Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/550 E. 2023/967 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/550 Esas
KARAR NO : 2023/967

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş.’ye sigortalı, …’e ait … plakalı aracın 21.10.2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bağımsız eksper tarafından düzenlenen eksper raporuyla hasar onarım miktarının tespiti yapılarak KDV dahil 6.781,40-TL olarak tespit edildiğini, Sigortacılık Kanunu’nun 22/17 md. atıf yapılarak eksperler tarafından düzenlenen raporların birinci dereceden delil niteliğinde olduğunu, bilirkişi incelemesi ile hasar onarım ve değer kaybı alacağının miktarının belirgin hale geleceğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, değer azalması talebinin sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, onarım ve değer kaybı bedelinin tazmini amacıyla 19.11.2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na …Esas sayılı dosya ile başvuruda bulunduklarını, 18.04.2022 tarih ve …Karar sayılı karar ile başvurunun usulden reddine karar verildiğini, huzurdaki davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, ekspertiz raporunun yargılama gideri olarak kabul edilmesi gerektiğini, TTK 1448/3. maddesi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ilamına atıf yapıldığını, davalıya 09.04.2021 tarihli ihtarname gönderilmesine rağmen onarım ve değer kaybı bedelinin ödenmediğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar onarım alacağı için şimdilik 100,00-TL’sinin, değer kaybı alacağı için şimdilik 10,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görüşmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hasar onarım bedeli tespiti için yapılan Ekspertiz Ücret Tarifesi’ne göre belirlenecek olan ekspertiz ücreti masrafının yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.10.2020 tarihinde kazaya karışan … plakalı aracın ZMM sigorta poliçesi ile araç başına 39.000,00-TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, dava konusu kazanın ihbar edildiği ve …numaralı hasar dosyası açıklarak araç üzerinde 1.150,00-TL maddi hasar meydana geldiği tespit edilerek 01.12.2020 tarihinde davacıya ödendiğini, iskontosuz bir şekilde hesaplama yapılmasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu, ZMM Genel Şartları B.2.maddesine atıf yapıldığını, fatura ibraz edilip edilmediği belirsiz olduğundan işçilik tutarı açısından KDV hariç hesaplama yapılması gerektiğini, fatura bulunmadığını, afaki olarak talep edilen parça ve işçilik bedelinin mevzuat ve sigorta prensiplerine aykırı olduğunu, davacının ek talebini kanıtlar nitelikte bir belge ibraz etmediğini, bu durumun sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğu, değer kaybı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, aracın 28.06.2019 tarihinde trafikten çekme belgeli işlem gördüğünün tespit edildiğini, ZMS Genel Şartları A.6. maddesine atıf yapılarak hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı taleplerinin hesaplama dışında olduğunu, müvekkili şirketin zarardan yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve değer kaybının tespiti gerektiğini, ödeme yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren 8 iş gününde ödenmesi gerektiğini, dava öncesi müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapılarak poliçede tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, temerrüde düşülmediğini, arada herhangi bir ticari iş ilişkisi bulunmadığından ticari faiz işletilmesi talebinin mesnetsiz olduğunu, haksız fiil tarihinde uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu, avans faizi talebinin reddi gerektiğini diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
… ve … tarafından hazırlanan 21/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu,
… ve … tarafından hazırlanan 17/07/2023 tarihli bilirkişi ek heyet raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Uyuşmazlık, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle doğan hasarın onarım bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Haksız Eylem Unsurlarına ve Somut Olaya İlişkin;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır.
Görüleceği üzere haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; fiil, hukuka aykırılık, illiyet bağı ve zarar unsurlarının tümünün birlikte gerçekleşmesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, davacı … adına tescilli, …A.Ş.’ye ZMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı, … plaka numaralı, hususi otomobil ile 21.10.2020 günü seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yolun sol kenarındaki alana park etmek için sinyal verdikten sonra karşı yönden gelen okul taşıtının durup yol vermesi üzerine sola manevra ile ilerlediği esnada sağ ön köşe kesimleri ile yol veren okul taşıtını sağ tarafından geçerek düz seyir halinde olan … vatandaşı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, davalı… A.Ş. tarafından 18.06.2020-18.06.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 41.000,00-TL teminat limitli … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, … plaka numaralı motosikletin ön kesimlerinin çarpışması sonucu toplam iki taşıtın karıştığı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalının Sorumluluğu ve Kusur Durumuna İlişkin;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.6.2011 tarih 2011/17-142 Esas 2011/411 Karar, 22.2.2012 tarih 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, 16/1.2013 tarih 2012/17-1491 Esas 2012/411 Karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 20/05/2013 tarih 2012/8984 Esas 2013/7276 Karar). Dolayısıyla, trafik kazası nedeniyle davacının zararından davalı sigorta şirketinin, sigortalı sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu amirdir. Zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketi üzerinde olup, sigorta şirketinin zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporu ile, karşı yönden gelen otomobil sürücüsünün park etmesi için yol vermek amacıyla duran okul taşıtını dikkate almayan, arkasında zamanında etkili fren tedbiri ile durmak yerine aynı şeridi kullanarak sağından geçerek ilerlemeyi tercih eden, yolu ve taşıt trafiğini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, tehlikeleri ön görmeyen, dağınık dikkatle kontrolsüz ilerleyerek emniyetle duramayacak mesafede ön kesimleri ile karşı yönden gelip yol kenarına park etmek için kendisine yol veren taşıtın önünden park yerine girmek üzere ilerleyen otomobilin sağ yan ön kesimlerine çarpan, manevrasını tamamlamasını, geçiş için uygun anı ve tehlikesiz şartların oluşmasını beklemeyen, olası kaza tehlikesini savuşturmak adına zamanında etkili fren tedbiri uygulayamayan, dalgın, kontrolsüz, dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davranan sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu; kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, kazada etkili herhangi bir rolü ve kural dışı ihmalkar davranışı olmayan sürücü Kudret Karapınar’a atfı kabil kusur bulunmadığı kanaatinin bildirildiği tespit edilmekle; sürücü …’in sigortacısı olan davalı şirketin kazada oluşan maddi hasardan tam sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Onarım Bedeline İlişkin;
Sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide zarar görene ödemek zorundadır (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 05.06.2014 tarih 2014/9038 Esas 2014/9078 Karar). Yine, hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığı durumlarda aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 18.05.2016 tarih 2016/3196 Esas 2016/6047 Karar).
Somut uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı …’a ait … plakalı hususi otomobilin tamamı orijinal vasıfta kullanılarak özel servis ortamında onarım bedelinin iskontosuz ve KDV dahil 6.169,70-TL olduğu, davalı Mapfre Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemelere ait sunulan dekontlar incelendiğinde, toplam 1.912,28-TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda ödemelerin tenzili ile bakiye net zararın 4.257,42-TL olduğu değerlendirildiğinden söz konusu talebin yerinde olduğu kanatine varılmıştır.
Değer Kaybına İlişkin;
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 07.03.2016 tarih 2015/15003 Esas 2016/2856 Karar).
Trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren işletenler hem de ZMSS şirketi sorumludur.
Açıklanan bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, davacı …’a ait … plakalı hususi otomobilin hem geçmiş dönemde uğradığı ve kasko sigorta poliçesinden pert-total ile sonuçlanan ağır hasar kaydı, hem de sağ ön çamurluk komponentinin daha önce işlem görmesi ve plastik esaslı parçalardan olması nedeniyle üzerinde değer kaybı meydana geldiğinden bahsedebilmenin mümkün olmadığı, talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu talebin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Faize İlişkin;
2918 sayılı KTK’nın 99.maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketi için başvurunun tebliğ alındığı tarihten itibaren 8 iş günü içerisinde sigorta tazminatının ödenmesi gerekiği, bu halde davalı sigorta şirketi için temerrütün 2918 sayılı KTK’nın 99.maddesi uyarınca 8 iş günü hesap edildiğinde 29/04/2021 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği; bununla birlikte, davacı aracın hususi araç olduğu, ticari taksi olmadığı ve davacının tacir olmadığı anlaşıldığından tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekmiştir (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi 2019/787 Esas 2021/1753 Karar).
Tüm Dosya Kapsamına İlişkin;
Yukarıda izah olunan gerekçelerle, taraf iddia ve savunmaları, bilirkişi kök ve ek raporu, taraflarca ibraz edilen ve mahkememizce celp edilen deliller, ödeme dekontları ile tüm dosya kapsamı nazara alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan değer kaybı istemli davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan onarım bedeli istemli davanın KABULÜ ile, 4.257,42-TL onarım bedelinin temerrüt tarihi olan 29/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (4.257,42-TL) üzerinden alınması gereken 290,82-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL peşin harç ve 70,99-TL ıslah harcı toplamı olan 151,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 139,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç ve 70,99-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 151,69-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.616,00-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına isabet eden 4.605,18-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 4.257,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 10,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin,
a)Davanın kabul oranına isabet eden 1.556,34-TL’sinin davalıdan,
b)Davanın red oranına isabet eden 3,66-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2.maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/12/2023

Katip

Hakim