Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/431 E. 2023/435 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/431 Esas
KARAR NO : 2023/435

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların elektrik abonesi olan müvekkilinden abone olduğu günden itibaren, faturanın içeriğine gizlenmek suretiyle ve fatura üzerinde yazılı olan bedeller altında haksız olarak tahsilatlar yapıldığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 5.000,00-TL’nin, haksız tahsil edilen paraların tahsil edildiği tarih itibari ile bankaların uygulamış olduğu en yüksek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında imzalanan yetki sözleşmesinden uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin kesin yetkili olduğunu, taraflar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığını, dava konusu bedellerin belirlenebilir nitelikte olduğunu, davacının talep sonucunun açık olmadığını, davaya konu bedellerin EPDK tarafından belirlenen tarifeler gereğince tahsil edilmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca talep edilen her bir kalemin başka kurumlara aktarıldığından bahisle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, elektrik enerjisi bedeli ile birlikte alınan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedelinin istirdatı talebine ilişkindir.
Huzurdaki davanın ilk olarak … 2.ATM’ nin … E.sayılı dava dosyası üzerinden yürütüldüğü, ilgili mahkemece 04/10/2018 tarihinde verilen kararın Adana BAM 5.HD’ nin 2019/997 E.,2021/1187 K.sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı üzerinden yürütüldüğü, ilgili dava dosyasında huzurdaki davalı … Elektrik yönünden yetkisizlik kararı verilmesi için dosyanın tefrik edildiği tefrik edilen dosyanın ise … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2022 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderildiği görülmektedir.
Huzurdaki davanın tarihinin 31/12/2015 olduğu, dava konusu uyuşmazlık devam ederken 17/06/2016 tarih 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21 nci maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, eldeki davada dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği,
Yine, 6719 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içerdiği sabittir.
Dava tarihinden sonra 17/6/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanunun 3, 5, 6, 7, 9, 14, 17, 18, 19, 27. maddeleri değiştirilip bazı maddelere yeni fıkralar eklenmiş, ayrıca geçici 19. ve 20. maddeler düzenlenmiştir. Geçici 20.maddede, “(1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.”, 17/10.maddede ise “..(10) Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir. Bu hüküm ile Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’ nun kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü içermekte olup, 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak bedelleri ve diğer kalemlerle ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktır.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. (bknz.Y. 3. HD.14.11.2017 T, 2017/16327- 2017/15872)
Davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. (Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2022/2792 Esas, 2023/337 Karar sayılı ilamı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/2119 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/2148 Esas, 2020/105 Karar sayılı ilamı)
Davacı tarafın talebinin dava konusu bedellerin haksız alındığı, hiç alınmaması gerektiği iddiasına dayalı olduğundan, iddianın ileri sürülme şekli, mahkemenin taleple bağlılığı ilkesi gözetildiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının davaya katkı sağlamayacağı kanaati ile bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2018/5200 E. – 2019/115 K. İlamı) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/2148 Esas, 2020/105 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2022/2987 Esas, 2022/3085 Karar sayılı ilamı,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca belirlenen vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. (Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2022/2792 Esas, 2023/337 Karar sayılı ilamı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/2119 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/2148 Esas, 2020/105 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta peşin alınan 85,39 TL’nin harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 94,51-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 85,39 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı, posta ve tebligat masrafı 339,00-TL olmak üzere toplam 452,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/05/2023

Katip …

Hakim …