Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/717 E. 2022/678 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/717
KARAR NO:2022/678

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2022
KARAR TARİHİ:31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında öncelikle usul yönünden iddialarının değerlendirilerek, sonrasında ise esasa dayalı taleplerinin değerlendirilerek, borçlu olmadıklarının tespitine, takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama sonrasında takibin iptaline, haksız yere açılmış bu dava nedeniyle karşı yanın inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Görevsizlik kararı veren ….Asliye Hukuk Mahkemesinin ….sayılı kararında;
“Somut olayın, senede dayalı yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti hususunda toplandığı, Bono Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olup bonodan kaynaklanan itilaflar taraflar tacir olmasa bile ticari davadır. Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı yasa ile değişik 5. Maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup bu değişiklik 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki itilafın bonodan kaynaklandığı ve sahtecilik iddiasının bulunduğu, bu iddianın araştırılması yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Görev kuralları dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenlerle mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna tevdiğine karar verilmesi gerekmiştir”
şeklinde görevsizlik gerekçesini açıklamıştır.
Yargıtay HGK. 2017/1-1237 E. 2019/453 K.sayılı ilamı gereği görevsizlik kararının tebliğinin eksik olması halinde tamamlanması için görevsizlik kararını veren mahkemeye “iade ve dosyanın yeniden görevli mahkemeye gönderilmesine” matuf kararlar verilmektedir.
Yukarıda safahatı açıklanan dosyanın, Mahkememizin….sayılı numarasını almasını müteakiben görevsizlik kararının tebliğinin eksik olup olmadığı, Yargıtay HGK kararı nedeniyle dikkate alınmıştır.
Buna göre Mahkememizin başka dosyalarında da taraf konumunda olan Tasfiye Halinde … A.Ş.’ye usulüne uygun tebligat yapılmaması ihtimaline binaen müflis konumunda bulunan şirket ile ilgili ….İflas Müdürlüğüne yazılan yazıda “kesinleşme kararı verilmek suretiyle Mahkememize intikal eden dava dosyasında davalı olarak gösterilen iflas nedeniyle TASFİYE HALİNDE … ANONİM ŞİRKETİ’nin basit veya adi tasfiye usulüne göre tasfiyesinin yapılıp yapılmadığı, buna göre 2019/8 İflas sayılı dosyanızda müflis şirketi iflas masasında temsil edenin iflas müdürlüğü mü yoksa iflas idare memurları mı olduğu hususlarının tek tek araştırılması, var ise iflas idare memur isimlerinin bir hafta içinde Mahkememize bildirilmesi gerekmektedir” şeklinde yazı yazılmıştır.
….İflas Müdürlüğünden gelen cevabi yazıda ise halihazırda tasfiyenin … tarafından yürütüldüğü, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun m.106 hükmü çerçevesinde iflas idare memurlarının atandığı, adi tasfiye usulüne göre tasfiyenin yapıldığı bildirilmiş, bu suretle halihazırdaki şirketin temsilcisinin ….İflas Müdürlüğü değil adi tasfiye nedeniyle iflas idare memurlarının temsile yetkili bulunduğu, açık ve kesin olarak tespit olunmuştur. Bu haliyle yerleşik Yargıtay uygulaması gereği iflas idare memurlarına yapılmamış olan tebligatların usulen ve şeklen geçerli olamayacağı açıktır.
O halde adı geçen kanuni düzenlemeler karşısında henüz müflis şirketini temsilen iflas masasına usulüne uygun olarak görevsizlik kararının tebliğ olunmadığı, bu nedenle mahkememize intikal eden görevsizlik kararının şeklen henüz kesinleşmediği sabittir.
Yukarıda atıf yapılan Yargıtay HGK gereği;
“HMK.m.20 uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine ve yapılan talep sonrası dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi gerekir. Elbette dosyaya yeni bakacak mahkemenin görevinin başlayabilmesi önceki görevsizlik kararının şeklen kesinleşmesi gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarında da belirtildiği üzere, kararı kesinleştiren tebligat bilgilendirici ve belgelendirici olup her aşamada ve re’sen ele alınması gereken veya en azından görevli mahkemece değerlendirmesi gereken usuli meseledir. O halde halihazırda bir görevsizlik kararı olduğu anlaşılmakla bu çerçevede değerlendirme yapılmalıdır.
“Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir (HMK’nun 20. maddesi). İki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir.(….)Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin ve aynı zamanda dava şartı olması nedeniyle bir dava açıldığında mahkeme, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden (resen) inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa, tarafların ileri sürüp sürmediğine bakmaksızın görevsizlik kararı verir.
Mahkemelerce görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yapılacak işlemler ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 20. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede;”(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
 (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümdeki açık düzenleme uyarınca somut olayda olduğu üzere görevsizlik kararı veren mahkeme, görevsizlik kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir; dava dosyasını kendiliğinden görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve o mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin, iki hafta içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Ancak, görevsizlik kararından sonra görevli mahkemede davaya devam edilebilmesi için öncelikle görevsizlik kararının kesinleşmesi gerektiği açıktır. Nitekim, HMK’nın 20/1. maddesinde iki haftalık başvuru süresinin görevsizlik kararı verildiği anda kesin ise bu kararın tebliği tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
(..)Bu durumda ortada usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir görevsizlik kararının varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır. Görevsizlik kararı kesinleşmediğinden görevli mahkemede davaya devam edilmesi de mümkün değildir.
O halde; öncelikle görevsizlik kararının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlaması için dosyanın görevsizlik kararını veren mahkemeye iadesi ile kararın anılan mahkemece kesinleştirilmesi gerekmektedir. “(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 2017/1-1237 E. 2019/453 K.sayılı ilamı) Oysaki henüz görevsizlik kararı niteliğindeki ….Asliye Hukuk ….sayılı ilâmının müflis davalı şirketi temsilen iflas idare memurlarına tebliğ olunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle görevsizlik kararında adı geçen müflis şirketi temsilen iflas idare memurlarının atadığı ve iflas idare memurları …, …, Av….’a görevsizlik kararının tebliğ olunması için dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay HGK kararı uyarınca adı geçen müflis şirketi temsilen iflas idare memurları …, …, Av….’a görevsizlik kararının tebliğ olunması için dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine,
2-Esas defterindeki ilgili hanenin bu suret ile kapatılmasına,
3-YARGITAY HGK’NİN UYGULAMASI DOĞRULTUSUNDA KARARIN KESİNLEŞMESİ SONRASI DOSYANIN ÜST YAZI İLE İSTANBUL 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak ve oy birliği ile karar verildi. 31/10/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …