Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2022/481 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/445 Esas
KARAR NO : 2022/481

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2015
KARAR TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.11.2014 tarihinde, davalı … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenmiş olan, …’in sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araç ile Ümit Şenel’in sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı aracın çarpışması sonucu …’in yaralandığı ve malul kaldığı, meydana gelen trafik kazasına, davalı şirket tarafından ZMSS Poliçesi’nin düzenlendiği … Plaka sayılı araç sürücüsü …’in kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğunu, mezkur kazaya ilişkin olarak, …’in … 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yargılandığı, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir kimsenin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası olduğu, başvuruya konu kazada kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısının kaza sebebiyle müvekkilimde oluşan ve faal yaşam süresi boyunca sürekli olarak meydana gelen sakatlık sonucu ortaya çıkan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatını ve tedavi gideri teminatı kapsamında bakıcı gideri tazminatını teminat limiti dahilinde ödeme zorunluluğu olduğunu belirttiği, her türlü fazlaya ilişkin haklarının ve dava hakkının saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maluliyet tazminatı ve bakıcı giderinin ödenmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 24.11.2014 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı araç müvekkili Şirkette, … nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet ( trafik) sigortası ile sigortalısı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatının, sakatlanma kişi başı 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatının, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağın belirleneceğini, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusurun kabul edilemeyeceğini, dava konusu kazanın oluşumunda, müvekkili tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusuru bulunmamakta olup, tüm kusur … plaka sayılı araca ait olduğunu, Trafik Kaza Tespit Tutanağı incelendiği vakit, … plaka sayılı aracın, işbu tutanağa göre Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-c maddesi gereği kusurlu bulunduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-c maddesi; “Sürücüler, önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar” dendiğini ve bu kuralın ihlal edildiğinin ileri sürüldüğünü, söz konusu aynı tutanakta, … plaka sayılı aracın kusurunun bulunmadığının ileri sürüldüğünü, fakat kaza tespit tutanağının bu kısmına katılmanın mümkün olmadığını, Müvekkili tarafından sigortalı olan … plaka sayılı araç tamamen kusursuz olduğunu, nitekim müvekkili tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın, normal bir şekilde seyir halinde iken, … plaka sayılı aracın aniden durması nedeniyle, kazanın meydana gelmemesi için aniden direksiyonu sola kırdığını fakat buna rağmen kazanın oluşmasına engel olamadığını, bu sebeple aniden durarak kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç tamamen kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsünün, kurallara uyduğunu, hızını ve mesafesini koruyarak sürüşünü gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsü, normal bir şekilde seyir halinde iken,… plaka sayılı aracın aniden durması ve yavaşlaması nedeniyle direksiyonu kırdığını fakat yine de kazaya engel olamadığını, müvekkili tarafından sigortalı aracın, …plaka sayılı aracın sol tarafının arka kısmına çarptığını, bu durumun davalı tarafın aniden durduğunu, kurallara uyan müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsünün de kazayı önlemek için direksiyonu kırdığını fakat buna rağmen davacının aracına çarpmak zorunda kaldığını açıkça gösterdiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluğunun bulunmadığını, işbu kazadan dolayı, … plaka sayılı araç sürücüsü Ümit Şenel tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davacının davranışlarında zararı arttırıcı etken mevcut olup, tazminattan Borçlar Kanunu 52 maddeye göre indirim yapılması gerektiğini, davacı taraf, sürücü Ümit Şenel’in ehliyetsiz olduğunu bildiği gibi aynı zamanda trafikte iken emniyet kemeri takmayarak zararı arttırıcı davranışı nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından iyileşme sürecinde bakıcı gideri talep edilmişse de iyileşme ve tedavi dönemindeki bakıcı giderleri tedavi gideri olarak değerlendirilmekte olup tedavi gideri 6111 sayılı yasa sonrası ile Sosyal Güvenlik Kurumuna devredildiğini, davacının iyileşme sürecindeki bakıcı gideri talebinin reddi gerektiğini, davacının Uzuv kaybı tespiti, Adlı Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden yapılması gerektiğini, Yargıtay kararları ve Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 16/2 maddesi “c” bendi gereğince; Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu “meslekte kazanma gücü kaybı” konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olduğunu, Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarında da, bu konuya değinilerek, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu dışında alınan raporlara itibar edilemeyeceğine hükmedildiğini, vücut fonksiyon kaybının tespiti gerekirken özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlü sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanan rapora itibar edilerek ortaya çıkan sonuç kabul edilemeyeceğini, raporlar Emsal Yargıtay Kararlarına göre SSK Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri ve eklerine göre hazırlanması gerektiğini, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, dolayısıyla temerrüde düşürülmemiş olup, faiz talebinin reddi gerektiğini beyanla davacıların haksız ve mesnetsiz davasının reddine, huzurdaki davanın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dava dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, ZMMS sigorta ve poliçe kayıtları, davacının trafik kazası sebebiyle görrmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm hastane kayıtları, sağlık raporu, trafik kazası tespit tutanağı, ifade tutanakları, kazaya ilişkin … İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliği’ne ait kayıtlı belgeler, adli tıp raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun 25/07/2018 tarihli adli tıp raporunda; “….Mevcut belgelere göre; Mehmet kızı, 1977 doğumlu …’in 24/11/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, Geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 06/07/2021 tarihli adli tıp raporunda; “…Mevcut belgelere göre … kızı, 1977 doğumlu …’in 24.11.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve Listeler için, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur..” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı … 01/06/2022 muhabere havale tarihli dilekçesinde özetle; davadan feragat ettiğini beyanla gereğini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı dava dosyasında davacı … tarafından davalı …Ş. aleyhine açılan davanın Mahkememizin 2015/1152 Esas sayılı dava dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirme kararının verildiği, bu suretle birleşen davacı … yönünden asıl dava dosyası ile birlikte Mahkememizin 2015/1152 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiği, ancak birleşen davacı …’ in 01/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile davada feragat beyanında bulunduğu, vaki feragat beyanı uyarınca işlem yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, birleşen davacı … tarafından 01/06/2022 tarihli dilekçe ile feragat beyanında bulunması üzerine, 15/06/2022 tarihli Ara Karar uyarınca, birleşen davacı … yönünden usul ekonomisi ilkesi gözetilerek HMK 167. maddesi uyarınca birleşen davanın asıl dava dosyasından ayrılmasına ve birleşen davacının dosyasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. Bu suretle, eldeki dava dosyası Mahkememizin 2015/1152 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek işbu esasa kaydedilmiştir.
Davacı … 01/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacının talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği anlaşılmakla vaki feragat uyarınca davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 53,80 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 24,60 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1-2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/06/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *