Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/381 E. 2023/241 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/381 Esas
KARAR NO : 2023/241

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı / borçlu … Ltd. Şti. “…” adresine ait tahakkuk eden enerji bedelini ödememiştir. Davalı/borçlunun üzerine kayıtlı olan Ticarethane tarifesindeki tesisattan alınan enerjiye karşılık ödenmesi gerekip de ödenmeyen faturalar ekte sunulduğunu, kullanım detayları ve abonelik işlem dosyasının ayrıntılarının gerekli görülmesi halinde müvekkil şirketten istenilmesini Davalı / borçlu tarafından enerji bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, İİK hükümleri çerçevesinde alacağı tahsile yönelik hukuki süreç işletildiğini, Enerji bedeli ve gecikmiş gün faizi dahil tahsili amacıyla … 23. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ilamsız icra takip yapılmış ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, İcra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, bir miktar ödeme yapılmışsa da bakiye mevcut olduğunu, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca , borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine, asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı tebliğ edilmemiş olup, İİK 67/1. Maddesi gereği 1 yıllık süre henüz başlamadığı için itirazın iptalini süresinde dava ettiğini, Davalı / borçlu ile HMK 17. Maddesine uygun olarak Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesinin 15. Maddesinde herhangi bir uyuşmalık halinde yetkili organ olarak İstanbul Avrupa Yakası mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığını, sözleşmenin bu maddesi sözleşmeye yetki şartı olarak konulduğunu, HMK 17. ve 18. maddelerine uygun olarak; tacirler arasında, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir konuda, kesin yetki haline girmeyen, uyuşmazlığın belirli olduğu, mahkemelerin belirli olduğu ve yazılı şekilde düzenlenmiş yetki sözleşmesi uyarınca sayın mahkemeniz yetkili kılındığını, TTK 5/A maddesi gereğince zorunlu dava şartı arabuluculuk yoluna başvuruduğunu, görüşme sonunda anlaşılamaması neticesinde ilgili anlaşamama son tutanağı tanzim edildiğini açıklanan nedenlerle davalının … 23. İcra Müdürlüğü …Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz İTİRAZIN İPTALİ ile takibin devamına, davalı / borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, Elektrik enerjisinin kullanım bedelinin tahsiline yönelik … 23. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
… 23. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 3.516,56 TL. (asıl alacak), 461,34 TL (işlemiş faiz), 83,04 TL. (toplam faiz KDV si) olmak üzere takibin toplam 4.060,94 TL. için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Dosyanın elektrik mühendisi …’ a tevdii ile, takip konusu borç tutaranın takip tarihi itibariyle yerinde olup olmadığı, davalının belirtilen adreste kaçak usulsüz elektrik kullanıp kullanmadığı, davacının bu eletrik aboneliğinden kaynaklı fatura ettiği ve takip konusu yaptığı, alacağın bulunup bulunmadığı, davacının kaçak/usulsüz elektrik kullanımına dair tespit tutanağının usulüne uygun olup olmadığı, söz konusu kaçak olduğu belirtilen sayacın hangi aboneye ait olduğu, aboneliğin kullanımındaki sayacın abone dışında bir 3.kişi tarafından müdahale edilmesinin mümkün olup olmadığı, bu kapsamda davalının sayaca müdahalesinin söz konusu olup olamayacağı ve bu kapsamda tarafların iddia ve savunmaları ile uyuşmazlık konuları hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, 22/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda takip konusu alacağın varlığına ve miktarına ilişkin yapılan tespitin takip konusu ile örtüştüğü tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin 09/01/2023 tarihli davanın konusuz kaldığına ilişkin beyan dilekçesinde; Huzurdaki itirazın iptali davası, davaya esas teşkil eden ilamsız icra dosyasında talep edilmiş olan ödenmemiş enerji bedeli ve fer’ilerinin davalı tarafça, tarafımıza ödenmiş olması sebebiyle huzurdaki dava konusuz kaldığını, İşbu takibe vaki itirazın iptali davası hakkında; vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı yana tahmiline yönelik talebimiz bulunmamakta olup davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
Yargıtay uygulaması gereğince takipten önce ödeme varsa, alacaklı gerek takip başlatmada gerekse dava açmada, haksız olacağından dava esastan reddedilmesi gerekir iken, takipten sonra-davadan önce ödeme yapılması halinde ödenen miktar yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından bu bakımdan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, davadan önce kısmen ise TBK m.100 uyarınca mahsup işlemi uygulanması gerekir. Buna karşın somut davadaki gibi davadan sonra ödeme varsa; bu ödemelerin infazda nazara alınmasına dair ibare düşülür. Ancak davadan sonraki ödemeler (şartları varsa) tazminat takdirine engel değildir.
Bu kapsamda olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3962 Esas, 6903 Karar sayılı ilamında da “… Bu durumda mahkemece öncelikle takip tarihindeki borcun miktarı ile borcun ne kadarının kredi sözleşmesinden, ne kadarının ödenmiş veya ödenmemiş çek yapraklarından kaynaklandığı açıklığa kavuşturularak, davalının sadece nakdi kredilerden sorumlu tutulacağı dikkate alınarak, varsa dava tarihine kadar yapılan ödemeler yönünden dava tarihi itibariyle temerrüt faizi ile vekalet ücreti ve masraflar da dahil olmak üzere nakdi kredi alacağının tamamının ödenip ödenmediği ve bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığının değerlendirilmesi, davadan sonra yapılan ödemeler ile alacağın kısmen ödenmiş olması halinde bu hususun infazda nazara alınması, tamamının ödenmiş olması halinde ise asıl alacak yönünden davanın konusuz kaldığı tespiti ile sadece inkar tazminatı yönünden bir karar verilmesi gerekirken.” şeklinde değerlendirmeler yapılmıştır.
Bilirkişi Elektrik Mühendisi …’ ın 22/12/2022 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre davacının takip tarihindeki elektrik fatura alacağı teyit edilmiş ve dava tarihinde haklı olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle raporda hesaplanan tutarlar üzerinden davacının dava tarihinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
HMK 331-(1) madde de “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek olmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder “şeklinde düzenlenmiştir. Davanın konusuz kaldığı durumlarda icra inkâr ya da kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin mevcudiyetini koruması ve takibin esası bakımından haklılığın ya da haksızlığın belirlenmiş olması gerekir. Örneğin, itirazın iptali davası açıldıktan sonra icra dosyasına borcun ve ferilerinin takip masraflarıyla birlikte davalı tarafından ödenmiş olması itirazın iptali davasını konusuz bırakır. Ancak bu ödemeye rağmen takip, takip hukuku bakımından geçerli bir takip olma durumunu koruduğu gibi, davalının ödemesi, davacının icra takibine girişmekte haklı olduğunu da ortaya koyar. Bu durumda davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2021/249 Esas, 2022/643 Karar sayılı ilamı)
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında elektrik fatura bedeli alacağın davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte olduğundan takip konusu edilen alacağın tamamı üzerinden ve ödeme, davadan sonra olduğundan; tazminat takdirinde takip tarihinin nazara alınması da zorunlu olduğu gözetilerek takip konusu alacağın %20′ si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davadan sonra borcun tamamının ödenmesi nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta peşin alınan 80,70 TL’nin harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 63,81-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, posta ve tebligat masrafı 177,50-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00- TL olmak üzere toplam 1.338,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.060,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/03/2023

Katip

Hakim