Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/426 E. 2022/616 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/426
KARAR NO :2022/616

DAVA:Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ:08/06/2022
KARAR TARİHİ:06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket davasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ortak oldukları ve İstanbul Ticaret Siciline … sicil numarası ile kayıtlı … A.Ş.’nin 2021 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısı, şirket yönetim kurulunca yapılan çağrı üzerine 09.03.2022 günü saat 11.00’de açılmış, genel kurul toplantısında davacı müvekkilleri tarafından T.T.K. 420/1 maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı maddelerin görüşülmesinin bir ay sonraya bırakılmasının istenerek toplantı başkanlığına hitaben yönetim kurulunca açıklanması/cevaplandırılması istenen 9 ana başlık altındaki soruları içeren bir dilekçe verilmiş ve bu sorulara TTK 437/2 maddesi çerçevesinde hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun bilgi verilmesinin istendiğini, bunun üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararıyla finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı maddelerin görüşülmesi bir ay sonraya bırakıldığını, izleyen toplantı için 11.04.2022 günü saat 11.00 için yeniden genel kurul çağrısının yapıldığını, 11.04.2022 tarihli ertelenen toplantıda yönetim kurulu faaliyet raporu ile ilgili madde kapsamında yönetim kurulu başkanı …’nun son derece yüzeysel açıklamalar yaparak sorulan sorulara ilişkin cevapları kasıtlı olarak gizlemeyi tercih etmiş, genel kurulda müvekkillleri dışındaki çoğunluk paylarını temsil eden diğer ortakların, dilekçede açıklanan tüm konular hakkında açıklama yapılmasına izin vermemişler, sadece kısıtlı olarak bazı konularda bağımsız denetim firması temsilcisi tarafından yüzeysel açıklamalar yapılmasına müsaade etmişler, bunun üzerine davacı müvekkillerinin T.T.K.’nun 438/1 maddesi uyarınca, toplantı başkanlığına sunulmuş olan dilekçede yer alan konuların tümünün özel denetimle araştırılarak açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması talebinde bulunmakla bu talebin genel kurulunca reddedildiğini, T.T.K. 439/1 maddesi ” Genel Kurul’un özel denetim talebini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon Türk lirası olan pay sahiplerinin üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi’nden özel denetçi atanmasını isteyebilirler ” şeklinde olduğunu, şirketin 2021 yılında, özellikle yönetim kurulu başkanı … tarafından kasıtlı ve bilinçli olarak ve diğer yönetim kurulu üyelerinin de kasıt, ihmal ve/veya göz yumma şeklindeki destekleriyle yasal mevzuatı ve esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahiplerini ciddi anlamda zarara uğrattıklarının açık olduğunu, bu hususun genel kurula davacı müvekkilleri tarafından sunulmuş olan ve genel kurul tutanağının ayrılmaz bir parçası haline gelen dilekçe ile son derece açık ve net bir şekilde ortaya konmuş ise de davalı şirket yönetim kurulu ve davacı müvekkilleri dışındaki çoğunluk pay sahiplerinin engellemesi ve reddetmesi ile resmen özel denetim dışında bırakıldığını, davalı şirket yönetim kurulu ile müvekkilleri dışındaki diğer pay sahiplerinin bu nedenle şahsi olarak da davacı müvekkillerine karşı maddi ve manevi olarak sorumlulukları olduğu gibi sermaye piyasası mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu uygulamaları, Vergi Usul Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Kanun hükümleri uyarınca cezai sorumluluklarının da mevcut olduğunun izahtan vareste olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu başkanı …’nun, açık yasal düzenlemeye rağmen, avans hesaplarından faizsiz para kullandığı, genel kurul kararı olmaksızın ek ödeme adı altında örtülü kar payı transferi yaptığı, eşinden etik kurallara aykırı olarak şirket hukuk danışmanı ve avukatı sıfatıyla hizmet alımı yaptığı, genel kurul kararı olmaksızın eşiyle sözleşme yaparak ona para aktardığı, yönetim kurulunun da buna kasten veya ihmalen göz yumduğunun son derece açık olduğunu, bu nedenle bu hususların özel denetim yoluyla incelenmesinin artık yasal zorunluluk halini aldığını, bu nedenle 09.03.2022 günlü genel kurulda sundukları dilekçede yer alan ve 11/04/2022 tarihli ertelenen genel kurulda özel denetçi atanarak incelenmesi talebinin reddedilmiş olan konuların incelenerek açıklığa kavuşturulması amacıyla özel denetçi atanması talebinde bulunmanın gerektiğini, diğer tüm yasal haklar saklı ve mahfuz kalmak kaydıyla, davalı … A.Ş.’nin 09.03.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında yönetim Kurulundan cevaplandırılması ve açıklığa kavuşturulması talep edilen konuların TTK 420/1 maddesi uyarınca görüşülmesi bir ay sonraya bırakılan finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı maddelere yönelik olarak 11.04.2022 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda, TTK 438/1 maddesi uyarınca özel denetimle açıklığa kavuşturulması talebinin genel kurulca reddedilmiş olması nedeniyle, TTK 439/1 maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin 2021 yılı olağan genel kurulunun 09.03.2022 tarihinde davacıların vekaleten katılımı ile yapıldığını, davacılardan …’ı vekaleten …’un temsil ettiğini, ancak Av….’a …’ı tevkilen … tarafından verilen vekaletin, 03.04.2019 tarih ve … Yevmiye No’lu olduğu, şirketin 09.03.2022 tarihli saat 11.00 de yapılacak genel kurula katılım yetkisi taşımadığı genel kurul tutanağına şerh düşüldüğünü, içeriği itibarıyla sahtecilik unsurları taşıdığından vekaleti veren …, …, vekaleti bilerek kullanan …, özel yetki unsuru taşımayan vekalete dayanarak özel yetkili vekalet tanzim eden … 25 Noteri hakkında İst C.Savcılığı’nın …/ …, … Hz No’lu dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu kapsamda … yönünden 09.03.2022 tarihinde yetkisiz vekaleten katılım nedeniyle ‘özel denetim’ talebine konu edilen açıklama ve özel denetçi talepleri hukuken geçersiz olduğunu, diğer davalı …’ın pay oranı ise TTK 439. madde gereği “sermayenin en az onda birini” sağlamadığından özel denetçi talebinin öncelikle usul yönünden reddi gerektiğini, davacı … ortak ve müdürü olduğu dava dışı … LTD ŞTİ.’nde müdürlük görevini kötüye kullanarak şirketin 730.036,00 Euro bedelli gelirini kendisi ve diğer davacı …’ın da iştiraki ile zimmetine geçirdiği, …. Ticaret Mahkemesinin 06.01.2022 tarih ve 2018/… E 2022/… K sayılı ilamına konu bu bedel …. İcra Müdürlüğünün … E nolu dosyası ile icra takibine konduğu ve davaya konu … A.Ş.’ndeki çıplak payları icra dosyası ile haczedilmiş olduğundan, usul açısından hacizli paylara ilişkin davacı talebinin özel denetçi talebine konu yapılıp yapılamayacağının takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, davacı …’ın aynı zamanda … 29. Asliye Ceza Mahkemesinin ….sayılı dosyasında güveni kötüye kullanmak suçundan yargılanmaya devam etmekte olduğunu, davacıların yaklaşık 25 sene şirketin yönetim kurulu başkan ve üyesi olarak görev yaptıklarını ve birinci derecede imza yetkilisi oldukları davalı şirketin 29.05.2018 yılı genel kurulunda yönetime seçilmemeleri üzerine hiçbir yasal mesnetleri olmadığı halde huzurdaki dava gibi İstanbul 21.Ticaret Mahkemesinin ….sayılı dosyasında da benzer şekilde özel denetim davası, 29.05.2018 tarihinden sonraki bütün genel kurulların iptali davaları, şirketin bütün yönetim kurulu üyeleri ve üst düzey çalışanları hakkında haksız, soyut iddialara dayalı savcılık suç duyuruları ve davaları gibi ortaklık haklarının ve yargılama hakkının kötüye kullanımını oluşturan husumet ve taciz davaları yaklaşık 25 adet açmış ve açmaya devam etmekte olduklarını, davacıların davaya konu yaptıkları hususların şirketin 11.04.2022 tarihli genel kurulunda açıklanmış olması nedeniyle huzurdaki davada özel inceleme dava şartının oluşmadığını, davacıların 09.03.2022 tarihli genel kurulda finansal tablolar ve buna bağlı konuların görüşülmesinin TTK m.420 gereği bir ay ertelenmesini istedikleri, davaya konu edilen 9 adet ve alt başlıkları olan bir sonraki toplantıda açıklanmasını istedikleri hususları toplantı başkanına yazılı olarak sundukları, bu hususun tutanağa geçtiğini, TTK m.420 gereği 11.04.2022 tarihine ertelenen genel kurulda, davacıların açıklanmasını istedikleri hususların tamamının şirket yönetim kurulu başkanı tarafından açıklanarak bu açıklamalar toplantı tutanağına geçirilmiş olduğunu, bu nedenle davacıların genel kurulda açıklanmasını istedikleri ve genel kurulda açıklanmış dava konusu hususlarla ilgili olarak TTK madde 437 ve 438 kapsamında özel denetçi tayinini talebe haklarının bulunmadığını, huzurdaki özel denetçi taleplerinin usulen reddi gerektiğini, özel denetçi talep edilen şirketin Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında özel olarak kurulmuş, mevcut yetki belgeleri kapsamında geniş yetkili ve … A.Ş.’de faaliyet gösteren, finansal tabloları bağımsız denetim ve YMMM, SPK, … denetimine tabi, finansal tabloları ile mevzuat gereği açıklanması gereken bilgileri Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayınlanan bir şirket olduğunu, davacıların davaya konu dokuz soru ve alt başlıklarına ilişkin açıklanmasını istedikleri hususların tamamının finansal tablolarda, bağımsız denetim raporlarında yer alan, KAP’ta ilan edilmiş kayıt ve açıklamalara ilişkin olduğunu, bilançolarda, yönetim kurul faaliyet raporunda yer alan, ayrıca 11.04.2022 tarihli genel kurulda TTK m.437/5’nci fıkra kapsamında davacılar tarafından istenen bilgilerin açıklandığını, bilgi alma veya inceleme istemlerinde cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen bir husus bulunmadığını, gerekli açıklamaların tutanağa geçirildiğini, açıklanan ve bilgi verilen, tamamının bağımsız denetçi ve yönetim kurulu faaliyet raporunda yer alıp KAP’ta ilan edilmiş konularla ilgili özel denetçi tayini talebinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacının bu yöndeki istemi TTK m.440 kapsamında yerinde olmadığından haksız ve yasal şartlardan yoksun açılan davanın reddi gerektiğini, bu kapsamda davacıların 09.03.2022 tarihli genel kurul’da şirkete yazılı olarak sunup bir sonraki erteleme genel kurulunda açıklanmasını istedikleri hususların faaliyet raporlarında, genel kurul toplantılarında açıklanmış olduğunu, TTK 439/2’nci maddesi gereğince dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atandığını, özel denetim talebinin kabul edilebilmesi için, incelenecek olan olayların henüz aydınlatılmamış olması, yani bu olaylarla ilgili daha önce genel kurula sorulan soruların cevaplandırılmamış veya cevabın eksik yada yetersiz olmasının gerektiğini, soyut iddialara dayalı savcılık suç duyuruları ve davaları gibi ortaklık haklarının ve yargılama hakkının kötüye kullanımını oluşturan husumet ve taciz davaları (yaklaşık 25 adet) açmış ve açmaya devam etmekte olduklarını, davacıların davaya konu yaptıkları hususların şirketin 11.04.2022 tarihli genel kurulunda açıklanmış olması nedeniyle huzurdaki davada özel inceleme dava şartının oluşmadığını, davacıların 09.03.2022 tarihli genel kurulda finansal tablolar ve buna bağlı konuların görüşülmesinin TTK m.420 gereği bir ay ertelenmesini istedikleri, davaya konu edilen 9 adet ve alt başlıkları olan ‘bir sonraki toplantıda açıklanmasını istedikleri’ hususları toplantı başkanına yazılı olarak sundukları, bu hususun tutanağa geçtiğini, TTK m.420 gereği 11.04.2022 tarihine ertelenen genel kurulda, davacıların açıklanmasını istedikleri hususların tamamının şirket yönetim kurulu başkanı tarafından açıklanarak bu açıklamalar toplantı tutanağına geçirilmiş olduğunu, bu nedenle davacıların genel kurulda açıklanmasını istedikleri ve genel kurulda açıklanmış dava konusu hususlarla ilgili olarak TTK m.437 ve m.438 kapsamında özel denetçi tayinini talebe haklarının bulunmadığını, huzurdaki özel denetçi taleplerinin usulen reddi gerektiğini, özel denetçi talep edilen şirketin Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında özel olarak kurulmuş, mevcut yetki belgeleri kapsamında ‘geniş yetkili’ ve … A.Ş.’de faaliyet gösteren, finansal tabloları Bağımsız Denetim ve YMMM, SPK, … denetimine tabi, finansal tabloları ile mevzuat gereği açıklanması gereken bilgileri Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayınlanan bir şirket olduğunu, davacıların davaya konu 9 soru ve alt başlıklarına ilişkin açıklanmasını istedikleri hususların tamamının finansal tablolarda, bağımsız denetim raporlarında yer alan, KAP’ta ilan edilmiş kayıt ve açıklamalara ilişkin olduğunu, bilançolarda, yönetim kurul faaliyet raporunda yer alan, ayrıca 11.04.2022 tarihli genel kurulda TTK m.437/5’nci fıkra kapsamında davacılar tarafından istenen bilgilerin açıklandığını, bilgi alma veya inceleme istemlerinde cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen bir husus bulunmadığını, gerekli açıklamaların tutanağa geçirildiğini, açıklanan ve bilgi verilen, tamamının bağımsız denetçi ve yönetim kurulu faaliyet raporunda yer alıp KAP’ta ilan edilmiş konularla ilgili özel denetçi tayini talebinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacının bu yöndeki ‘istemi’ TTK m.440 kapsamında ‘yerinde olmadığından’ haksız ve yasal şartlardan yoksun açılan davanın reddi gerektiğini, bu kapsamda davacıların 09.03.2022 tarihli genel kurul’da şirkete yazılı olarak sunup bir sonraki erteleme genel kurulunda açıklanmasını istedikleri hususların faaliyet raporlarında, genel kurul toplantılarında açıklanmış olduğunu, TTK m.439/2’nci maddesi gereğince dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atandığını, özel denetim talebinin kabul edilebilmesi için, incelenecek olan olayların henüz aydınlatılmamış olması, yani bu olaylarla ilgili daha önce genel kurula sorulan soruların cevaplandırılmamış veya cevabın eksik yada yetersiz olmasının gerektiğini, yönetim kurulunun, açıkça eksik veya tatminkar olmayan yada doğrulukları bakımından var olan şüpheleri ortadan kaldırmayan bu bilgileri pay sahibine vermeyi reddederse, pay sahibinin özel denetim talebinde bulunabileceği, davacıların özel denetim talep ettikleri konularda şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymadıkları gerektiği halde, kanun yada esas sözleşmenin ihlal edilerek şirketin zarara uğratıldığının ortaya konamadığını, somut olayda davacının aydınlatılmasını istediği bütün konuların 11.04.2022 tarihli genel kurulda eksiksiz, tatminkar bir şekilde cevaplandırıldığını, huzurdaki davaya ve genel kurula yöneltilen bilgi talepleri sınırları belirli nitelikte değil şirket yönetiminin genel olarak — denetlenmesine yönelik olduğunu, — şirket ya da pay sahiplerinin zarara uğratıldığı ortaya konamamış olduğundan özel denetim talebinin usul ve esasa ilişkin şartların oluşmadığını, davacının özel denetim taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların 09.03.2022 tarihli olağan genel kurulunda sunulup TTK m.420 kapsamında erteleme talep ettiklerinden 11.04.2022 tarihli genel kurulda açıklanması istenen 9 soruluk açıklama taleplerinin 11.04.2022 tarihli genel kurulda açıklandığını, bu açıklamalara ilişkin hususların şirket kayıtları, finansal tablolar, bağımsız denetim raporlarında yer aldığını ve Kamu Aydınlatma Platformunda mevzuat gereği ilan da edildiği, bu suretle davacıların TTK m.438 kapsamında genel kurulda cevapsız bırakılan bir soruları bulunmadığını, huzurdaki davanın yasal şartları oluşmadığından özel denetçi taleplerinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TTK m.438 ve m.439 hükümleri, somut koşul vakıalar ve somutlaştırılan deliller dikkate alındığında, davacının özel denetçi atanması talebinin kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacının talebinin,özel denetçi atanmasına yönelik olduğu, mahkememizin yetkili ve görevli olduğu, HMK m.319 gereği dava dilekçesi ve cevap dilekçesi ile bağlı kalınarak inceleme yapılması gerektiği açıktır.
Yapılan incelemede HMK m.319 hükmü uyarınca dava dilekçesine bağlı kalınarak inceleme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun m.437.hükmüne göre; “Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.”
6102 sayılı TTK’nun m.438 hükmüne göre; “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
6102 sayılı TTK’nun m.439 hükmüne göre; “Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.”
Genel kurulun, özel denetim istemini ret etmiş olması karşısında,davacının mahkememizden özel denetçi atanması yönündeki talebinin kabulünün gerekip gerekmediği araştırılmalıdır. Şirketin halka açık olması karşısında yeterli pay sahibi olan azınlık durumundaki davacıların, yetkili ve görevli mahkemede ve süresi içinde davasını açtığı, bu haliyle genel dava şartlarının somut olayda mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun m.439 hükmü çerçevesinde talepte bulunacak davacıların, mahkememizde talepte bulunmadan önce bilgi alma veya inceleme hakkını şeklen kullandığı ve belirli olayların özel denetimle açığa kavuşturulmasını genel kuruldan talep ettiği, genel kurul tarafından bu talebin ret olunduğu açıktır. Ne var ki mahkememizden talepte bulunan davacıların özel denetçi atanması talebini kabulü açısından m.439 hükmü dikkate alındığında talep sahibinin, davalı şirketin kurucularının veya şirket organlarının kanunu veya ana sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerinin zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koyması yasal zorunluluktur. Belirtmek gerekir ki mahkemece şekli bir inceleme yapılacağı anlaşılmaktadır.
Talepte bulunan bu noktada talebine dayanak olan vakıalarını HMK m.194 hükmü çerçevesinde ve ispata elverişli olarak somutlaştırmalıdır. Akabinde ise talepte bulunan dayanmış olduğu vakıanın ispatı yönünden en azından bu vakıaların mevcudiyetini tam olmasa dahi ikna edici şekilde ortaya koymakla yükümlüdür.
Dava dilekçe içeriği ve dayanakları karşısında, davacıların özel denetçi atanması noktasındaki talepleri açısından TTK m.438 hükmünde yer alan şartların varlığının belgeye dayalı olarak dosyadan ve yerinde yapılacak incelemelerden anlaşılır olup olmadığı, TTK m.438 maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu hususlarının davacılar vekili tarafından tam ve açık şekilde somutlaştırıldığının anlaşılması sonrası, davacılar vekilinin iddiası karşısında kanun veya esas sözleşmenin ihlal edilmesi suretiyle şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratılması, bu durumun muhasebesel, finansal ve işletmesel anlamda itibar edilebilir kayıt ve belgelerden anlaşılıp olup olmadığı, ne şekilde anlaşıldığı veya anlaşılamadığı, bu çerçevede davacıların özel denetçi atanması taleplerinin kabulü için finansal ve muhasebesel şartların oluşup oluşmadığı hususlarının irdelenmesi açısından bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Mahkememizce atanan bilirkişi kurulunun hazırlamış olduğu 17 sayfadan ibaret rapor içeriğine göre (4) numaralı soru yönünden yapılan incelemede ödeme ek ödeme ve başarı primlerine ilişkin kararların geçmiş yıllar uygulamaları ile uyumlu olduğu, şirket yönetim kurulu kararı ile bu yönde karar verildiği genel kurulda dile getirilmiş ise de bu cevabın da yeterli olduğunu söylemenin mümkün gözükmediği, zira başarı primlerine ilişkin bağımsız denetim raporunda, 2021 yılı hesap dönemine ilişkin olarak yönetim kurulunda bulunan genel müdür, genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulunun iki üyesine cari dönemde sağlanan ücret ve benzeri menfaatlerin toplam brüt tutarı 5.467.313 TL ve bu tutarın 2.587.991 TL kısmının kar dağıtımı, 385.087 TL kısmı ücret ve 2.494.235 TL kısmı ek ücret ve başarı primi kaynaklı olduğunun dile getirildiği, oysa raporda, 2020 yılında yönetim kurulunda bulunan genel müdür, genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulunun iki üyesine cari dönemde sağlanan ücret ve benzeri menfaatlerin toplam brüt tutarının 1.532.142 TL olduğu, tutarın tamamının çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar kapsamında olduğu, 1.225.414 TL kısmı başarı primi olduğu ifade edilmiş olup, bu miktardaki üç katı aşan artışın sebepleri yönünden yeterli izahat verildiğinin söylenemeyeceği, (5) numaralı soru yönünden ise … şirketinin nitelikleri açıklandıktan sonra bu şirketin kârlı ve alınan kararın yerinde olduğu, iştirakin hangi usulde bilançoya dahil edileceğinin bağımsız denetimin takdirinde olduğu, bu konuda genel kurulda başka herhangi bir açıklama yapılmadığı, bağımsız denetim raporu sayfa 24’te bu hususta şirket 450 payına sahip olduğu … Yazılım ve İnternet Teknolojileri A.Ş.’yi öz kaynak yöntemi ile finansal tablolarında gösterildiği açıklamasına yer verildiği, öz kaynak yöntemi yahut maliyet yöntemi bir yöntemin konsolide finansal tablolar açısından seçilmesinde uygunluk olup olmadığı tam tespit edilmese dahi bu yöntemin pay sahiplerine dezavantaj yaratıp yaratmayacağı hususunun değerlendirilmesi yahut ayrıntılı olarak görülemeyen bu hususta özel denetim yapılmasının yerinde olabileceğinin söyleneceği, pay sahibinin genel kurula yönelttiği sorular, şirket yönetiminin genel olarak denetlenmesine yönelik ise, bu koşulun yerine getirilebileceği, (9) numaralı soru bakımından yapılan incelemede ise davacı pay sahiplerine bu konuda bilgi alma istemini karşılayacak spesifik bilgi verilmediğinin düşünüleceği, ilişkili ticari alacaklar hesabında alacak kalemine ilişkin olarak, bağımsız denetim raporunda, … A.Ş.’nin 31 Aralık 2021 tarihli finansal durum tablosuna ve bu tablolara ilişkin açıklayıcı notlara göre, ilişkili taraflardan ticari alacaklar kaleminde 31.12.2020 tarihinde 2.160.166 TL olan miktarın 31.12.2021 tarihinde 2.443.386 TL olarak görüldüğü, bu tutara ilişkin herhangi bir ilave açıklamanın, tahsile ve alacağın kaynağına ilişkin yapılmadığı görüldüğü, bu çerçevede, davacı pay sahiplerinin, genel kurula yöneltmiş olduğu, şirket ödenmiş sermayesinin %10’nun geçen şirket alacağı bulunmakta olduğundan bununla ilgili olarak genel kurula bilgi verilmesi yönündeki hiç cevaplanmayan sorusuna ilişkin detayların inceleme ve özel denetim ile ortaya çıkabileceği noktasında görüşlerini oy çokluğuyla sunmuşlar; buna mukabil tüm bilirkişi kurulu diğer özel denetçi atanması talebine konu olan diğer hususların tamamının finansal tablolarında, bağımsız denetim tablolarında, bilançolarında ve yönetim kurulu faaliyet raporunda yer alan KAP’ta ilan edilmiş kayıt ve açıklamalara ilişkin olduğu, esasen bu noktadaki bilgi taleplerinin şirket yönetiminin genel olarak denetlenmesine dair olup genel kurulda ise cevapsız bırakılan soru bırakılmadığı, bu yönlerden özel denetim şartları oluşmadığı yönünde görüş açıklanmıştır.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki 6102 sayılı TTK m.439/f.2 hükmünde zarar emaresinin tespiti açısından finansal analiz gerekli ise de bunun tam olarak ispatını kanun koyucu aramamıştır. Nitekim bilirkişi kurulunun 4., 5., 9.numaralı sorular yönünden oy çokluğu ile kabul ettikleri üzere şirketin ek ödeme ve başarı primlerine ilişkin genel kurulda verilen cevap, yer, zaman, konu, eylem ve kişi unsurları açısından yeterli izahat taşımadığı, 5.numaralı soru yönünden de ayın gerekçenin varlığının söz konusu olduğu, 9.numaralı soru açısından ise aynı gerekçe söz konusu olup somut olaya özgü bilgilerin verilmediği, bu sorular yönünden davacı pay sahiplerinin pay sahipliği haklarını kullanabilmek açısından özel denetçi taleplerinin kabulü gerektiği Mahkememizce takdir olunmuştur. Esasen kanun koyucunun gerekçesinde açıkça belirtmiş olduğu üzere pay sahibinin özel denetim talebinin genel kurul tarafından kabul olunmaması durumunda, bu kurumu işlemezlikten kurtaracak nitelikteki kısmen yeni getirilen bu düzenlemenin işlevselliği açısından adı geçen sorularla ilgili özel denetçi talebinin kabulü gerekir. Öte yandan bu sorulara ilişkin inceleme talebinin kabulü açısından, özel denetim istenen konuda bilgi alma veya inceleme hakkı kullanılmış olduğu gibi bu sorulara yönelik inceleme talebinin kabulünün davacı yönünden hakkın kötüye kullanılması ve ayrıca şirkete zarar verme tehlikesi noktasında somut bir hukuki durumun varlığı dahi anlaşılamamaktadır.
Daha da önemlisi pay sahibinin 4., 5., 9.numaralı sorularla ilgili denetim noktasında yüksek düzeyde finansal tablo ve bilanço okur yazar olmaları beklenemeyeceğinden bu noktada özel denetçi talebinin makul olduğunu söylemek mümkündür. Bu noktadaki davacıların talebinin kabulünün, şirket açısından kabul olunmasının hukuken mümkün olmadığını kabul etmeye elverişli, bariz, açık bir fiili durum ise bulunmamaktadır. Nitekim bilirkişi kurulu oy çokluğuyla açıklamış olduğu görüşünde, söz konusu idari para cezalarının varlığı karşısında idari para cezası kesilen işlemler nedeniyle zararın varlığının açık olduğu, söz konusu 4., 5., 9.numaralı sorular yönünden davacıların özel denetim talep etmekte bu açıdan yararı olduğu, bu noktada pay sahiplerinin yeterli bilgiyi öğrenebilmesinin zarara yol açma ihtimali bulunmadığı hususlarını açıklamışlardır.
Hal böyle olunca davacıların 4., 5., 9.numaralı olan, belirli nitelik taşıyan, içerik ve sınırları belirlilik arz eden sorular ile ilgili özel denetim talebinin kabulü gerekir.
Öte yandan davacıların diğer özel denetçi atanmasına dair talepleri ise Mahkememizce kabul olunmamıştır. Zira davacının dava dilekçesi içeriği incelendiğinde davacıların kanunun belirtmiş olduğu koşul vakıalara uygun bir iddiası olmadığı gibi somut vakıaları dahi açıkça ortaya koymamıştır. HMK m.194 hükmünde belirtilmiş olduğu üzere bu yükü yerine getirmeyen taraf sonuçlarına katlanacaktır. Elbette somut vakıaları açıkca ortaya koymayan davacıların, bu vakıayı ispata yarayan ispat araçlarını belirtmesi imkansız olmamakla beraber çok zordur. Nitekim somut olayda koşul vakıalara uygun somut vakıanın varlığını ikna edici hiçbir delil ve emare dava dilekçesine eklenmemiş, teknik raporda da tespit edilememiştir.
Zaten bilirkişi kurulu raporunda da oy birliğiyle kabul olunduğu üzere 4., 5., 9.numaralı maddeler dışındaki tüm hususların tamamının şirketin finansal tablolarında, bağımsız denetim tablolarında, bilançolarında ve yönetim kurulu faaliyet raporunda yer alan KAP’ta ilan edilmiş kayıt ve açıklamalara ilişkin olduğu, bu noktadaki bilgi taleplerinin şirket yönetiminin genel olarak denetlenmesine yönelik olduğu açıklanmıştır. Böylelikle Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacının 4., 5., 9.numaralı maddeler dışındaki sorularla ilgili özel denetçi atanması noktasındaki taleplerinin genel nitelikteki denetim talepleriyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere belirlilik unsurunun bulunmadığı, şirketin herhangi bir işi, işlemi, kararı, finansal durumu, finansman ihtiyacı gibi somut konu ve olay içeriğinin mevcut olmadığı anlaşılmakla 4., 5., 9.numaralı maddeler dışındaki sorularla ilgili özel denetçi atanmasına yönelik talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan incelemeler karşısında; davanın kısmen kabulü ile, yönetim kurulunun faaliyet raporu ve bağımsız denetimden geçmiş finansal rapor ve dipnotlarda yer alan ek ödeme ve başarı primlerine ait yönetim kurulu kararlarının dayanaklarının incelenmesi, şirketin %50 ve Yönetim Kurulu Başkanı …’nun 10 hakim ortak oldukları … şirketi hakkında, şirketin finansal raporun neden konsolide olarak bu şirketi kapsayacak şekilde hazırlanmadığı, TMS ve TMRFS kapsamında detaylı olarak açıklanması, bu şirkete ortak olunmasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurula sunulması, bu şirkete ait hesap ekstresi ve muhasebe kayıtlarının genel kurula sunulması, bu şirkete ilişkin yapılan işlemlere dair TTK m.395 kapsamında işlemlerin hukuki durumu konusunda genel kurula bilgi verilmesi, bu şirkete yapılan ortaklığın şirket ana sözleşmesinin 2 c maddesine aykırı olup olmadığının incelenerek bu şirkete ait ilişkili taraflardan giderler ile genel yönetim giderleri kalemlerinin detaylı olarak incelenmesi, ilişkili kişiler ticari alacaklar hesabında yaklaşık iki yıldır şirket ödenmiş sermayesinin %10’nunu geçen şirket alacağı bulunmakta olduğundan bununla ilgili hususların incelenmesi hususlarıyla ilgili özel denetçi tayin olunmasına, davacının fazlaya ilişkin diğer tüm taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Yönetim kurulunun faaliyet raporu ve bağımsız denetimden geçmiş finansal rapor ve dipnotlarda yer alan ek ödeme ve başarı primlerine ait yönetim kurulu kararlarının dayanaklarının incelenmesi,
Şirketin %50 ve Yönetim Kurulu Başkanı …’nun 10 hakim ortak oldukları … şirketi hakkında, şirketin finansal raporun neden konsolide olarak bu şirketi kapsayacak şekilde hazırlanmadığı, TMS ve TMRFS kapsamında detaylı olarak açıklanması, bu şirkete ortak olunmasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurula sunulması, bu şirkete ait hesap ekstresi ve muhasebe kayıtlarının genel kurula sunulması, bu şirkete ilişkin yapılan işlemlere dair TTK m.395 kapsamında işlemlerin hukuki durumu konusunda genel kurula bilgi verilmesi, bu şirkete yapılan ortaklığın şirket ana sözleşmesinin 2 c maddesine aykırı olup olmadığının incelenerek bu şirkete ait ilişkili taraflardan giderler ile genel yönetim giderleri kalemlerinin detaylı olarak incelenmesi,
İlişkili kişiler ticari alacaklar hesabında yaklaşık iki yıldır şirket ödenmiş sermayesinin %10’nunu geçen şirket alacağı bulunmakta olduğundan bununla ilgili hususların incelenmesi,
hususlarıyla ilgili özel denetçi tayin olunmasına,
Davacının fazlaya ilişkin diğer tüm taleplerinin reddine,
2-Karar kesinleştikten sonra özel denetçi için 6.000,00×3=18.000,00TL ücretin davacılar vekilince Mahkeme veznesine depo olunmasına,
Takdir olunan ücretin davacılar tarafından Mahkememiz veznesine depo olunması sonrası konusunda ehil sermaye piyasalarına hakim kişilerin de olduğu üç kişilik heyetin özel denetçi olarak görevlendirilmesine ve derhal göreve başlamalarına,
3-Özel denetçi olarak [43.01 GENEL MUHASEBE, 43.05 TİCARİ İŞLETME VE ŞİRKETLER MUHASEBESİ, 43.06 DENETİM] konularında ehil Mustafa ARAR, [42.03 MENKUL KIYMETLER VE BORSA UZMANLIĞI, 44.03 SERMAYE PİYASASI, FİNANSAL PİYASALAR VE TÜREVLERİ] konularında ehil Sezai BEKGÖZ, [44.01 BANKACILIK İŞLEMLERİ, (*)46.06 FİNANSAL PİYASALAR VE TÜREVLERİ, 44.03 SERMAYE PİYASASI, FİNANSAL PİYASALAR VE TÜREVLERİ, 42.03 MENKUL KIYMETLER VE BORSA UZMANLIĞI, 42.01 MENKUL VARLIKLARIN DEĞERLEME İŞLEMLERİ, (*)05.02 KAMULAŞTIRMA (GAYRİMENKUL DEĞERLEME- TAŞINMAZ GELİŞTİRME)] konularında ehil …’ın atanmalarına,
4-6102 sayılı TTK 441.maddesi gereğince özel denetimin, amaca yararlı bir süre içinde ve şirket işleri gereksiz yere aksatılmaksızın yapılmasına,
5-Yönetim kurulu tarafından, özel denetçi atanmasına esas olan hususlarla ilgili şirket defterlerinin ve kayıtlarının tamamının ve bunların incelenmesine esas olabilecek tüm hususların özel denetçilerin incelemesine sunulmasına,
6-Gerektiğinde kurucular, organlar, vekiller, çalışanlar, kayyımlar ve tasfiye memurlarının önemli olgular konusunda özel denetçilere bilgi vermekle yükümlü oldukların denetim esnasında dikkate alınmasına,
7-Özel denetçilerin, incelemenin sonucu hakkında, şirketin sırlarını da koruyarak, mahkememize ayrıntılı bir rapor sunmasına,
8-Rapor sunulduğunda raporun davacılar vekiline ve şirkete tebliğine,
9-Yönetim kurulunun, raporu ve buna iliskin degerlendirmeleri ilk genel kurula sunmasına,
10-Özel denetçi giderlerinin davacı tarafça karşılanmasına,
11-Harç peşin alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına,
12-Davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı gideri toplamı olan 161,40TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
13-Davacılar tarafından yapılan 13,00TL tebligat-posta gideri, 15.000,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 15.013,00TL yargılama giderinin takdiren 3/9 kabul oranına isabet eden 5.004,30TL’sinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
14-Davanın kısmen kabulü nedeniyle ve davacılar vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince her bir davacı lehine ayrı ayrı takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp ayrı ayrı davacılara verilmesine,
15-Davanın kısmen reddi nedeniyle ve davalı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ayrı ayrı takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacılardan alınıp davalı tarafa verilmesine,
16-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
Dair karar tarafların yokluğunda ve TTK m.437/f.5 son cümle hükmü gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve oy birliğiyle karar verildi.06/10/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …