Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/604 E. 2022/932 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/604
KARAR NO : 2022/932

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 26/08/2022
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan iflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 25.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına istinaden başlatılan takibe davalının itiraz etmediğini, borcu ödemediğini ve borcu ödememekte ısrar ettiğini, bu nedenle davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davayı inkar eden konumdadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dayanak icra dosyasına istinaden yapılan takibin kesinleşmesi nedenine dayalı iflas kararı verilme şartının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava; kesinleşen takibe dayalı iflas talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.m.137/f.1 hükmü gereği ön inceleme duruşmasının tamamlanabilmesi, dava şartlarının tam ve eksiksiz gerçekleştiğinin tespiti sonrası olup HMK.m.138 hükmü uyarınca ise duruşma sırasında da bu hususun incelenebilmesi gerekli ve mümkündür.
Davacı vekiline 14/11/2022 tarihli tutanağın e-tebliğ yolu ile ve 26/11/2022 tarihinde tebliğ olunduğu, esasen verilen sürenin ayrıca kesin süre olduğu gibi sonuçlarının dahi açıkça bildirildiği, takdir olunan 30.000-TL avansının 2022 yılı itibariyle İstanbul 1,2,3 iflas müdürlüklerince açıklanan avans olarak mahkememize bildirildiği, bu çerçevede söz konusu avansın takdir edildiği, UYAP üzerinde yapılan denetimde belirtilen avansın depo olunduğuna dair herhangi bir kaydın UYAP ortamında veya fiziki ortamda bulunmadığı anlaşılmıştır. Esasen davacı vekili iflas avansını depo edemeyeceğini, dosya üzerinden karar verilmesini dahi açıkça beyan etmiştir.
Yargıtay 23.HD’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere İİK.m.160 hükmüne göre iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflarla birlikte iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını peşin vermesi zorunludur.Dava dosyası içinde mevcut cevabi yazılardan anlaşılacağı üzere İstanbul İflas Dairelerinin 2022 yılı itibariyle 30.000,00TL’den aşağı olmamak üzere her bir davalı yönünden ayrı ayrı iflas avansına ihtiyaç duyduğu gelen cevabi yazı ile sabittir. Esasen Yargıtay uygulaması gereği bu husus dava şartı olarak kabul edildiğinden öncelikle bu konu üzerinde durulmalıdır.
Davacı vekiline, davalı şirket yönünden Yargıtay uygulamasına uygun şekilde iflas müdürlüğünden araştırılan ve depo edilmesi gereken iflas avansı yönünden kesin süre verilmiş, verilen süreye rağmen davalı şirket yönünden iflas avansı depo etmemiş, hatta davacı vekili yargılama aşamasında takdir olunan iflas avansını depo etmeyeceğini dahi bildirmiştir.
Bilindiği üzere iflas avansının depo olunması İİK m.160 hükmü gereği zorunludur. “Bu avansın depo edilmesinin amacı, birinci alacaklılar toplantısına kadar iflas müdürlüğü tarafından yapılacak ilan, defter tutma, muhafaza tedbirleri ve tasfiyenin yürütülmesine ilişkin ilk aşamadaki işlemlerin gerektirdiği masrafları karşılamaya yöneliktir. Bu giderleri, iflastan sonra masa alacağı olarak geri alacak olan iflası talep eden davacının ödemesi gayet tabidir. (Sümer Altay, Türk İflas Hukuku, İstanbul, 2004, Sayfa 140) Bir başka deyişle davacının açıklanan ihtiyaçlar için ve Yargıtay’ın da benimsediği üzere iflas müdürlüğünün bildirdiği rakam çerçevesinde, kanun gereği ödemesi zorunlu iflas avansını davalı şirket yönünden depo etmediği ve etmeyeceği sabittir.
Davacı vekilinin iflas avansını verilen kesin süreye rağmen davalı şirket yönünden iflas avansını depo etmediği açıktır. Oysa bilindiği üzere Yargıtay 23.HD somut iflas davası açısından iflas avansının depo edilmesini dava şartı olarak benimsemekte, bu şart yerine getirilmediği takdirde davanın usulden reddi gerektiğini, istikrarlı şekilde açıklamaktadır.(Yargıtay 23.HD 2014/7945E. 2015/2915K., 2016/6863E.2019/2749K.sayılı vb.ilamları) Ne var ki davacı vekili dava şartına ilişkin eksikliği verilen kesin süreye rağmen gidermemiş, gidermeyeceğini de açıklamıştır.
6100 sayılı HMK.m.115/f.2 hükmü uyarınca dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise de verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bu eksiklik tamamlanmadığından davanın adı geçen yasal düzenleme uyarınca usulden reddi yasal zorunluluk arz etmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacı tarafından açılan davanın, iflas avansının depo olunmaması karşısında dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın, iflas avansının depo olunmaması karşısında dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine,
2-Dava açılırken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda ve davalının yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.30/12/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …