Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2023/319 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/455
KARAR NO : 2023/319

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2018
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 01/08/2018 tarih ve 2018/711 E. 2010/630 K.sayılı kararın İstinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/06/2022 tarih ve 2020/727 E. 2022/987 K. sayılı kararı ile hükmün kaldırılarak dosyanın iadesi üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aralarında akdettikleri protokole istinaden …bank … şubesi hesabına ait 27.10.2017 tarihli 29.000 bedelli … seri no.lu hatır çeki düzenleyerek dava dışı …’e verdiğini, protokolde …’in bu hatır çeklerini müvekkili aleyhine takip başlatabilecek kişi veya kurumlara temlik ya da ciro etmeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak daha sonra çekin dava dışı …Ltd.Şti’ne ciroladığı, o şirket tarafından da davalıya ciro yoluyla temlik edildiğinin hakkında alınan ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas takip dosyasından yapılan tebligatla öğrenildiğini, bunun üzerine … hakkında şikayetçi olduğunu ve başlatılan soruşturmada adıgeçenin protokolü ve çeklerin hatır çeki olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle çekin baştan itibaren bedelsiz olduğunu, ayrıca çek lehdarı … ile ciranta şirket arasında ticari bir ilişki, gerçek bir mal alışverişi bulunmadığını, factoring ilişkisine esas alınan şirket faturasında isim-imza bile bulunmadığını, … Ltd.Şti’nin faaliyette bulunan bir firma da olmadığını, nitekim başka bir çeke ilişkin … 26.İM …E takip dosyasında şirket adresinde yapılan hacizde adreste 2011’den beri başka bir şirketin bulunduğunun tespit edildiğini, lehdar ile ciranta arasında gerçek bir alım satım ilişkisi bulunmadığından çekin davalı factoring şirketince devralınması ve takibe konmasının 6361 sayılı Kanuna ve ilgili yönetmeliğine açıkça aykırı olduğunu, 6361 sayılı Kanunun 9/2. Maddesi, madde gerekçesi ve ilgili yönetmelik gereği factoring şirketlerinin kambiyo senedine dayalı olsa bile bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almasının veya tahsilini üstlenmesinin yasak olduğunu belirterek, öncelikle tedbir kararıyla takibin durdurulmasına, devamında müvekkilinin çeke dayalı takipte davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin takip ve dava konusu çeki 6361 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğe uygun şekilde devraldığı fatura nedeniyle, fatura alacaklısı ile müvekkili arasında akdedilen factoring sözleşmesi kapsamında sağlanan fayda nedeniyle ciro yoluyla temlik aldığını, 6361 sayılı Kanunun 9/3 maddesi uyarınca bir kambiyo senedinin ciro yoluyla factoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri, factoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olmadıkça factoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, davacı ile çek lehdarı arasındaki hatır çeki iddiasının muhatabının müvekkili olmadığını, davanın bu nedenle husumetten reddi gerektiğini, müvekkilinin çeki davacı zararına hareket ederek kötüniyetle almış olmadığını, davacının takip tarihinden sonra dava açmak için 8 ay beklediğini ve davada hatır çeki verdiğini iddia ettiği lehdara karşı dava açmamış olduğunu, sunulan protokolün her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belge olduğunu ileri sürerek, karşılıksız çıkan çek nedeniyle yasal takip hakkını kullanan müvekkiline karşı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu çekin hatır çeki olduğu, bedelsiz olduğu iddiasına dayalı olarak, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış, borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama sonunda mahkememizin 01/08/2018 tarih ve 2018/711 E. 2010/630 K.sayılı kararı ile “…Sonuç itibariyle factoring sözleşmesi dayanağı fatura tarihi itibariyle dava dışı ciranta şirket faal mükellefiyeti olan bir şirket olup, vergi idaresinin yaptığı tespitleri davalı factoring şirketinin yapması beklenemez. Bu nedenle 6361 sayılı Kanunun 9/2. Maddesine uygun şekilde devraldığı alacak nedeniyle temlik aldığı çeki bile bile davacı keşideci zararına hareket ederek temlik aldığının ispatlandığından bahsedilemez. Kaldı ki davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi davacı keşidecinin takipten 8 ay sonra bu davayı açması ve kötüniyetli olduğunu ileri sürdüğü lehdara ve ciranta şirkete karşı hiç dava açmamış olması da hayatın olağan akışına aykırıdır. …davacı factoring ilişkisinde taraf olmadığından uygulanması gereken 6361 sayılı Kanunun 9/3 maddesindeki koşullar ispatlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine, bu nedenle davacının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine, ayrıca davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş olduğu gözetilerek hükmün infazında tereddüt oluşmaması amacıyla ve İİK md.72/4 hükmü gereği, mahkemenin 25.02.2019 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının da kaldırılmasına karar vermiştir.
Hükmün istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/06/2022 tarih ve 2020/727 E. 2022/987 K. sayılı kararı ile “…Dava, İİK 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı faktoring şirketi tarafından davacı ve diğer çek borçluları aleyhine dava konusu çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Takip ve dava konusu çekin keşidecisi davacı, lehtarı dava dışı …, sonraki cirantası … Ltd.Şti, hamili ise davalıdır. Davalı tarafından dosyaya sunulan delillerin incelenmesinde, 27/07/2017 tarihli alacak bildirim formuyla 25/07/2017 tarihli faturanın davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf söz konusu faturanın sahte olduğunu iddia etmiş, konuyla ilgili olarak dosyaya vergi tekniği raporunun sunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece vergi tekniği raporunun idari bir rapor olduğu, bu raporun faturanın sahteliğini ispatladığının kabul edilemeyeceği ve raporun da davacı tarafından nasıl elde edildiğinin anlaşılamadığı şeklinde gerekçeye yer verilmiş ise de, söz konusu raporun … Vergi Dairesi Müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği ekler arasında belirtildiği görülmüştür. Öte yandan söz konusu 11/08/2017 tarihli vergi tekniği raporunun sonuç kısmında dava dışı mükellef … Ltd.Şti nin 01/01/2016 tarihinden itibaren gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, esas işinin komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme işi olduğu, 01/01/2016 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu tüm faturaların sahte fatura olarak dikkate alınması gerektiği, re’sen terk tarihinin de bu raporun düzenleniş tarihi olan 11/08/2017 olarak dikkate alınması gerektiğinin belirtildiği görülmüştür. Öte yandan davalı tarafça sunulan faturanın irsaliyeli fatura olduğu belirtilmesine rağmen faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarında herhangi bir isim ve imzanın yer almadığı görülmüştür. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunun 9/2 maddesi gereğince faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Ayrıca faktoring şirketleri tacir olup, basiretli davranmak durumundadırlar. Bu nedenle normal, gerçek ve tüzel kişilere göre daha fazla dikkat özen ve araştırma yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı faktoring şirketinin faktoring mevzuatı çerçevesinde kendisinden beklenen şekilde gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, ayrıca araştırma yapmış olması halinde söz konusu faturanın sahteliğini yahut gerçek bir mal satışını yansıtıp yansıtmadığını bilebilecek durumda olup olmadığı, ayrıca faturanın irsaliyeli olmasına rağmen teslim alan ve teslim eden kısımlarının isim ve imza içermemesinin bu husustaki özen ve araştırma yükümlülüğüne etkisinin ne olacağı hususları ile dosyada bulunan vergi tekniği raporu ve vergi suçu raporu içerikleri de dikkate alınarak gerektiğinde faktoring şirketi kayıtlarının da incelenmek suretiyle konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır …” gerekçesi ile kararı kaldırarak dosyayı mahkememize iade etmiştir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davalının … 30. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 05/01/2018 tarihinde, davacı …, dava dışı … ve … Ltd. Şti. Aleyhine, keşidecisi …, lehdarı …, Keşide Yeri …, keşide tarihi 27.10.2017, … çek numaralı muhatabı …bak … Şubesi, 29.00,00.-TL bedelli dayanarak, 24.590,00.-TL asıl alacak, 453,23.-TL işlemiş faiz, 73,77.-TL Komisyon, 2.459,00.-TL Karşılıksız Çek Tazminatı, 100,20.-TL İhtiyati Haciz gideri, 485,00-TL İht.Haciz Vekalet Ücreti olmak üzere toplam 28.161,20.-TL üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, (Örnek No:10) ödeme emrinin gönderildiği, davacının da 01/08/2018 tarihinde huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında dava konusu çekin sıhhati konusunda uyuşmazlık yoktur.
Çözümlenmesi gereken sorun, söz konusu çeki dava dışı dava dışı … Ltd. Şti.nden ciro yoluyla devir alan davalı faktoring şirketinin işini yaparken yasalar çerçevesinde kendisinden beklenen özeni ve yükümlülükleri yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava ve takip konusu çekte davacının keşideci konumunda olduğu, mahkememizce alınan 03.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği gibi davalı …A.Ş. ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti arasında 21.08.2015 tarihinde “Faktoring Sözleşmesi” imzalandığı, Akdedilen sözleşmede tarafların kaşe ve imzanın mevcut olduğu ve …’un müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan, davacı ile dava dışı … arasında 05.09.2017 tarihinde imzalanan protokolde özetle; …’dan alıman bütün çeklerin hatır çeki olduğu , çekerin ciro yoluyla 3. Kişilere devir ve temlik edilmesi halinde … tarafından ödeneceği, listede yer alan çeklerin maliki olan … aleyhine dava veya kanunu takip başlatılamayacağı, … adına dava açılabilecek kişi veya kurumlara temlik yada ciro etmeyeceği taahhüt edilmiştir. … hileli davranışlarla …’nın zararına olacak şekilde kendisi ve başkasına yarar sağlamış olduğunu ve doğacak hukuki ve cezai yaptırımların kabul ettiğini, ve bu hatır çeklerini 30 gün içerisinde …’ya ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt etmiştir. Protokolde tarafların imzasının bulunduğu görülmektedir. Davamıza konu çek de bu protokole konu çeklerden biridir. Söz konusu çek önce … tarafından dava dışı …Ltd. Şti.nden ciro yoluyla devredilmiş, söz konuşu şirkette davalı faktoring şirketine ciro yoluyla devretmiştir.
… Ticaret Sicil müdürlüğü’nün 10.10.2018 tarih ve …-… sayılı cevabi yazılarında “gerçek ve füzel kişi tacirlerin ticaret unvanlarının tasnifinden meydana gelen sicil fihristimizde faal firmalar arasında yapılan araştırmada yazınızda … T.C. kimlik numarası belirtilen Kemal Misırlının faal gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunamadığı gibi, ortaklardan ve yönetim kurulu üyelerinden olduğu şirket kaydı da bulunmamıştır.” denilmiştir.
Mahkememizce 31.08.2018 tarihli müzekkere ile … Vergi Dairesi’nden dava dışı …Şti.’ne ait vergi kayıtları sorulmuş, verilen 31.10.2018 tarih ve … sayılı cevabi yazıda; “…ödevlinin mükellef kaydı 29.04.2015 tarihinde başlamış olup 11.08.2018 tarihinde ise V.İ.R’e göre terk ettirmiştir.” denilmiştir.
Dava dışı .. Şti’.hakkında, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, …’nca … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiştir. Raporunun 3,5 maddesinde; “mükellef kurumun 2016 hesap döneminde düzenlediği tüm faturaların herhangi bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmeyip komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte faturalar olduğu, bu nedenle mükellef kurum tarafından düzenlenmiş faturalara rastlanılması durumunda adı geçen mükellef kuruma ait faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi ve bu faturaları kullananlar hakkında sahte belge kullanmaları nedeniyle gerekli işlemlerin yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan tüm faturaların sahte olarak düzenlendiği tespit edildiğinden. BA-BS formlarının bildirimleri sorgulamaları sonucunda; ilgili yıllar itibariyle adlarına sahte fatura düzenlendiği tespit edilen mükellefler hakkında sahte fatura kullanımı yönünden vergi incelemesi yapılması gerekmektedir.” değerlendirmesi yapılmıştır.
Yine dava dışı … Ltd. Şti’.hakkında, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, …’nca … tarih ve … sayılı Vergi Suçu Raporu düzenlenmiştir. Raporda “… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellef kurumu … Ltd. Şti’nin 2016 yılı hesap dönemi kayıt ve işlemlerine ilişkin olarak yapılan vergi incelemesi neticesinde: Mükellef kurumun 01.01.2016 tarihinden itibaren gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, esas işinin komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme işi olduğu ve 01.01.2016 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu tüm faturaların sahte fatura olarak dikkate alınması perektiği sonucuna varılmış olup, mükellef kurum müdürü Esat KARAKURT’un 2016 takvim yılı hesap döneminde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesinde belirtilen sahte belge düzenlemek suretiyle kaçakçılık suçunu işlediği, mükellef kurum ortak ve müdürü … (TCKN: …) hakkında kamu davası açılmasının temini için, keyfiyetin 213 sağlı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi hükmü gereğince, Rapor Değerlendirme Komisyonunun mütalaası ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi gerektiği.” yönünde görüş bildirilerek rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafından 03.10.2017 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına dava dışı …, …, … hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Güveni Kötüye Kullanma (155.madde), Bedelsiz Senedi Kullanıma (156.madde), Dolandırıcılık 157.madde) suçlarından suç duyurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafından alınan çekin Faktoring mevzuatına uygun olarak alınıp alınmadığı yönünden ise; 27.10.2017 tarihinde yapılan Faktoring işlemi sonrasında …A.Ş. tarafından çek, cirantası Dava dışı …Tic. Ltd. Şti hesabına ödeme transferinin yapılması için dava konusu çekin … no’lu bordrolarla işleme alındığı, 27.07.2018 tarihinde yapılan Faktoring işlemi sonrasında davalı tarafından çek cirantası …Ltd. Şti … Bankası … mumaralı hesabına 27.07.2017 tarihinde 26.785,35 TL tutarında ödeme yaptığı, Faktoring işlemine konu çeke karşılık, 25.07.2017 tarihinde … numaralı fatura ile …Ltd. Şti tarafından çek cirantası Dava dışı …’e 29.084,64.-TL tutarında “inşaat kerestesi” açıklaması ile irsaliye fatura düzenlendiği, fatura suretinde teslim alındığına dair kaşe imza bilgisinin görülmediği, irsaliye faturaya konu ürünlerin Davalı …’e teslimine ilişkin dayanak bilgi ve belge olmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan 25.07.2017 tarihli, 29,084,64.-TL (KDY Dahil) bedelli faturanın açık fatura olarak tanzim edildiği, diğer bir ifade ile fatura bedelinin ödemesinin düzenlenme anında yapılmadığı, sonraya bırakıldığı, Faktoring işlemine konu irsaliyeli faturaların üzerinde “alacağın tamamen veya kısmen temlik edildiğine dair” ibare olmadığı, zorunlu uygulama çerçevesinde bu ibarenin yer aldığı bir etiketin (sticker) alacağı kısmen veya tamamen temlik edilen fatura üzerinde mevcut olmadığı, faturaya konu ürünlerin …’e girketine teslimine ilişkin mal teslim evrakının dosyaya sunulmadığı 6361 sayılı yasanın 38., Faktoring, İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi ve BDDK’nın 08.07.2010 ve 04.01.2011 tarihli genelgelerinde yer alan Faktoring şirketlerinin alacakların devralınmasında uyulması gereken yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirmediği ve Faktoring işleminde şirketin alacağın temlik edildiği faturaya konu bulunan mal tesliminin son ciranta muhatabına gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği konusunda gerekli araştırmayı yapma zorunluluğunun tam olarak yerine getirilmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
6361 Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun “Faktoring Sözleşmesi” başlıklı 38.maddesi gereğince; Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoringşirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir. (Değişik:18/6/2020-7247/13 md.) Faktoring sözleşmesi, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.
Yine Faktoring, İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İstihbarat Çalışması” başlıklı 5. maddesi gereğince; Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması; Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi, iç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması, müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur, denilmektedir.
Davalı şirketin dava dışı …Ltd. Şti. İle 21.05.2015 tarihinde faktoring sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşmeye istinaden yapılan faktoring işleminin dayandığı fatura tarihinin 25.07.2017 olduğu, işlemin ise 27.07.2017 tarihinde yapıldığı, bu işlemden 2 hafta sonra yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan Vergi Tekniği Raporu ile Vergi Suçu Raporu düzenlendiği, büyük bir ihtimalle işlemlerin yapıldığı sırada dava dışı şirketin vergi incelemesi altında olduğu, istihbarat çalışmalarının sadece sözleşmenin kurulumunda değil, sözleşme boyunca yapılması gerektiği, sahte fatura düzenleyerek komisyon almak suretiyle bu ve buna benzer yasalara aykırı işlem yapmak amacıyla kurulan şirketlerin bu piyasada zaman zaman kurulduğunun uzun yıllardır mahkemeler, vergi daireleri, finans kurumları ve tacirler tarafından bilindiği yaşadığımız bir eko-sosyal bir gerçekliktir. Bu nedenle kendisine ibraz edilen faturada mal teslimine ilişkin bir kaydın veya belgenin olmamasından dolayı davalı şirketin şüphelenerek istihbarat çalışmasını derinleştirmesi gerekirken, kendisinden beklenen özeni göstermemiştir. Bu özen kendisine, yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri ile yüklenmiştir. Öyleyse bu düzenlemelere aykırı hareket ederek gerekli özeni göstermeyen faktoring şirketi sorumlu tutulmalıdır. Aksi kabul, finans şirketlerine olan güveni ciddi olarak zedeler ve toplum önünde her zaman şüpheyle karşılanır.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının kötü niyetle hareket ettiği ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının, … 30.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu keşidecisi …, lehdarı …, keşide yeri …, 27/10/2017 keşide tarihli, … numaralı, muhatabı …bank … Şubesi, 29.000,00-TL bedelli çek nedeni ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davalının kötü niyetli olduğu ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 1.980,99‬-TL olup, peşin alınan 480,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.500,06-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 315‬,00-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL’den oluşan 1.815,00-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvuru harcı, 480,93-TL peşin harç toplamı 2.331,83‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/04/2023

KATİP

HAKİM