Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/802 E. 2023/904 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/802 Esas
KARAR NO : 2023/904

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında, davalı şirketin talebi üzerine 2021 yılı ocak ayında faturalara konu emtiaların satımı ve hizmetine yönelik ticari ilişki kurulduğu ve faturalara konusu emtiaların davalı tarafa teslim edildiğini, 30.01.2021 tarih, … numaralı ve 191.280.08 TL bedelli, 30.01.2021 tarih, … numaralı ve 382.438.00 TL bedelli, 30.01.2021 tarih, … numaralı ve 298.733.00 TL bedelli, 30.01.2021 tarih, … numaralı ve 1.117.814.00 TL bedelli olmak üzere toplam tutarı 1.990.265.08 TL fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, müvekkili şirketin davalı şirket ile organik bağı bulunan … ile devam eden ticari münasebeti nedeniyle alacağını ötelediği ve pek çok kereler alacak hatırlatmasına rağmen pandeminin neden olduğu durgunluk bahanesiyle borcu öteleyerek ödemenin yapılmadığını, davalının borcunu ödemediği halde … 18. Noterliğinden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname ekinde faturaları iade ettiğini, iade edilen faturaları kesinlikle kabul etmediklerini ve alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi ile takibin durduğunu ifade ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla … 26. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazın 298.733.00 TL üzerinden iptali ve takibin devamına, davalının itirazı sebebiyle dava edilen alacağın %20’sinden az olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 07/12/2022 tarihli talep açıklama ve somutlaştırma dilekçesinde özetle; itirazın iptali istenen takibine konu alacak 30.01.2021 tarih … numara ve 298.733.00 TL bedelli faturaya dair olduğunu, dilekçeye ve icra takibine konu faturalardan kaynaklı tüm hakları saklı kalmak kaydıyla takibe konu 30.01.2021 tarih … numara ve 298.733.00 TL bedelli faturaya dair asıl alacak yönünden takibin iptali ile devamına ve borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında icra takibine konu faturaların alım-satımı ve teslimi hususunda anlaşıldığını, davalı şirket tarafından faturada yazan ve müvekkiline teslim edileceği beyan edilen mallara ilişkin faturalar düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından davacının malları teslim edeceği inancı ile faturalar deftere işlenmişse de davacı tarafından bu mallar teslim edilmediği için müvekkili şirket tarafından iade faturaları düzenlendiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete … 18. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile;
30.01.2021 tarih, … no ve 1.117,814,00 TL, 30.01.2021 tarih, … no ve 191.280.08-TL, 30.01.2021 tarih, … no ve 382.438.00-TL, 30.01.2021 tarih, … no ve 298.733.00-TL bedelli faturaları gönderdiğini ve müvekkili tarafından … 20.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verilerek faturaların iade edildiklerini, davacı tarafından bu faturalardan 30.01.2021 tarih, … no ve 382.438.00-TL ve 30.01.2021 tarih, … no ve 298.733.00-TL bedelli faturalara ilişkin müvekkili şirkete … 26.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın faturalara konu malları teslim ettiklerine dair sevk irsaliyesi ya da müvekkil şirket yetkililerine veya çalışanlarına malları teslim ettiklerine dair bir tutanak sunmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının malları teslim etmemesinden kaynaklandığını ifade ederek, davanın reddi ile kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, fatura suretleri, iade faturaları, … 18. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi, BA-BS formları celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, Mali Müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 14/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Taraflar arasında TTK 89. madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisidir. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türüdür. Davacı tarafından davalıya kesilen faturaların tamamının davalı kayıtlarında yer aldığı ve davalının bu faturalara konu malları teslim almadığı gerekçesi ile yaklaşık 10 ay sonra davacıya iade ettiği, …Davacının dava aşamasında işlemiş faiz ve asıl alacak talebinden vazgeçerek 298.733 TL rakamla itirazın iptalini talep ettiği; Yukarıdaki bölümlerde yapılan incelemede davacının dava konusu yaptığı fatura içeriğinin hizmet + mal satışı faturası olduğu, davacının hizmet ile mal satışını fatura üzerinde ayırımını yapmadığı, davacının, davaya konu ettiği fatura içeriğindeki malların ve yaptığı hizmetin davalıya teslimini belgelemesi halinde de 298.733 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %15,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği mütalaa edilmiştir. Davalı açısından: Davalı şirketin dava konusu faturaları ticari defterine işlediği ve Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz etmediği, ticari defterlerine işledikten 10 ay sonra fatura içeriği malların teslimi yapılmadığı gerekçesi ile davacıya iade ettiği, ancak iade içeriğinde mal iadesinin bulunmadığı, Davaya Konu Malların Teslim Edilip Edilmediği Konusunda da; Taraflar arasındaki itilafta davalının itirazında mal/hizmet tesliminin yapılmadığı konusunda olduğundan taraflar arasındaki işlem hacminin ve/veya dava konusu yapılmayan diğer fatura içeriklerinin çok yoğun kilo ve hacim kapladığı göz önüne alındığında davalının itirazları doğrultusunda, davacı tarafından teslime ilişkin belge sunması halinde, kesin olarak alacaklı olduğunun değerlendirilmesi gerekeceğini, Davacının, belge sunmaması halinde de takdirinin sayın mahkemeye ait olacağına dair inceleme ve tespitlerimi …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dava, ticari satıma dayalı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle dava konusu ve dava değeri hakkında açıklama yapılması zorunludur.
Davacı dava dilekçesinde 30/01/2021 tarihli … numaralı 382.438.00 TL bedelli, … numaralı 298.733.00 TL bedelli, … numaralı 1.117.814.00 TL ve … numaralı 191.280.08 TL bedelli olmak üzere dört adet fatura alacağından bahsetmiş, talep sonucunda 298.733,00 TL alacak üzerinden itirazın iptali ve takibin devamı talebinde bulunmuştur. Harca esas değer de ; yine 298.733,00 TL tutar üzerinden yatırılmıştır.
… 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında ise, 30/01/2021 tarihli … numaralı 382.438.00 TL bedelli ve … numaralı 298.733.00 TL bedelli iki adet faturaya dayanılmış, dava dilekçesinde belirtilen diğer iki adet faturanın takibe konu edilmediği anlaşılmıştır. Dava dilekçesi içeriği, talep sonucu ve icra takibindeki alacak tutarı nazara alındığında dava konusu ve dava değeri noktasında belirsizlik meydana gelmiş, tensip zaptının (21) numaralı ara kararı ile HMK 31.maddesi uyarınca belirsizliğin giderilmesi gerektiği ihtar edilmiştir.
Davacı vekili 07/12/2022 tarihli talep açıklama ve somutlaştırma dilekçesi ile; itirazın iptali istenen ve takibe konu edilen alacağın 30/01/2021 tarihli … numaralı faturanın dava konusu edildiğini, yalnızca … numaralı 298.733.00 TL bedelli fatura asıl alacak tutarı olan 298.733,00 TL üzerinden itirazın iptali ve takibin devamının talep edildiğini açıklamıştır. Bu suretle dava konusu ve dava değeri noktasındaki belirsizlik giderilmiştir.
Tekrar vurgulamak gerekir ki; dava konusu yalnızca 30/01/2021 tarihli … numaralı 298.733.00 TL bedelli fatura olup, davacı taraf icra takibinde sadece bahsi geçen fatura asıl alacak tutarı olan 298.733,00 TL alacak üzerinden itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmektedir.
Davacı, dava konusu edilen faturadaki mal ve hizmetin davalı tarafa teslim edildiği halde davalının fatura bedelini ödemediğini ileri sürmektedir.
Davalı, taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olduğunu ve dava konusu edilen faturanın kendi ticari defter ve belgelerine işlendiğini, ancak faturada belirtilen mal ve hizmetin verilmediği için iade faturası düzenlendiğini söyleyerek borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/7819 E. 2017/2738 K. sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, takibe ve davaya konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların ya da hizmetin davalıya teslim edildiğinin / verildiğinin kabulü zorunludur. (Yargıtay 19.HD. 2018/2293E. 2019/4962K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir.” Aynı yönde bakınız. Yargıtay 19.HD. 2015/12329E. 2016/6138K.; Yargıtay 19.HD. 2014/11846E. 2014/15110 K.). Tarafların BA-BS formları celp edilmiştir. Davalının …Vergi Dairesi Müdürlüğünden temin edilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın dönem formlarında kayıtlara alınması için Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirdiği / beyan edildiği belirlenmiştir. Ayrıca, tarafların BA-BS formlarında mutabakat da mevcut olup, karşılıklı olarak birbirini teyit etmektedir. Esasen, davalı vekili cevap dilekçesi ile birlikte dava konusu edilen faturanın, davalının ticari defter ve belgelerine kayıt edildiğini bizatihi kendisi beyan ve ikrar etmiştir. Nitekim, dava konusu edilen faturanın davalının ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda mali bilirkişi tarafından da tespit edilmiştir.
O halde, yerleşik içtihatlar uyarınca dava konusu faturadaki malların ve hizmetin davalıya teslim edildiğinin / verildiğinin kabulü zorunlu olup, davalı savunmaları yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı, dava konusu edilen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının yasal süre içinde faturaya karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, dava konusu edilen faturanın davalı tarafça kendi ticari defter ve belgelerine işlendiği, faturaya konu mal ve hizmetin davalı tarafa verildiği noktalarında ihtilaf / çekişme yoktur.
Uyuşmazlık; davalı tarafça düzenlenen iade faturasının borcu sona erdirip erdirmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf, dava konusu … tarihli … numaralı 298.733.00 TL bedelli faturaya karşı 20/08/2021 tarihli … numaralı İADE FATURASI düzenlemiştir.
Bahse konu iade faturası, dava konusu edilen faturadan 11 ay sonra düzenlenmiş olup, davacı yasal süre içinde … 18. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile iade faturasını ve içeriğini kabul etmediğini bildirerek davalı tarafa aynen iade etmiş, iade faturasını kayıtlarına almamıştır.
İade faturası düzenleyen davalı tarafın; iade faturasına konu malları geri teslim ettiğini ve hizmet almadığını ispatla yükümlüdür. Bu hususta, TMK 6. ve HMK 190.maddeleri uyarınca ispat külfeti davalı üzerindedir. Nitekim, davalı tarafından düzenlenen iade faturasına karşı davacı taraf yasal süre içinde itiraz etmiş ve noter kanalıyla iade faturasını aynen iade ederek kayıtlarına işlememiştir. Şu halde muhasebesel yönden / kayden dahi benimsenmeyen iade faturası hakkında ispat yükü davalıya aittir. (YARGITAY 19. HD. 2014/10356 E. 2014/13951 K; YARGITAY 19. HD. 2015/18040 E. 2016/7409 K.)
Hemen belirtmek gerekir ki, iade faturası konu alacak tutarı nazara alındığında, HMK 200. vd. maddeleri uyarınca somut olay bakımından senetle ispat kuralı geçerli olup, HMK 202. maddesindeki yazılı delil başlangıcı ve HMK 203. maddesindeki senetle ispat kurulanın istisnaları bulunmadığından ve ayrıca davacı tarafından tanık dinlenilmesine açıkça muvafakat verilmediğinden iade faturası için tanıkla ispat mümkün değildir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmıştır.
Mali bilirkişi tarafından sunulan 14/07/2023 tarihli raporda belirtildiği üzere; her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun şekilde tutuldukları, delil olma vasfına sahip oldukları, her iki tarafın ticari defter ve belgeleri uyarınca dava konusu edilen fatura dahil olmak üzere toplam 4 adet fatura sebebiyle davacının davalı taraftan 1.990.265,08 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve belgelerinin birbirini doğruladığı ve teyit ettiği, dolayısıyla davacının bu tutar içinde yer alan ve özellikle dava konusu edilen 30/01/2021 tarihli … numaralı fatura sebebiyle davalı taraftan 298.733,00 TL alacaklı olduğunun sübuta erdiği, bununla birlikte davalı defterlerinde 4 adet kayıtlı faturaya karşılık davalının tüm faturalar için 02/12/2021 tarihli iade faturası düzenlediği, ancak davacının iade faturasını kabul etmediği, ticari defter ve belgelerine işlemediği ve noter marifeti ile davalı tarafa aynen iade ettiği, öte yandan iade faturasının 10 ay sonra düzenlendiği, iade edilen mal veya ürün bulunmadığı, bu bağlamda iade faturası ile davalının borcunun sona ermediği, davacının dava konusu fatura sebebiyle davalı taraftan 298.733,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf iade faturası ile borcunun sona erdiğini, tarafların ticari defter ve belgeleri ile (muhasebesel yönden dahi) ispat edememiştir. Davalının delil listesinde yemin delili yazılı olduğu görülmekle, açıkça yemin deliline dayanıp dayanmayacağı ve iade faturası için davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği davalı taraftan sorulmuş, davalı vekili yemin deliline dayanmadıklarını ve davacıya yemin teklif etmeyeceklerini bildirmiştir. Davalı taraf iade faturasına konu malları geri teslim ettiğini ve hizmeti almadığını yazılı ve kesin delillerle ispatlayamamıştır. Başka bir anlatımla, iade faturası sebebiyle borcunun sona erdiğini usulünce ispat edememiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında; taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı, dava konusu edilen faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının yasal süre içinde faturaya karşı itirazda bulunmadığı ve iade faturası da düzenlemediği, aksine davalının dava konusu fatura için BA formu düzenlediği ve kendi ticari defter ve belgelerine bu faturayı işlediği noktasında ihtilaf bulunmadığı, bu halde dava konusu edilen faturadaki mal ve hizmetlerin davalıya verildiğinin / teslim edildiğinin kabulünün zorunlu olduğu, davalının dava konusu faturaya karşı yasal süre geçtikten sonra ve 11 ay sonrasında iade faturası düzenlediği, ancak davacının iade faturasına karşı süresinde itirazda bulunarak noter kanalıyla davalıya aynen iade ettiği, iade faturasını ticari defter ve belgelerine de işlemediği, hasılı muhasebesel yönden benimsemediği, tarafların ticari defter ve belgelerinin karşılıklı olarak birbirini teyit ettiği, davacının fatura sebebiyle davalı taraftan 298.733,00 TL alacaklı olduğu, davalının tek taraflı olarak borcu sona erdirmek ve kayden borcu sıfırlamak adına kestiği iade faturalarının borcu gerçekten sona erdirmediği, kaldı ki iade faturasına konu mal ve hizmetlerin davalıya aynen geri teslim edildiğinin davalı tarafından HMK 200. vd. maddeleri uyarınca yazılı ve kesin delillerle ispatlanamadığı, açıkça yemin deliline dayanılmaması ve yemin teklifinde bulunulmaması karşısında davalının iade faturası yönünden borcunun sona erdiğini ispatlayamadığı, mevcut durumda tarafların BA-BS mutabakatı ve ticari defter ve belgelerinin birbirini teyit etmesi karşısında davacının dava konusu edilen 30/01/2021 tarihli … numaralı fatura sebebiyle davalı taraftan 298.733,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, öte yandan davacının 07/12/2022 tarihli talep açıklama dilekçesi gözetilerek … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, dava konusu edilen fatura dışında diğer alacaklar dava konusu edilmediği için herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca alacak likit ve muayyen olduğundan İİK 67/2. maddesindeki yasal koşulların bulunduğu anlaşılmakla davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davacının 07/12/2022 tarihli talep açıklama dilekçesi doğrultusunda;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 298.733,00 TL Asıl Alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, hükmedilen asıl alacağın ( 298.733,00 TL ) %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının 07/12/2022 tarihli talep açıklama dilekçesi gözetilerek … 26. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasında, dava konusu edilmeyen diğer alacaklar yönünden herhangi bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Kabul edilen dava değeri (298.733,00 TL) üzerinden alınması gereken 20.406,45 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.489,56 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 18.916,89 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.489,56 TL peşin harç, 47,00 TL posta ve tebligat masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.286,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (298.733,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 46.809,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/11/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır