Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/478 E. 2022/875 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/478
KARAR NO : 2022/875

DAVA : TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarafından yapılan … İnşaatına ilişkin işlerin ihale ile Malmira İnş. .. Şirketine verildiğini, …’nin onayı ile ihaleye konu işin yükleniciler tarafından alt yüklenicilere verilebileceğinin hükme bağlandığını, alt yüklenici olarak … Şirketine bırakıldığını, işlerin yapılması için alt işveren tarafından makinenin müvekkil şirketten kiralandığını, ancak kazı işleri esnasında doğalgaz borusunun patlaması ile çıkan yangın sonucu müvekkil şirkete ait aracın yandığını, makinenin çok ağır hasarlı duruma geldiğini, değerinin altında bir bedelle satılmak zorunda kalındığını belirterek doğal gaz borularının hem kanuna hem de yönetmeliğe aykırı olarak döşenmiş olması, doğal gaz boru hattı üzerinde olması gereken koruma ve ikaz amaçlı doğal gaz kumunun olmadığı ve hiçbir ikazın da bulunmadığı gözetilerek müvekkil şirketin iş makinasının yanması ve kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle uğranılan zararın şimdilik 10.000,00TL’nin hasar tarihinden itibaren, kira kaybının da şimdilik 1.000,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin kazıyı yapmadan önce … hattına bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, meydana gelen hasardan davacının sorumlu olduğunu, iş aracı ile 20 metre açıldığı ve açıkta olan doğal gaz borusuna hasar verdiğini, çıkan gazın herhangi bir ateş kaynağı ile birlikte yangın başlangıcına sebep olduğunun tespit edilmediğini, iş bu hasar sebebiyle kurumlarının zarara uğratıldığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; içme suyu inşaatında yapılan kazı çalışmalarında doğal gaz borusunun patlaması nedeniyle davacı şirketin iş makinesinin yanmasından kaynaklanan maddi zarar ve kira kaybı istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken sorun, yangın olayındaki kusur ve sorumluluğun kime ait olduğu, kusur oranları ve yangın nedeni ile makinenin düşük bedele satılması kaynaklı zarar olup olmadığı ve davacının bu aracın kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklanan kira alacağı noktasında toplanmaktadır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 27/01/2021 tarih ve … E. … K.sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün istinafı üzerine İstanbul BAM 4.HD. 09/05/2022 tarih ve 2022/1146 E. 2022/1252 K.sayılı kararıyla, davanın ticari dava olduğu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme hükmünü kaldırarak dosyayı iade etmiştir.
Dosyanın iadesinden sonra İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 16/05/2022 tarih ve 2022/282 E. 2022/355 K.sayılı kararıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizde yapılan yargılama sonunda;
İ…(…) tarafından yapılan … ilişkin işlerin, … kayıt nolu ihale ile …Şti. – … Tic. A.Ş. İş Ortaklığına verilmiştir. İhale sebebi ile imzalanan 27.06.2018 tarihli sözleşmenin 15. Maddesindeki düzenleme ile İdarenin (…’nin) onayı ile ihaleye konu işin yükleniciler tarafından alt yüklenicilere verilebileceği hükme bağlanmıştır. İş bu hüküm sebebi ile de yüklenici şirket ile alt yüklenici şirket arasında imzalanan 17.07.2018 tarihli sözleşme ile ihaleye konu işin yapımı alt yüklenici olarak …Şti.’ye bırakılmıştır.
İhaleye konu işleri alt yüklenici olarak üstlenen …Şti. tarafından ihaleye konu işlerin yapılması amacıyla; davacı şirket İle imzalanan dava dilekçesi ekinde sunulan 01.01.2020 tarihli sözleşme ile ”… marka, 2018 Model, … Şasi nolu, … plaka nolu, …Paletli Ekskavatör tipi” makine davacı şirketten kiralanmıştır.
Davacı şirket tarafından kiralanan makine alt yüklenici … Ltd. Şti. Tarafından kiralandıktan sonra ihaleye konu … ilişkin kazı işlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Makine, ihaleye konu kazı işlerinde kullanılırken 28.04.2020 tarihinde kazı işleri esnasında gerçekleşen doğal gaz borusunun patlaması sonucu çıkan yangın sebebi ile yanmıştır.
6098 sayılı TBK.nun “3.Yapı malikinin sorumluluğu, a.Giderim yükümlülüğü” başlıklı 69. Maddesi gereğince, Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır. Bu sorumluluğa doktrinde kusursuz sorumluluk veya daha geniş tanımıyla kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir.
Görevsiz mahkemece kusur ve zarar yönelik mahkememizce üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
… kayıtlarına göre, dava konusu kazanın meydana geldiği … Caddesi İlçe belediyesi yetki alanı içerisinde olduğu ve bu nedenle yağmur suyu alt yapı çalışmalarının ilçe belediyesi tarafından yapıldığı, doğalgaz patlamasının meydana geldiği noktada, doğalgaz hattı üzerine yağmur suyu rögarı yerleştirilmiş olduğu, patlamanın meydana geldiği doğalgaz hattı üzerinde, raporda teknik detayı verilen doğalgaz hattı kumlama ve ikaz bandı çekilme işleminin yapılmamış olduğu, kazanın meydana geldiği noktanın … Caddesinin en dar noktalarından biri olduğu ve etrafından yoğun yerleşimin bulunduğu, bu bağlamda söz konusu alanda yapılacak herhangi bir kazı işleminin çok daha dikkat ve özenle gerçekleştirilmesi gerektiği ve dava konusu iş makinasının tek seferde 1 m3 e yakın hafriyat alma kapasitesi göz önüne alındığında bahse konu hassasiyeti sağlanabilecek bir iş makinesi olmadığı, davalı … ve dava dışı ilçe belediyesinin asli kusurlu olduğu, dava dışı alt yüklenici olan (… Ltd. Şti.) müteahhit firmanın gerekli özeni göstermediğinden tali kusurlu olduğu yönünde bilirkişi heyet raporunda görüş bildirilmiştir. Raporda her ne kadar dava konusu kazı işlemi esnasında meydana gelen doğalgaz patlamasının öncesinde davacı firmanın gerekli özen ve hassasiyeti göstermediği, bu nedenle tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, davacının alt işverene araç kiralayan firma olduğu açıktır. Alt işveren değildir. Raporun sonuç kısımda alt işveren bakımdan yapılan değerlendirmede, bu firmanın ismi yazılması gerekirken davacı firma isminin yazıldığı, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı yönündeki görevsiz mahkeme tespitinin doğru olduğu anlaşılmaktadır. Böylece dava dışı alt işveren müteahhit firma olan … Ltd. Şti.nin gerekli özen ve hassasiyeti göstermediği, bu nedenle tali kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği kabul edilmiştir.
Buna göre, patlamanın meydana geldiği doğalgaz hattı üzerinde, doğalgaz hattı kumlama ve ikaz bandı çekilme işleminin yapılmamış olmamasının maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, doğalgaz hattı kaynaklı … bu boru hattının korunmasından, bu bağlamda bakım/imal eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
Yine bilirkişi raporuna göre; zararın kapsamının tayininde, zarar görenlerin veya 3. kişilerin de zararın meydana gelmesinde kusurunun olup olmadığı hususunda alınan rapora göre, dava konusu kazanın meydana geldiği noktanın İnönü Caddesinin en dar noktalarından biri olduğu ve etrafından yoğun yerleşimin bulunduğu, bu bağlamda söz konusu alanda yapılacak herhangi bir kazı işleminin çok daha dikkat ve özenle gerçekleştirilmesi gerektiği ve dava konusu iş makinasının tek seferde 1 m3 e yakın hafriyat alma kapasitesi göz önüne alındığında bahse konu hassasiyeti sağlanabilecek bir iş makinesi olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
İş bu kaza nedeniyle davacının uğradığı zararın, iş makinesinin değeri olan 550.000,00 TL’den, sovtaj bedeli olan 150.000,00 TL düşüldüğünde 400.000,00 TL olduğu, iş makinesinin kaza tarihi olan 28/04/2020 ile satış tarihi olan 27/08/2020 tarihleri arasında 4 ay çalışmadığından 80.000,00 TL kira kaybının meydana geldiği yine bilirkişi kurulu tarafından raporunda değerlendirilmiştir. Bu rapor, dosya kapsamına ve oluşa uygun bulunmuştur. Rapora itibar etmemek için bir neden görülmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun “Usul Ekonomisi İlkesi” başlıklı 30. Maddesi gereğince; Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle dava ve usul ekonomisi gözetilerek yeniden rapor almaya gerek duyulmamış, görevsiz mahkemece alınan rapor hükme esas alınmış, ek-rapor almaya da ihtiyaç ve gerek görülmemiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; olay nedeniyle iş makinesinin mülk sahibi ve kiracısı olan davacının aracının, doğalgaz borusundaki patlama nedeniyle yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere zarar görmüştür. Doğalgaz boru hattı kumlama ve ikaz bandı çekilme işlemini yapılmamış olmasından dolayı davalı sorumlu olup, bu tür hatları kişilerin can ve mal güvenliği açısından tehlike arzetmeyecek şekilde inşa etmek, önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk olduğu açıktır. Davalı ağır özen yükümlülüğü doğuran bir hizmet yürütmektedir. Yaptığı iş nedeniyle her türlü önlemi alması gerekir.Bu durumda nedensellik bağının bulunduğu, davalının zarar görme nedeni ile doğan zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Davacının olayda kusuru yoktur. Kendisi dava konusu iş makinesinin mülk sahibidir. Aynı zamanda aracın kiralayanıdır. Dava dışı firmanın tali kusuru davacıya yüklenemez. Üçüncü kişinin fiili illiyet bağını keser nitelikte değildir. Bu nedenle zararın tamamının davalıdan alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Olay haksız fiilden kaynaklandığından kaza tarihi olan 28/04/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faize hükmetmek gerekmiştir
Davacı vekili dava dilekçesinde aracın değerinin 558.000,00.-TL olduğunu ve kaza sonrası 150.000,00.-TL ye satmak zorunda kaldığını belirterek, şimdilik kaydıyla 10.000,00.-TL üzerinden dava açmıştır. Bu talebi kısmi dava niteliğindedir. Öyle ise 03/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu arttırdığından yargılama sonunda ulaşılan tazminat miktarı 400.000,00.-TL olduğundan, bu miktarın 10.000,00.-TL’sine kaza tarihi olan 28/04/2020, kalan 390.000,00.-TL’sine ise ıslah tarihi olan 03/11/2021 tarihinden geçerli yasal faiz uygulamak gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilinin verdiği talep sonucunu arttıran dilekçesi ıslah konulu ise de kira bedeli yönünden bu dilekçe ıslah dilekçesi olarak değerlendirilemez. Zira kira bedeli miktarının davanın başında belirlenebilir nitelikte olmaması nedeniyle, dava bu talep yönünden belirsiz alacak (tazminat) davası niteliğindedir. Yapılan yargılama sonunda tazminat miktarı belirlenebilir hale geldiğinden, tazminat miktarı somutlaştırılarak belirli hale getirilmiştir. Aslında bu talep yönüyle teknik manada bir ıslah bulunmayıp, belirsiz tazminat talebi, belirli hale getirilmiştir. Bu nedenle kira alacağı yönünden kaza tarihi olan 28/04/2020 tarihinden geçerli yasal faiz uygulamak gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-480.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bu miktarın 90.000,00-TL’sine kaza tarihi olan 28/04/2020, kalan 390.000,00-TL’sine ise ıslah tarihi olan 03/11/2021 tarihinden geçerli yasal faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 32.788,8‬0-TL olup, peşin alınan 187,86-TL ile 8.010,00-TL ıslah harcı toplamı 8.197,86‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.590,94‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 315,00-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL, keşif harcı 419,90-TL’den oluşan 2.534,9‬0-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 187,86-TL peşin harç, 8.010,00-TL ıslah harcı toplamı 10.792,06-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 70.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/12/2022

KATİP

HAKİM