Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 E. 2023/863 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/599
KARAR NO : 2023/863

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2022
KARAR TARİHİ : 20/11/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla … 24. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden borçlu hakkında cari hesaba dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet (kargo taşımacılığı) satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 05/03/2013 tarihinde, davalı aleyhine, Taşıma Ücreti Alacağına dayanarak, 8.951,42.-TL asıl alacak, üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 21/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28/03/2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına, faize ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 24/08/2022 tarihinde 8.951,42.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Borca İtiraz dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanmadığından davanın 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. TBK.nun İfa yeri başlıklı 89.maddesi gereğince; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir, hükmü gereğince, davacının ikamet adresi … olması karşısında mahkememizin yetkili olduğu kabul edilmiş, itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı davaya cevap vermediğinden, taraflar arasında uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, var ise cari hesaba ilişkin hizmet veya mal tesliminin yapılıp yapılmadığı ve varsa alacağın miktarı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2011-2012 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, 2013 yılı defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, e-beratların alındığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre; davacının davalıya ilgili tarihlerde düzenlediği 397 adet irsaliyeli fatura ve 20 adet toplu fatura karşılığında 8.951,42.- TL tutarırda alacaklı olduğu ve bunun karşılığında davalı tarafından herhangi bir ödeme yapmadığı ve 31.12.2012 tarihli kapanış yevmiye kaydında davacının davalıdan 8.951,42.-TL alacaklı olduğunun kayıtlı alduğu ve 28.02.2013 tarihinde bu tutarın Şüpheli Alacaklar Hesabıma aktarıldığı ve takibinde bu tutar üzerinden başlatıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacının usulüne uygun ve delil niteliğindeki ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davcının davalıdan toplamda 8.951,42.-TL faturalardan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu nedenle söz konusu kayıtların aksinin ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 24. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (8.951,42.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 1.790,28.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 611,47-TL olup, peşin alınan 108,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 503,3‬0-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 413,00-TL, bilirkişi ücreti 2.500,00-TL’den oluşan 2.913,00-TL yargılama gideri ile 80,70-TL başvuru harcı, 108,17-TL peşin harç toplamı 3.101,87‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 8.951,42-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK.nun 341/2.maddesi gereğince, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2023

KATİP

HAKİM