Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2023/412 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/374 Esas
KARAR NO : 2023/412

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 02.01.2017 tarihinde … ve idaresindeki davalı şirkete Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucunda yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada müvekkillerinin bir kusuru bulunmadığını, kaza anında müvekkillerinin araçta yolcu konumunda olduklarını, müvekkillerinin kaza sonrasında tedavi gördüklerini belirterek, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasasının m.107 maddesi uyarınca toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davası sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 19.08.2016-2017 vadeli … poliçe nolu Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu hakkında rapor alınması gerektiğini, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları M.8.B de yer alan hususlar dikkate alınarak, oransal olarak ödeme yükümlülüğü doğduğunu, aynı madde uyarınca maluliyet kalemi kesin olarak tespit edilmeden sigorta şirketinin sorumluluğu doğmayacağından müvekkili şirketin temerrüde düşmüş olmadığını, davacının daimi maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuruda yapılmadığını kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, maluliyet cetveline göre davacının maluliyet iddialarının değerlendirilmesini ve tazminat sorumluluklarının bu cetvele göre belirlenmesini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, davacıların trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları, araç ruhsat kayıtları, SGK yazı cevabı, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, … Cumhuriyet Savcılığının…Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28/09/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Mevcut belgelere göre … kızı, 18/09/1957 doğumlu …’nin 02.01.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle; Sorulduğu üzere Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinin klinik olarak maluliyet oranı tespitine ilişkin bir barem olmadığı, sigorta teminatı içinde tazminatın yüzde (%) olarak ne kadarının kazalıya ödeneceğine ilişkin bir sigorta sözleşmesi listesi olup tıbbi maluliyet oranı ile ilgili olmadığı, Mahkemece sorulması nedeniyle kişinin maluliyetine neden olan sağ diz ve sağ ayak bileğinde fonksiyonel kısıtlılıkların söz konusu sözleşmede karşılığının bulunmadığı ancak mevcut kriterlerle kıyasen yapılan değerlendirmeye göre ayak bilek hareket kaybının %15 olduğu, ve diz hareket kaybının %20 olduğu dikkate alınarak kıyasen yapılan değerlendirmede; a)Bir ayak bileği hareketinin tamamen kaybının 1/2 oranında sağ ayak bileğinde fonksiyon kısıtlılığı takdiren= %15×1/2= %7,5, b)Bir dizin hareketinin tamamen kaybının 1/10 oranında sağ dizde fonksiyon kısıtlılığı takdiren= %20×1/10= %2, Balthazard formülüne göre kişinin maluliyetinin %8.86 olduğuna göre; kişinin fonksiyonel kısıtlılığının %9 (yüzdedokuz) olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28/09/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Mevcut belgelere göre … kızı, 19/06/1980 doğumlu …’un 02/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle; Sorulduğu üzere Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinin klinik olarak maluliyet oranı tespitine ilişkin bir barem olmadığı, sigorta teminatı içinde tazminatın yüzde (%) olarak ne kadarının kazalıya ödeneceğine ilişkin bir sigorta sözleşmesi listesi olup tıbbi maluliyet oranı ile ilgili olmadığı, Mahkemece sorulması nedeniyle kişinin maluliyetine neden olan sol ayak bileğinde fonksiyonel kısıtlılıkların, söz konusu sözleşmede karşılığının bulunmadığı ancak mevcut kriterlerle kıyasen yapılan değerlendirmeye göre ayak bilek hareket kaybının %15 olduğu dikkate alınarak kıyasen yapılan değerlendirmede; Ayak bileği hareketinin tamamen kaybının 1/3 oranında sol ayakta fonksiyonel kısıtlılığın takdiren= %15×1/3=%5 olduğuna göre; kişideki fonksiyonel kısıtlılığın %5 (yüzdebeş) olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, aktüerya bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”… 1- Olay günü olan 02.01.2017 tarihinde gerçekleşen kazada davacıların malul kalması sebebiyle; meblağ sigortası olan Zorunlu Koltuk Ferdi kaza Sigortasından maddi tazminat talep edildiği, 2. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesinden talep edilebilecek maddi tazminatın; 2.1. Davacı … için; ATK – İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28.09.2022 tarih 13889- B karar numaralı rapor uyarınca kişinin fonksiyonel kısıtlılığının %9 (yüzdedokuz) olduğu, Buna göre, koltuk sigortası teminatında, davacıya isabet eden tutar: 175.000,00 TL x 0,09 = 15.750,00 TL’dir. 2.2. Davacı Azime … için; ATK – İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28.09.2022 tarih 13889- A karar numaralı rapor uyarınca kişideki fonksiyonel kısıtlılığın %5 (yüzdebeş) olduğu, buna göre, koltuk sigortası teminatında, davacıya isabet eden tutar: 175.000,00 TL x 0,05 = 8.750,00 TL’dir. Başvuruya ekli hastane raporu ve epikriz mevcut olmakla birlikte, davacıların halen tedavileri / iyileşme süreleri devam ettiği – 02.01.2017 kaza tarihinden sadece 3 ay sonra sigorta şirketine başvuru yapıldığının tespiti ile; dava tarihi 05.04.2017 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin, öte yandan, zarar sigortalarından herhangi bir ödeme almış olması halinde dahi bu tutarın meblağ sigortasından mahsubunun mümkün bulunmadığının sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili 14/04/2023 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle; görülmekte olan maddi tazminat davasında her iki müvekkili yönünden ayrı ayrı 2.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminat talep etildiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre müvekkili …’nin hak etiği tazminat 15.750,00 TL, diğer müvekkili Azime …’un hak etmiş olduğu tazminat 8.750,00 TL olarak belirlendiğini, davalarını davacı … yönünden 13.750,00 TL arttırarak 15.750,00 TL’ye, … yönünden 6.750,00 TL arttırarak 8.750,00 TL’ye arttırdıklarını, toplam 4.000,00 TL olan dava değerini HMK madde 107 mucibince 20.500,00 TL arttırarak toplam dava değerini 24.500,00 TL olarak belirlediklerini, talep edilen toplam 4.000,00 TL maddi tazminat dava miktarının HMK`nun 107.maddesine göre 20.500,00 TL artırılarak toplam 24.500,00 TL olarak kabulüne, toplam 24.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; eldeki dava, ilk olarak … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır. … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı ilamı ile Mahkememizin 2017/264 E. sayılı dosyası ile bağlantı bulunduğundan birleştirme kararı vermiştir. Birleşen dosya yönünden davacılar aynı olmakla birlikte, asıl dava dosyasında hem davalı hem talep hem de dava sebepleri farklı olduğundan yapılacak incelemenin de farklılık arz etmesi sebebiyle davacılar vekilinin 17/03/2022 tarihli talep dilekçesi ve Mahkememizin 11. celse (1) nolu ara kararı uyarınca, birleşen … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyası, asıl dava dosyasından tefrik edilerek yeniden ayrı bir esasa kaydedilmiş, tefrik sonucunda 2022/374 Esas sayılı işbu dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
… ili, … ilçesinde, 02/01/2017 tarihinde gece saat 03:45 sıralarında, davalı …Sigorta A.Ş.’ nin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı olduğu,… plaka sayılı otobüsün dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada, sigortalı aracın … ili istikametinden … ili istikametine doğru seyir halinde iken şehirler arası kara yolu üzerinde km.+17/300 mevkisine geldiğinde; aynı istikamette ve önünde en sağ şeritte seyreden dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı çekici ve bu çekiciye bağlı …plakalı yarı römork aracı geçmek istediği sırada, sigortalı aracın sağ ön kısımları ile … plaka sayılı çekici ve çekiciye bağlı …plakalı yarı römorkun sol arka köşe kısımlarına çarpması sonucunda çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle otobüs içerisinde yolcu olarak bulunan davacılar … (…) ile …’ nin yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde… plakalı otobüs sürücüsü / dava dışı …’in şerit izleme ve değiştirme kurallarına aykırı hareket etmesi sebebiyle tamamen ve asli kusurlu olduğu, …plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı yarı römork araç sürücüsü / dava dışı …’ın herhangi bir trafik kuralı ihlalinde bulunmadığından ve ayrıca otobüs içerisinde yolcu olarak bulunan davacılar … ile …’nin kazanın meydana gelmesinde atfı kabil herhangi bir eylemleri söz konusu olmadığından kusurlarının olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. …’ya tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 24/01/2020 tarihli kusur raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan itibar edilmiştir.
Mevcut raporda ifade edildiği üzere, …plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in otoyolun en sağ şeridinde normal seyrinde ilerlemekte olan … plaka sayılı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı yarı römorku geçmek isterken arkadan çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 56/a. (şerit izleme ve değiştirme kuralı) madde hükmünü ihlal ettiği anlaşılmakla % 100 oranında asli ve tümüyle kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsünün ve davacıların trafik kazasında herhangi bir kusurlarının olmadığı doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Esasen, mahkememizce, trafik kazası hakkında alınan kusur raporuna karşı tarafların herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır.
Davacılar … ve … trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle maddi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı … 66 plaka sayılı otobüsün Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı olup, tazminatın anılan poliçe genel ve özel şartları dahilinde tazmini gerekmektedir.
Bilindiği üzere, Ferdi Kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
25.03.2004 tarihli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinde “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenlenilmiştir. Maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki tabloda zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur.” denilmiştir.
Öte yandan yargı uygulamasına bakıldığında;
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ 2019/733 E. 2020/3513 K. SAYILI İLAMINDA:
“…Dava zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesi yaptırılmaması nedeniyle … Hesabından maddi tazminat istemine ilişkindir.
…Mahkemece, doktor bilirkişiden rapor alınarak, yolcu olan davacılar …, … ve …‘ın maluliyetlerinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir…
Bu durumda mahkemece, davacı …’ın kaza tarihindeki tedavi evraklarının celbi ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden sigorta poliçesi eki genel şartlardaki maluliyet cetvellerine göre maluliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınarak, yolcu olan davacılar …, …ve …‘ın tespit edilen sakatlık oranı ve göre ödenmesi gereken meblağın, bilirkişi varifetiyle tespit ettirilerek davalının sorumluluğuna karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ 2018/587 E. 2019/12536 K. SAYILI İLAMINDA:
“…Dava zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir.
25.03.2004 tarihli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinde ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenlenilmiştir. Maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki tabloda zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur.” denilmiştir.
Somut olayda; davalı kazaya sebebiyet veren aracın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısıdır. Poliçe klozlarında maluliyet cetvelleri belirtilmiş, zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur denilmiştir. Buna göre; mahkemece, doktor bilirkişiden rapor alınarak, davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir…” denilmiştir.
Yapılan açıklamalar ve yerleşik içtihatlar doğrultusunda; içtihatlarda belirtilen yöntem ve usule uygun olarak tespitler yapılması için mahkememizce 08/06/2022 tarihli müzekkere oluşturulmuş, talep edilen hususa uygun rapor düzenlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 28/09/2022 tarihli adli tıp raporunda “… davacı …’nin 02.01.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle; sorulduğu üzere Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinin klinik olarak maluliyet oranı tespitine ilişkin bir barem olmadığı, kişinin maluliyetine neden olan sağ diz ve sağ ayak bileğinde fonksiyonel kısıtlılıkların söz konusu sözleşmede ve cetvelde karşılığının bulunmadığı ancak mevcut kriterlerle kıyasen yapılan değerlendirmeye göre ayak bilek hareket kaybının %15 olduğu, ve diz hareket kaybının %20 olduğu dikkate alınarak kıyasen yapılan değerlendirmede; a)Bir ayak bileği hareketinin tamamen kaybının 1/2 oranında sağ ayak bileğinde fonksiyon kısıtlılığı takdiren = %15×1/2= %7,5, b)Bir dizin hareketinin tamamen kaybının 1/10 oranında sağ dizde fonksiyon kısıtlılığı takdiren= %20×1/10= %2, Balthazard formülüne göre kişinin maluliyetinin %8.86 olduğuna göre; Kişinin fonksiyonel kısıtlılığının %9 (yüzdedokuz) olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 28/09/2022 tarihli adli tıp raporunda “… Mevcut belgelere göre davacı …’UN 02/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle; sorulduğu üzere Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinin klinik olarak maluliyet oranı tespitine ilişkin bir barem olmadığı, kişinin maluliyetine neden olan sol ayak bileğinde fonksiyonel kısıtlılıkların, söz konusu sözleşmede ve cetvelde karşılığının bulunmadığı ancak mevcut kriterlerle kıyasen yapılan değerlendirmeye göre ayak bilek hareket kaybının %15 olduğu dikkate alınarak kıyasen yapılan değerlendirmede; Ayak bileği hareketinin tamamen kaybının 1/3 oranında sol ayakta fonksiyonel kısıtlılığın takdiren= %15×1/3=%5 olduğuna göre; Kişinin fonksiyonel kısıtlılığın %5 (yüzdebeş) olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacılar yönünden yapılan araştırma ve alınan tıbbi raporlar sonucunda; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2. maddesi uyarınca davacıların maluliyetinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinde yer alan (tablolardan karşılığı bulunan) sakatlıklardan olmadığı, ancak maluliyetin önem ve derecesine göre bu cetvelde belirtilen yazılı oranlara göre kıyasen maluliyetin belirlendiği, mevcut tespitin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2. maddesi ile yerleşik içtihatlara uygun olduğundan Adli Tıp Kurumu raporları hükümde esas alınmıştır. Esasen raporlara karşı tarafların herhangi bir somut ve gerekçeli bir itirazı da bulunmamaktadır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve her iki davacının maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 06/04/2023 tarihli raporda, davacı …’un maddi tazminatı 8.750,00 TL; davacı …’nin maddi tazminatı 15.750,00 TL olarak hesaplanmıştır. Aktüer raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yönünden yapılan açıklamaların isabetli tespit ve değerlendirmelere içermesi, meblağ sigortasına ilişkin açıklamalar, poliçe teminat limitine göre hesaplanan tazminat tutarı doğru olarak tayin edildiğinden hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Aktüer rapora karşı tarafların herhangi bir itirazı bulunmamaktadır.
Davacılar vekili aktüer rapor doğrultusunda bedel artırım dilekçesi sunmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında davacıların uğradığı cismani zarardan davalı sigorta şirketinin anılan poliçe hükümleri uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmakla, mahkememizce içeriği de denetlenerek hükme esas alınan 06/04/2023 tarihli aktüer rapor ile davacılar vekilinin bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın 14/04/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile;
1-Davacı … (…) için 8.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı … (…)’a VERİLMESİNE,
2-Davacı … için 15.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (8.750,00+15.750,00=24.500,00 TL) üzerinden alınması gereken 1.673,59 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 31,40 TL’nin ve 71,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.571,19 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yargılama nedeniyle yapılan 31,40 TL peşin harç, 71,00 TL tamamlama harcı, 137,00 TL posta tebligat masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 3.560,00 TL adli tıp rapor gideri olmak üzere toplam 5.799,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 8.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır