Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/750 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/731 Esas
KARAR NO : 2023/750

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın … 7. İcra Müd. … Esas sayı dosyası ile müvekkilinin ciranta olarak gözüktüğü ve diğer 3. kişiler hakkında 30/07/2013 günlü 50,000,00 TL’ lik çeke dayanılarak 28.400,00 TL’lik asıl alacak kısmı ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin arkasında müvekkili … ( Evlilik soyadı ) yazılı kaşe üzerindeki imzanın davacı müvekkiline ait olmadığını böyle bir imzada atmadığını, davalı ile iş hayatında ticari olarak herhangi bir ilişiği olmayıp, müvekkilinin hiç okula gitmediğini, okuma yazma dahi bilmediğini, davaya konu takip ve borç ile ilgili kendisinin eline geçen herhangi bir tebligatın olmadığını, eski eşi tarafından müvekkili adına bir işyeri açılmış ancak müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ve herhangi bir çeke veya senede imza da atmadığını, o dönemler de eşinden ayrıldığını, davaya konu çekten ve borçtan maaşı üzerine konulan hacizler sebebiyle haberdar olmuş, ancak gerek parasının olmaması ve gerekse cehaletinden dolayı bir dava açamadığını, müvekkilinin ticari anlamda davalıyla herhangi bir iş yapmamış, adına sahte bir imza atılarak kendisinin mağdur edildiğini ve yıllarca çocuklarının nafakası olarak aldığı maaşın 1/4 ü haksız yere davalı tarafa ödediğini belirterek tüm bu nedenlerle, … 7. İcra Müd. … (Eski Dosya no: …) Esas sayılı dosyadan takibe konulan 30/07/2013 günlü, 50,000,00-TL’lik çekteki imzanın müvekkili davacıya ait olmaması sebebiyle davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, icra dosyasına maaştan kesinti yoluyla dava tarihine kadar haksız yere ödenen 6.353,40 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile istirdadına, haklılık ve mağduriyet durumu dikkate alınarak dava sonucuna kadar ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasına ve dosyaya gelecek olan maaş paraların alacaklıya ödenememesi şeklinde tedbir kararı verilmesine ayrıca müvekkilinin maddi durumu nedeniyle adli yardım kararı verilmese, davalının %20 icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından herhangi bir cevap verilmemiş delil de sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 7. İcra Müdürlüğünün … Esas (eski … Esas ) sayılı takip dosyası, davacı asilin huzurda alınan bol sayıdaki imza örnekleri, icra takibine dayanak çek aslı, davacının karşılaştırmaya elverişli ıslak imzalı belge asılları, grafolog bilirkişi raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, imza incelemesi için Grafoloji ve Sahtecilik Konularında uzman Kriminalistik ve Adli Bilimler Uzmanı Grafolog …’ya edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Ayrıntılı olarak açıklanan ve mukayese tablolarıyla da desteklenen olumsuz bulgulara atfen inceleme konuları; … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, … / 30.07.2013 keşide yer ve farihli, keşidecisi “…Tic, Ltd. Şti.” isimli şahis olan, “…” emrine yazılı, “50.000” TL/ “elli bin” TL meblağlı,… numaral çek aslı, Arka yüzünde basılı “…” ibareleri ile başlayan kaşe basımizi üzerinde atılı bulunan 1. Çiranta imzaşının, … isimli sahsın dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarna kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … isimli şahsın eli mahsulü OLMADIĞI YÖNÜNDE, kanaat ve sonuca varılmıştır …” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir
Dava, icra takibinden sonra açılan kambiyo evrakı olan takibe konu çekteki imza inkarı / sahtelik hukuksal sebebine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
… 7. İcra Müdürlüğünün … Esas (eski 2013/31449 E.) sayılı icra dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının davalı … Ltd. Şti, takip borçlularının ise davacı … ile dava dışı … Şti. ile … Ltd. Şti. olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde toplam 33.210,95 TL alacak üzerinden icra takibine girişildiği görülmüştür.
İcra takibe dayanak belgenin … Bankası A.Ş., … Şubesine ait, … seri numaralı, 30/07/2013 keşide tarihli ve 50.000,00 TL bedelli bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak çekte, davacı …’ın lehtar / ilk ciranta, davalı … Ltd. Şti.’nin hamil olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, dava konusu çekteki lehtar / ilk ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığının davacının ileri sürdüğü vakıayı yasal olarak inkar eden konumundadır.
Uyuşmazlığın temeli, çekte inkar edilen lehtar / ilk ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığı, imzanın davacıya ait olmaması halinde sahteliğe dayalı bu definin davalı hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
İhtilafın çözümlenmesi amacıyla gerekli tüm araştırmalar yapılmış, bu kapsamda Mahkememizce çek aslı getirtilmiş, davacının karşılaştırmaya elverişli tüm ıslak imzalı belge asılları toplanmış, ayrıca davacının bol sayıda imza örnekleri alınmış, akabinde çek üzerinde adli tıp belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi vasıtasıyla imza incelemesi yapılmıştır.
Yapılan incelemede 16/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile çekteki lehtar / ilk ciranta imzasının davacı …’ın eli ürünü olmadığı / imzanın davacıya ait olmadığı belirlenmiştir. (Ayrıca, çekteki imzanın davacıya ait olmadığı çıplak gözle yapılan muayenede dahi anlaşılabilmektedir)
Hemen belirtmek gerekir ki, rapor içeriğinde yapılan incelemenin ve tartışmanın ayrıntılı olduğu, imzanın tablolar halinde karşılaştırılarak kapsamlı şekilde gösterildiği, hatta tersim ve biçim tarzında detaylı kaligrafik inceleme yapıldığı, hasılı alanında uzman bilirkişi raporunun gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Esasen, rapora karşı taraflarca itirazda da bulunulmamıştır.
Böylece; davaya konu çekin davacı tarafından ciro edilmemesi / imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle davacının dava konusu çekten ve icra takibine konu borçtan herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davaya konu çekteki sahte imzanın hukuksal nitelendirmesine gelince; bilindiği üzere sahtelik def’i, senet metninden anlaşılan mutlak def’ilerden olduğundan iyiniyetli olsa dahi herkese / hamile karşı ileri sürülebilir. (Yargıtay 19. HD. 2013/18072 Esas. 2014/1981 Karar; Yargıtay 19. HD. 2015/9524 Esas, 2016/526 Karar).
Yapılan açıklamalar karşısında; icra takibine ve eldeki davaya konu çekteki lehtar / ilk ciranta imzasının davacı …’a ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne, davacının hem icra takibi hem de icra takibine dayanak teşkil eden çek sebebiyle ayrı ayrı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan; takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir (İİK 72/7). Anılan Yasa hükmü uyarınca, davacının çekten ve icra takibinden dolayı borcu olmadığı halde maaşından yapılan cebri kesintiler sonucunda dava tarihi itibariyle kendisinden toplam 6.353,40 TL tahsil edildiği görülmekle, cebri icra baskısı altında ödemiş olduğu bu tutarın davalı taraftan istirdadı ile davacıya ödenmesine, bu suretle istirdat talebinin dahi kabulüne karar verilmiştir.
Davacının kötü niyet tazminatı istemi bakımından yapılan değerlendirmede; dava konusu çekte davalı hamilin cirosundan önce dava dışı cirantalara ait ciroların bulunduğu, dolayısıyla davalı hamilin kendisinden önceki cirolar sebebiyle çekteki imza sahteliğini bilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle icra takibinde kötü niyetli olduğu açıkça davacı tarafından ispat edilemediğinden 2004 s. İİK 72/5. maddesindeki tazminata yönelik yasal koşulların oluşmaması sebebiyle davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın KABULÜ ile,
1-… 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas (eski …Esas ) sayılı icra dosyası ile işbu icra takibine temel teşkil eden … Bankası A.Ş., … Şubesi’ne ait, .. seri numaralı, 30/07/2013 keşide tarihli ve 50.000,00 TL bedelli çek nedeniyle ayrı ayrı olmak üzere davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 6.353,40 TL’nin her bir ödeme için ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının tazminat talebinin yasal koşulları oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri (menfi tespit 33.210,95 TL + istirdat 6.353,40 TL = 39.564,35 TL) üzerinden alınması gereken ‭2.702,64 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 567,16 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.135,48 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 567,16 TL peşin harç, 270,00 TL posta ve tebligat masrafı ve 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‭2.587,16‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (39.564,35 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/10/2023

Katip …
E-İmza

Hakim …
E- İmza