Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/440 E. 2022/480 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/320 Esas
KARAR NO : 2022/490

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 27.03.2018 tarihinde davalıların sorumluluğundaki … plakalı aracı kusurlu eylemleri neticesinde hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağından … plakalı kamyon sürücüsü …’un asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımız uzman eksper tayin edilerek hazırladığını, 11.04.2018 tarihli ekspertiz raporu ile hasar bedelinin KDV hariç 124.168,42 TL onarım aşamasında yeni parçaların ilave olasılığının yüksek, piyasasının 158.000,00 TL sovtajının 20.200,00 TL olduğunu, onarımının ekonomik olmayacağını, pert-total edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, aracın piyasa bedeli olan 158.000,00 TL’nin 25.04.2018 tarihinde ilgilisine ödendiğini, davalının sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye yapılan başvuru sonucunda poliçe limitleri dahilinde 36.000,00 TL tahsilat yapıldığını, bakiye 101.800,00 TL’nin davalılara rücu edildiğini, ödenen tazminattan %100 oranında davalıların araç maliki ve araç sürücüsü sıfatıyla sorumlu olduklarını, davalı … Genel Müdürlüğü ve … aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan icra takibine borçlular tarafından itiraz edildiğini, arabuluculuk başvurusunda davalı … tarafından …Ltd. Şti. ile aralarında 20.04.2017 tarihinde Araç ve İş Makineleri Hizmet Alımı sözleşmesinin mevcut olduğu ve sözleşme gereği yüklenici firmanın sorumlu olduğu yönünde beyanda bulunması üzerinde yüklenici firmanın arabuluculuk sürecine dahil edildiğini, yapılan müzakerelerin anlaşamama ile sonuçlandığını, rücuen tazminat alacağının tahsili için dava ikamesi zarureti hasıl olduğunu, diğer hususlarla birlikte belirtilerek 101.800,00 TL hasar tazminatının 25.04.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası kısa adeli kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ile ücreti vekâletin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi gerektiğini, mahkemenin görevli olmadığını, hizmet kusuru niteliğinde olduğundam görevli idare mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkili idarenin ihale makamı olduğunu, kazaya sebebiyet veren …’un ihalenin yüklenicisi olan … Ltd. Şti.’nin personeli olduğunu, Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi, Hizmet Alımında Uygulanacak İdari Şartname uyarınca sorumluluğunun sabit olduğunu, davanın husumet yönünden reddin gerektiğini, müvekkili idarenin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sürücünün kusurundan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme’nin 31., Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 19. ve 33. maddelerine atıf yapılarak yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, aracın bakım ve onarımlarının araç bakımına ilişkin iş raporlarında eksiksiz şekilde yapıldığını, aracın kullanıma uygun olduğunu, bir problemi olmadığını, muayene raporu ile desteklendiğini, husumet yöneltilmesinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, olayda kasıt, ihmal olmadığını, zararla müvekkili idare arasında illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, dava tarihinden sonrası için faiz istenebileceğini, diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı …Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından diğer davalılar aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, takipte taraf olarak bulunmadıkları, müvekkili şirket ile davalı kurum arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde istihdamın davalı kurum olduğunu, tazminat alacağından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin …’nin iş yeri durumundaki alanlarda faaliyette bulunmayı üstlendiğini, iş yeri organizasyonunun … tarafından oluşturulduğunu, taşeron şirketlerin bağımsız iş yürüttükleri, görevlendireceği personeli bizzat işe alamadığını, … tarafından önceden seçilmiş personeli görevlendirerek faaliyet yürüttüklerini, aynı işçiler ile iş sözleşmesi akdedilerek aynı personelle faaliyetin devam ettirildiğini, davalı …’un …’nin kendi işçilerinden ve eylemlerinden kaynaklanacak zararlardan bizzat …’nin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin üzerinde yönetim yetkisi bulunduğunu, … tarafından verilen hakediş formlarına göre işçilerin ücret, fazla mesai ücreti, SGK primleri, yol ve yiyecek giderleri gibi işçi alacaklarının müvekkili şirket tarafından yapıldığını, Hizmet Alımına Ait Sözleşme kapsamında ihale dönemiyle sınırlı olduğunu, Yargıtay ilamlarına atıf yapılarak asıl, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu, müvekkili şirketin işleten sıfatına haiz olmadığını, … plakalı aracın işleteninin davalı … olduğunu, ZMS sigortasını, aracın giderlerini …’nin üstlendiği ve araç üzerinde fiili olarak egemenliği ve tasarruf gücü bulunduğunu, kusur oranlarının, hava ve yol şartlarının hesaplanması gerektiğini, kazanın yolun ıslak ve kaygan olması sebebiyle sürücü …’un direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana geldiğini, bağımsız bir eksper raporu alınması gerektiğini, rayiç değerin eksik incelendiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 01.05.2012 tarihinden itibaren … Genel Müdürlüğü Baş Operatörlük Birimi’nde şoförlük yaptığını, Akkalan Karayolları Bakım Onarım Tesisleri’ne 2 km kala kullandığı … plakalı vinçli kamyonu virajda, yağmurlu, sisli ve yol kenarlarına yeni monte edilen elektrikli direklerin altlarından yağan yağmurla kayan toprak nedeniyle ıslak, kaygan yol şartlarında kontrolünü kaybedip yan şeride geçtiğini, sağ arka lastiğe karşıdan kontrolsüz bir hızla gelen yolcu minibüsüyle çarpıştığını, hastaneye sevk edildiğini, aracın üst yapısının sonradan değiştirildiğini, kontrolü çabuk kaybederek benzer kazalara karıştığını, minibüsün kamere görüntülerinin bulunduğunu, incelenerek kusur oranlarının değerlendirilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Uyuşmazlığın; davalıların sorumluluğunda olduğu iddia edilen aracın kusurlu kullanımı iddiası ile meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirket nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı araçta meydana gelen ve ilgilisine davacı tarafından ödenmiş olan hasar bedelinin halefiyet iddiası ile sürücü, işleten ve yüklenici konumundaki davalılara rücusu talebinden ibarettir.
Dava dışı …’e ait … plakalı aracın davacı … Sigorta A.Ş tarafından 17.10.2017-17.10.2018 vadeli … numaralı … Sigorta Poliçesi (İMM) kapsamında sigortalanmış olduğu, davacının iddiasının da TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, rücu talebi nedeniyle sigortacı tarafından açılmış bir alacak davasıdır.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/373 Esas, 202/708 Karar sayılı ilamı)
Her ne kadar huzurdaki davadan önce davalılardan … ve … aleyhine … 24.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapılmış ise itiraz üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali yolunu seçmek yerine davasını alacak davası olarak ikame ettiği, bu nedenle davanın itirazın iptali davası niteliğinde olmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına sunulan ilk kök rapor temini için Dosya Bilirkişisi …, … ve …’a tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 07.04.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “Dava konusu olayda davalı sürücüsü …’un % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu,
Davacı şirketin davalılardan talep edebileceği bakiye maddi zararının 101.800,00 TL olduğu ve bu tutarı 25.04.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden rücuen talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir.
İlk kök rapor içeriğinde kusur durumunun gerekçeleriyle birlikte tartışılmadığı ve ayrıca da hasar bedelinin tespitine yönelik değerlendirmelerin denetime açık olmadığı görülmekle, dosyanın trafik kazalarında uzman makine mühendisi … ve sigorta uzmanı …’ den oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun ve % (yüzde) olarak kusur oranının belirlenmesi, davacının davalılardan rücu şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin sigorta mevzuatı uyarınca değerlendirme yapılması, bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya Bilirkişisi … ve …’e tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 12.04.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda kazanın oluş şekline ilişkin KTK hükümleri ayrıntılı tetkik edilmek suretiyle olayda sevk ve idaresindeki …plaka numaralı vinç monteli kamyon ile bölünmemiş, iki yönlü, iki şeritli devlet karayolunun sağ şeridini takiben … mahallesi istikametinden … mahallesi istikametine seyir halinde iken aksine davranarak tehlikeleri ön görmeyen, ilerisinde dönemeç bulunan eğimli ve ıslak-kaygan zeminli yolun icap ve şartlarına uygun olmayan, güvenle sevk ve idare edemeyeceği bir hızla zamanında yavaşlamadan yaklaşan, hızını ve direksiyon sapma açısını ayarlayamayan, direksiyon hakimiyetini kaybederek yasak olmasına rağmen karşı ‘yol bölümüne kontrolsüzce giren, karşı yönden nizami yaklaşan ticari minibüsü, konumunu, yol ve zemin şartlarını dikkate almayan, tehlike bölgesi karşı şeride girerek şeridini, önünü ve manevra alanını kapatan trafik güvenliğini tehlikeye düşüren, kazaya zemin hazırlayan, dikkatsiz, tedbirsiz, özensiz ve kontrolsüz davrandığı mütalaa edilen davalı sürücü …’un olayın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, Olayda sevk ve idaresindeki … plaka numaralı, içerisinde yolcular bulunan ticari minibüs ile bölünmemiş, iki yönlü, iki şeritli devlet karayolunun sağ şeridini takiben … istikametinden … istikametine nizami seyir halinde iken olay mahalli olan dönemeçli kesimine geldiğinde karşı yönden gelen kamyon sürücüsünün kontrolsüz şekilde şeridine girip sağ yak kesimleri ile üzerine yönelmesi sonucu sadmesine maruz kaldığı, olayda etkili rolü, hatalı davranışı, kısa süre ve mesafede kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı mütalaa edilen sürücü …’a olayın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında atfı kabil kusur bulunmadığı, Olayın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında etkili başkaca faktör, kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı, tespit, görüş ve kanaatine varılmıştır. Raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
Dosyaya sunulan 12.04.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda hasar bedelinin tespitine yönelik olarak da, olay tarihinde yetkili servis ortamında, tamamı orijinal vasıfta parçalar kullanılarak, ilave hasarlı parçaların çıkması ile artması kuvvetle muhtemel iskontolu KDV dahil 146.518,73 TL tutarındaki asgari onarım bedeli ile, 158.000,00 TL ortalama ikinci el piyasa değeri ve 20.200,00 TL hasarlı haldeki sovtaj bedeli dikkate alındığında; onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun göründüğü, sovtaj bedeli davacı … Sigorta A.Ş.’nde kalmak kaydıyla pert total (tam zıya) uygulaması nedeniyle uğrayacağı net zararın (158.000,00 TL-20.200,00 TL) 137.800,00 TL olduğu, sürücülerin kusur durumuna göre … plakalı kamyonun ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta Şti.’nden tahsil edilen ve aynı zamanda kaza tarihinde geçerli azami poliçe limiti olan 36.000,00 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile bakiye zararın (137.800,00 TL-36.000,00 TL) 101.800,00 TL olduğu, anlaşılmakla olup; bu haliyle hasar bedelinin tespitine ilişkin yüksek mahkeme kriterlerine uygun hesaplamaya da itibar edilmesi gerekmiştir.
Davacı tarafça sigortalıya halefen haksız fiil hükümlerine göre davalılardan talepte bulunulmaktadır. Dava konusu kazaya karışan, … plaka numaralı aracın kaza sırasında; davalı … sevk ve idaresinde olduğu, dolayısıyla gerçek kişi sürücünün haksız fiilin faili olduğu, sürücünün dava dosyasına yansıyan beyanlarına göre … Genel Müdürlüğü Baş Operatörlük Birimi’nde şoför olduğu, aracın İşleteninin/Malikin davalı … Müdürlüğü olup aracın adı geçen idare adına tescil edilmiş bulunduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin …’nin ihale yüklenicisi konumunda olduğu, dava dışı …Şti. iş ortaklığı ile 20.04.2017 tarihli “Araç ve İş Makineleri İşletilmesi (Operatörlüğü) Hizmet Alımına Ait Sözleşme” imzalayan tarafın … olduğu, davalı …’un işbu ihale kapsamında ve ihale ile sınırlı olarak …Tic. Ltd. Şti. Personeli olduğu, kusurlu aracın dava dışı … Sigorta Şti. Tarafından … vadeli … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı ve poliçe kapsamı dahilinde yapılmış maddi zararlarda hasar ödemesi kapsamında sorumluluğunu zarar görene karşı yerine getirdiği, ihaleyi üstlenen … taşeronlarının … tarafından önceden seçilmiş personeli görevlendirerek faaliyet yürüttükleri, hususları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden tespit edilmiştir.
Davalı … adına ihale üstlenicisi tarafından yürütülen hizmetin görülmesi ile ilgili işlemler esnasında, kazanın oluşumunda raporda teknik olarak gerekçelerine yer verildiği üzere gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin kabulü kapsamında davalı …’nin de sürücü ile birlikte işleten sıfatının bulunduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin …’nin ihale yüklenicisi konumunda olduğu bu haliyle hem …’nin hem de yüklenicinin denetim sorumluluğu bulunduğu, davalı … ile davalı şirket arasında düzenlenen sözleşme ile işin yapımı davalı şirkete bırakılmış ve sözleşme kapsamında hasarın sorumluluğu yüklenicilerin üzerine bırakılmış ise de bu durum sözleşmenin tarafları arasında geçerli olup yapılan iş sırasında araç hasarından dolayı ödeme yapan üçüncü kişi olan davacı sigortacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden davalı … ve yüklenici davalı şirketin KTK Yönetmeliği kapsamında gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını denetleme yükümlülüğü bulunmakla meydana gelen hasardan davacıya karşı sorumlu olduğu açıktır.
Dava tarihi olan14/10/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. Bu haliyle kazanın sürücü …’un idaresindeki … plakalı kamyon ile … mahallesi istikamerinden gelip … mahallesi istikametine seyir halinde iken şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen …’ın yönetimindeki … plakalı yolcu minibüsüyle çarpıştığı, her iki aracın da ticari amaçlarla hareket ettiği, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceğinden avans faizine hükmetmek gerekmiş; kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan rücu alacaklısı davacı sigorta şirketinin, üçüncü kişiye ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/02/2019 gün, 2018/6099 E. ve 2019/2122 sayılı kararı) gerektiği de gözetilerek; 101.800,00-TL hasar tazminatının 25/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın kabulü ile,
-101.800,00-TL hasar tazminatının 25/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri (101.800,00 TL) üzerinden alınması gereken 6.953,95 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.738,49 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 5.215,46 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.738,49 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, posta ve tebligat masrafı 421,50 TL, bilirkişi ücreti 3.800,00- TL olmak üzere toplam 6.004,39 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 13.621,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile e-duruşma ile katılan davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır