Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/299 E. 2023/42 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/299 Esas
KARAR NO : 2023/42

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … plakalı aracını müvekkili sigorta şirketine 05/07/2020-2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile sigorta himayesine aldığını, 15/03/2021 tarihinde sigortalı aracın …Caddesi istikametinde seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek …plakalı araca çarptığını, daha sonra duramayarak yine park halindeki … plakalı araca çarptığını; Trafik polisince düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … isimli şahsın kazadan sonra olay yerine gelerek kazayı kendisinin yaptığını beyan ettiğini, ancak yapılan çevre kamera görüntüsü çalışmasında kazayı bir kadın şahsın yapmış olduğunun ve olay yerini terk ettiğinin tespit edildiğini, bu nedenle söz konusu olayda sürücü tespit edilemediğini, ve olay yeri terkin şartlarının sağlandığını; KTK 81.maddesine göre trafik kazasına karışanların kaza yerinden ayrılmamak zorunda olduklarını, yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda lüzum görmezlerse kendi aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilirler hükmü olduğunu, somut olayda bu maddeye riayet olunmadığı, davalı şirkete ait araç sürücüsünün kazanın akabinde olay yerini terk ettiğini, işbu durumun kaza tespit tutanağı ile ortaya konulduğu, tutanağın trafik polislerince kamera kayıtları incelenerek tutulduğu, somut olayda ZMM Sigortası Genel şartlarının B.4-f bendine göre rücu şartları oluştuğu; bu maddeye göre sürücünün olay yerini terk ettiği, kaza tespit tutanağı, alkol raporu v.b. belgelerin düzenlenmediği ispat etmesinin yeterli olacağı, kaza nedeniyle hasar gören … plakalı araç için 2.500,00 TL; … plakalı araç için 4.633,73 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiği; müvekkilinin rücu hakkı kaynağını halefiyet ilkesinden almadığını, sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkını kullanarak zarar sorumlusuna rücu etmekte olduğunu bu maksatla … 18. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalının haksız şekilde itirazda bulunarak takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Kaza Tespit Tutanağı, Ekspertiz raporu ve hasar fotoğrafları, ödeme dekontları, 14/04/2022 tarihli arabuluculuk tutanağı aslı, … nolu hasar dosyası ve bilirkişi raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, bilirkişi … Üniversitesi Makina Fakültesi Öğretim Üyesi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 21/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…. plakalı aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu; Araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinin mobese görüntüleri izlenerek polis memurları tarafından tespit edildiği ve … plakalı aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün KTK madde 81-d maddesini de ihlal ettiğinin anlaşıldığı; Olay sırasında yol kenarında park halinde olan araçların sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde atfı kabil kusurları bulunmadığı; … plakalı aracın trafikte davalı …Şti. adına kayıtlı olduğu; Kazada, yolun kenarında park halinde olan … ve … plaka sayılı iki araç hasarlandığı, …plakalı aracın trafikte … adına kayıtlı … model beyaz minibüs araç olup kazada meydana gelen hasar onarım bedelinin parça ve işçilik dahil toplam 2500 TL (KDV hariç) olduğu; Davacı … Sigorta A.Ş. tarafından 24/05/2021 tarihinde 2500,00 TL araç sahibi … ‘e araç hasar bedeli ödemesinin gerçekleştiği; … plaka sayılı aracın trafikte… adına kayıtlı … marka ve tip, 2017 model otobüs olduğu, kazada araçta meydana gelen hasarın onarım bedelinin parça ve işçilik dahil toplam 4.633,73 TL (KDV hariç) olduğu, 30/06/2021 tarihinde aracın kasko sigortacısı Axa Sigortaya davacı yan tarafından ödendiği; … ve … plaka sayılı araçların toplam hasar onarım bedelinin 7.133,73 TL (2500 TL + 4633,73 TL ) olduğu ve davacı sigorta şirketi, tarafından ödemelerin yapıldığı görüşüne varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. şahıslara yapılan sigorta tazminatı ödemesinin ZMMS Genel Şartlar B.4./f maddesi hükmü uyarınca olay yerini terk sebebine dayanılarak davalı sigortalıdan rücuen tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın malikinin / işleteninin davalı … Ltd. Şti. olduğu, davalının bahse konu aracı 05/07/2020 – 2021 tarihleri arasında davacı … Sigorta A.Ş.’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalattığı, poliçe süresi içinde 15/03/2021 tarihinde sigortalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan … ve … plaka sayılı araçlara çarparak trafik kazasının meydana geldiği ve araçlarda maddi hasar oluştuğu, trafik kazasının hemen sonrasında resmi görevliler tarafından kazaya ilişkin yapılan soruşturmada … isimli şahsın kazayı kendisinin yaptığını ifade ettiği, ancak trafik polisleri tarafından yapılan araştırma ve mobese güvenlik kamerası görüntülerden dava konusu trafik kazasını kadın bir şahsın yaptığı ve kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinin anlaşıldığı, nitekim bu hususun kamera görüntüleri ile birlikte kaza tespit tutanağında açıkça ifade edildiği, mevcut durumda davaya konu trafik kazasını gerçekleştiren şahsın olay yerini terk ederek / firar ettiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, resmi görevliler tarafından tutulan kaza tespit tutanağı aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olan resmi belge hükmündedir.
Öyleyse, hem kaza tespit tutanağı hem de kaza tespit tutanağının dayandığı mobese güvenlik kamera görüntüleri uyarınca kazanın kadın bir şahıs tarafından gerçekleştirildiği ve bu kişinin olay sonrasında kaza mahallini terk ederek firar ettiği noktasında duraksama yoktur.
Dava konusu trafik kazasında … plaka sayılı sigortalı / firari araç sürücüsünün aracının hızını yol ve mahal şartlarına uydurmama kuralını ihlal ettiğinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-b maddesi hükmü uyarınca tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araçların park halinde bulunması nedeniyle atfı kabil herhangi bir kusurun bulunmadığı belirlenmiştir.
Nitekim, İ.T.Ü. Makine Fakültesinde görevli öğretim üyesi ve uzman Makine Mühendisi bilirkişi 23/12/2022 tarihli raporunda, sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan diğer araçlara çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında, aracını kaplama üzerinde tutamadığı, etkili fren tedbirine başvurmadığı ve bu suretle aracının hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şekilde idare edememesi sebebiyle 2918 s. KTK’nın 52/1-b.maddesi uyarınca tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğunu, park halinde bulunan araç sürücülerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirlemiştir. Gerekçeli ve denetime açık kusur raporuna ayrıca itibar edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalı aracın olay yerini terk eden firari sürücünün kaza nedeniyle … plakalı araç için 24/05/2021 tarihinde 2.500,00 TL, … plakalı araç için 30/06/2021 tarihinde 4.633,73 TL sigorta tazminatı ödemesinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davacı sigorta şirketi ZMMS Genel Şartlar B.4./f. madde hükmü kapsamında sürücünün olay yerini terk etmesine dayanarak kendi sigortalısı olan davalıdan rücu isteminde bulunmaktadır.
Taraflar arasında 05/07/2020-2021 vade tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiği görülmüştür. Bu halde dava konusu uyuşmazlıkta poliçe tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. maddesi “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
..”.f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde..” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu itibarla, sigortalı araç sürücüsünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmeleri rücu sebebi olarak kabul edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığa ışık tutabilecek, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/1559 Esas, 2022/1666 Karar sayılı emsal ilamında:
“…Dosya kapsamından; 25/05/2020 günü davacı tarafa sigortalı, davalının maliki olduğu olay yerini terk eden (Firari) araç sürücüsü yönetimindeki… plaka sayılı aracın park halinde bulunan araçlara çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, sigortacı tarafından ödenen hasar bedellerinin kendi sigortalısından tahsili talepli icra takibine itiraz üzerine itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 09/07/2019-2020 vade tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiği görülmüştür. Bu halde dava konusu uyuşmazlıkta poliçe tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4.maddesi “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şekilinde düzenlenmiştir.
Davaya konu trafik kazasına ilişkin 25/05/2020 tarihli kaza tespit tutanağında sürücünün olay yerinden firar ettiğinin, diğer araçların park halinde olduğunun yazılı olduğu görülmektedir. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. maddesi f bendinde bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesinin rücu sebebi olduğunu düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına sunulan tüm beyan ve belgelerden dava dışı sigortalı araç firari sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı bu nedenle rücu koşullarının oluştuğu gözetilerek…” şeklinde karar verilmiştir.
Somut olayda; dava konusu trafik kazasına karışan sigortalı aracın firari kadın sürücünün tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi ya da can güvenliği sebebiyle uzaklaşması gibi zorunlu bir halin varlığı söz konusu değildir. Aksine, kaza gerçekleştikten sonra firari sürücünün mobese kamerası görüntülerine göre kaza mahallinde ayrıldığı, hatta kaza tespit tutanağında ifade edildiği üzere olay yerine sonradan gelen … isimli şahıs ile kazayı bir başkasının üstlenmesi şeklinde kazanın oluş şekline ve maddi vakıaya aykırı beyanlarda bulundukları belirlenmiştir.
Yapılan açıklamalar ve yukarıda yer verilen emsal ilam doğrultusunda; dava dışı sigortalı aracın firari sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığından rücu koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi … plakalı araç için 24/05/2021 tarihinde 2.500,00 TL, … plakalı araç için 30/06/2021 tarihinde 4.633,73 TL olmak üzere toplam 7.133,73 TL ödeme yaptığından bu tutarın tamamının asıl alacak şeklinde davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı icra takibinde ayrıca işlemiş faiz talebinde bulunmuştur. Rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasında, sigorta poliçesi uyarınca ödeme yapan sigortacının, halefiyet hükümleri uyarınca ödeme tarihinden itibaren (davalı için temerrüt gerçekleşeceğinden) takip tarihine kadar faiz isteyebileceği noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, icra takibinde her iki aracın hasar ödemesinin tarihleri farklı olduğu halde, aynı tarihte ödeme yapılmış gibi toplam tutar üzerinden işlemiş faiz talep edilerek faiz tutarı fazla / yanlış hesaplanmıştır. Şöyle ki, dosyaya sunulan banka dekontlarına göre …plakalı araç için 24/05/2021 tarihinde 2.500,00 TL ödenmiş olup, 24/05/2021 tarihinden takip tarihi olan 04/03/2022 tarihine kadar işlemiş faiz 321,64 TL; … plakalı araç için 30/06/2021 tarihinde 4.633,73 TL ödenmiş olup, 30/06/2021 tarihinden takip tarihi olan 04/03/2022 tarihine kadar işlemiş faiz miktarı 517,49 TL oluo, bu itibarla, toplam talep edebilecek faiz tutarı (517,49 TL + 321,64 TL =) 839,13 TL olduğu halde, davacı bu tutardan daha fazla olmak üzere 914,53 TL talep etmiştir. Davacı sigorta şirketi kendi sunduğu banka dekontunda … plakalı araç için hasar tazminatını 30/06/2021 tarihinde gerçekleştirdiği halde, faizi ödeme tarihinden daha öncesinde 24/05/2021 tarihini esas alarak fazla faiz isteminde bulunduğundan, davanın kısmen kabul kısmen reddine, fazlaya ilişkin haksız faiz isteminin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmiştir.
Öte yandan; eldeki rücuen tazminat davasında rücusu istenebilecek tutar ancak dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur durumunun tespit edilmesi ve ödenen sigorta tazminatlarının araçların hasarları ve piyasa rayiçleri ile uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ve bu kapsamda alınacak bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden alacağın likit ve muayyen olmasına yönelik yasal koşullar bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
6325 sayılı HUAK’ ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenlenmiş olup eldeki dava dosyasında davalı geçerli bir mazeret bildirmeksizin arabuluculuk ilk toplantısına katılmadıkları ve bu sebeple arabuluculuk faaliyetinin son bulması nedeniyle yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş ve reddedilen dava değeri (kısmen haklı çıktıkları tutar) üzerinden lehlerine vekalet ücreti de takdir edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 18. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 7.133,73 TL asıl alacak, 839,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.972,86 TL üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (7.972,86 TL) üzerinden alınması gereken 544,62 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 97,21 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 447,41 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 97,21 TL peşin harç, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 74,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.271,96 TL yargılama giderinin tamamından 6325 sayılı HUAK 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalı taraf sorumlu olduğundan 1.271,96 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşuluyla belirlenen 7.972,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmekle birlikte reddedilen kısım yönünden 6325 sayılı HUAK 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tamamından 6325 sayılı HUAK 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalı taraf sorumlu olduğundan 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır