Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/314 E. 2023/237 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/314 Esas
KARAR NO : 2023/237

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete kasko poliçesi ie sigortalı bulunan … plakalı aracın 28.12.2020 tarihinde park halindeyken davalı …’ya ait … plakalı aracın aniden ortaya çıkması üzerine bu araca çarpmamak için direksiyonu sağa kıran … plakalı aracın çarpması sonucunda hasara uğradığı, tarafların kendi aralarında tuttukları kaza tespit tutanağından ve … tramer kayıtlarında belirlenen kusur oranlarından anlaşılacağı üzere … plakalı araç sürücüsünün 96100 oranında kusurlu olduğu, yapılan ihbar sonucunda hasar dosyasında görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen raporda tramerden yapılan sorgulamada arka kısım hasarı için araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu görüş ve kanaatinin belirtildiği, dava konusu olay nedeniyle müvekkili tarafından 01.02.2021 tarihinde sigortalıya 3.790,97 TL ödenerek TTK 1472. madde uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğu ve borçlu-davalılara karşı rücu hakkı doğduğu, meydana gelen hasardan dolayı kusurlu bulunan … plakalı aracın ZMM sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe İimitleri içerisinde KTK 97. ve ZMS Genel Şartları A.3. maddeleri gereği sorumlu olduğu, davalı …’nın ise KTK 85. madde gereğince aracın maliki-işleteni olarak kusursuz sorumlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’ ye rücu başvurusunda bulunulmasına rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı, ödenen tazminatın zarar sorumluları olan davalılardan tahsili amacıyla … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yapılan itiraz üzerine durduğu, akabinde yapılan arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı, alacağın tahsili için itirazın iptali davası açılması zarureti doğduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçluların … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına karşı yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı borçlulardan tahsiline karar verilmesi vekâleten arz ve talep edilmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiği, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemenin müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yeri sebebiyle… Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, delillerin tebliği gerektiği, KTK 97. Madde uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediği, dava yoluna gitmeden önce yazılı başvuruda bulunulması gerektiği, başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevaplanmaması halinde dava açabileceği, zarar nedeniyle usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı, dava şartı noksanlığından usulden reddi gerektiği, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMM poliçesi ile sigortalı, teminat limitinin 41.000,00 TL ile sınırlı olduğu, zararlardan azami limitlerle ve kusur oranında sorumlu tutulabileceği, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davanın reddi, kusur oranının uzmanlar tarafından belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiği, sunulan raporda parça ve işçilik bedellerinin fahiş hesaplandığı, özel servislerde sunulan işçilik hizmetlerinde fiyat farklılıkları olacağı, her halükarda parça fiyatlarında iskonto uygulanması gerektiği, 40-50 iskonto bedelinin piyasa şartları gereği ve kasko sigortası özel hükümleri gereği uygulanması gerektiği, sorumluluğun doğduğu ilgili poliçede iskonto oranının müvekkili tarafından belirleneceği, bu konuda tarafların mutabık kaldığı, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğu, ödeme emrine dayanak olarak herhangi bir belgenin sunulmadığı, icra takibinin dayanağı bile bilinmeden ödeme yapılmasının düşünülemeyeceği, tarafların kusur durumlarının belirlenmediği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, kusur durumunun tespitine, davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılardan …’ nın cevap dilekçesi sunmadığının tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Uyuşmazlığın; kasko poliçesi ile sigortacı konumundaki davacının trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalının ZMMS sigortacısı ve sürücüsü olan davalılardan rücuen tahisili talebine ilişkin … 5. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasında itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
… 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalı şirketin de aralarında bulunduğu borçlulara yönelik 3.790,97-TL asıl alacak ve 206,58-TL işlemiş faiz toplamı için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça cevap dilekçesi içeriğinde davadan önce kendilerine KTK m.97 uyarınca başvuru yapılmadığına yönelik savunmada bulunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un… tarih, … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir.
Davacı tarafça sigortalısının yerine geçerek halefiyet hükümlerine göre bu davayı açması nedeni ile davalı sigorta şirketine KTK’nın 97. maddesi gereğince başvuru koşulunu dosya kapsamında dava dilekçesi ekindeki evraklardan anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Cevap dilekçesi sigorta şirketince içeriğinde yetki itirazında bulunulduğu görülmüştür. 6102 sayılı TTK.nın 1472. maddesi gereğince, sigortalıya ödenmiş olan alacağın hasar sorumlulularından rücuen tahsiline ilişkin olup, sigortalı zarar sorumlusuna karşı hangi yer mahkemesinde dava açması gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerektiği, Sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı davada kural olarak davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olacağı, davalı birden fazla ise, rücu davası bunlardan birinin ikametgah mahkemesinde açılabileceği gözetilerek davalı gerçek kişinin yerleşim yerinin mahkememiz yargı çevresinde olduğu anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyanın trafik kazalarında uzman makine mühendisi … ve sigorta uzmanı …’ dan oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun ve % (yüzde) olarak kusur oranının belirlenmesi, davacının davalılardan rücu şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin sigorta mevzuatı uyarınca değerlendirme yapılması, bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş; bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 04.01.2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda; … plaka numaralı motosikletin sürücüsü dava dışı …’in %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, ZMS (Trafik) sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş.’nin aynı oranda ve azami 41.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’a atfı kabil kusur bulunmadığı, sonucuna varılmış; raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
TTK 1409. maddesi geregi sadece araçta meydana gelen hasar ve ziyanın ilgili poliçe koşulları çerçevesinde karşılanması esas olup, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı”nı belirleyen A-I maddesi b bendinde ‘Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,” neticesinde meydana gelen Maddi zararların sigorta kapsamında bulunduğu belirtilmiştir. Davacı Sigorta Şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın Genel Şartlarda belirtildiği üzere aracın kazaya karışması sonucu meydana gelen hasarın onarımı Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1 maddesinde açıklanan sigortanın konusu içinde olduğu için sigortalıya ödenen tazminat kasko teminatına dahil kabul edilmelidir.
… plaka sayılı araç, davacı … Sigorta tarafından …. no’lu ve 11/05/2020- 11/05/2021 vadeli Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış, Dava konusu kaza 28.12.2020 tarihinde kasko sigorta poliçesi güvencesinde meydana gelmiştir. Dosya Bilirkişisi … ve …’e tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 04.01.2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı … Sigorta A.Ş. tarafından hasar onarım bedeli ile ilgili olarak onarımı gerçekleştiren Kia markasının yetkili servisi … Ltd. Şti.’ne 01.02.2021 tarihinde yapılan 3.790,97 TL tutarındaki ödemenin uygun olduğuna yönelik denetime açık hesaplamaya itibar edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin iskonto ve KDV’ye yönelik itirazları için; bilirkişilerce ayrıca araç hasar onarım bedeli yönüünden iskontolu ve iskontosuz onarım bedelleri hesaplanmıştır. Davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması gerçek zarardan sorumlu olan sigorta şirketini bağlamayacağından iskonto indirimi yapılmadan, dava dışı üçüncü kişinin gerçek zararından sorumludur. Bu durumda rücu şartlarının da gerçek zarar üzerinden hesaplanması gerektiği ve davacının da bilirkişilerce kusur oranına göre hesaplanan bedelden fazlasına yönelik ödeme taptığı kanaatiyle, sigortacının gerçek zarardan sorumlu olduğu ve rücu şartlarının da iskontosuz ve 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi olduğundan, davacının halef olduğu dava dışı sigortalı aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı hükmedilen hasara ilişkin tazminat bedeli için lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerektiğinden KDV dahil olarak oluştuğu anlaşılmakla davanın tam kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu kapsamda takip talep içeriğinde ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmiş, talep edilen miktarda yasal faiz hesaplamasına uygun olmuştur. Nihayetinde kaza döneminde … Ltd. Şti.’ye ait … plaka ve (…) şasi numaralı ticari kamyonetin olay tarihinde yetkili servis ortamında, tamamı orijinal vasıfta parçalar kullanılarak gerçekleştirilmesi mümkün kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontolu KDV dahil 3.790,98 TL olduğu, hasar onarım bedeli ile ilgili olarak kasko sigortacısı davacı … Sigorta A.Ş. tarafından onarımı gerçekleştiren yetkili servise yapılan 3.790,97 TL tutarındaki hasar tazminatı ödemesinin uygun olduğu, … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile dosya borçlusu davalılar aleyhine başlatılan ve yapılan itiraz üzerine durdurulan dava konusu icra takibinin de 3.790,97 TL asıl alacak tutarı üzerinden başlatıldığı ve uygun olduğu, davalıların … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullarda devamına, dair hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, Davalıların … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullarda devamına,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Davalı Sigorta Şirketi’nin kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Kabul edilen dava değeri (3.997,55 TL) üzerinden alınması gereken 273,07 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 192,37 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, posta ve tebligat masrafı 180,00-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00- TL olmak üzere toplam ‭2.341,4‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.997,55-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/03/2023

Katip

Hakim