Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/640 E. 2022/773 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/640 Esas
KARAR NO : 2022/773

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Dava dosyası, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nin 02/06/2022 gün 2021/213 Esas, 2022/210 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının 2022/640 sırasına kaydı yapılmış olup, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının lehtarı bulunduğu … Bank …. Şubesine ait 31/05/2020 günlü … Seri Nolu 32.000,00-TL değerindeki çekin vadesinde ödenmemesi sebebiyle 09/10/2020 tarihinde uyap sisteminden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak 31/05/2020 günlü … Seri Nolu 32.000,00-TL değerindeki çek niteliğindeki kambiyo senedinin aslı davalı … Şubesine 115.25-TL sigorta bedeli ödenerek … 30. İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi amacıyla 09/10/2020 tarihinde teslim edildiğini, gönderi takip sisteminden yapılan sorgulamada gönderinin 13/10/2020 tarihinde … 30. İcra Müdürlüğü’ne teslim edildiğinin görüldüğünü, gönderinin teslim edilmesine rağmen ödeme emrinin düzenlenerek tebliğe çıkarılmaması üzerine 02/11/2020-09/11/2020-13/11/2020 tarihlerinde ödeme emrinin düzenlenerek tebliğe çıkarılması talep edildiğini ancak ödeme emrine buna rağmen tebliğe çıkarılmaması üzerine İcra Müdürlüğü’ne müracaat edildiğinde gönderinin teslim edilenler arasında bulunmadığı taraflarına bildirildiği ve davalı yan ile yapılan yazışmalar neticesinde gönderinin teslim edilmediği tespit edilerek … 30. İcra Müdürlüğünce 12/02/2021 tarihinde tutanak tutulduğunu, davalı yana teslim edilen sigortalı gönderinin kaybolması sebebiyle sigorta bedeli ile olaşan zararın tazmini zorunlu hale geldiğini bu kapsamda fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 32.000,00-TL sigorta bedeli ile 1.767-TL Faizi, 4.101-TL İcra Vekalet Ücreti, 115,25-TL Gönderi Bedeli, ve 82,20-TL masraf olmak üzere toplam 38.065,45-TL ‘nin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı huzurdaki davayı mahkememizde açmakla birlikte şirketlerinin Anonim Şirket olduğundan dolayı ve davanın konusu şirketlerinin asli işinin taşıma sözleşmesinden doğan işlem ile ilgili olduğundan huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, taşıma sözleşmesi Türk Ticaret Kanunu’ nda düzenlenmiş olduğunu, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olduğu aynı yasanın 4/1-a maddesinde açıkça belirtildiğini görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın Adalet Bakanlığı’na ve çek borçlularına ihbarına karar verilmesini, gönderinin usulüne uygun teslim edildiğini, iddia edilen zarar ile haksız fiil arasında nedensellik bağının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kanun ve yönetmelikle tazminat miktarının sınırlandırıldığını bel,irterek davanın öncelikle usulden esasa girilmesi halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Adalet Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın içeriği gereği taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, usuli itiraz yerinde görülmek ise açılan davada yetkisizlik ve görevsizlik itirazında bulunduklarını ve özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, kargo ile taşıma sırasında kargo muhteviyatı çekin kaybolduğu iddiasından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize görevsizlik kararı üzerine tevzi olduğu görülmekle öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının incelenmesi gerekir.
Huzurdaki davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zarar talebine ilişkin olduğu, taşıma sözleşmesinin TTK’da düzenlendiği, davacının tüketici konumu olması halinde 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanması nedeniyle davada tüketici mahkemesinin görevli olacağı düşünülse de; somut davada davacı hakkında ticaret sicil müdürlüğü yazılarına göre tacir kaydının olduğu, bu sicil kaydının tek başına tacir vasfına yeterli olmamasına karşın, davacının tacir vasfına yönelik vergi kaydı bulunmasa da tüketici konumunda olmadığının sabit olduğu, bu haliyle mahkememize göre özel görevli tüketici mahkemesinin görevli olmadığı; tüketici olmayan davacı ile davalı arasındaki davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zarar talebine ilişkin, mutlak ticari dava niteliği ile mahkememizin görevli olduğu kanaati ile açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi içeriğinde, yetki itirazında bulunduğu; 6102 sayılı TTK.nun 890.maddesinde yetkili mahkeme yönünden özel bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır. Maddenin birinci fıkrasının gerekçesinde, taşımadan doğan uyuşmazlıklarda HMK.daki hükümlerin yanında, yani ek olarak TTK.nun 890.maddesinde öngörülen kurallarında uygulanabileceği vurgulanmaktadır. Diğer bir deyişle, yetki yönünden hem TTK.unun 890.madde hükmü hemde HMK.nun yetkiye ilişkin hükümleri uygulanabilecektir.
TTK.nun 890.maddenin birinci fıkrasında, birinci kısım (850-855) ile ikinci kısım (856-893) hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, taşınacak eşyanın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesinin de yetkili bulunduğu kabul edilmiştir. Bu hükümlerin yanında ilgililer HMK.nun 6. ile 10. maddelerine dayalı olarak tespit edilecek yetkili yer mahkemesinde de dava açabileceklerdir. (Yargıtay 11.HD.2016/97E-2016/5908K)
Somut olayda, taşınacak malın taşınmak üzere teslim edildiği yer mahkememiz yargı çevresi olduğuna göre yetki itirazının reddi ile açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekilinin arabuluculuk dava şartının yerine gelmediğine yönelik itirazının dosya kapsamındaki arabuluculuk tutanağından dava konusu ihtilafın arabulucu önünde tartışıldığı anlaşılmakla, arabuluculuk yoluna tüketici mahkemesinde dava açmadan önce başvurulduğu sabit olmakla dava şartının dava tarihinde yerine getirilmiş olduğunun tespiti ile usulden red talebine ayrıca itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlığın; Davacının davalı taşıma şirketi aracılığı ile taşıma sözleşmesine konu olan çekin davalı tarafından kaybedildiği iddiasına dayalı zararın tazminine yönelik ikame edilen alacak davası isteminden ibaret olduğu mahkememizce tensip ara kararları doğrultusunda, … 30.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının uyap sistemine eklendiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta; davacının lehtarı bulunduğu … Bank … Şubesine ait 31/05/2020 günlü … Seri Nolu 32.000,00 TL değerindeki çekin vadesinde ödenmemesi sebebiyle 09/10/2020 tarihinde uyap sisteminden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla … 30. İcra Müdürlüğünün … Esaslı Dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak 31/05/2020 günlü … Seri Nolu 32.000,00 TL değerindeki çek niteliğindeki kambiyo senedinin aslı davalı … Şubesine 115.25 TL sigorta bedeli ödenerek … 30. İcra Müdürlüğüne gönderilmesi amacıyla 09/10/2020 tarihinde teslim edildiği, davalı şirketin üzerinde değeri yazılı olan kıymetli evrak vasfındaki gönderiyi alıcısına teslim etmeyi taahhüt ettiği, gönderinin 13/10/2020 tarihinde … 30. İcra Müdürlüğü’ne teslim edildiği; ancak … İcra Müdürlüğü’nce alınan gönderinin içerisindeki dosyadan çek aslının çıkmadığı, davalı … AŞ gerek teslim alırken gerekse teslim ederken, değeri belirlenmiş gönderiyi kontrol yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça bu hususun yerine getirildiğinin ispatlanmadığı, davalının sorumluluğu olmadığı yönündeki savunmalara itibar edilemeyeceği, davalı … A.Ş.’nin dava konusu gönderinin içerisinden değeri belirli belgenin çıkmamış olması nedeniyle olayda sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmasına karşın; bu aşamada davacının tazmine yetecek zararının var olup olmadığının da tartışılması gerekmektedir.
Davacı tarafça, alacağın tahsili amacıyla dava konusu çek ile icra takibi başlatıldığı, yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi aşamasında kaybolduğu, dava konusu kaybolan çek hakkında zayi belgesi alınabileceği; çek iptal kararı alınabileceği, çek iptal kararı hamilinin, zayi edilen senet yerine yeni bir senet düzenlenmesini isteyebileceği, nitekim İİK m. 167 kapsamında iptal kararına üzerine yeniden düzenlenen senet hakkında bir ayrıma gidilmediği, (Melih Sönmez, Kambiyo Senetlerinin Zıyaı Nedeniyle Alınan İptal Kararı ve Bu Kararın Senet İle İlgisi Olan Taraflar Arasındaki İlişkilere Etkisi, TBB Dergisi, s.460) senetsiz olarak alacağını talep etme hakkına da sahip olduğu (6102 sayılı TTK.nın md.652/1), alacağın muaccel olması halinde, iptal kararının verilmesi ile karar hamilinin başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, kimliğini ispatlayarak borçlulardan ifa talebinde bulunabileceği, bu hali ile, çeke bağlı alacağın belirtilen şekilde işlem yapılmasına rağmen sırf çekin kaybı nedeniyle tahsil edilemediğinin ispat edilmesi durumunda davalıdan talepte bulunulabileceği, dava tarihi itibarı ile davacının bu şekilde bir zarara uğradığının iddia ve ispat edilmediği, henüz davalıya yöneltebileceği ortaya çıkan bir zararının bulunmadığı (Emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2019/851 Esas, 2021/304 Karar sayılı ilamı) göz önünde bulundurularak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta peşin alınan 650,07 TL’nin harcın mahsubu ile fazladan alınan 569,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE.
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 75,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 680,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
06/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır