Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/512 E. 2022/535 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/512 Esas
KARAR NO : 2022/535

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş., … nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) faaliyet gösteren, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatın tüm gereklerini yerine getirerek lisans belgesini almış bir yatırım kuruluşu olduğunu, T.C. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’nca … A.Ş.’nin 16.04.2012 tarihinden itibaren İşlem Aracılığı Faaliyeti, Portföy Aracılığı Faaliyeti, Yatırım Danışmanlığı Faaliyeti ve Sınırlı Saklama Hizmetinde bulunmak üzere “GENİŞ YETKİLİ ARACI KURUM” olarak yetkilendirilmesi uygun görüldüğünü, Müvekkili şirket ile davalı arasında 01.10.2020 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmede Müvekkili Aracı Kurum “yatırım kuruluşu”, davalı ise “müşteri” sıfatıyla yer aldığını, davalının, Müvekkil Şirketi ile imzalamış olduğu 01.10.2020 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş. nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, Müvekkili Şirketin, bu işlemlerde sadece Davalı’nın alım satım emirlerini … nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri kaldıraç etkisi nedeniyle riskli işlemlerden olduğunu, vadeli işlem sözleşmesi, sözleşmenin taraflarına, standartlaştırılmış miktar ve kalitedeki bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi, belirlenen ileri bir tarihte, bugünden üzerinde anlaşılan fiyattan alma veya satma yükümlülüğü getiren sözleşme olduğunu, opsiyon sözleşmesi ise, alıcıya, ödeyeceği belli bir tutar (opsiyon primi) karşılığında, belirli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), bugünden belirlenen bir fiyat (kullanım fiyatı) üzerinden opsiyona dayanak teşkil eden bir malı, kıymeti veya finansal göstergeyi satın alma veya satma hakkı tanıyan, satıcıya da alıcının bu sözleşmeden doğan hakkını kullanması durumunda sözleşmeye dayanak teşkil eden malı, kıymeti, veya finansal göstergeyi satma veya alma yükümlülüğü getiren sözleşme olduğunu, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde taraflar …’a sözleşme bedelinin tamamını değil, belirli bir kısmını teminat adı altında ödeyip, sözleşmeye konu varlığın fiyatındaki değişimlere göre teminatlarının değeri arttığında çekme hakkı veya teminat eksildiğinde eksik teminatı tamamlama yükümlülüğü altında olduklarını, müvekkili şirket ve diğer aracı kurumların, yatırımcıların …’un ilgili piyasasına teminatların yatırılmasına veya çekilmesine sadece aracılık edeceğini, davalı yanın, mevcut eksi bakiye ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine, … 29.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, davalının 07.03.2022 tarihinde bu takibe itiraz ettiğini belirten dilekçesini mezkur icra dosyasına sunduğunu ve icra takibi, davalının haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle durduğunu, davalı tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olup, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı hakkında asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesinin gerekli olduğunu, …’un Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası Genelgesi uyarınca, piyasa nezdindeki takas merkezine karşı sorumlu olan aracı kurum olup, müşterisi eksik kalan teminatı tamamlamasa da Müvekkili Aracı Kurum bu teminatı tamamlama yükümlülüğü altında olduğunu, …’un ilgili genelgesi uyarınca müşterinin bu teminat borcunu … Vadeli İşlem ve Opsyon Borsası nezdindeki takas merkezine olan ödemeyi Müvekkili Şirketin gerçekleştirdiğini, Müvekkili Şirketin sadece …’da gerçekleşmesine aracılık ettiği, makul bir oranda komisyondan başka bir gelir elde etmediği bu işlemler nedeniyle Davalı’nın kötü niyetli tavırları nedeniyle 32.629,63 -TL tutarında zarara katlandığını, Müvekkili Aracı Kurumun, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi, düzenlenmiş bir sektörde aldığı izin uyarınca faaliyet gösteren ve SPK’nın yakın denetimi altında olan bir şirket olduğunu, tarafların serbest iradeleri ile bir sözleşme akdettiklerini ve bu sözleşme gereğince Müvekkili Aracı Kurum üzerine düşen edimi eksiksiz ve en iyi şekilde yerine getirdiğini, ancak davalının hiçbir haklı neden göstermeksizin eksi bakiye ifasından kaçındığını, bu durumun ticari ve ahlaki teamüllere aykırı olduğunu, davalının tüm afakî itirazlarının reddi gerektiğini, davalı-borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız, yersiz ve hakkaniyete aykırı olup kötü niyetli olduğundan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, davalının icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, icra-inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalının, icra takibine yapmış olduğu itirazında haksız olması yeterli olmakla birlikte, işbu davada davalının, ödemekle yükümlü olduğunu bildiği ve imzaladığı sözleşme gereğince bilmemesinin imkânsız olduğu eksi bakiye bedelini ödemeyerek, başlatmış oldukları icra takibine haksız bir şekilde itiraz etmesi, davalının kötü niyetini de gösterdiğini beyanla fazlaya, faize, faiz oranlarına, kura, kur farklarına, munzam zarara, hesap hatalarına, TBK. Md.100’de yer alan haklara ve diğer feri haklara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı borca itirazının iptali ile davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, davacının Sermaye Piyasası mevzuatı kapsamında faaliyet yürüten aracı kurum statüsünde davalı ile aralarındaki sözleşme ilişkisi kapsamında davalının teminat tamamlama yükümlülüğünden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi mahkemece de res’en dikkate alınmak zorundadır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile; Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu haliyle Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca,
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari
nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; Finans Mahkemesi olarak belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılmasına yönelik karar verilmiştir.
Huzurdaki dava, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan kaynaklanan yetki kurulan davacı aracı kurumun davalıya sağladığı finansal hizmetlere ilişkin sözleşmesel alacak talebine ilişkindir.
6362 sayılı SerPK’nda 37.maddede “Yatırım hizmetleri ve faaliyetleri” ve 38.maddede ise yan hizmetler düzenlenmiştir. SerPK kapsamına giren yatırım hizmetleri ve faaliyetleri şunlardır:
a) Sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin alınması ve iletilmesi
b) Sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin müşteri adına ve hesabına veya kendi adına ve müşteri hesabına gerçekleştirilmesi
c) Sermaye piyasası araçlarının kendi hesabından alım ve satımı
ç) Portföy yöneticiliği
d) Yatırım danışmanlığı
e) Sermaye piyasası araçlarının halka arzında yüklenimde bulunularak satışa aracılık edilmesi
f) Sermaye piyasası araçlarının halka arzında yüklenimde bulunmaksızın satışa aracılık edilmesi
g) Çok taraflı alım satım sistemlerinin ve borsa dışı diğer teşkilatlanmış pazar yerlerinin işletilmesi
ğ) Sermaye piyasası araçlarının müşteri namına saklanması ve yönetimi ile portföy saklanması
h) Kurulca belirlenecek diğer hizmet ve faaliyetlerde bulunulması.
Aynı zamanda 6362 sayılı SerPK m.37 hükmü dikkate alınarak çıkarılan 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, III-37.1 sayılı Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (Yatırım Hizmetleri Tebliği) ilgili mevzuat arasındadır.
Bu haliyle SerPK’nda 37.maddesi kapsamında faaliyette bulunan davalı ile davacı arasındaki hukuki ihtilafın; Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla görevlendirilmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerektiğinden yukarıda değinilen hususlar ve özellikle huzurdaki davada 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m.37 kapsamında sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin alınması ve iletilmesi, bu kapsamda vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine yönelik sözleşme hükümleri kapsamında tartışılması ve değerlendirilmesi kapsamında kaldığından HSK’nın yukarıda anılan 25/11/2021 tarihli, 1232 karar sayılı kararı gereğince işbu esas dosyasının 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine, dair hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HSK Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ve kararın niteliği gereği kesin olmak üzere karar verildi.18/07/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *