Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/673 E. 2023/129 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/673 Esas
KARAR NO : 2023/129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sanayi tipi çamaşır, ütü ve kurutma makineleri imalatı, satışı ve teknik servisi alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğu, davalının müvekkili şirketten çeşitli ürünler ve yedek parçalar satın aldığı, müvekkili şirket tarafından satılan ürünler ve yedek parçalar ile ilgili olarak karşı tarafa sırası faturalar keşide edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından anılı faturalara ilişkin herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediği, davalı aleyhine … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile belirtilen fatura bedelleri ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine göre takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi toplamı olan 9.785,66-TL tutarındaki alacak için icra takibi ikame edildiği, söz konusu icra takibinin davalının 28.01.2022 tarihli itirazı ile durdurulduğu, davalı tarafın icra takibine gerçekleştirdiği itirazın fiili gerçekliği yansıtmadığı, bu hususun tarafların defter ve kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağı, taraflar arasındaki ticari ilişki ve davalıya sunulan yedek parçalar, işbu davaya ve icra takibine konu faturalardan da açıkça anlaşılacağı, davalının işbu davaya konu mal ve yedek parçalardan kaynaklanan fatura borçlarını ödediğine veya müvekkili şirket tarafından fatura konusu işin gereği gibi ifa edilmediğine dair bir kayıt, belge ve benzeri delil sunmadığı, davalının faize ilişkin itirazlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğu, somut olayda müvekkili şirket tarafından tanzim edilen faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalı kanunda öngörülen süreler içerisinde söz konusu faturalara itiraz etmediği gibi borcunu da ifa etmeyerek temerrüde düştüğü ve müvekkil şirket tarafından yasal süre tamamlandıktan sonra söz konusu borca … 9. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesine dayanılarak değişen oranlarda temerrüt faizi işletilmeye başlandığı, davalının ilgili kanun hükümleri mucibince temerrüde düştüğü ve müvekkili şirket tarafından, kanunun öngördüğü süreler tamamlandıktan sonra faiz işletilmeye başlandığı her türlü izahtan vareste olduğu, dava konusu alacak ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi hükmü gereği, arabulucuya başvurulduğu ancak 01.09.2022 tarihli arabuluculuk görüşmesi sonucu anlaşma sağlanamadığı, müvekkili şirketin davalı yandan olan alacağının, borçlu tarafından kabul edilen faturalara dayalı olmasından dolayı likit bir alacak olduğunun aşikar olduğu, müvekkili şirket tarafından satılan mallar ile ilgili olarak davalı yana sunulan faturaların keşide edildiği ve davalı tarafından anılı faturaların içeriğine süresi içerisinde itiraz edilmediği gibi söz konusu borcun ödendiğine dair herhangi bir belge ve delil de sunulmadığı, dolayısıyla, davalı yanca yapılan itirazın haksız olduğu ve müvekkili şirketin karşı yandan alacağının likit bir alacak olduğu tartışmasız olduğu, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve icra takibine kötü niyetle itiraz eden davalının hükmolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini, bu nedenle davanın kabulüne, Borçlu/davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, İcra takibine konu alacağın belgelere dayalı ve likit olması nedeni ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep dava etmiştir.
Cevap : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş.’ne ait … otelinin ihtiyacı olan çamaşır yıkama, kurutma ve ütü makineleri ile kuru temizleme makinelerinin alımı için davalı yan ile 11.11.2014 tarih, … nolu sözleşme ile devamı ek sözleşmeler akdedildiği, ilgili sözleşmenin EK-2c 2.bölümünde, davalı yanca sözleşme konusu makinelerin 5 (beş) yıl boyunca, davalı garantisi altında olduğu taahhüt edildiği, müvekkiline teslim edilen makineler bugüne kadar defalarca arıza çıkarmış ve müvekkilinin mağdur edildiği, davalı yan tarafından satılan ürünlerin sürekli arızalanması ve makinelerin tam ve gereği gibi çalışmaması nedeniyle davalı tarafa 6 adet ihtar çekildiği, söz konusu ürünlerin ayıplı olması sebebi ve ayıbın giderilememesi sebebi ile de … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numarası ile açtıkları dava da hali hazırda devam ettiği, bu dava ile davacı ile aradaki sözleşmeden dönülerek, söz konusu ayıpların tespiti ile uğranılan zarar ile ödenen paranın iadesi talep edildiği, söz konusu dava derdest olup, dosyada makinelerin ayıplı olduğuna dair özel mütalaa ve raporlar da mevcut olduğu, dosyanın tüm içeriği ile incelendiğinde söz konusu hususun açık bir şekilde ortaya çıkacağı, müvekkilinin hiçbir şekilde borçlu olmadığının da görüleceği, davacı tarafça her ne kadar faturalara atıf yapılmış olsa da, faturaların tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, faturaya dayanak işlemler ile cari olarak alacak olup olmadığının da ispat edilmesi gerektiği, … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan … Esas sayılı dosyada incelendiğinde, davacının müvekkilden alacaklı olmadığı, aksine müvekkilin ayıplı makineler nedeniyle oldukça yüksek tutarlarda zarara uğradığı ve bu sebeple makinelerin ayıplı olmasından kaynaklı olan alacak davasının da devam ettiği, sunulan ihtarnameler ile … 15.ATM … Esas Sayılı dosya birlikte incelendiğinde görüleceği üzere, müvekkili şirketin bugüne kadar davalı yandan satın aldığı makinelerle ilgili çok sıkıntı yaşadığı, zarar gördüğü ve görmeye devam ettiği, … 4. Noterliği tarafından düzenlenen … tarih ve … yevmiye numaralı beyanname ile de görüleceği üzere, tespit edilen makinelerin kullanım dışı olduğu, davalı yan bu makinelerle ilgili bir türlü arızayı gideremediği, bu nedenle de müvekkilinin başka bir firmadan oldukça yüksek rakamlara kurutma-yıkama-ütü vb. makineleri almak zorunda kaldığı, davalı tarafından temin edilen makinelerdeki hataların çok büyük olduğu, dava açılmadan önce en son 13/01/2020 tarihinde müvekkil şirkete ait otelin çamaşırhane bölümünde bulunan … markalı … model … seri numaralı kurutma makinesi havlu kurutma sırasında havluları yaktığı ve makineden kokular geldiği, makine sıcaklık sensörleri çalışmadığından makine içerisindeki sıcaklık yükselmeye devam ettiği, içerisinde bulunan havluların alev aldığı, makine otel personeli tarafından acil stop butonuna basılmak suretiyle kapatılabildiği ve alevlerin yangın tüpleri kullanılarak söndürülebildiği, …. 4. Noterliğinin … yevmiye numaralı tespiti ile toplam 36 adet ayak havlusunun 108 adet banyo havlusunun, 95 adet el havlusunun ve 4 adet traş havlusu olmak üzere toplam 243 havlunun yandığının tespit edildiği, nitekim bu husus da … 6. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarı ile davalı tarafa da müvekkilinin zararının günden güne arttırıldığı hususu ihtar edildiği, söz konusu olayda makineden kaynaklı hata ile havluların yandığı ve renk değiştirdiği TMMOB Makine Mühendisleri Odası … Şubesinden konusunda uzman bilirkişinin mahalede yaptığı inceleme neticesinde hazırlanan 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, ihtarnamelerde de belirttikleri gibi, davalı yandan satın alınan ürünlerin arızalı olması veya istenilen verimi vermemesi nedeniyle müvekkili şirket çamaşırhanede ekstra personel çalıştırdığı, vardiya açtığı ve personeline fazla mesai yaptırdığı, müşteri memnuniyetine etki etmemesi adına çamaşırhanedeki ürünler diğer oteline sevk ettiği, günde belki birkaç kez 50-60 km uzaklıktaki diğer oteline kirli çamaşır taşıdığı ve yıkatıp geri taşımak zorunda kaldığı, bu nedenle davalı yandan satın aldığı ürünleri kullanamamasından ötürü müvekkilinin zarar gördüğü, davalı yandan satın aldığı makinelerin tekstil ürünlerine zarar verdiği, müvekkil o yıl için ihtiyaç öngörmemesine bütçe ayırmamasına rağmen yeni tekstil ürünü satın almak zorunda kaldığı, turizm sektöründe hizmet kalitesini sürdürebilmenin en önemli unsurlarından birisinin temizlik ve hijyen olduğu, nevresim ve havluların her gün birden çok kez yıkanması zorunluluğu karşısında çaresiz kalan müvekkilinin zor durumda kaldığı, sözleşme konusu makinelerin yıkama, kurutma ve ütüleme olmak üzere üç ana sistemden oluştuğu ve üç sistemin de sürekli arızalandığı, tartı ayarının bozuk olduğu, ütü kurutma üzerindeki yangın söndürme sisteminin bağlı olmadığı, ütülerin katalog değerinde çarşaf çıkartmadığı, yıkamada ürünlerin sararmasının yanı sıra yıkama makinelerinin tambur kısmında bulunan … kanatçıkların plastik ve tamburla yekpare olmadığından kolaylıkla yerinden çıkabildiği ve kanatçıkla tambur arasında boşluk oluşturduğu, yıkanan tekstillerin bu boşluklara sıkışarak dönme esnasında yırtılmakta ve yıpranmakta olduğu, ütülerin nemli veya bazı yerleri kirli çarşaf/nevresim çıkardığı ve bundan dolayı yeniden yıkama ve ütüleme yapılması gerektiği, 5 yıllık süre boyunca sürekli makinelerin arızalandığı da göz önünde tutulduğunda, söz konusu makinelerin beklenen yarar ve menfaati karşılamadığı, ayıp nedeniyle de oluşan zararların karşılanması gerektiği bu durum da davacının alacaklı olmadığı, açık bir şekilde anlatıldığı üzere, davalı tarafça sözleşme konusu tedarik edilen mal, kullanım süresi boyunca kendisinden beklenen menfaati sağlayamadığı ve müvekkilinin sürekli zarara uğradığı, müvekkili tarafından sözleşme konusu mallara ilişkin süreç içerisinde gerçekleşen gizli ayıpların usulüne uygun bir şekilde davalıya bildirilmesine rağmen ilgili ayıpların bir türlü giderilmediği ve devamında müvekkilinin Türk Borçlar Kanununun 227. maddesi çerçevesinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığı, ancak davalı tarafça ilgili seçimlik hakkın gereği yerine getirilmemiş ve müvekkilinin yasa çerçevesinde seçimlik talep haklarının gereğinin de yerine getirilmemesinden ötürü müvekkili mağdur edilerek zararının katlandığı, TBK 227.Maddede belirtilen sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yoluna başvuran müvekkilinin seçimlik hakların yanında genel hükümlere göre de tazminat talebinde bulunulabileceği açık bir şekilde yasa metninde belirtildiği, müvekkilinin söz konusu sözleşmeye olan inancından kaynaklanan tüm zararının tazmin edilmesi gerektiği açık olup, bu sebeple açılan davanın hali hazırda derdest olduğu, müvekkilinin her ne kadar satış sözleşmesinden dönerek bedel iadesinde bulunmuş olsa da, sözleşme konusu makinelerin niteliği ve devamında döviz cinsine endeksli olarak fiyatlarının yükselmiş olduğu göz önünde tutulduğunda, sözleşme konusu makinelerin teknik şartnamesinde bulunan özelliklere uygunluk göstereceği inancı ile sözleşmeyi akdeden ve ödemelerini gerçekleştiren müvekkilinin, makinelerin ayıplı olduğu süre boyunca maruz kaldığı zararların yanında, sözleşmeden dönülmesi ve bedel iadesine gidilmesi seçimlik hakkını kullanmasına rağmen, aynı teknik özelliklere sahip makineleri bugün alabilmek için hiç hesapta olmayan bir maliyete katlandığı, sözleşmenin akdedildiği tarih ile günümüz koşullarındaki döviz kurlarının yüksek oranda artması ve Türk parasının değer kaybetmesi neticesinde, sözleşmeden dönülmesi sonucundaki bedel iadesinin müvekkilinin zararını karşılamak bir yana, aynı sayı ve nitelikte makine almaya hiçbir surette yeterli olmayacağı, bu nedenle sözleşme konusu maldan beklenen yararı sağlayacağı ve sözleşmenin yürürlükte kalacağı inancıyla sözleşmeyi imzalayan müvekkilinin bu noktada taleple bağlantılı olarak müspet, menfi zararının karşılanması gerektiği, sözleşmenin akdedildiği tarihteki döviz kurunun (USD) 2,2 TL, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle (USD) 6,2 TL olduğu ve sözleşme konusu malların değerinin dövize endeksli olduğu hususunun da değerlendirildiğinde, müvekkilinin aynı özellikteki ve sayıdaki malları bugün itibariyle satın aldığı/almak zorunda kaldığı göz önünde tutularak yapılacak bilirkişi hesaplaması ile ilgili makinelerin teknik özelliklerinde ve sayısında makinenin bugünün kur şartları ile satın alınabileceği güncel bedel üzerinden müvekkilin menfi zararının oldukça yüksek olacağı müvekkilinin satım konusu malların ayıplı olması nedeniyle müspet menfi birçok zarar uğraması, ilgili ayıpların Satıcıya bildirilmesi neticesinde Satıcı tarafından ayıpların giderilememesi ve ayıplara bağlı olarak arızaların süreklilik arz etmesi ve hatta işletme içerisinde yangına sebebiyet verebilecek şekilde ciddi sonuçlar doğurması neticesinde müvekkilinin sözleşmeyi feshetmek ve çok daha yüksek bir bedelle aynı nitelik ve sayıdaki mallara ilişkin yeni bir firma ile 517.650,94 EURO (beşyüz on yedi bin altıyüz elli euro doksandört cent) bedel üzerinden sözleşme akdetmek durumunda kaldığı, bu noktada, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Ek-2c sayılı eki olan 14.11.2014 tarihli taahhütnamenin 2/2 sayfasındaki 4.paragrafta 5 yıllık Garanti Süresinin sonunda, Müvekkilin ürünlerin satın alma tarihindeki Euro bedellerinin %50’sini ödeyerek istediği veya tüm ürünleri yeniletme ve yeni bir 5 yıllık garanti süreci başlatma seçimlik hakkı bulunması neticesinde düşük bir bedel ödeyerek makineleri yeniletme hakkı bulunmasına rağmen, makinelerin alındığı tarihten günümüze kadar kendisinden beklenen verimi ve performansı sağlamaması ve bu kapsamda yangın riski de dahil olmak üzere birçok zarara neden olması neticesinde makinelerin kendisinden beklenen menfaat ve yarar çerçevesinde çalışacağına güveni kalmayan müvekkilinin, aynı işi aynı ölçekte yapacak makineleri başka bir firmadan temin etmek durumunda kaldığı, bu durum göz önünde tutulduğunda ve açıkça izah edildiği üzere, davalı sözleşme ve teknik şartnamede belirtilen özellik ve nitelikte mal tedarik etmiş olduğunda müvekkili tarafından ilgili mallara ilişkin bu kadar yüksek bir bedelle satım sözleşmesi akdedilmiş olmayacağı ve müvekkili sözleşme hükümleri uyarınca çok daha düşük bir bedel ile belki de tüm makineleri Sözleşmenin 2c sayılı ekindeki taahhütnamenin ilgili maddesi uyarınca yenileyebilecek, diğer bir deyişle dilekçemizde yer verdiğimiz menfi zararlara katlanmak durumunda kalmayacağı, davacının sırf faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunmasının açık bir şekilde kötü niyet göstergesi olduğu bu hususların … 15 Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası incelendiğinde açık bir şekilde görüleceği, davacının müvekkilden herhangi bir alacağı bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilin alacağından söz konusu bakiyenin müvekkilin alacağından mahsup edilmesi gerektiği, söz konusu dava haksız ve kötüniyetli olarak ikame edildiğinden, dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Takip Dayanağı Faturalar, Arabuluculuk Son Tutanağı, … 9.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, BA- BS formları, vergi dairesi kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura alacaklarının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yasal süre içinde sunduğu cevap dilekçesi ile, icra takibine ve davaya konu edilen faturaların taraflar arasında akdedilen sözleşmelerden kaynaklandığını, ancak aynı sözleşme kapsamında kendilerine teslim edilen makinelerin ayıplı olduğunu, ayıp nedeniyle fatura bedellerinden sorumlu olmadıklarını savunmuş, ayıp sebebiyle … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, bu dosyanın incelendiğinde makinelerin ayıplı olduğunun ve fatura bedellerinden sorumlu olmadığının anlaşılacağını ileri sürmüştür.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraflar, dava konusu, dava sebepleri özellikle davalı savunma sebepleri / vakıaları hakkında mevcut davalar arasında sıkı hukuki ve fiili bağlantı olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’ nun ”DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ” başlıklı 166. maddesine göre;
(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının yapılan incelemesinde; tarafların, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu, özellikle fatura bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı noktasında cevap dilekçesinde ileri sürülen ayıba ilişkin savunma sebeplerinin birlikte tartışılarak değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, makinelerin ayıplı olduğu noktasında aynı hukuksal ilişkiye dayanıldığı, anılan davanın mahkememiz dava dosyasından daha önce açılmış olduğu, her iki dava dosyası arasında hem taraflar hem de ayıba ilişkin savunma sebepleri / vakıalar yönünden sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, usul ekonomisi ilkesi ve birbirine aykırı veya çelişkili hükümlere neden olunmasının önlenmesi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinde yarar görülmekle, eldeki davanın, dava tarihi önce olan, tarafları, dava sebepleri ve hukuki ilişki bakımından aralarında sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunan … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı davası ile birleştirilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-Mahkememizin iş bu dava dosyasının … 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davaya ve yargılamaya birleştirilen … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAM EDİLMESİNE,
3-Harç, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin asıl dosya ile birlikte hüküm altına ALINMASINA,
4-Dosyanın esas kaydının bu şekilde KAPATILMASINA,
5-Birleştirmeye dair kısa kararın yasal zorunluluk nedeniyle … 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına derhal BİLDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, asıl hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere KESİN olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır