Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/513 E. 2022/869 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/513 Esas
KARAR NO : 2022/869

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket ile davalılar arasında faktöring sözleşmesi imzalandığını, bu faktoring sözleşmesi kaynaklı ilişki kapsamında müvekili ile davalılar arasında aktedilen 21/12/2017 tarihli faktoring sözleşmesi ile faktoring müşterisi … Tic.Ltd.Şti.nin faturaya bağlı alacakları müvekkili tarafından temlik alındığını, müvekkili tarafından söz konusu temlike konu faturalara ilişkin tüm temlik bildirimlerin yapıldığını, davalıların, müvekkilinden temlik etmiş olduğu alacaklarından kaynaklı 73.210,25 TL borcu bulunduğunu, huzurdaki davanın ve çekişmenin ana kaynağını oluşturan 21/12/2017 tarihli faktoring sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olan kefalet sözleşmelerini davalı … müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalamış olduğunu, söz konusu kefillerinden sözleşmelere göre 21/12/2017 tarihli 5.000.000,00 TL hacimli faktoring sözleşmesinde ….’ın 5.000.000,00 TL limitinin bulunduğunu, taraflarla yapılan şifahi görüşmeler sonucunda sözleşme kaynaklı 73.210,25 TL lik borç ödendiğini, müvekkilinin söz konusu alacağının tahsili amacıyla … 12 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, tarafların ayrı ayrı olarak icra dosyasına vermiş oldukları itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, söz konusu takibin kaldığın yerden devamı ve alacağın tahsili için öncelikle dava şartı arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, taraflar arasında covid 19 pandemisi sebebi ile telekonferans yöntemi ile 10/09/2021 tarihinde yapılan görüşmeler sonucunda tarafların anlaşmaya varamadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli ve yapıcı tutumlarına rağmen ayrıca 28/06/2021 tarihli arabuluculuk toplantısına rağmen borçluların dosya borcunu ödeme yönünde herhangi bir girişimde de bulunmadıklarını, tüm bu sebepler ötürü huzurdaki davayı açmak hasıl olduğunu, davalıların cari hesap ilişkisi içerisinde kabul ettikleri borcu aleyhlerine icra takibi başlatıldıktan sonra inkâr etmeleri hayatın olağan akışına aykırı, haksız ve gerçek dışı olduğunu belirterek tüm bu nedenler davalının … 12.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, İcra dosyasına ilişkin olarak da yetki itirazında bulunarak davalıların yasal ikametgahları nazara alındığında icra dosyasının … Adliyelerinde açılması gerektiğinden yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 21/12/2017 tarihli bir faktoring sözleşmesinin imzalandığını, ancak davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi işbu sözleşmeden kaynaklı, müvekkili tarafından ödenmesi gereken bir borcun bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan 18/10/2019 tarihli ibranamenin sabit olduğu üzere, davacı … şirketi gerek müvekkili şirketi gerekse de müvekkili …’ı ibra etmiş ve müvekkillerin kendilerine bir borcu bulunmadığını kabul ettiklerini, işbu ibranamede açıkça “…Şirketimize verilen senetler, … Şirketi’nin … Şirketi’nden olan alacaklarına istinaden … Şirketi’ne olan borçların ödenmesi için verilmiştir.” bilgisinin yer aldığını, söz konusu ibranamede her ne kadar ibra edilen şirket … Şirketi olarak görünmekteyse de, müvekkili … Şirketi ile dava dışı … Şirketi, grup şirket olup mezkur ibranamenin müvekkili şirketi de kapsadığını, söz konusu ibranameye rağmen, davacının müvekkilden alacaklı olduğu yönündeki iddiası salt hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, Davacı tarafın bu talebinin Tmk’nun 2. maddesinde de düzenlenen dürüstlük ilkesiyle de bağdaşmadığını, hal böyle iken davacı tarafın, söz konusu talebinin hukuken korunamayacağının da sabit olduğunu belirtmiş davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan işbu davanın reddini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, faktoring sözleşesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra tabine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Mahkememizin 2021/732 Esas sayılı dava dosyasının 1. celse ön inceleme duruşmasının (6) nolu ara kararı uyarınca,
“… 12. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davalılardan …’ın borçlu olarak yer almadığı, hem davacı alacaklının takip talebi hem de icra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinde davalı …’ın borçlu taraf olarak gösterilmediği, eldeki davanın bahsi geçen icra dosyasına yönelik itirazın iptali ve takibin devamı davası olduğu gözetildiğinde pasif husumet ehliyeti yönünden davalı … için dosyanın tefrik edilmesine, bu davalı yönünden dosyanın ayrı bir esasa kaydedilmesine, pasif husumet ehliyetinin tefrik edilen dosya üzerinden karara bağlanmasına” denilmiş,
07/06/2022 tarihli Ara Kararla; “davacı vekili tarafından sunulan 20/05/2022 tarihli dilekçede davalı …’ın icra dosyasında borçlu olarak dosyada taraf olduğunun iddia edildiği ve takip dosyasının uyap sistemi üzerinden açılması sebebiyle sistemsel bir hatadan ötürü davalının icra dosyasında gözükmediğini belirttiğinden davalı …’ın davacı vekilinin talebi ve dilekçe içeriği de dikkate alınarak … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu sıfatının bulunup bulunmadığı hakkında tüm icra kayıtları incelenerek ve araştırma yapılarak mahkememize bildirilmesi için … 12. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, ayrıca davacı vekilinin mahkememizin 1.celse 6 nolu ara karardan rücu edilmesine yönelik talebinin bu aşamada ve mevcut delil durumu ve icra dosyası içeriği gözetilerek reddine, 1 nolu ara kararın sonucuna göre yeniden değerlendirme yapılmasına” denilmiş,
21/06/2022 tarihli Ara Kararla; “Mahkememizin 07/06/2022 tarihli ara kararının 2 nolu maddesi uyarınca yeniden yapılan incelemede; davacı vekili tarafından eldeki itirazın iptali davasına konu … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin alacaklı vekili tarafından Uyap Avukat Portal Sistemi üzerinden açılması ve davalı …’ın borçlu olarak gösterilmemesi karşısında icra müdürlüğünün 09/06/2022 tarihli cevabı yazısı uyarınca takip dosyasında davalı …’ın borçlu/taraf sıfatı bulunmadığından davacı vekilinin 1.celse 6 nolu ara karardan rücu talebinin reddine, (1) celse 6 nolu ara kararın aynen icra edilmesine, davalı … yönünden dosyanın pasif husumet ehliyeti yönünden dosya üzerinden karar verilmek üzere tefrik edilmesine, dosyanın ayrı bir esasa kaydedilmesine, … 12. İcra Müdürlüğü’nün 09/06/2022 tarihli cevabi yazısının ve işbu ara kararın taraflara tebliğ edilmesine” şeklindeki ara kararlar uyarınca Mahkememizin 2021/732 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek işbu dosya Mahkememizin 2022/513 Esasa kaydı yapılmıştır.
Dosya tefrik edildikten sonra, Mahkememizin 13/07/2022 tarihli tefrik tensip tutanağının ara kararları uyarınca, Uyap sistemi üzerinden yapılan inceleme ve takip dosyasının bir sureti dosya arasına alındığında; … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5749 E sayılı takip dosyasında davacı alacaklı tarafından takibe konu edilen toplam alacak miktarının 73.210,25 TL olduğunun görüldüğü, tefrik edilen dava yönünden hiç harç alınmadığından harcın tamamlanması gerektiği; 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yargılama harçlarının kamu düzenine ilişkin olduğu, Mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği, Harçlar Kanunu’nun 30-32. madde hükümleri uyarınca yargılama harçları tamamlanmadan müteakip işlemlerin yapılması ve yargılamaya devam edilmesinin mümkün olmadığı, … 12. İcra Müdürlüğün’ün … E sayılı takip dosyasında toplam 73.210,25 TL üzerinden yatırılması gereken peşin harç 1.250,24 TL, başvurma harcı 80,70 TL olmak üzere toplam 1.330,94 TL harç olduğu, bu itibarla davacı vekiline EKSİK 1.330,94 TL HARCI ikmal etmek üzere İKİ HAFTALIK KESİN SÜRE VE İMKAN VERİLMESİNE, AKSİ HALDE ANILAN YASA HÜKÜMLERİ UYARINCA YARGILAMAYA DEVAM EDİLMEYECEĞİ VE DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA, (ihtarın iş bu ara kararın tebliğ suretiyle yapılmasına,), tefrik edilen işbu dava dosyası yönünden; gerekli harçlar ve gider avansı ikmal edildikten sonra pasif husumet ehliyetinin işbu dosya üzerinden ele alınarak karara bağlanmasına karar verildiği, 13/07/2022 tarihli tefrik tensip tutanağının meşruhatlı davetiye ekinde davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak anılan tensip zaptının davacı vekiline 11/08/2022 tarihinde posta yoluyla ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde eksik harcın ikmaline yönelik iki (2) haftalık kesin sürenin bitiminin 25/08/2022 tarihi olduğu, eldeki davanın adli tatile tabi olması ve sürelerin bitiminin adli tatile rast gelmesi nedeniyle HMK’ nın 104. maddesi uyarınca sürenin bitiminin 08/09/2022 tarihine uzadığı, ne var ki buna rağmen belirtilen tarih itibariyle davacı veya vekili tarafından yine eksik harcın ikmal edilmediği tespit edilmiştir.
Bu durum üzerine, Harçlar Kanunu 30. ve 32. maddeleri uyarınca yargılama için gerekli harçlar yatırılmadığından müteakip işlemler yapılamayacağı ve yargılamaya devam edilmesinin mümkün olmadığından, bu hususta verilen süre ve imkana rağmen harç eksikliği giderilmediği için dava dosyasının verilen sürenin bitim tarihi olan 09/09/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere HMK m.150 gereğince İŞLEMDEN KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. maddesi “…işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Mahkememizce işlemden kaldırılmasına karar verilen işbu dava dosyası için yasal üç aylık yenileme süresi içinde taraflarca herhangi bir yenileme talebinde bulunulmamıştır. Yine, üç aylık yasal yenileme süresi içinde davacı veya vekili tarafından tutanakta belirtilen eksik harç da ikmal edilmemiştir. Dolayısıyla, üç aylık yasal sürenin dolduğu tarih itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği aşikardır.
Açıklanan nedenler karşısında; HMK 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırıldığı 09/09/2022 tarihinden itibaren yasal üç aylık yenileme süresinin 09/12/2022 tarihi itibariyle sona erdiği ve bu yasal yenileme süresi içinde dosyanın taraflarca yenilenmediği gibi davacı veya vekili tarafından eksik harçların da ikmal edilmediği, bu halde HMK 150. maddesi hükmü uyarınca davanın yasal yenileme süresinin dolduğu 09/12/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın 492 sayılı Harçlar Kanunun 30. ve 32. maddeleri atfı ile HMK 150. maddesi gereğince 09/12//2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 7/1. ve 13/1. maddeleri uyarınca tefrik edilen dosyada henüz ön inceleme tutanağı imzalanmadığı için yarı oranında olmak üzere belirlenen 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar.22/12/2022

Katip
E- İmza

Hakim
E-İmza