Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/558 E. 2022/537 K. 09.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/558 Esas
KARAR NO : 2022/537

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili üvekkili müflis banka borçlusu … aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla … ödeme emri ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, söz konusu itiraz taraflarınca tebliğ edilmemiş olmasından dolayı dava süresi içinde bu davayı açmış bulunduklarını, davacı Müflis … Bankası A.Ş’nin 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111. maddesi ile kurulan … kapsamında olduğunun sabit olduğunu, anılan Kanunun görev ve yetkiye ilişkin 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülür.” hükmünün mevcut olduğunu, her ne kadar davalının tüketici olması ve ihtilafa konu alacağın kredi kartından kaynaklı olması nedeniyle 6502 sayılı yasanın uygulanması gerekmekte ise de 5411 sayılı yasa 6502 sayılı yasaya göre özel yasa niteliğinde olup davacı bankanın iflas nedeniyle tasfiye halinde olması nedeniyle göreve ilişkin özel düzenleme bulunduğundan mevcut yasal düzenleme karşısında ihtisas mahkemesi olarak ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve yersiz olup iptalinin gerektiğini, davalı, müflis müvekkili bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, davalının kredi kartının birikmiş borcunu ödememesinden dolayı kendisine, örneği icra dosyası içerisinde bulunan, ihtarname gönderildiğini, davalıya tebliğ edilen ihtarnamede ilgili numaralı kredi kartı borcunun ödenmesi hususunda süre verildiğini ve ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi işbu ihtara itiraz da edilmediğini, müvekkili müflis bankanın alacağının tahsil edilmesi amacıyla işbu kez borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili müflis banka tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı, alacaklının görünen tarafla herhangi bir alacak borç ilişkilerinin olmadığından bahisle işbu icra takibine itiraz ettiğini, ancak davalının ödenmemiş kredi kartı borcu nedeniyle bu hususun belirtilerek takip başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçluya gönderilen ödeme emrinde takip dayanağı ihtarname ve kredi sözleşmesinin belirtildiğini, hal böyleyken davalı tarafından icra takibini sürüncemede bırakmak, müvekkili bankanın alacağını tahsil etmesini engellemek kastıyla kötü niyetli olarak icra takibine hiç bir gerekçe gösterilmeksizin itirazda bulunulduğunu, bu itiraz üzerine ticari davalarda zorunlu arabuluculuk faaliyetinin bulunması sebebiyle taraflarınca arabulucuya başvurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamı için bu müracaatın yapılması gereği hasıl olduğunu, daha önce işbu icra dosyası için … 9. Tüketici Mahkemesi’nde… E. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, fakat bu mahkeme tarafından, taraflarının delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, hem Tüketici mahkemesinin bu davada görevli olmaması; hem de sunulacak kredi kartı sözleşmesinin davacı asilden istenilmesi gerektiğinden hatalı hüküm kurulduğunu, işbu nedenle dava açma zorunluluğunun sübut bulduğunu, re’sen dikkate alınacak nedenlerden dolayı davalarının kabulü ile davalının … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmasından dolayı davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2022 tarih, …Esas, … Karar sayılı dosyasında ”Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın İstanbul (1), (2). Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben açıldığı ve sehven Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmakla; aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava dilekçesine bakma görevi İstanbul (1), (2) Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan, dosyanın (1) ve (2) Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine gönderilmek üzere Tevzii Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, karar verildiği” anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, Müflis Banka tarafından kredi kartı borcuna dayalı … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı davacı tasfiye halinde Asya Katılım Bankası A.Ş.’nin alacağının bulunup bulunmadığı, icra dosyasına yapılan itirazın yerinde olup olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Bu kapsamda benzer nitelikteki uyuşmazlıklarda yüksek mahkemelerce yargı yeri belirlemesine yönelik verilen içtihatların tetkiki yoluna gidilerek yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/1559 Esas, 2021/424 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, bireysel kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 15/05/2016 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir….”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/1560 Esas, 2021/390 Karar sayılı ilamında; “… Somut olayda uyuşmazlık, bireysel kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 28/05/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir…” (Benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2019/2823 Esas, 2020/990 Karar sayılı ilamı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/2108 Esas, 2021/902 Karar sayılı ilamı)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 2021/1659 Esas, 2021/1442 Karar sayılı ilamında; “… fon ve fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarında 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 142.maddesi gereği Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmesi var ise de, dava tarihi itibariyle 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa yürürlüktedir. Bu yasanın 3.maddesinde belirlenen uyuşmazlıklar, taraflardan birinin tüketici olduğu durumlarda tüketici işlemi söz konusudur. Bu nedenle de Tüketici Kanunun 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemeleri görevlidir…” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmektedir.
Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde ; dosya münderacatında bulunan tüm bilgi ve belgeler , belirttiğimiz kanun hükümleri ve benzer nitelikteki içtihatlar nazara alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklandığı ve dava tarihi itibariyle 6502 sayılı kanun yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. Davalının ticari ve mesleki amaçla hareket etmediği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın da Tüketici Kanunun 3.maddesi gereğince tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği kanaati ile; HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine, dair hüküm verme gerekliliği hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 09/08/2022

Katip …

Hakim …