Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2023/240 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2023/240

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigortalı … Şti.’ne ait, şirkete trafik sigortalı …plakalı aracın 13.05.2020 tarihinde olay yerini terk eden kusurlu sürücünün sevk ve idaresinde iken … plakalı araca kusurlu bir şekilde çarparak hasar meydana geldiğini, sürücünün olay yerini terk etmesi belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle ZMS (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın B.4.f. maddesini ihlal ettiğini, sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkı bulunduğu, … .plakalı araçta oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının sigortalının kusur oranına tekabül eden tamamı olan 3.649,21 TL’nin müvekkili tarafından karşı tarafa ödendiği, halefiyet ilkeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla … 12. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığı, davalının süresi içerisindeki itirazı ile takibin durduğu, dava açma zorunluluğu doğduğu, arabulucuya başvurulmasına rağmen anlaşma sağlanamadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına, ayrıca davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketi tarafından ilgililerine ödenen hasar bedelinin davalının olay yerini terk ettiği iddiasına dayalı olarak davalıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
…12.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından maddi hasarlı trafik kazasından dolayı davacının dava dışı zarar görene ödemiş olduğu bedeli ve işlemiş faiz alacağı için davalı aleyhine 3.649,21 TL’sı asıl alacak, 335,63 TL’sı %9 yıllık yasal faiz için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür. İcra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Dosyanın resen seçilecek bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile, dosya kapsamında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında tarafların kusur durumu ve kusur oranının belirlenmesi, davacıya sigortalı araçta meydana gelen maddi hasarın belirlenmesi ve maddi zararın miktarı ile davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin dosya kapsamı ile uyumlu olup olmadığı, davacının davalıdan talep edebileceği bedel var ise kusurlar oranında bedel belirlenerek bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş;…,…’e tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 11/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; kusur yönünden; “… plaka numaralı kamyonun kimliği belirlenemeyen sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, park halindeki … plaka numaralı otomobili bulunduğu yere park eden sürücüsü …’a atfı kabil kusur bulunmadığı tespiti yapılmıştır.
Hasar yönünden dosya kapsamında eksik evrakların temininden sonra yapılan değerlendirme de ise; …, …’e tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 02/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; ” Kaza döneminde …’a ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin olay tarihinde yetkili servis ortamında, tamamı orijinal vasıfta parçalar kullanılarak gerçekleştirilmesi mümkün kadri Maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontolu KDV dahil 3.649,21 TL olduğu, hasar onarım bedeli ile ilgili olarak davacı …Sigorta Şti. tarafından rücuen kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye yapılan 3.649,21 TL tutarındaki ödemenin uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası tanzim tarihine göre, rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Uyuşmazlık, maddi hasarlı kazalarda, sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini terk etmiş olmasının, rücu sebebi teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Poliçe başlangıcı ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMSS Genel Şartlarının B.4.f maddesinde, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde rücu edilebileceği düzenlenmiştir. İşbu madde hükmüne bakıldığında, ister maddi hasarlı trafik kazası olsun, ister yaralamalı trafik kazası olsun sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması rücu sebebi olduğu açıktır. Bu haliyle denetime açık rapor içeriği ve kaza tespit tutanağı içeriğine göre davacı ile davalı sigortalısı arasında münakit K.T.K Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın B4-f bendin kapsamında sigortacının davalı sigortalısına rücu şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Somut olayda da sigorta şirketine rücu hakkı veren olayda, davalının maliki olduğu aracın kaza sonrası sürücünün olay yerini terkinden dolayı rücu şartlarının oluşacağına dair borçlu tarafından borcun tutarı bilinebilir olmadığı görülmekle alacak yönünden davacının icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine, dair karar vermek gerekmiştir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu hale göre sigorta şirketinin dava dışı zarar görene ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/21198 E. ve 2014/1568 K.sayılı kararı) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/2307 Esas, 2021/1932 Karar sayılı ilamı)
Bu kapsamda takip talep içeriğinde ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmiş, rapor içeriğinde ayrıca faize yönelik bir hesaplama ise yapılmamıştır. Dava dilekçesi ekindeki ödeme belgesi de nazara alınarak, 30/07/2020 olan ödeme tarihinden 21/05/2021 takip tarihine kadar takip talebindeki gibi yasal faiz hesaplaması ayrıca teknik bilgiyi gerektirmediğinden ve hesaplamaya ilişkin kısmın nitelikli olmaması da gözetilerek re’sen hesaplanmış yukarıda izah edildiği üzere faiz başlangıcının rücuya esas ödeme tarihi olması gerektiğinden, davalının … 12. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 3.649,21 TL asıl alacak ve 265,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.914,65 TL alacak yönünden, takip sonrası asıl alacak olan 3.649,21 TL’ye yasal faiz işletilmek suretiyle takip talebinde belirtilen koşullarda devamına, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 3.649,21 TL asıl alacak ve 265,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.914,65 TL alacak yönünden, takip sonrası asıl alacak olan 3.649,21 TL’ye yasal faiz işletilmek suretiyle takip talebinde belirtilen koşullarda devamına, faize yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Kabul edilen dava değeri (3.914,65 TL) üzerinden alınması gereken 267,40 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 186,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gerekli ve davacı tarafından yatırılan bakiye 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı toplam 161,40 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 184,50 TL posta, tebligat yargılama gideri ve 3.600,00 TL bilirkişi ücretinin toplamı davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.717,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.914,65- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin;
a)Kabul edilen dava oranına isabet eden 1.296,63 TL davalıdan,
b)Kalan ve davanın ret oranına isabet eden 23,37 TL davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine iadesine,
Dair, e-duruşma ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/03/2023

Katip …

Hakim …