Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/739 E. 2023/694 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/739 Esas
KARAR NO : 2023/694

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya … ürünü satıldığını ve davalı adına 13.06.2022 tarih, … nolu ve 3.766,56 USD tutarlı faturanın tanzim edildiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından süresinde bir itirazda bulunulmadığını ve ilgili faturaya ilişkin olarak 1.571,68 USD kısmı ödeme yapıldığını, bakiye 2.194,88 USD bedelin davalı tarafından ödenmediğini, bakiye alacak miktarının ödenmesi için davalı adına … 5. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının ödeme yapmaktan imtina ettiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine, … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, yapıları bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin, anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kaynaklı 22.08.2022 tarihinde düzenlenen takip çıkışı olan 40.521,20 TL için alacağın tahsilini teminen öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek uygun bir teminat karşılığında borçluya ait menkul, gayrimenkul mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, haklı davalarının kabulüne, davalı yanın … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu itirazın iptali ile takibin devamına davalı yanın, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı tarafa USD cinsinden bir para borcu bulunmadığını, davacının alacak miktarını güvence altına almak için gayri hukuki olarak USD cinsine çevirdiğini, daha sonra müvekkili aleyhine başlatmış olduğu icra takibine de, takip tarihinde kendi belirtediği dolar miktarının TL karşılığını konu ettiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu gibi USD cinsinden borçlarının butunmadığını, USD cinsinden borç tutarını ret ettiklerini belirterek, mahkemeden davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın 620 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmeditmesine yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, … no ve 13/06/2022 tarihli fatura sureti, … 5.Noterliği’nin … yevmiye ve …tarihli ihtarnamesi, tebliğ şerhi ve noterlik masraf makbuzu, BA- BS formları, vergi dairesi kayıtları, cari hesap ekstresi, banka dekontu, tarafların ticari defter ve belgeleri celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, mali bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 16/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak;
“… Davacının sunmuş olduğu 2022 yılına ait yasal ticari defterler kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davalıya hesabın 120.01.001 no.lu cari hesap kodunda ve takip edildiği, Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen USD cinsinden fatura tutarlarının, fatura tarihindeki TL karşılıkları ile bu hesaba borç, davalı tarafından TL olarak yapılan ödemelerin ise bu hesaba alacak kaydedildiği ve davacı nezdindeki davalıya ait hesabın takip tarihi itibariyle 2.194,88 USD (37.509,61 TL) borç bakiyesi verdiği ve davacının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 2.194,88 USD alacaklı gözüktüğü tespit edilmiş olup ilgili hesabın muavin hesap hareketleri asağıdaki tabloda sunulmuştur.

TARİH
YEV.NO
AÇIKLAMA
BORÇ TL
ALACAK – TL
BAKİYE – TL
BORÇ USD
ALACAK – USD
BAKİYE – USD
07.06
2792
Müşteri faturaları – …
3.288,54

3.288,54
198,24

198,24
10.06.2022
2843
… – EKSA ÖDEME

17.000,00
-13.711,46

988,94
-790,70
13.06.2022
2881
Müşteri faturları – …
64.369,00

50.657,54
3.766,56

2.975,86
16.06.2022
2967
Manüel mutabakat işlemi
198,71

50.856,25

2.975,86
1.08.2022
3722

14.000,00
36.856,25

780,98
2.194,88
4.08.2022
3475
Manüel mutabakat işlemi
653,36

37.509,61

2.194,88

Davalı …’ın sunmuş olduğu 2022 yılına ait yasal ticari defterler kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacıya ait hesabın 320.01.768 no.lu cari hesap kodunda ve takip edildiği, Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen USD cinsinden fatura tutarlarının, fatura tarihindeki TL karşılıkları ile bu hesaba alacak, davalı tarafından TL olarak yapılan ödemelerin ise bu hesaba borç kaydedildiği ve davalı nezdindeki davacıya ait hesabın takip tarihi itibariyle 2.194,88 USD (36.657,54 TL) alacak bakiyesi verdiği ve davalının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davacıya 2.194,88 USD borçlu gözüktüğü tespit edilmiş olup ilgili hesabın muavin hesap hareketleri aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
320.01.768 … LTD. ŞTİ. – TL –
TARİH
FİŞ NO
AÇIKLAMA
BORÇ
ALACAK
BAKİYE
BORÇ – USD
ALACAK – USD
BAKİYE – USD
07.06.2022

07/06/2022-…-Al.Fat.

3.288,54
-3.288,54

198,24
-198,24
13.06.2022

13/06/2022-…-Al.fat.

64.369,00
-67.657,54

3.766,56
-3.964,80
01.07.2022

ÖDEME
17.000,00

-50.657,54
9888,94

-2.975,86
1.08.2022

ÖDEME
14.000,00

-36.657,54
780,98

-2.194,88

Davacı tarafından davalı adına 2 adet USD cinsinden fatura tanzim edildiği, tanzim edilen her iki faturanın taraflarca fatura tarihinden bir önceki güne ait döviz satış kuru üzerinden TL karşılıkları ile kendi nezdindeki hesaplara kayıt edildiği (hesaplaşma USD cinsinden de yapılsa VUK açısından TL karşılığı ile yasal ticari defterlere kaydedilmek zorunda) Tanzim edilen her iki faturanın TL karşılıkları üzerinden davacı tarafından BS, davalı tarafından BA formu ile bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan edildiği, beyan edilen tutarların birbirini teyit ettiği, Taraflar arasında mal alım satımına ilişkin bir sözleşmenin olmadığı, fatura bedelinin ödenmesine ilişkin bir vadenin kararlaştırılmadığı, iki fatura belgesi üzerinde yapılan incelmede, fatura tarihinin aynı zamanda vade tarihi olarak kabul edildiği, başka bir ifade ile bu bilgilere göre fatura bedelinin peşin ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından ilgi faturaların bedellerinin TL karşılığı ile fatura tarihinde ödenmesi halinde herhangi bir kur farkından veya bakiye bir USD’den bahsetmek veya bu yönde bir talepte bulunmak mümkün değildir. İlgili USD cinsinden fatura bedellerinin yasal ticari defterlere TL karşılıkları kaydedilmesi ve ödemenin fatura tarihinden sonra TL olarak yapılması halinde kur farkı oluşması kaçınılmazdır. Huzurdaki davada ticaret konu edilen ürünlerin bedeli USD olarak belirlenmiş ve USD cinsinden fatura tanzim edilmiş, tanzim edilen faturalar davalıya tebliğ edilmiş ve davalı tarafından fatura içeriğine herhangi bir itirazda da bulunulmamıştır. Şu halde alacak tutarı USD olup, davalı tarafından fatura tarihinden sonra yapılan TL ödemelerin, ödeme tarihindeki kurlar üzerinden USD karşılığının hesaplanarak ilgili hesaptan düşülmesi gerekmektedir. Davacı tarafından yapılan işlemlerin doğru olduğu ve davalı tarafından yapılan kısmı ödemelerin fatura bedellerinden düşüldüğü görülmüş olup, Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2.194,88 USD alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dava, ticari satıma dayalı faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, ticari satım ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkta satılan malların teslim edildiğini ve alacağın varlığı ile miktarını ispat yükü davacı satıcıya; mal bedelinin / fatura alacaklarının ödendiğini ispat yükü ise davalı alıcıya aittir.
Öyleyse, öncelikle ispat külfeti davacı tarafta olup, davacı icra takibinin dayandığı fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiğini ve alacağın varlığını / miktarını ispatlamak zorundadır.
Ticari satıma dayalı ilişki kapsamında, davacının sattığı ürünlerin bedeline yönelik olarak icra takibine konu faturayı düzenlendiği, dosya kapsamında bulunan fatura incelendiğinde faturanın “e-fatura” şeklinde tanzim edildiği, dolayısıyla bu faturaların davalıya tebliğ edildiği hususunda duraksama bulunmadığı, davalının faturayı tebliğ almasına rağmen yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, yine bu faturayı davacı tarafa iade etmediği çekişmesiz olup, bu bağlamda davacının edimini yerine getirdiği ve faturaya konu malları teslim ettiği kabul edilmiştir.
Öte yandan; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/7819E. 2017/2738K.sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19.HD. 2018/2293E. 2019/4962K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir.” Aynı yönde bakınız. Yargıtay 19.HD. 2015/12329E. 2016/6138K.; Yargıtay 19.HD. 2014/11846E. 2014/15110 K.). Bu amaçla Mahkememizce tarafların BA-BS formları celp edilmiştir. Davalının … Vergi Dairesi Müdürlüğünden temin edilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen davaya konu faturaların tamamının dönem formlarında kayıtlara alınması için Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirdiği / beyan edildiği belirlenmiştir. Ayrıca, tarafların BA-BS formlarında mutabakat da mevcut olup, karşılıklı olarak birbirini teyit etmektedir. Davalının, davacı tarafından düzenlenen faturalara karşı yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, bu faturaları iade de etmediği, tam aksine bu faturaları kabul ederek ticari defter ve kayıtlarına işlenmesi için Vergi Dairesi Başkanlığına BA formu olarak bildirmesi karşısında yerleşik içtihatlar uyarınca artık malların davalıya teslim edildiğinin kabulü zorunludur.
Esasen, tarafların anlatımlarından ve dilekçelerinden akdi ilişkinin varlığı ve malların teslimi noktasında taraflar arasında uyuşmazlık / çekişme yoktur.
Davacı, ticari satım sözleşmesi uyarınca faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının fatura bedelini kısmi olarak ödediğini, bakiye kalan fatura bedelini ise ödemediğini ileri sürmüştür.
Davalı, taraflar arasında alacak miktarı ile ilgili anlaşmazlık olduğunu, davacı tarafa USD cinsinden bir para borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi uyarınca davalı tarafa satılan mallara karşılık düzenlenen fatura, USD döviz cinsinden olup davalıya usulünce tebliğ edilmiştir. Akdi ilişkinin varlığı tartışmasız olup, sözleşme uyarınca tanzim edilen faturaya karşı yasal süre içinde davalı tarafından itiraz edilmediğine / iade faturası düzenlenmediğine göre, 6102 s. TTK 21/2. maddesi hükmü uyarınca davalı için fatura içeriği artık bağlayıcı niteliktedir. Başka bir anlatımla, 6102 s. TTK 21/2. maddesi uyarınca davacı alacağının yabancı para cinsinden (USD) olduğu noktasında davacı lehine yasal karine bulunmaktadır. Bu karinenin aksini ispat yükü, aksini iddia eden yani alacağın Türk Lirası cinsinden olması gerektiğini savunan davalı üzerindedir.
Ne var ki, davalı taraf alacağın yabancı para cinsinden olmadığını / süresinde itiraz etmediği fatura içeriğinin aksini hasılı bu yöndeki savunmasını ispat edememiştir.
Alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesi amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Her iki tarafın ticari defter ve belgeleri karşılıklı olarak incelenmiştir.
Davacı defterlerine göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 2.194,88 USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı defterlerine göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 2.194,88 USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Başka bir anlatımla, tarafların ticari defter ve belgeleri birbirini teyit etmekte ve içerdiği kayıtlar biribirini doğrulamaktadır.
Hal böyle olunca, davacının icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan faturadan bakiye kalan 2.194,88 USD alacaklı olduğu sübuta ermiştir.
Ayrıca, icra takibinde yer alan 338,00 TL’lik masrafa ilişkin davacı tarafça dava dilekçesi ekinde ilgili noterlik masraf makbuzu dosyaya ibraz edilmiş, davacının işbu dava konusu alacakla ilgili yapmış çektiği ihtarname ve noter masrafının davalıdan talep edebileceği kanısına varılmıştır.
Görüleceği üzere, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi (teklif ve sipariş formları), davacı tarafından düzenlenen ve yasal süre içinde itiraza uğramayan dava konusu fatura içeriği ve whatsapp yazışmalardan satılan malların bedelinin yabancı para (USD) cinsinden belirlenmiş olup, taraf ticari defterlerinde de muhasebesel açıdan bu yönde kayıt edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalının yabancı para cinsinden borcu bulunmadığına yönelik savunması özellikle davalının ticari defter ve belgeleri dikkate alınarak yerinde görülmemiş, aynı yönde bilirkişi raporuna yönelik itirazları da reddedilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacının ticari satım sözleşmesi uyarınca davalı tarafa sattığı mallara karşılık düzenlediği fatura bedelinden, davalı tarafından yapılan kısmi ödeme miktarı mahsup edildikten sonra, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun kayıtlar içeren ve birbirini teyit eden ticari defter ve belgeleri uyarınca 2.194,88 USD alacaklı olduğu, ayrıca dava öncesinde davacının fatura alacağının ödenmesi için çekilen ihtarnameye ilişkin 338,00 TL noterlik masrafının davalıdan talep edilebileceği, davacının davasında haklı olduğu anlaşılmakla 16/05/2023 tarihli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi bakımından, dava konusu alacak likit ve muayyen olduğundan İİK’nın 67. maddesindeki yasal koşulların bulunduğu görülmekle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında vurgulandığı üzere, yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, icra inkar tazminatına takip tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden hükmedilmesi gerektiğinden takip tarihindeki kur esas alınmış (Yargıtay 19. HD. 2018/1997 E., 2020/852 K.) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında ve aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacak 2.194,88 USD’nin 22/08/2022 takip tarihindeki (1 USD = 18,1364 TL ) karşılığı olan 39.807,22 TL + 338,00 TL(ihtar masrafı) olmak üzere toplam 40.145,22 TL’nin %20’si oranındaki 8.029,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (41.223,12 TL) üzerinden alınması gereken 2.815,95 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 685,58 TL ve 18,40 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.111,97 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 685,58 TL peşin harç, 18,40 TL tamamlama harcı, 187,00 TL posta ve tebligat masrafı ve 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.640,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (41.223,12 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır