Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2022/542 K. 02.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/538
KARAR NO : 2022/542

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan iflas davasının 28/07/2022 itibari ile gönderilmesi sonrası yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 21/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vade başlangıcı 19/09/2014, vade sonu 15/09/2017 olan 1092 gün vadeli üç ayda bir kopun ödemeli 2.500.000 TL değerinde özel sektör tahvili aldığını, vade sonunda davalı …A.Ş tarafından temürrüde düşürülerek ödeme yapılmadığını, daha sonrasında diğer davalının kefaleti ile ilk kopun ödemesi 31/07/2018 olmak üzere borcun yeniden yapılandırıldığını, ancak ilk kopun ödemesi 321/07/2018 tarihinde yapılması gerekirken temerrüde düşüldüğünü, bu hususun …A.Ş kayıtları ile sabit olduğunu, davalıların piyasaya sundukları özel sektör tahvillerinin tamamı ile ilgili hiç bir ödemede bulunmadıklarını, bunun üzerine müvekkilince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlular hakkında iflas talepli ödeme emri gönderildiğini, ancak itiraz edildiğini bildirerek öncelikle davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının kaldırılmasına ve akabinde iflaslarına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyasının tevzi edildiği İstanbul …ATM …E. …K.sayılı ve 23/11/2018 tarihli kararında;
“Dava, davalılar tarafından piyasaya sunulan özel sektör tahvilleri nedeniyle davacıya ödeme yapılmaması üzerine davalının iflas talepli icra takibine yaptığı itirazın iptali davasıdır.
7101 sayılı yasa ile 5235 sayılı yasanın 5/3 maddesinde yapılan değişiklik ile iflastan kaynaklanan davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakacağı hükme bağlanmıştır.
7101 sayılı yasanın 46. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 14. madde hükmü uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu 03/04/2018 tarih 538 sayılı kararı ile iflas davalarına bakmaya görevli Asliye Ticaret Mahkemesi olarak üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde 1., 2. ve 3. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin iflas davalarına bakmaya münhasıran görevli kılınmış olduğu, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından; Mahkememizin görevsizliğine, HMK 114/c ve HMK 115. maddesi gereğince dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
şeklinde karar vermiştir.
Akabinde Mahkemece verilen bu karara yönelik davalı vekilinin istinaf talebi olmuş ise de İstanbul BAM 45HD. 2020/780E. 2022/703K.ve 08/06/2022 tarihli kararında, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair ve kesin olarak karar vermiştir.
Kesinleşen mahkeme kararına rağmen dosya tevzi müdürlüğünün hatası nedeni ile İstanbul 13.ATM’ye tevzi edilmiş, İstanbul …ATM ise…E. …K.sayılı ve 19/07/2022 tarihli kararı ile daha önce kesinleşen ilam içeriği nedeni ile dosyanın İstanbul 1., 2., 3., Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmesi için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir. Esasen bu karar nitelik itibariyle ve usul hukuku tekniği anlamında bir “iade kararı” niteliğindedir.
Açıklanan aşamalar dikkate alındığında Mahkememizin görevli mahkeme olduğu açık ise de açılan davanın itirazın kaldırılması ve iflas davası olması karşısında davanın niteliği gereği kesin yetkiye dair dava şartının ayrıca irdelenmesi gerekecektir. Nitekim bölge adliye mahkemesinin kararı da bu yöndedir.
Dava, İİK m.154 hükmü uyarınca iflas talebinden kaynaklanmaktadır.
İİK m.154/f.3 madde “Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu açıdan öncelikle mahkememiz görevli durumda olup, bu durum şeklen kesinleşmiştir.
İİK m.154/son hükmü gereği, sonuç itibariyle iflas niteliğindeki bu davanın açıldığı anlaşılmakla mahkemece mutlak kesin yetki kuralının gözetilmesi, buna göre açılan iflas davasının davalı borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılıp açılmadığının kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.
Davacı icra takibini İstanbul İcra Müdürlüğü’nde başlatmış olup davayı ise İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açmıştır. Ancak iflas davaları açısından mahkemenin yetkisi yukarıda açıklandığı üzere kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki niteliğindedir. Bu nedenle İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerini yetkili kılan yetki sözleşmesi dahi HMK m.18 hükmü gereği mahkememizi bağlayıcı değildir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden alınan kayıtlarda ve dava dilekçesindeki kayıtlarda dahi dava tarihi itibariyle davalı şirketlerinin sicil adreslerinin “Ataşehir/İstanbul” ve “Çekmeköy/İstanbul olduğu kayden açıktır.

İstanbul Mahkemelerinin yargı çevresini düzenleyen ve önceki yıllarda yayınlanan ve dönemin HSYK Genel Kurulunun 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı ile Çekmeköy ve Ataşehir İlçesi, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi dışında olup bu yerler davanın açıldığı tarih itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinde olmakla, iflas davasının borçluların muamele merkezi nedeniyle İstanbul Anadolu 1., 2., 3., Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı borçluların muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi nezdinde itirazın kaldırılması ve iflas davası açılması gerekli olup bu husus 6100 sayılı HMK m.114/f.1 bend (ç) hükmü uyarınca dava şartı niteliğindedir. Bu nedenle diğer usuli itirazlardan önce bu hususun dikkate alınması gerektir.
Dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden mahkemece araştırılması, HMK m.115 hükmü uyarınca yasal olarak zorunlu olup mevcut dava şartı noksanlığı durumunda ise HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ise davanın usulden reddi gerekir.
Esasen basit yargılama usulüne tabi davada dilekçelerin verilmesi aşaması dahi tamamlanmış olup, bu aşamadan sonra ise davacının dava dilekçesi ile bağlı olması HMK m.319. hükmü gereği dahi zorunludur. Kaldı ki somut olayda dava şartı noksanlığının giderilmesi ise bu dava şartının niteliği gereği mümkün bulunmamaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davalılara karşı açmış olduğu iflas davasının kesin yetki nedeniyle usulden ve dava şartı yokluğundan İİK m.154/son hükmüne atfen HMK m.114/f.1 bend (ç) hükmü gereği reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili İstanbul 1., 2., 3. Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karara karşı kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştirilmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesine, başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraflarına ihtarına karar karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılara karşı açmış olduğu iflas davasının kesin yetki nedeniyle usulden ve dava şartı yokluğundan İİK m.154/son hükmüne atfen HMK m.114/f.1 bend (ç) hükmü gereği ayrı ayrı reddine,
2-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Anadolu 1., 2., 3., Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Karara karşı kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştirilmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesine,
4-Başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraflara ihtarına,
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
6-Harç ve tüm yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.
02/09/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …