Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/67 E. 2023/495 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/67
KARAR NO : 2023/495

DAVA : ÇEK İSTİRDAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/06/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İSTİRDAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ticari ilişki nedeniyle dava dışı … (…) tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen … Bankası … Şubesi’ne ait, … seri nolu, 30.10.2021 vade tarihli ve 50.000,00 TL tutarlı çekin kaybolması sebebiyle tarafımızca … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden 24.09.2021 tarihinde çek iptali davası açıldığını, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih ve … sayılı nüshasının 254. sayfasında dava konusu çekin de içerisinde bulunduğu çeklerin iptali için dava açıldığının ilan edildiğini, bu ilana rağmen davalının söz konusu çeki bankaya ibraz ettiğini, davalı şirket ile dava konusu çeki vermesini gerektiren hiçbir ticari alış verişi olmadığını, zaten çekin arkasında müvekkili şirketin cirosunun da bulunmadığını, çek iptali davasında dava konusu edilen kayıp çeklerden birisi ile ilgili olarak … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında açmış oldukları istirdat davasında tarafımızca iptali istenen kayıp çeklerin müvekkil şirketin eski ortağı ve aynı zamanda davalı konumunda bulunan şirketin sahibi olan …tarafından müvekkil şirketin bilgisi ve rızası olmadan alınmış olduğunun ortaya çıktığını, söz konusu dosyada davalı tarafın cevap dilekçesinde iptalini istedikleri çekleri 25.10.2021 ödeme tarihli bir senedin karşılığı olarak aldığını, çeklerle ilgili tarafımızca dava açıldığını öğrendiğinde ise 25.10.2021 tarihli senedi tahsil ederek alacağını karşıladığını beyan ettiğini, dava konusu çekleri bu davalıya vermediklerini belirterek, davacının elinden rızası dışında çıkan çekin istirdadına ve müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeki cari hesap borcuna karşılık olarak … Tic. Ltd. Şti. şirketinden ciro yoluyla teslim aldığını, yasal defterlerinde kayıtlı olduğunu, banka tarafından çekin davalık olduğu bilgisi üzerine 08.11.2021 tarihinde … Kargo … gönderi numarası ile … şirketine iade edilerek 12.11.2021 tarihinde çek bedelinin tahsil edildiğini, bu nedenle kendileri üzerine pasif husumet düşmediğini, davacının iddiasına ve dava dilekçesi 3. Paragrafında yazdığı üzere, çeki piyasaya süren kişinin davacı şirketin eski ortağı … olduğunu, hukuken çekin piyasaya sürülmesinde rıza ve teslim bulunduğundan, cebri icra yoluyla takipte bulunan yada çeki elinde bulunduran kişiye karşı dava ikame etmesi gerekirken, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı şirketin eski ortağı … ile davacı şirket arasındaki hukuki çatışma ve menfaat ilişkisinin iyiniyetli 3. kişi konumundaki müvekkile dava yoluyla sirayet ettirilmesinin mümkün olmadığını, zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, kambiyo ilişkisinin temel ilişkiden bağımsız olduğunu, çekin kural olarak ödeme vasıtası olduğunu, davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; dava konusu çekin haksız yere elinden çıktığı (kaybolduğu) iddiasına dayalı olarak istirdatı iştemine ilişkin Çek İstirdat davasıdır.
Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, dava konusu çekin istirdat koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davaya konu 50.000,00.-TL bedelli çekin hamiline olarak … tarafından 30.10.2021 tarihinde keşide edildiği, keşide yerinin …, muhatap bankanın … Bankası … şubesi olduğu, çekin arkasındaki ilk cironun … Ltd.Şti, ikinci cirantanın …, üçüncü cirantanın …, dördüncü cirantanın …, beşinci cirantanın ise davalı … olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf ciro silsilesinde görünmemektedir.
Davalının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2021 yılı ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davalının defter kayıtlarına göre; Davalı en son ciranta Net Mühendislik ile çeki almış olduğu … firması arasında 2021 senesi ve öncesinde de bir ticari ilişkinin bulunduğu, 2021 senesi açılış fişinde davalının …’tan 26.917,64 TL alacaklı olduğu, davalının, Elmos firmasından 19.8.2021 tarihinde 50.000,00 TL tutarında çek aldığı, daha sonra aynı tutar olan 50.000,00.-TL’lik kısmın iade edilmiş olduğu ve karşılığında havale yapılarak bakiyenin ödendiği tespit edilmiştir.
Dava Türk Ticaret Kanunu’nun 792.maddesine dayanan çek istirdat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Elden Çıkan Çek” başlıklı 792.maddesi gereğince; Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Dava konusu çekin davalı tarafından, kendisinden önceki ciranta … firmasından süregelen ticari ilişkilerine dayanarak aldığı, çek bedelinin tahsil edilememesi üzerine iade edilerek alacağını banka havalesi ile dava dışı firmadan aldığı anlaşıldığından davalının söz konusu çeki ağır kusur veya kötü niyetle elinde bulundurduğu ispatlanamadığından, davacının ticari defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olup olmamasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı, zira bu durumun davalının kötü niyet veya ağır kusurunun ispatında bir önem taşımayacağı düşünüldüğünden dava ve usul ekonomisi gözetilerek başka bir bilirkişi incelemesi yapılmamasına gerek görülmemiş ve davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 673,98‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/06/2023

KATİP

HAKİM