış olduğunu, bazı grup şirketlere ilişkin bilgileri ve bazı diğer gerekli bilgi ve değerlendirmeleri içermediğini ve toplantıda usulünce müzakere edilmemiş olduğunu, 3 no.lu 2021 yılına ait denetim raporunun (“2021 Denetim Raporu”) müzakeresi ve onaylanmasına ilişkin karar: denetim raporu kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olarak hazırlanmış olduğunu, birçok önemli bilgiyi ve değerlendirmeyi içermemekte olduğunu, 4 no.lu 2021 yılına ait finansal tabloların (“Finansal Tablolar”) tasdikine ilişkin kararın faaliyet raporundaki usulsüzlüklerin de etkisiyle, finansal tabloların TTK m. 69 hilafına açık ve anlaşılır olmaktan yoksun olduğunu, davalı şirketin grup şirketlerinin birbirleriyle olan borç ilişkilerini ortaya koymamakta olduğunu, pay sahiplerinin doğru bilgi almasını sağlayan dipnotları içermemekte olduğunu ve davalı şirketin finansal durumunu dürüst resim ilkesine uygun yansıtmamakta olduğunu, 8 no.lu yönetim kurulu’na TTK m. 395-396’daki izinlerin verilmesine ilişkin kararın ise yönetim kurulu üyeleri için şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve rekabet etme yasakları kaldırılmış ve böylece davalı şirketin son derece kötü finansal durumunun sorumluları olan çoğunluk … ailesi/grubu mensubu yönetim kurulu üyelerine kanunun öngördüğü yasakları çiğneme, genel kurulun onayını almadan keyfi hareket etme ve kendi menfaatleri doğrultusunda işlemler yapma özgürlüğü bahşedildiğini, davalı şirketin, azınlık müvekkilleri ve üçüncü kişilerin zarara uğraması riskine adeta kapı açılmış olması açıkça hukuka aykırı olduğunu, 9 no.lu şirket bağımsız denetçisinin seçimine ilişkin kararın 2021 faaliyet yılına ilişkin bağımsız denetçi raporunun gerçeğe ve standartlara aykırı olarak düzenlenmiş olduğu ortadayken, aynı denetçinin müvekkillerinin başka bir denetçi görevlendirilmesine ilişkin meşru menfaatleri göz ardı edilerek tekrar görevlendirilmesinin kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, bu temel gerekçelerle ve azınlık pay sahibi konumundaki müvekkillerinin pay sahipliği haklarının korunması amacıyla, yukarıda belirtilen ilgili genel kurul kararlarının iptalinin talep etme zaruretinin ortaya çıktığını, dava konusu genel kurul kararlarının tamamının sıhhatini doğrudan etkileyen bir mesele olan ve bu nedenle dava konusuyla doğrudan maddi anlamda bağlılık ilişkisi içindeki “davalı Şirket’in hangi bağlı şirketlerden oluşan bir şirketler topluluğunun parçası olduğunun belirlenmesine dair ön sorun” ortaya konacağını, ardından dava konusu GK kararlarının iptalini gerektiren gerekçelerin ayrıntılarıyla açıklanacağını, TTK m. 397 ye aykırı şekilde hazırlanmış olan denetim raporunun müzakeresine ve onaylanmasına ilişkin 3 no.lu genel kurul kararının iptali gerekmekte ve talep edildiğini, TTK m. 515’E aykırı şekilde hazırlanmış, davalı şirket’in gerçek finansal durumunu ve … şirketler topluluğundaki diğer 12 şirketle arasındaki borç ilişkilerini doğru yansıtmayan, 2021 faaliyet raporu’na dayalı olarak hazırlanmış finansal tabloların tasdikine ilişkin 4 no.lu genel kurul kararının iptali gerekmekte olduğunu, davalı şirketin grup şirketlerle olan ilişkilerini ve faaliyetlerini 2021 faaliyet raporunda gizlemiş, davalı şirketi hangi iş ve işlemlere dahil ettiği belli olmayan çoğunluk … ailesi mensubu yönetim kurulu hakkında TTK m. 395 ve 396’daki yasakların … teşebbüsünün oylarıyla kaldırılmış olmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, 8 no.lu genel kurul kararının iptali gerekmekte ve talep olunduğunu, 2021 faaliyet yılına ilişkin kanuna aykırı bağımsız denetim raporu hazırlayan bağımsız denetçinin, azınlık konumundaki pay sahibi müvekkillerinin muhalefetine rağmen tekrar seçilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğundan, bu konuya ilişkin 9 no.lu genel kurul kararının iptali gerekmekte ve talep edildiğini, davalı … Tic. A.Ş.’nin 16.8.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan 2, 3, 4, 8 ve 9 no.lu kararların öncelikle TTK m. 449 uyarınca yürütülmesinin geri bırakılmasına ve akabinde TTK m. 445 uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; ” 2 No’lu genel kurulun gündemi açısından; ortada iptali talep edilebilecek bir hukuk işlem (karar) olmadığını, gündem maddesinin sadece faaliyet raporunun “okunması” ve “müzakeresi”nden ibaret olduğunu, “karar” alınmadığından ortada iptal edilebilecek bir hukuki işlemin de olmadığını, faaliyet raporunun zaten mevzuata ve dürüst resim ilkesine uygun hazırlanmış olduğunu, davacıların da senelerdir daha az detaylı hazırlanmış faaliyet raporlarının hazırlanmasında bizzat rol oynadıklarını, 3 No’lu genel kurul gündemi açısından; ortada intali talep edilebilecek bir hukuki işlemin (karar) olmadığını, gündem maddesi sadece denetçi raporunun okunmasından ibaret olduğunu, “karar” alınmadığından, ortada iptal edilebilecek bir hukuki işlemin de mevcut olmadığını, iptali talep edilen 4 No’lu karar açısından; finansal tablolar bütünüyle mevzuata ve uygulanan finansal raporlama standartlarına (TFRS’ye) uygun olarak hazırlanmış olduğunu, iptali talep edilen 8 No’lu karar açısından; iptali gerektirir nitelikte, kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı hiçbir yön bulunmamakta olduğunu, böyle bir olgunun davacılarında ispatlayamamakta olduğunu, davacıların iptal sebebi olarak öne sürdükleri tamamen farazi vakıaları hiçbir şekilde ispat edememeleri karşısında, hemen hemen her anonim şirkette alınan standart nitelikteki bu karar bakımından da iptal talebinin reddinin gerekmekte olduğunu, iptali talep edilen 9 No’lu karar açısından; iptali gerektirir nitelikte, kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı hiçbir yön bulunmamakta olduğunu, böyle bir olgu davacılarında ispatlanamamakta olduğunu, denetçinin seçiminin genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğunu, bağımsız denetim raporu hukuka uygun olduğunu aynı denetçinin seçilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını, denetçinin TFK m. 400(2) hükmünde öngörülen süre sınırı aşılmadıkça tekrar seçilebileceği ,davacıların denetçinin neden yeniden seçilmemesi gerektiği yönündeki iddialarını destekleyen tek bir somut vakıa ve delil ortaya koyamadıklarını, davacıların, müvekkili davalı şirkete keşide ettikleri, 15 nisan 2021 tarihli ihtarnamede, davalı şirket’in davacılarla “ortaklaşa yönetildiğini” ikrar etmekte olduklarını, bu nedenle davanın tümüyle red olunmasını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısı çerçevesinde alınan 2021 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakere olunmasına ilişkin kararın, 2021 yılına ait denetim raporunun müzakeresinin yapılmasına ve onaylanmasına dair kararın, 2021 yılına ait finansal tabloların tasdikine ilişkin kararın, yönetim kuruluna TTK m.395 ve 396 gereği izin verilmesine ilişkin kararın yine şirket bağımsız denetçisinin seçimine ilişkin kararın , faaliyet içeriği, geçmiş dönem uygulamaları , şirketin bilanço içerikleri, kar durumu ve ilgili yıllara ait defter ve kayıtları dikkate alındığında somut, açık ve muhasebesel , finansal ve işletmesel veriler ile uyumlu olup olmadığı, genel kurulun yapıldığı dönemde şirketin ortaklık yapısı, finansal durumu, şirketin geçmiş uygulamaları, ortaklık yapısı ve mali durum açısından dahi yapılacak muhasebesel ve finansal incelemede kararlarda mevcut düzenlemelere, ve dürüst resim ilkesine aykırılık olup olmadığı, bu çerçevede iptal şartlarının muhasebesel ve finansal açıdan oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Her bir davacının davalı şirket nezdinde pay sahibi olarak dava açtığı, davanın süresi içinde açılmış olduğu, her bir davacı açısından somut olayda ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla, her bir davacı açısından maktu başvuru ve ilam harcının depo olunması gerektiği, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu tartışmasızdır.
Mahkememizce adı geçen dosyaya istinaden ve halihazırda taraf teşkiline dair işlemlerin sağlanmaya çalışılmakta olup dilekçenin verilmesi aşaması devam etmektedir.
Öte yandan Mahkememizde görülen bu dosyanın davalısı ise aynı genel kurul kararına yönelik olarak … 8.ATM’nin …E.sayılı dosyasına istinaden dava açılmış olduğunu, davacıların kısmen aynı olduğu, davalının aynı olduğunu ileri sürerek birleştirme talep etmiştir.
”Davaların birleştirilmesi” başlıklı HMK.m.166. hükmüne göre;
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Bu aşamada … 8.ATM nin …E.sayılı dava dosyasına dava dilekçesinde yer verilmiş olup … 8.ATM’ nin …E.sayılı dava dosyasının 16/11/2022 tarihi itibari ile açılmış olduğu, davacıların aynı, davalının yine aynı olduğu, ayrıca her iki davacının aynı tarihli genel kurul kararına yönelik olarak açılmış olduğu, … 8.ATM de derdest olan dava dosyasında aynı tarihte yapılan genel kurulda ibra etmeme ve ayrıca ibraya hükmolunması noktasındaki iptal talebi ve ibralara hükmolunması talebinin Mahkememiz dosyasında görülen finansal tabloların iptali ile yakın bağlantı içinde olduğu, … 8.ATM’de derdest olan doyasında da hem ibra kararının iptali hem de bir kısım davacıların ibralarına hükmedilmesi talebinin mevcut olduğu, bu açıdan bağlantı bulunduğu, esasen davalılar vekilinin dahi bu yönde açık talepte bulunduğu anlaşılmaktadır.
Daha önemlisi dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davasıdır. 6102 sayılı TTK’nın 622. maddesinin atfıyla uygulanması gereken 448. maddenin 2. fıkrasında yer alan ”Birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davalar birleştirilerek görülür.” hüküm uyarınca şirket genel kurul kararlarının iptali amacıyla birden fazla dava açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi gerekmektedir. Davalı vekili yargılama aşamasında, aynı tarihli genel kurul kararına konu madde ile ilgili … 8.ATM’nin …E.sayılı dosyasına istinaden daha önce dava açtığını beyan etmesi karşısında, dosya celbedilmiştir. Buna göre 6102 sayılı TTK’nın 448. maddesinin 2. fıkra son cümlesi uyarınca değerlendirme yapılıp dava dosyalarının birleştirilerek görülmesi gerekmektedir. Aksi hal bozma nedeni teşkil edebilecektir. (Yargıtay 11.HD 2017/504E. 2018/6319K.sayılı kararı)
Bu itibarla her iki dava dosyasındaki tarafların, toplanacak delillerin, inceleme konularının, savunma içeriklerinin kısmen ayniyet, kısmen bağlantı içinde olması bir tarafa gerek kanun gerek Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde mahkememizde sonradan açılan davanın daha önce açılmış olan dava ile birleştirilmesinde de gereklilik bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu şartlarda birleştirme kararı verilmemesinin her iki dosya yönünden en son Yargıtay aşamasında dahi bozma nedeni, BAM aşamasında kaldırma nedeni teşkil edecek nitelikte olduğu, esasen gerek doktrin gerekse Yargıtay uygulamaları açısından her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememiz dosyasının, daha önce açılan ve yine dava dosyamızda olduğu üzere dilekçelerin verilme aşamaları devam eden İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/767E. sayılı dosyasıyla birleştirilmesi gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında; Mahkememiz dosyasının, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosya üzerinden devam olunmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyasının, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosya üzerinden devam olunmasına,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin asıl dosya ile birlikte hüküm altına alınmasına,
4-Dosyanın kaydının bu şekilde kapatılmasına,
5-Birleştirme kararının HMK m.166/f.3 hükmü gereği ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, asıl dosya ile birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 05/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip