Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/716 E. 2023/796 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/716 Esas
KARAR NO : 2023/796

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … A.Ş.’nin işletmeciliğinde olan Köprü ve otoyollardan davalı olduğu… A.Ş.’ne ait …, …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçlar ile ücret ödemeksizin geçişler yapılmış olduğunu, aracın ihlalli geçişinden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, davalıya İcra takibi yapıldığını, davalının borca faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, dolayısıyla alacaklarının tahsili için dava açtıklarını, dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş – olduğunu, anlaşamama ile sonuçlandığını, isteklerinde yasa değişikliklerine dikkat edildiğini, bu gerekçe ile Davalı-borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkil şirketin talep ettiği asıl alacağın içinde yer alan gecikme cezaları 7144 Sayılı Kanun’un 18 İnci Maddesi İle 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30.Maddesinin 5. Fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle 10 katından 4 katına indirilmiş olduğunu, bu nedenle harca csaş 2.900,00 TL bedelli itirazın iptali davasını açtıklarını belirterek Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsil edilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin 18.10.2018 tarihinde almış olduğu Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda müvekkili … Bankası A.Ş. ile birleşme işlemi 01.03.2019 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, … Ticaret Sicil Müdürlüğünce aynı tarihte tescil edildiğini ve … Aş. infisah edildiğini, dosyada müvekkili bankanın işleten sıfatı bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, takibe konu ihlalli geçişleri yapan …, …, … ve … plakalı araçlar ihlalli geçiş tarihlerinde… A.Ş.’nin zilyetliğinde, kullanımında ve fiili tasarrufunda olduğunu, takibe konu ihlalli geçişleri yapan …, …, …, … VE … plakalı araç ihlalli geçiş tarihlerinde … Şirketinin zilyetliğinde, kullanımında ve fiili tasarrufunda olduğunu, huzurdaki davanın müvekkili bankaya yöneltilmesi hukuken mümkün olmadığını, haksız, usul ve yasalara aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğindeki huzurdaki davanın müvekkili banka açısından tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
… 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası UYAP kayıtları,
… tarafından hazırlanan 15/03/2023 tarihli bilirkişi ön raporu,
… 5. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası UYAP kayıtları,
… tarafından hazırlanan 09/08/2023 tarihli bilirkişi raporu,
… tarafından hazırlanan 18/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisine dayalı borcun (otoyol geçiş ücretleri) ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, bu davanın açılabilmesi için:
1-İlamsız takip yapılmış olması,
2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra mahkemesine başvurmaması,
4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran, itirazla duran takibin devamınını amaçlayan bir dava olup yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır.
Somut olayda, … 5.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; alacaklı davacı … Şirketi tarafından borçlusu davalı …Bankası Anonim Şikketi aleyhine, 2.900,00-TL ‘nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının ihlalli geçişler olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine yasal süresinde olan 08/11/2021 tarihli itiraz ile takibin durduğu, davalı tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içinde olan 11/10/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30. maddesinin konuya ilişkin ilgili bentleri;
“(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez” düzenlemelerini içermektedir.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca, finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilir. 6361 sayılı Kanun’un 24. maddesi uyarınca, kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahiptir. 6361 sayılı Kanun’da, sigorta hariç, vergi ve diğer benzeri kamusal borçlarla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Sigorta prim borçlarıyla ilgili olarak 6361 sayılı Kanun’un 24. maddesinin 5. fıkrasında özel bir düzenleme mevcut olup, işin doğası gereği malın sigorta ettirilmesi zorunlu tutulmuş, sigorta ettirme sorumluluğunun kimde olacağı tarafların kararına bırakılmış, ancak sigorta priminin ödenmesi sorumluluğu her durumda kiracıya bırakılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın “Vergi ve benzeri yükümlülüklere katlanma borcu” başlığı altındaki 302. maddesi uyarınca, kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülüklere, aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise, kiraya veren katlanır. Maddede öngörülen yükümlülükler, kiralananın malik olmasının bir sonucudur. TBK’nın 302. maddesi emredici bir hüküm olmadığından, kiralayanın vergi yükümlüsü sıfatına etki etmemek üzere, sözleşmede vergi ve benzeri yükümlülüklerden kiracının sorumlu olacağı kararlaştırılabilir. Böylece kiralayan vergi yükümlüsü olarak, gerekli ödemeleri yaptıktan sonra sözleşme hükmüne dayanarak kiracıya başvurabilecektir. Bu cümleden olarak, davalı kiralayan ile ihbar olunan kiracı arasında akdedilen 12/03/2018 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin 6.1 maddesinde de, her türlü giderler ile yasal olarak gerek kiracı ve gerekse kiralayan tarafından, hangi sebep suret ve gerekçe ile olursa olsun ödenmesi gereken her tür ve kategorideki mevcut veya sonradan çıkarılan her türlü vergi, harç, fon, masraf ve ücretlerin kiracıya ait olacağı, kiralayanın bunları talep ve tahsile, rücuen tahsile yetkili olduğu düzenlenmiştir. Böylece kiralayan/araç maliki söz konusu ödemeleri yaparak sözleşme hükümleri uyarınca kiracıya rücu etme imkanına sahip olabilmektedir.
Eldeki davada itirazın iptali istemine konu alacak, işletmeci/hizmet sağlayıcı şirket tarafından işletilen köprü, otoyol ve tünellerden geçiş yapan araç sahiplerinin yaptığı iddia edilen ihlalli geçişten kaynaklı para alacağıdır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde uyuşmazlık; finansal kiralama sözleşmesine konu olan aracın ihlalli geçişi nedeniyle davacı şirkete ödenecek geçiş ücreti ve ceza tutarından kimin sorumlu olacağı, husumetin kime yöneltileceği noktasında toplanmaktadır.
Trafik sicilinde araç maliki olarak görünen kişi, bu aracını finansal kiralama sözleşmesi uyarınca kiracıya teslim ettikten sonra trafik kazası meydana gelmesi halinde, malın zilyedi olan kiracı, 2918 sayılı KTK’nın 3.maddesi uyarınca işleten sıfatıyla zarar gören üçüncü kişilere verilecek zararlardan sorumlu olacaktır. Ancak somut olaya konu alacak, 2918 sayılı Kanun hükümlerine göre aracın trafik kazası sonucu üçüncü kişilere verdiği zararlardan işletenin sorumlu tutulduğu bir eylemden kaynaklı olmayıp, davacı şirket tarafından işletilen otoyoldan davalı adına kayıtlı olan ve dava dışı şirketin finansal kiralama sözleşmesi uyarınca kiracısı olduğu aracın ihlalli geçiş eyleminden kaynaklı bir alacaktır. Yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem, ücret ödenmeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olmakta, ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme, oluşan neticeyi ortadan kaldırmaktadır (Yargıtay 4.Hukuk Dairesi 2021/24754 E. 2022/39 K.).
O halde, davaya konu ihlalli geçişten kaynaklı alacak yönünden husumetin araç sahibi/kiralayan davalıya yöneltilebileceği gözetilerek mahkememizce, taraf delilleri toplanıp işin esasına girilmiş, tanzim edilen ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmış ve davalı/malike husumet yöneltilebileceği değerlendirilmekle raporda hesaplanan tutarlar üzerinden davanın aşağıdaki şekilde kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline ve takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2021/3214 Esas 2021/7424 Karar). Somut ihtilafta da ayrıca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/463 Esas 2022/578 Karar) ve aşağıdaki şekilde takdire bağlı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine yürütülen … 5.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 2.900,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (2.900,00-TL) üzerinden % 20 oranında hesaplanan 580,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (2.900,00-TL) üzerinden alınması gereken 198,10-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 117,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.970,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 2.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2.maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.31/10/2023

Katip

Hakim